Savaşın İnsanları Nasıl Farklılaştırdığını Anlatan, Hikayesi Kocaman Kendi Mini Dizi: Unsere Mütter, Unsere Väter
Unsere Mütter, Unsere Väter 2. Dünya Savaşı'nı konu alan Alman yapım bir mini dizi. Nazi ordusunun Doğu Cephesi'nde Moskova'ya doğru kesin zafere ilerleyen aynı birlikte görevli abi-kardeş, başka birlikte görevli bir hemşire, şarkıcı olmaya çalışan bir genç kadın ve Alman vatandaşı olan Yahudi bir terziden oluşan beş yakın arkadaşın savaş sırasındaki hikâyelerinin anlatıldığı bir dizi. Ancak pek çok diziden farkı savaşı değil, savaşın insanları getirdiği hali en çarpıcı şekliyle anlatıyor. Üstelik de savaşın kaybedenler gözünden bu denli iyi anlatılması mümkün olamaz desek, ne denli kaliteli bir yapıt olduğunu anlatmış oluruz...
"Çoğu insan savaşın çoğunlukla savaşmakla geçtiğini sanar. Ancak bu doğru değil. Savaş beklemektir. Sıradaki saldırıyı, sıradaki yemeği ve sıradaki sabahı..."
1. Dostlukları imrenilesi 5 arkadaşın savaş sırasında bir arada geçirdikleri son gece ile başlar: Wilhelm, Friedhelm, Greta, Charlotte ve Viktor.
Tutkulu asker Wilhelm ve ona içten içe aşık hemşire Charlotte, Wilhelm'ın tam zıttı zoraki asker Friedhelm, ünlü bir şarkıcı olma arzusuyla yanıp tutuşan Greta ve onun büyük aşkı Yahudi bir terzi olan Viktor.
2. Charlotte, ana vatana hizmet etmek için savaşa hemşire olarak gönüllü katılır.
Savaşın ne kadar acımasız ve vahşice olduğunu hastaneye gelen, vücutları nereydese parçalanmış, ağır yaralı Alman askerleri gördükçe anlar. Savaş öncesinde hiç deneyimi olmadığı için, başlarda cephe gerisinde bir hastanede görev yapar ve çok zorlanır. Onu burada tutan en önemli etkense cephede asker olan yakın arkadaşı Wilhelm'a beslediği aşktır.
3. Wilhelm, daha önce Fransa ve Polonya'da görev yapmış savaş kahramanı bir teğmendir.
Wilhelm Doğu Cephesi'ne savaşa giderken, bu sefer kardeşi Friedhelm'i de birlikte götürecektir. 1941 yılının sonunda Almanların çok hızlı bir şekilde zafere ulaşacaklarını düşünür. Vatanına sadık, idealist asker Wilhelm, savaşın Almanya için faydalı olacağına inanır. Ancak gün geçtikçe, savaşın onları getirdiği yeri fark etmeye başlar, savunduğu şeyden ve hatta kendi benliğinden uzaklaşmaya başlar.
4. Friedhelm, gönüllü olarak değil zorla askere alındığı için teğmen olan abisi wilhelmin komutası altında savaşmak zorunda kalır.
Savaşın uluslararası ticarete egemen ve Yahudi kuklası olmuş Batılı devletlere karşı yapıldığını düşünür. Bu sebeple abisi ile arasında çatışmalar yaşanır. Savaşmak istemediği için silah arkadaşları korkak olduğunu düşünür. Başlarda hiç sevilmeyen bir askerdir, ancak savaş şartları onu da dönüştürecektir.
5. Greta, idol olarak aldığı Marlene Dietrich kadar ünlü bir şarkıcı olmayı arzular ve bunu başarabilmek için Berlin'de kalır.
Emeline ulaşmak ve Yahudi sevgilisine yardım edebilmek için bir SS subayının metresi olur. Tüm bu planların ona getirecekleri ise Greta'yı 1 yılda onlarca yıl yaşamış bir kadın kadar hızlı büyütecek ve değiştirecektir.
6. Viktor, ileri görüşlü bir Yahudi olması sayesinde soykırımın yaklaştığını hissederek bir an önce Berlin'den kaçmak ister.
Viktor'un dededi 1. dünya savaşında almanya ordusunda savaşmıtşır. Bir Alman kadar ülkesi için çalışan bir ailesi olduğu halde Naziler iktidara geldikten sonra başlayan Yahudi karşıtlığına anlam veremez. Ailesinden farklı olan Viktor, ileri görüşlülüğü sayesinde yaklaşan soykırımı hisseder ve bir an önce ülkeyi terk etmek ister. Ancak Berlin'den kaçmak onun için kolay bir kurtuluş olmayacaktır.
Yazının bundan sonrası spoiler içerir. İzlemeyi düşünenlerin okumaya devam etmemesini tavsiye ederim.
7. Dizi ilerledikçe Greta izleyenlerde kızgınlık duygusunu doğurur.
Viktor'un ülkeden kaçışına yardım edebilmek için yaklaştığı SS subayını ünlü olma yolunda büyük bir anahtar olarak gören Greta çok yanılır... Verdiği konserlerle kendisini fazla önemsemeye başlar. Hatta bir gün en yakın arkadaşı Charlotte'in olduğu bölgede askerlere moral için konsere gelir. Ancak saldırı sebebiyle kaçarken, ardına bile bakmaz... Charlotte'in dostu, dünyanın en bencil insanına dönüşmüştür.
8. Kendini, subayın karısından ve küçük kızından önemli görmeye başlar; ancak subay basit bir metres olduğunu yüzüne vurur.
Ve Greta kendi sonunu hazırlar. SS subay tarafından 'Yahudi'ye yardım etmek' suçuyla şikayet edilir ve cezaevine gönderilir. Dizi sonunda ise onu oraya attığı gibi çıkarabilecek tek kişi olan subay, önce ailesini sonra kendini vuracaktır. Greta'nın içeride yaşadıkları ise savaş döneminde işlenen en büyük suçlardan birine sahip olmanın sonunda ölüm getirdiğini yüzümüze tokat gibi vurur.
"Mesele ölüp ölmemek değil, mesele nasıl öleceğimiz."
9. Viktor Berlin'den kaçmak isterken kendini Yahudilerin ölüme götürüldüğü bir trende bulur.
Sürgüne giden trenden bir kadınla birlikte kaçar. Ancak kadın Yahudi değil, Polonyalı'dır. Direnişçilerin arasına onu da katar. Onlarla olmak Viktor'u bambaşka bir felaketin içine sürükler. En yakın arkadaşının nasıl bir ölüm makinesine döndüğünü, sevgilisinin nasıl bir metres olduğunu öğrendikçe o da benliğinden uzaklaşmaya başlar.
10. Kaçmayı arzuladığı savaşın bir parçası olur...
Direnişçilerle birlikte Alman askerlerini öldürmeye başlar. Ancak en sonunda en çok korktuğu şey başına gelir ve dostu ile karşı karşıya gelir. O an, dostunun bir ölüm makinesine de dönse içinde eski iyiliği taşıdığını görür ve hayatta kalmayı başarır.
"Savaş içimizdeki kötülüğü ortaya çıkaracak."
11. Friedhelm, abisinin aksine savaşın saçma bir şey olduğuna inansa da savaşa katılmak zorunda kalır.
Önceleri insanları öldürmek istemediği için bir korkak olarak bilinse de gün geçtikçe ölüm makinesine dönmeye başlar. Hayatta kalmak için öldürmek zorunda olduğunu öğrendiğinde abisini kaybettiğini zanneder.
12. Rusları, Yahudileri, kaçak Almanları bir bir öldürürken kendini tanıyamaz hale gelir.
Ancak Viktor ile karşılaştıklarında ona vur emrini veren subayı öldürür ve arkadaşının kaçmasına izin verir. Dizinin en büyük kahramanı ve en müthiş karakteri Friedhelm'dır ve savaşın bütün izlerini en iyi şekilde gördüğümüz karakterin sonu ölüm olur...
"Sen ölmüştün..."
13. Başlarda yaralı askerleri görmek ve birlikte olmak, Charlotte'un içindeki vatan sevgisini körükler.
Ona birlikte en yakın olan hemşirenin casus olduğunu fark eder ve onu ihbar eder. Ancak dizinin sonunda ihbar etitği kişinin Rus kumandanlardan biri olduğunu gördüğünde yaptığına pişman olacaktır. Çünkü kendi kötülüğünün karşılığını iyilikle bulacaktır...
14. Wilhelm'in öldüğünü öğrendiği gün hayatının en berbat günü olur ve gidip ona hayran bir doktorla birlikte olur.
Bu sırada savaşın ne berbat bir şey olduğunu her geçen gün daha da kabullenir ve yaralı gelen askerler birliklerine dönmesin diye onlara yardım eder. Ancak bu Charlotte için Almanya'ya tayin edilmesine sebep olur. Sonunda Wilhelm'ın ölmediğini gördüğünde bir pişmanlığın ne denli büyük olduğunu ve savaşla büyüyen çocuğun gözlerinin bir daha asla düzelmeyecek o bakışlarını onunla gördük.
"Haklıydın, savaş içimizdeki kötüyü ortaya çıkarıyor..."
15. Wilhelm, ülkesi için yaşayan bir kahramandır.
Kardeşini de kendisi gibi bir kahraman olarak görmek ister. Ancak zamanla rolleri değişmeye başlarlar. Savaşın aslında gördüğü kahramanlık hikayesi olmadığını ve bir piyon olduğunu hissetmeye başlar. Bir çatışmadan sağ kurtulduğunda firar eder.
16. Bu firar onu deliliğe sürüklerken sığındığı terk edilmiş kulübede bulunur.
Savaş hukukunun çiğnendiğini, insanlığın ayaklar altına alındığını gördüğünde, her şeyin ne kadar anlamsız olduğunu anladığında bırakıp gitmek istese de yakalanmıştır artık. Onurlu bir kaçak olmayı tercih etmesi için çok geçtir... Kardeşini kaybettiğini öğrendiğindeyse en büyük vicdan azabıyla baş başa kalır.
"Friedhelm'i beklememize gerek yok..."
17. Finalde, 5 arkadaştan geriye yalnızca üçü kalmıştır, ancak onlar da sadece fiziki varlıklarıyla hayattadırlar.
Hepsinin aldığı yaralar, hayat boyu kapanmayacak yaralardır. Dönüştükleri insanlarsa, onlar için insan olmaktan çıkmış mahlukatlardır...