Sağlıklı Bir Hayata Adım Atmak İstiyorsanız Derhal Çöpe Atmanız Gereken 18 Şey
''Bundan sonra sağlıklı yaşayacağım!'' nidaları eşliğinde verdiğimiz devrim niteliğindeki kararlar; yağı azaltılmış yiyecekler ve bol teknolojili spor kıyafetleri satın almanın ötesine geçmiyor. Aslında sahip olduklarımıza yenilerini eklemek yerine, artık ihtiyacımız olmayan şeylerden kurtulmak daha öncelikli.
Birçok şeyi, onlara ihtiyacımız olmamasına rağmen çöpe atmaya kıyamıyoruz. Saklıyoruz, biriktiriyoruz... Ama sizin de bildiğiniz gibi pis ortamda sağlıklı yaşam olmaz sevgili Onedio okurları. İşte sağlıklı bir yaşama merhaba demek istiyorsanız hemen şimdi çöpe atmanız gereken şeyler...
1. Eski plastik kaplar
Kullandığımız plastik eşyaların birçoğu BPA denen Bisfenol A içeriyor ve bu sağlığa oldukça zararlı. Son günlerde üretilen çeşitlerinde Bisfenol A' ya rastlanmasa da cam her zaman daha güvenli ve sağlıklı.
2. Oda parfümleri
Bazı üretici firmalar, kokuların daha kalıcı olmasını sağlayan ftalat kimyasalını artık kullanmadıklarını açıklasalar da; çoğu oda parfümü hala bu tip zararlı kimyasallar içeriyor. Uzmanlar; bu spreyler ile maskelemek yerine; kötü kokunun kaynağını ortadan kaldırmayı tavsiye ediyor.
3. Antibakteriyel sabunlar
Antibakteriyel sabunların, bakteriler karşısında normal sabunlardan bir farkı yok hatta Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nin 2014 yılında yaptığı açıklamaya göre; daha tehlikeli olabiliyor. Yapılan araştırmalara göre; antibakteriyel temizleyicilerin içerdiği triclosan maddesinin hayvanlarda hormonal dengesizliklere yol açtığı ve aynı zamanda antibiyotiklere karşı direnç oluşturabileceği de ortaya çıktı.
4. Yıpranmış eski koşu ayakkabıları
Çoğu koşu ayakkabısı, yaklaşık 500-600 metrenin ardından değiştirilmeli. Çünkü darbe emici özelliği olan bu ayakkabılar, belirli bir süre sonra ayağınıza ve bacak eklemlerinize gereken desteği vermemeye başlıyor.
Düzenli olarak koşmuyorsanız; yıpranan koşu ayakkabılarınızı altı ayda bir yenileyebilirsiniz.
5. Eski diş fırçaları
Eğer olması gerektiği gibi; sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa dişlerinizi fırçalıyorsanız, diş fırçanız sandığınızdan daha hızlı yıpranır. Amerika'da bir dişçi olan Ruchi Sahota, hastalarına en az üç ayda bir diş fırçalarını yenilemelerini tavsiye ediyor. Eskimiş diş fırçaları, dişlerinizi yeterince temizleyemeyeceği gibi bir de mikroplar için harika bir yer haline gelebilir.
6. Dağınıklığa sebep olan tüm ıvır zıvır
''Throw Out Fifty Things'' kitabının yazarı Gail Blanke; nasıl düşüncelerimiz etrafımızı şekillendiriyorsa; etrafımızın da düşüncelelerimizi aynı biçimde etkilediğini söylüyor. Ona göre, çevremizde ne kadar işe yaramaz şey varsa, asıl umursamamız gereken şeylere odaklanmamız o kadar zorlaşıyor.
Nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız şöyle bir etrafınıza bakın. İşe; gördükçe ne kadar gereksiz olduğunu düşündüğünüz; eskimiş çoraplarınızdan kırık biblolarınızdan başlayabilirsiniz. Ve tabi ki biriktirme huyunuzdan da vazgeçmeniz gerekiyor.
7. Giymediğiniz kıyafetler
Gardrobunuza şöyle bir göz atın! Son bir yıl içinde hiç giymediğiniz ne kadar çok kıyafetiniz olduğuna muhtemelen inanamayacaksınız. Ne sebeple olursa olsun herkesin giymediği kıyafetler gardroplarında bekliyor ve her baktığınızda onları görmek sizi pek de iyi etkilemiyor. Giyecek hiçbir şeyiniz olmadığını düşünmenize sebep oluyor, hem de çılgın kalabalığa rağmen.
8. Buzdolabında beklettiğiniz artan yemekler
Özellikle hayvansal ürünler içeren yiyeceklerin buzdolabında bekletilmemesi tavsiye ediliyor. Bu yiyecekler beklerken sayısı milyonlara ulaşabilen listeriya, birçok korkunç hastalığa ve ölüme yol açabiliyor.
9. Eski maskaralar
Maskara gibi birçok sıvı makyaj malzemesi adeta mikrop yuvası haline gelebiliyor. Bu yüzden açıldıktan sonra yaklaşık 2-3 ay içerisinde kullanılmaları tavsiye ediliyor. Maskaranızı her kullandığınızda, kirpiklerinizde ya da cildinizde bulunan bakterileri alıp fırçanıza oradan da maskaranın içine yani kolayca üreyebilecekleri bir yere ulaştırmış oluyorsunuz. Maskaranın gözünüze temas etmemesi de çok önemli.
10. Kirli, lens saklama kapları
Göz enfeksiyonlarının başlıca sebebi, yeterince temizlenmeyen lensler ve kirli lens kapları. Lens saklama kaplarınızı üç ayda bir mutlaka yenilemeniz tavsiye ediliyor. Çünkü her gün özenle temizleseniz de, lens kutuları belli bir süre sonra mikropların vazgeçilmezi haline geliyor.
11. Bayat baharatlar
Mutfak dolabınızda aylardır hatta belki yıllardır duran baharatlar sizi öldürmez ama bir işe yaradıkları da söylenemez. Baharat kullanımınızın amacına ulaşması için taze olanları tercih etmelisiniz.
12. Eskimiş, dudak parlatıcıları
Bakteriler, dudaklarınıza temas eden makyaj malzemelerinde kolaylıkla ürer, makyaj malzemelerinizin içinde üremeye devam eder ve vücudunuza ulaşır. Uzmanlar, dudak parlatıcısı, ruj gibi makyaj malzemelerinin açıldıktan sonra altı aydan fazla kullanılmamasını tavsiye ediyor.
13. Tozlu ve tıkanmış hava filtreleri
Alerji ve astım gibi rahatsızlıklarla karşılaşmamak için, kullandığınız hava filtrelerini sık sık değiştirmeyi ihmal etmemeniz gerekiyor.
14. Eskimiş sütyenler
Sütyenler, kullanıldıkça esner ve çamaşır makineleri bunu tetikler. Uzmanlara göre; eskimiş sütyenleri kullanmak, size rahatsızlık verdiği gibi göğüs derinizin yaşlanma sürecini hızlandırabiliyor.
15. Bulaşık süngerleri
Bulaşık süngeri, evinizdeki en kirli şey olma potansiyeline sahip. Bazı uzmanlar süngerlerin mikrodalga fırına koyarak temizlenmesini tavsiye etse de, bazılarına göre tamamen ortadan kaldırılması gerekiyor. Çünkü et ürünleriyle temas eden süngerinizde; bulaşık makinelerinin bile temizleyemeyeceği sağlığa zararlı salmonella bakterileri ortaya çıkar ve kolayca ürer. Bu yüzden sünger yerine; kullan-at bezler kullanılması öneriliyor.
16. Plastik kesme tahtaları
Plastik kesme tahtalarının yüzeyinde oluşan çiziklerin arasına sıkışan yiyecekler bakteri oluşumuna yola açıyor. Bu yüzden tahta olanların kullanılması çok daha sağlıklı.
17. Akıllı cihazlar
Tabi ki telefonlarınızı çöpe atmayacaksınız ama günde birkaç saat bile olsa onlardan kurtulmak, çok daha iyi hissetmenize yol açacaktır. Çünkü elektronik cihazların yoğun kullanımı, depresyon, anksiyete bozukluğu ya da göz bozuklukları gibi fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklara yol açıyor.
18. Sandalyeniz
Gün içinde fazla oturmak, metabolizmayı olumsuz etkileyerek; diyabet, obezite, yüksek tansiyon ve depresyon gibi çeşitli rahatsızlıklara yol açıyor. Her gün spor yapmaya vakit ayıramıyor olabilirsiniz fakat sandalyenizden kurtulmak için bir sebep beklemeyin.
Yorum Yazın