Görüş Bildir
Haberler
İzledikten Sonra 'Özgürlük Her Şeydir!' Mottosunu İçinizde Hissedeceğiniz 23 Yol Filmi

İzledikten Sonra 'Özgürlük Her Şeydir!' Mottosunu İçinizde Hissedeceğiniz 23 Yol Filmi

Altay Şengür
20.05.2015 - 23:59 Son Güncelleme: 21.05.2015 - 12:25

Yol miti, Amerikan kültürünün önemli bir parçasıdır. Hayatlarındaki yegane amaçlarından olan 'ilerlemek' kavramıyla örtüştüğü için de ayrı bir yere sahiptir. Yönetmen perspektifine göre farklılık gösterse de yol kavramının işlendiği filmlerde, tehlikelerle dolu, fakat  bir o kadar da olgunlaştırıcı bir dönemle karşılaşırız. 

Yolun sonunda varılan -genelde kırsal- yerlerde yüzleşilen içsel güdüler, bastırılmış duygular, eşitsizlikler, ne zaman ki kente geçiş olur -yani feraha kavuşulur-, işte o zaman sonlanır. Yolculuk öncesi ve sonrası, hiçbir şey aynı değildir aslında. Yolculuğa çıkan kişi, o kişi değildir artık. Olmuştur o!

Kategorisinde kült haline gelmiş filmlerle, yakın dönem filmlerinin muhteşem birleşimi; arşivlerde olması gereken bir içerik diyebilirim sanırım. İzledikten sonra içinizde oluşacak dünyayı gezme hissiyatına karşı çıkmayın derim.. Hepinize iyi seyirler diliyorum!

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Thelma & Louise, 1991

1. Thelma & Louise, 1991

Film, mutsuz ev kadını olan Thelma ve monoton hayatından sıkılmış garsonluk yapan Louise’in hafta sonu tatili için arabayla şehir dışına çıkmalarıyla başlar. Arkansas civarında mola verdikleri bir barın otoparkında Thelma saldırıya uğrar. Louise son anda Thelma’yı tecavüze uğramaktan kurtarır ve saldırganı vurarak öldürür. Olay yerinden uzaklaşarak, kaçak durumuna düşen ikili Louise’in arkadaşı Jimmy’den Louise’e ait 6.100 doları alarak Meksika'ya gitmeyi planlarlar. Bu yolculukta başlarına gelen olayların anlatıldığı çarpıcı bir yol filmi..

IMDB Puanı : 7.4

2. Into The Wild (Özgürlük Yolu), 2007

2. Into The Wild (Özgürlük Yolu), 2007

Okulunun gözde öğrencisi Christopher McCandless, 1990 yılında mezun olduktan sonra biriktirdiği 24.000 doları bir vakfa bağışlar ve hayatının seyahatine çıkmaya hazırlanır. Orta gelirli bir ailenin oğlu olan Christopher'ın en büyük amacı Alaska'ya giderek oradaki vahşi doğayla iç içe yaşayabilmektir. Christopher çıktığı yolda hayatını değiştirecek birbirinden ilginç karakterle karşılaşacaktır.

IMDB Puanı : 8.2

3. Easy Rider, 1969

3. Easy Rider, 1969

Filmde, uyuşturucu satışından kazandıkları parayı harcamak amacıyla motosikletleri ile Amerika'da gezinen iki hippinin, Wyatt (Peter Fonda) ve Billy'nin (Dennis Hopper), öyküsü anlatılmaktadır. Los Angeles’tan doğuya doğru yaptıkları bu özgürlük arayışı, alternatif bir yol filmi olmakla birlikte iki kahramanların Amerikan rüyasına ulaşma yolunda bilinmezlerle dolu destansı yolculuklarını anlatıyor. Film, paranoyanın, bağnazlığın ve şiddetin hüküm sürdüğü konformist Amerika’da idealist 60’ların çöküşüne tanıklık ediyor.

IMDB Puanı : 7.4

4. Im Juli (Temmuz'da), 2000

4. Im Juli (Temmuz'da), 2000

Daniel, öğrencileriyle yakın ilişki kurma konusunda isteksiz davranan, kendi dünyasına gömülü genç bir öğretmendir. Juli ile tanıştıktan sonra yaşamının yeni bir yön alabileceğine inanmaya başlar. Çünkü kadın, Daniel'in falına bakmış ve hayatının aşkını pek yakında bulacağı konusunda onu ikna etmiştir. Bir süre sonra adam, bir Türk kızı olan Melek'e tutulur ve peşinden Türkiye'ye gitmeye karar verir. Juli ise Daniel'in peşindedir ve birlikte bir dolu süpriz ve tesadüflerle dolu keyifli bir yolculuğa başlarlar.

IMDB Puanı : 7.8

5. The Grapes of Wrath (Gazap Üzümleri), 1940

5. The Grapes of Wrath (Gazap Üzümleri), 1940

John Steinbeck’in aynı adlı romanından John Ford tarafından beyazperdeye uyarlanan Gazap Üzümleri, sinemanın unutulmaz klasiklerinden biri olarak kabul ediliyor. En İyi Yönetmen dalında John Ford’a ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Jane Darwell’e Oscar kazandıran film, büyük buhran sonrası Amerika'nın Dust Bowl bölgesinde yaşayan Tom Joad ve ailesinin başına gelenleri konu alıyor.

IMDB Puanı : 8.2

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Before Sunrise (Gün Doğmadan), 1995

6. Before Sunrise (Gün Doğmadan), 1995

Fransız yüksek lisans öğrencisi Celine (Julie Delpy) ile Amerikalı Jesse (Ethan Hawke), Budapeşte - Viyana treninde bir çiftin kavgası ile tesadüfen tanışırlar. Jesse, Celine'e, ertesi gün uçağa bineceğini ancak parası olmadığından sabaha kadar Viyana caddelerinde dolaşacağını söyler ve Celine'in kendisine eşlik etmesini ister. Viyana'da trenden inerler ve 14 saat boyunca hayatlarını derinden etkileyecek bir beraberliğe adım atarlar.

IMDB Puanı : 8.1

7. Little Miss Sunshine (Küçük Gün Işığım), 2006

7. Little Miss Sunshine (Küçük Gün Işığım), 2006

Hoover ailesinin her bireyi denemekten yılmayan sıcak insanlardır. Bir Volswagen minibüse doluşup ailelerinin en küçük bireyinin hayalini gerçekleştirmek için California’ya doğru yola çıkarlar. Bu üç günlük trajikomik yolculuk sürprizlerle ve aile fertlerin hayal bile edemeyeceği bir sonla tamamlanacaktır. Küçük Gün Işığım bilinen kalıpları kıran bir Amerikan yol komedisi.

IMDB Puanı : 7.9

8. Duel (Bela), 1971

8. Duel (Bela), 1971

Sinemanın dahi çocuğu Steven Spielberg'ün yönetmenliğini üstlendiği,tv için çekilmiş ama bizde ve bazı ülkelerde sinemalarda oynamış müthiş bir gerilim. California'da önemli bir toplantısına yetişmek için yolda yalnız başına araba kullanan David Mann, önündeki kamyonu geçince kamyon tarafından tehdit edilmeye başlar. Fakat bu kamyonun varlığını kimseye ispat edemez. 

IMDB Puanı : 7.7

9. Y Yu Mama Tambien (Ananı Da!), 2001

9. Y Yu Mama Tambien (Ananı Da!), 2001

Film karakterlerin hikâyelerini anlatırken zaman zaman müzik kesilir, görüntü akmaya devam eder ve bu arada bir dış ses, karakterler, olaylar ya da hikâyenin geçtiği yere ilişkin ek bilgiler verir. Bu bilgiler kimi zaman Meksika'daki ekonomik ve sosyal ortama, özellikle de ülkenin yoksul kırsal kesiminin durumuna dikkat çeker. 

Hikâye esas olarak, yetişkinliğe geçme sürecinde iki delikanlıya odaklanır: Orta halli solcu bir aileden gelen Julio (Gael García Bernal) ile babası üst düzey bir politikacı olan Tenoch (Diego Luna).

IMDB Puanı : 7.7

10. Deliverance (Kurtuluş), 1972

10. Deliverance (Kurtuluş), 1972

ABD'nin güney eyaletlerinden Georgia ile Güney Carolina'yı birbirinden ayıran Cahulawassee nehri üzerine bir baraj inşa edilmek üzeredir. Kısa bir süre sonra bu nehir ortadan kalkacak yerini de yapay bir baraj gölü alacaktır.  Atlanta'lı doğa tutkunu Lewis (Burt Reynolds) ve üç şehirli arkadaşı, Ed (Jon Voight) Bobby (Ned Beatty) ve Drew (Ronny Cox) nehrin doğası sonsuza dek bozulmadan önce son bir kez kano ile nehri boydan boya geçmeyi ve bir çeşit macera yaşamayı planlarlar. Bu hafta sonu tatilinin her zaman golf oynadıkları hafta sonlarından farklı olmasını istemektedirler. Nehir boyunca ormanın derinliklerine doğru ilerledikçe doğanın güzelliği ile ters orantılı olarak yöre insanlarının pek de dost canlısı olmayan davranışları ile karşılaşırlar ve yolculukları bir kabusa dönüşür.

IMDB Puanı : 7.8

İçeriğin Devamı Aşağıda

11. True Romance (Çılgın Romantik), 1993

11. True Romance (Çılgın Romantik), 1993

Sıradan bir hayatı olan Clarence çizgi roman dükkanında çalışmaktadır. Bir gün Alabama isimli fahişeyle tanışır ve ona aşık olur. Fakat onu eski hayatından kurtarmak hiç de kolay bir iş değildir ve bir de Alabama'nın patronundan uyuşturucu çalacaktır. Tony Scott'un kendi çektiği filmler arasında en sevdiği film olan True Romance' ın senaristliğini de Quentin Tarantino yapmıştır.

IMDB Puanı : 8.0

12. The Motorcycle Diaries (Motosiklet Günlüğü), 2004

12. The Motorcycle Diaries (Motosiklet Günlüğü), 2004

Küba devrimcisi Che Guevara, 1950'lerde henüz 23 yaşındayken motosikletle seyahate çıkar. Tüm Güney Amerika'yı en yakın arkadaşı Alberto Granado'yla birlikte gezer. 

İkili mezuniyetlerine kısa bir zaman kala kendilerine eğlence arar ve Arjantin, Şili, Brezilye ve Peru'yu kapsayan uzun bir maceraya çıkarlar. Başlangıçta birbirine paralel hedefleri olan ve güzel kızların peşinde olan Ernesto ve Alberto'yu, hayat bambaşka noktalara sürükler.

IMDB Puanı : 7.8

13. Natural Born Killers (Katil Doğanlar), 1994

13. Natural Born Killers (Katil Doğanlar), 1994

Senaryosunu Quentin Tarantino'nun yazdığı filmi Oliver Stone yönetmiş ve bunun yüzünden araları açılmıştı. Mickey ve Mallory birbirlerini seven ama 'doğuştan katil' olan iki aşık. Yaşadıklarını öldürerek hissedebiliyorlar belki de. Ancak 90'ların giderek çığrından çıkan medyası da onları kahraman gibi göstermekten geri kalmıyor. Böylece iki doğuştan katil yolculukları sırasında arkalarında onlarca ölü bırakarak yollarına devam ediyorlar. Yakalandıklarındaysa medya yine kurtarıcıları olarak çıkıyor karşılarına.

IMDB Puanı : 7.3

14. Smultronstället (Yaban Çilekleri), 1957

14. Smultronstället (Yaban Çilekleri), 1957

Yaşlı bir profesörün çıktığı ölüm yolculuğunu anlatan bu film diğer Ingmar Bergman başyapıtları arasından daha sıcak ve az kasvetli olmasıyla sıyrılabilir. Yaşlı profesör Isak Borg, fahri doktora unvanı almak üzere geliniyle birlikte çıktığı yolculukta başka mekanlarda başka hayatların izlerini sürerken seyirci de yaşlı bir adamın dünyasına adeta bodoslama dalmak mecburiyetinde kalır. Bergman’ın bu filmdeki ustalığı, her zaman yarattığı içsel ve tinsel yolculukları bu defa farklı olarak sağlam bir çevresel faktörle kuşatmış olmasıdır. Genel ve bütün olarak insanı Bergman kadar iyi tanımlayabilen başka bir sinemacı olmadığını anlamak için bu gösterişsiz ve mütevazi başyapıtı izlemekte yarar var.

IMDB Puanı : 8.3

15. Wild at Heart (Vahşi Duygular), 1990

15. Wild at Heart (Vahşi Duygular), 1990

Lula'nın (Laura Dern) psikopat annesi kızının Sailor (Nicolas Cage) ile olmasına katlanamıyor. Bu yüzden Sailor'ın hapse girmesine neden oluyor. Sailor hapisten şartlı tahliye edilince California'ya geliyor ve Lula'yı alıp kaçıyor. Bunun üzerine Lula'nın annesi Sailor'ı öldürmesi için bir kiralık katil tutuyor. Lula ve Sailor yol boyunca birçok tehlikeyle yüzleşiyorlar ve bu tehlikelerle baş ederlerken birbirlerine daha sıkı bağlanıyorlar. Bir gece bir trafik kazasında ölmek üzere olan genç bir kadının yaptığı kötü kehanetler birçok şeyi değiştirecektir.

IMDB Puanı : 7.3

İçeriğin Devamı Aşağıda

16. Yol, 1982

16. Yol, 1982

Yol, Türkiye’deki siyasi baskıyı ve bu baskının karakterler ve hatta toplum üzerindeki etkilerini en iyi anlayan ve anlatan filmdir. Filmde yolculuk aslında ülkenin gerçeklerini göstermek için akıllıca kullanılan bir metafordur. Çünkü her adımda ülkenin yeni bir trajik yönüyle yüz yüze geliriz. Gelenekler, din ya da devlet baskısının insan hayatları üzerindeki tahrip edici etkisinin en iyi anlatıldığı bu film hayli karamsar ve öfke doluydu ancak iyi bir politik film çekmek için bu duygular da bir gereklilik değil midir zaten?

IMDB Puanı : 8.2

17. The Straight Story, 1999

17. The Straight Story, 1999

Sıradışı bir David Lynch filmi. Alvin Straight ve kızı küçük bir kasabada yaşamaktadır. Az paraları vardır ve Alvin şeker hastasıdır. Araba kullanamaz, kendi başına yürüyemeyecek haldedir ama söz dinlemez ve inatçı biridir. Eve gelen bir telefonla 10 yıldır görmediği abisinin bir kalp krizi geçirdiğini öğrenir. Bunun üzerine Alvin macerasına başlar, hem de bir çim biçme makinesi ile...Yüzlerce mil, bir sürü yeni insan, 6 haftalık bir macera. Sonuçta Alvin hedefine ulaşır.Filmin müziklerini her zaman ki gibi Angelo Badalomenti usta yapmış. David Lynch bu sefer basit, sıcak, düz bir filmle karşımızda.

IMDB Puanı : 8.0

18. Stranger Than Paradise, 1984

18. Stranger Than Paradise, 1984

Daha çok batı kültürüne özgü sayılan bireyler arası yabancılaşmanın klasik 'jarmush' metaforlarıyla anlatıldığı film, uzun süredir görüşmemiş iki uzak akrabanın, Western kültürü içinde yaşadıkları maceraları, kimlik kavramını öne çıkararak sorguluyor.

IMDB Puanı : 7.6

19. Broken Flowers (Kırık Çiçekler), 2005

19. Broken Flowers (Kırık Çiçekler), 2005

Don senelerce adeta bir Don Juan gibi yaşamış ve Don Juan'vari bir şekilde kadınların kalbini çalmış, ama onlara bağlanamamıştır. Artık hayatı için bir anlam bulamayan Don, yaşayan bir sebze gibidir adeta. Son kız arkadaşının (Julie Delpy) onu terk ettiği gün, ismini açıklamayan eski bir kız arkadaşından, aslında bir oğlu olduğuna dair bir mektup alır. Sempatik, esrar çözmeye meraklı, iyi aile babası komşusu, bu mektubu yazanı bulması için onu teşvik eder ve hatta onun için tüm bu geziyi organize eder. Böylece Don'un geçmişindeki bu kadınları teker teker ziyaret ettiği bir yolculuk başlar. Her yol macerasının sonunda olduğu gibi, Don'da yolun sonunda anlayacaktır her şeyi...

IMDB Puanı : 7.2

20. Fear and Loathing in Las Vegas (Vegas'ta Korku ve Nefret), 1998

20. Fear and Loathing in Las Vegas (Vegas'ta Korku ve Nefret), 1998

1972 yılında Nixon Amerika Birleşik Devletleri Başkanı idi, ülkenin gençleri Vietnam'da ölüyordu ve Raoul Duke (Johnny Depp) denen adam tüm bunların üstesinden bildiği tek yöntemle gelmeye çalışıyordu.Gizemli Doktor Gonzo ve Raoul Duke; Las Vegas çöllerinde aynı arabada yol almaktadırlar. Son sürat gitmekte olan arabanın yolcularının her ikisi de kendilerine çığlıklar atarak saldırıya geçmiş olan yarasalardan kurtulmaya çalışmaktadırlar. Radyoda Vietnam savaşını anlatan spikerin sözleri ise çok da fazla bir şey ifade etmemektedir. Çünkü onlar aslında halüsinasyonları ile baş başadırlar. Otostop yapan bir üçüncü yolcu için durduklarında her ikisi de olabildiğine normal davranmaya çalışırlar. Duke yeni yolcularına görevlerinin ne olduğunu anlatmaya çalışmaktadır.

IMDB Puanı : 7.7

İçeriğin Devamı Aşağıda

21. Sideways, 2004

21. Sideways, 2004

Bir insanın hem evliliğinde hem de üzerine hayaller kurduğu ideallerinde başarısız olması yeterince mutsuz olma sebebidir. Filmin kahramanı Miles Raymond da böyle bir kurban rolünü sürdürmektedir. O bir İngilizce öğretmenidir ve en büyük hayali bir yazar olmaktır. Bu sırada yakın dostu Jack de pek kimsenin bilmediği bir televizyon oyuncusu olup evlilik aşamasındadır. Miles, onu evlilik öncesinde birlikte vakit geçirebilecekleri bir yolculuğa çağırır. Bu yolculuk bir hafta sürecektir ve iki arkadaşın hayatlarında bambaşka bir anlam oluşturacaktır. Beş dalda Oscar adayı olan film, En İyi Film (Müzikal-Komedi) dalında Altın Küre kazanmıştır.

IMDB Puanı : 7.6

22. The Way, 2010

22. The Way, 2010

“The Way” aile, dostlar ve bu sürekli değişen karmaşık dünyada karşılaştığımız zorlukları anlatan güçlü ve ilham verici bir film. Martin Sheen, Saint James’in Yolu ismiyle de bilinen Camino de Santiago’da yürürken çıkan fırtına yüzünden ölen oğlunun (Emilio Estevez) cenazesini almak için Fransa’daki St. Jean Pied de Port’a gelen Amerikalı doktor Tom karakterini canlandırıyor. Tom eve geri dönmek yerine, oğlunun geziyi bitirme arzusunu gerçekleştirmek için tarihi yolculuğa çıkmaya karar verir. Tom’un planlamadığı şey ise bu yolculuğun üzerinde bırakacağı etkidir. 

IMDB Puanı : 7.4

23. Her Şey Çok Güzel Olacak, 1998

23. Her Şey Çok Güzel Olacak, 1998

Filmin başrol oyuncusu ve aynı zamanda trajikomik hadiselerin başına üşüştüğü Altan (Cem Yılmaz) bir kavga sırasında yıllardır görmediği ağabeyi Nuri (Mazhar Alanson)' nin ecza deposunu , yıllardır açmaya planladığı barı için kaynak olarak görmektedir. Altan sinsi hesaplarıyla Nuri'ye yaklaşır . Fakat kader Altan ve Nuri'nin başını hep tehlikeli maceralara sürer. He rşeyin çok güzel olacağını zanneden ikilimiz beraber ağlar , beraber güler.

IMDB Puanı : 8.2

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
26
17
5
3
2
2
0