2014'ün en iyi kitaplarından Şehre Keder Yağıyor'u okumak için 15 neden!
Son dönemde sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle bir çok şey değişti, hayatımıza yeni insanlar ve yeni hikayeler katıldı. Sosyal medyanın döngüyü değiştirdiği ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı alanlardan biri de edebiyat sektörü oldu. Artık insanlar blog, facebook, twitter, tumblr gibi platformlarda edebi yazılar yazan hayata dair anlatacakları olan yazarların peşinden gidiyor. Okurlar, kendi içlerinden birilerini, aslında kendilerinin hikayelerini duymak, okumak istiyor ve sahipleniyorlar. Daha önce ismini duymadığımız genç yazarlar ise düşüncelerini, söylemlerini bu platformlarda geniş kitlelere duyuruyor ve kitapları birer birer raflardaki yerini alıyor. Bunlardan biri de Önder Deniz Çavuşlar. İnternet üzerinde araştırıldığı somut dişe dokunur bir veriye ulaşılamıyor. Ne bir fotoğraf ne de detaylı bir geçmiş. Neler yapmış? neler yaşamış bilinmiyor. Ancak sadece yazarak varolabildiğini söylüyor yazar. Kendisinin 2010 yılında Hiçlikle Yokluk arası adında bir kitabı çıkmış. Ve 2014'ün yaz ortasında deneme türünde Şehre Keder Yağıyor yayımlanmış. Ayrıca Net Holding gibi güçlü bir kuruluşun, yeni yayınevi Net Kitap'ın ilk kitabı olması ciddiye alınacak bir nokta. Bence 2014'ün en iyi kitaplarından biri olduğunu söyleyebilirim. Piyasaya pompalanan ve alt okuru yakalamayı hedefleyen Ahmet Batman, Kahraman Tazeoğlu, Serkan Özel gibi popüler ancak içi boş kitapların günümüz bestselleri yapılmaya çalışıldığı kitap dünyamızda kesinlikle gereken ilgiyi hak eden Önder Deniz Çavuşlar'ın Şehre Keder Yağıyor adlı kitabını okumak için bir kaç neden sıraladım.
Ayrıca, http://onderdenizcavuslar.tumblr.com, https://www.facebook.com/onderdenizcavuslar ve https://twitter.com/odche hesaplarından Önder Deniz Çavuşlar'ı takip edebilirsiniz...
1. Kitap kapağı ve adıyla insanın ilgisini çekiyor öncelikle.
İki insanın bir arada olma hayalini en çok kurduğu lakin geride hiç mutlu bir an bırakmayan yeminli pazar günlerine benzeyen bir pazardı. Hikaye, cümlenin kağıda dökülmesiyle başladı...
'Bak bir pazar sabahına daha sevgilim, ayrı hayatlarda uyandık.'
Sonra şehre keder yağdı...
2. Herkesin yaşamından bir şeyler bulacağı hikayeler anlaşılır dilde kaleme alınmış ve samimi..
'Uçurum kıyısından aşağıya doğru uzun uzun bakan bir adama 'Neden oraya bakıyorsun?' diye sorma. Geç yanına otur' diyor okura Önder Deniz Çavuşlar
3. Kitabı okumaya başlayınca can alıcı bir çok cümle olduğunu keşfediyorsunuz..
4. Kitapta yazılanlara sarıyor ve bir solukta okumaya başlıyorsunuz.
5. İnsanı sarsan öykülerin mutlaka altını çiziyorsunuz.
6. Okudukça aşkı ayrılığı ve hayal kırıklığını içinize çekiyorsunuz.
7. Çünkü her satırda kendinizden bir şeyler buluyorsunuz.
8. Derinlerinizde üstü kapanmamış yaralarınız gözünüzün önüne geliyor.
9. Kitabın yazarı annesini kaybedişini anlatırken gözleriniz doluyor..
'Soğuktu ve yağmur çiselemiyordu. Yalnızca melekler ağlıyordu. Gökyüzü sabırla beklemiş de, sanki bütün hıncını o gece çıkarıyordu. Bizler de ölümlüymüşüz güya. Yağmur da öldü...Yani annem. Sonra...
Sonra damlalara karışıp göğe ulaştı ve oradan düştü kirpiklerimin arasına...
10. Ve yağmur damlaları düştüğünde kirpiklerinize. Evet, Şehre Keder Yağıyor!
Ne yazık ki gelenleri, hayatıma dahil olmak istedikleri için sonsuz minnetle karşıladım. Hayatımın anlamı sandım her defasında, gölgelerini. Ki minnet, çıkış kapısını bulmalarına yardım eden en kestirme yol olmuş ki, gölgeler birer birer kaybolup gittiler. Bundan sonra olur mu bilmem ama kapımı çalacak olana tavsiyem; Lütfen maskelerinle, hesaplarınla gelme! Bana önce içinde 'aşk' geçen masallar anlatıp, sonunda kabuslara uyandırma. Sonra seni yine o masal sanıyorum, daha çok acı çekiyorum...
11. Yalnızlığı hatırlıyorsunuz. Yalnızlığınızda kimsenin sizi duymadığı o günleri..
12. Yitip giden çocukluğunuzu anımsıyorsunuz.
13. Ayrılık...
14. Çünkü aşk, siz vazgeçtikten sonra başınıza gelendir.
15. Ve baştan sona her sayfada hayatınızdan bir iz ve kaybedişinin derin hüznü...
