Arda Güler LaLiga'da Siftah Yaptı! Geçmişte İspanya'da Büyük İzler Bırakan Temsilcilerimizi Kimler Hatırlıyor?
Tüm Türkiye'de yakından takip edilen, başarılı olması dört gözle beklenen Real Madrid'in ve milli takımımızın 19 yaşındaki yıldızı Arda Güler, Celta Vigo filelerini havalandırarak İspanya'daki kariyerinde ilk golünü attı. Son dakikalarda oyuna girmesine rağmen şansını çok iyi kullanan genç yeteneğimiz hem takım arkadaşlarını hem de Türkiye'de kendisini takip eden taraftarları sevindirdi.
Akıllara ise geçmişte İspanya'da uzun seneler forma giymiş ve önemli başarılar elde etmiş Türk futbolcular geliyor.
Bu içeriğimizde Türkiye'yi İspanya'da temsil eden bazı oyuncularımızın neler yaptıklarını anımsayacağız.
İspanya'da Türk futbolcu dendiğinde akıllara gelen ilk isimlerden birisi Nihat Kahveci... 2002 yılında Beşiktaş'tan Bask ekibi Real Sociedad'a transfer olan Nihat, bu takımda derin izler bırakmayı başardı.
İlk sezonunda takıma uyum sağlayan Nihat, 2002-2003 sezonunda ise adeta fırtına gibi esti. Real Sociedad'a tarihinin en özel sezonlarından birisini yaşatan kadronun bir parçası oldu.
Sırp forvet Darko Kovaçevic ile muhteşem bir uyum yakalayan Nihat, müthiş bir sezon geçirdi.
O sene uzun süre liderlik koltuğunda oturan ve tüm Avrupa'da gündemin merkezine yerleşen Bask ekibi, şampiyonluğu son hafta Real Madrid'e kaybetti.
O sezon Nihat Kahveci, İspanya liginde tam 23 gol kaydetti. Takımının en golcü ismi olan Nihat, 29 gol atan Roy Makaay'ın ardından, Ronaldo ile birlikte gol krallığında ikinci oldu. 2003 yılında Ballon d'Or ödülünde 3 oy alıp listeye girmeyi başardı.
Nihat-Kovaçevic ikilisi o sene Avrupa'nın en başarılı hücum partnerleri arasında gösterildi.
Muhteşem geçen sezona rağmen Sociedad şampiyon olamadı. Ancak tüm futbolseverlerin takdirini kazanmayı başardı.
2003-04 sezonunda Nihat, 32 maçta 14 golle oynadı. Şampiyonlar Ligi'ne geri dönen futbolcu bütün maçlarda forma giydi.
Juventus, Galatasaray ve Olimpiakos'lu grupta ikinci olan Sociedad, sonraki turda Lyon'a elendi.
Nihat, San Sebastian'da geçirdiği unutulmaz yılların ardından İspanya'nın Güney'ine, Villareal'e transfer oldu. Sociedad'da yaşadığı başarıları yaşayamasa da bu kulüpte de başarılı maçlar çıkardı.
2007-08 sezonu Nihat'ın geri dönüşü anlamına geliyordu. 38 maçın 34'ünde forma giyen futbolcu 18 gol kaydetti. Böylece takımının en golcü ismi oldu.
Villareal sezon sonunda kariyerinin en iyi derecesini alarak La Liga ikincisi oldu.
Sonrasında sakatlıklarla boğuşan milli yıldız, 8 sezonun ardından Beşiktaş'a geri döndü.
Ancak İspanya'da bıraktığı izlerle bu ülkede forma giyen en başarılı Türk futbolcu olarak tarihe geçti.
Her ne kadar, İspanya'da çok başarılı bir dönem geçirmese de bu ülkede zirveye çıkmayı başaran lejyonerlerimizden birisi de kaleci Rüştü Reçber'di.
Türk Milli Takımı'nın Dünya İkincisi olduğu 2002 Dünya Kupası sonrası Avrupa'nın devleri Rüştü'nün peşindeydi.
Milli kalecinin tercihi ise Katalan devi Barcelona oldu.
Barcelona'nın birinci kalecisi olması beklenen Rüştü ise Hollandalı teknik adam Frank Rijkaard'ın kurbanı oldu.
Rüştü'nün İspanyolca ve İngilizce bilmediğini belirten Rijkaard, milli kaleciyi lig maçlarında yedek soyundurdu.
16 Ekim 2003'te UEFA Kupası'nda FK Púchov'u 8-0 yendikleri maçta ilk kez resmi bir maçta Barça kalesini korudu. İkinci tur maçlarında da Panionios karşısında iki maçta da forma giydi ve gol yemedi. 15 Aralık 2003'te ise ilk kez lig maçında Espanyol'a karşı forma giydi ve maçı Barcelona 2-1 kazandı.
Ancak sonraki maçlarda yediği hatalı gollerin ardından tümüyle gözden düştü ve yedek kulübesinin gediklisi haline geldi. Katalan basını da genç ve yerli olmasından dolayı Victor Valdes'in oynaması için baskı yapınca Rüştü tümüyle sahipsiz kaldı.
Büyük umutlarla transfer olduğu Barcelona'dan sezon sonunda ayrılarak eski takımı Fenerbahçe'ye kiralandı.
Yakın dönemde İspanya'da forma giyinmiş, olumlu ve olumsuz haberlerle hep gündemde olmuş bir diğer temsilcimiz ise Arda Turan. Arda'nın İspanya macerası 2011 yılında Atletico Madrid'e transferi ile başladı.
Madrid'in kırmızı yakasında ilgiyle karşılanan Turan, kısa zamanda bu takımın vazgeçilmez bir ismi oldu. Arjantinli teknik adam Diego Simeone'nin sisteminde kendisine yer bulan ve makine gibi işleyen Atletico'nun oyun tarzının parçası olan Arda, bu takımda büyük başarılar elde etti.
Atletico Madrid, 2013-2014 sezonunu hem La Liga şampiyonu olarak hem de şampiyonlar ligi finalisti olarak tamamladı. Arda, Şampiyonlar Ligi yarı final maçında Chelsea kalesine gol atmayı başardı.
Rüya gibi geçen Atletico macerası sonrası bir sonraki durağı Barcelona oldu.
Arda Turan, 11 Temmuz 2015 tarihinde Barcelona ile 5 yıllık sözleşme imzaladı. Bonservisine 41 milyon EURO ödenen Turan, Luis Suárez, Neymar, Zlatan Ibrahimović, Samuel Eto'o'dan sonra Barcelona tarihinin en pahalı beşinci futbolcusu oldu.
Arda'nın bir rüya gibi başlayan Barcelona kariyeri ise ne yazık ki güzel gitmedi. Özel hayatında yaşadığı sorunlarla spor basınından çok magazin basınında haber olan Arda, yaşadığı form düşüklüğü sonrası Barcelona'da kadroya girmekte zorlandı.
Atletico Madrid'teki günlerini mumla aratan Arda için İspanya kariyeri hayal kırıklığı ile sona erdi.
2018 yılında Başakşehir'e kiralanarak ülkesine geri döndü.
İspanya'da forma giyen Türk yıldızlar, elbette anlattığımız bu üç isimden ibaret değil. Enes Ünal, Emre Mor, Ersen Martin, Emre Çolak, Fatih Akyel gibi isimler de İspanya'da forma giyen Türk yıldızlar oldular. Özellikle Enes Ünal, İspanya'da dört farklı takımda forma giyerek bu alanda bir rekora sahip olmayı başardı.
İspanya'da forma giyen Türk asıllı yıldızlardan Mesut Özil ve İlkay Gündoğan'ı ise Almanya milli takımında forma giyindikleri için farklı bir kategoride değerlendirmek doğru olacaktır.
Bakalım Real Madrid'in ve Türk futbolunun altın çocuğu Arda Güler, İspanya kariyerinde başaracaklarıyla bu listeye hangi sıradan dahil olacak.
Yeteneği ile bir dünya starı olma potansiyeli taşıyan Arda Güler'in daha çok süre alması ve bir Real Madrid efsanesine dönüşmesini tüm kalbimizle diliyoruz.
Yorum Yazın
rüştü'nün ne alakası var bu ikisiyle aynı kategoride? adam toplam beş maça falan çıkıp postalandı. rüzgar gibi geçti. arif erdem'i, oktay derelioğlu'nu falan... Devamını Gör