Görüş Bildir
Haberler
14 Adımda Şair Ceketli Çocuk 'Kazım Koyuncu'

14 Adımda Şair Ceketli Çocuk 'Kazım Koyuncu'

özge
07.11.2014 - 21:06 Son Güncelleme: 07.11.2014 - 22:56

Şair Ceketli Çocuk

Şair Ceketli Çocuk

Artvin'in Hopa ilçesine bağlı Yeşilköy (Pançol)'de, 7 Kasım 1971 tarihinde doğmuşsa da nüfusa geç kaydedildiğinden dolayı resmi doğum tarihi 10 Mayıs 1972'dir.[1] Müziğe ortaokul birinci sınıfta mandolin çalarak başlamış, çocukluğu, 'üstadım' dediği, 'Kemençeci Yaşar' lakabı ile tanınan Yaşar Turna'nın yanında türkü dinleyerek geçmiştir

Böyle başladı o mükemmel şarkılar

Böyle başladı o mükemmel şarkılar

İstanbul'a üniversite eğitimi için geldikten sonra müzikle yoğun olarak uğraşmaya başlamışsa da İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden siyasi nedenlerle ayrılmıştır. 1992 yılında profesyonel müzik hayatına atılmıştır

Kendi ağzından çocukluk yılları

Kendi ağzından çocukluk yılları

Kâzım Koyuncu çocukluk günlerini anlatırken, Kitap okuyan babamdan kaynaklı olarak diğer çocuklardan farklı oldum” diyerek babasının farklılığın kendisine nasıl yansıdığının altını çizer. Hopa’da bakkallık ve berberlik yaparak ailesinin geçimini sağlayan Cavit Koyuncu, 1960’larda Türkiye İşçi Partisi’nin kuruluş dönemlerinde partililerle tanışmış, dükkânı öğrencilerin kitap-gazete okuma yeri haline gelmişti. 

Cavit Koyuncu’nun Oğuz, Canan, Hüseyin, Orhan ve Kazım’dan küçük Niyazi olmak üzere 6 çocuğu vardı. 12 Eylül’ün ardından Erzurum’da 6 ay hapis yattığı sıralarda Kâzım 10 yaşındadır ve aile anne Hüsniye Koyuncu’ nun gayretleriyle ayakta kalır. Baba Cavit Koyuncu’nun aldığı mandolin ve amcasının Almanya’dan getirdiği gitar, Kâzım’ın müzik yaşamına ilk adımlarının nedeni olur.

Kâzım Koyuncu müziğe ortaokul birinci sınıfta mandolin çalarak başlar. Çocukluğu, 'üstadım' dediği, 'Kemençeci Yaşar' lakabı ile tanınan Yaşar Turna'nın yanında türkü dinleyerek geçecektir.

Dinmeyen

Dinmeyen

1992'de henüz 20 yaşında iken Ali Elver ile 'Dinmeyen' adlı özgün müzik grubunu kurmuş ve profesyonel müzik hayatı başlamıştır. Zamanla Lazca müzik yapmak için bu gruptan ayrılmışsa da rock'tan kopamamış ve geleneksel Laz halk müziğini rock tabanlı yorumlamaya başlamıştır.

Zuğaşi Berepe

Zuğaşi Berepe

1993’te Mehmedali Barış Beşli ile birlikte Zuğaşi Berepe (Denizin Çocukları) adlı rock müzik grubunu kurmuştur. Lazca rock yapma iddiası ile yola çıkan ve 1995'te Va Mişkunan(Bilmiyoruz), 1998'de de İgzas (Gidiyor) adlı albümleri yaparak bu iddialarını da gerçekleştiren grup, sınırlı sayıda (yalnızca 130 adet) basılmış bir konser albümü (Bruxel Live)çıkardıktan sonra 1999 yılında dağılmıştır.

Bireysel

Bireysel

Kazım Koyuncu, tek başına müziğe devam etmiş ve Salkım Söğüt adlı projelerin ikincisinde 3 şarkıyla yer almıştı. 2001’de Viya! adlı ilk solo albümünü çıkardıktan sonra Kanal Dtelevizyonunda yayınlanan popüler TV dizisi Gülbeyaz'ın [4] müziklerini yapınca yurt çapında tanınmıştır. Daha sonra Kemal Sahir Gürel ile birlikte Sultan Makamı adlı televizyondizisinin müziklerini hazırlamıştır..

Karadeniz müziğinin güçlü temsilcilerinden Fuat Saka, Volkan Konak ve Bayar Şahin ile birlikte düzenledikleri, büyük ilgi gören Hey Gidi Karadeniz konserler dizisinin de öncülüğünü yapmış, Nisan 2004'te çıkardığı ikinci solo albümü Hayde ile popülaritesini arttırmıştır.

4 şubat 2005 o konser...

4 şubat 2005 o konser...

Kâzım, nefesi yettiği kadar sesi çıktığı kadar müziğinden ve direncinden vazgeçmedi ve kemoterapi tedavisi sırasında 4 Şubat 2005′te İstanbul, Taksim’deki Yeni Melek Gösteri Merkezi’nde izleyicileriyle kucaklaştı. Sevenlerine hastalığını unutturduğu müthiş bir konser verdi ve aslında yaşam dersi verdi. Konserlerinden vazgeçemezdi. Belki biraz da sevenlerini üzmek için “ha kanser ha konser” diye espri yapmaktan geri kalmamıştı. Gördüğü ilaç tedavisinden çok sevdiği saçlarının tamamen dökülmesini beklemeden kendisi kestirmiş ve grubundaki bütün dostları da aynı şekilde saçlarını kestirerek yüreklerinin Kâzım ile birlikte olduğunu göstermişti. Bu konserde gruba nefesli sazlarıyla müzisyen dostu Kemal Sahir Gürel de katılmıştı

Özledik seni...

Özledik seni...

2004 yılının sonlarında Aralık ayında Kazım Koyuncu’ya testis kanseri teşhisi konuldu ve kısa bir süre sonra tüm dostları, dinleciyicileri kötü haberi aldı. Kâzım Koyuncu, hastalığıyla büyük bir mücadeleye girerken etrafındaki sevgi çemberiyle bu zor zamanların geçeceğine inanıyordu.25 Haziran 2005'de, 33 yaşında, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

kazim koyuncu gidiyorum

Kazım Koyuncu - Koyverdun Gittun Beni

Ölümünün ardından

Ölümünün ardından

Dünyada Bir Yerdeyim, Kâzım Koyuncu‘nun vefatından sonra,16 şarkının 4 tanesi konser kaydı, 4 tanesi (Dünyada Bir Yerde, Yalnızlığı Anla, Hoşçakal, Yine Burada) demo kayıt, geri kalanı ise farklı albümlerde (Gitarın Asi Çocukları (Anılar Düştü Peşime), Grup Patika/Aşk Beni Büyütmedi (Ayrılık Şarkısı), Seyduna (Hayat), Tuncay Akdoğan/Bir Nehir ki Ömrüm (Darbedar), Dinmeyen/Sisler Bulvarı (Askıda Yaşamak), dizi müziği (Le le le) yer alan Dünyada Bir Yerdeyim albümü Halkevleri tarafından 18 Aralık 2006'da çıkartılmıştır. Bu albümün geliriyle Kazım Koyuncu Kültür Merkezi çalışmalarına başlamış ve halen çeşitli atölye çalışmalarıyla katılımcılarına ücretsiz eğitimler vermeye devam etmektedir.

Şarkılarla Geçtim Aranızdan / 1

Kardeşi gibi bizde onu çok özledik...

Kardeşi gibi bizde onu çok özledik...
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
35
16
10
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Pasif Kullanıcı

Bahsedilmeyen çok önemli bir konu daha var o TRABZONSPOR'lada özdeşmiştir.