Fotoğraf Çekmek İsterken Yanlışlıkla Rönesans Tablosu Yaratan Kişilerden Muazzam Kareler
Fotoğraf çekmek sadece deklanşöre basmak değildir! O çok özel anı kaydetmek için doğru zamanı belki de saatlerce beklemeniz gerekir. İşte tam da o anı yakalayan ve fotoğraf karelerini adeta günümüzün Rönesans tablolarına dönüştüren sanatçıları ile tanışın. Acaba sizin için Reddit'ten derlediğimiz 15 fotoğraf karesi arasından favoriniz hangisi olacak, yorumlara yazmayı unutmayın! İşte, başlıyoruz...
6 Bin Sterlinlik Heykel Devasa Bir "Kaka Emojisine" Benzetildi! Peki Heykel Ne İçin Yapıldı?
Birleşik Krallık'ın Chichester bölgesinde 6 bin sterline mal olan Periwinkle Barınağı heykeli, büyük bir hayal kırıklığına dönüştü! Halk tarafından 'kamu parasının büyük bir israfa dönüşmesi' olarak değerlendirilen 4.5 metrelik dev heykel, minik bir deniz salyangozunu taklit edecekti. Fakat söğüt dallarından örülen heykel haklın tabiri ile 'dev kaka emojisine' dönüştü. Görenlerin bundan kötüsü olamaz dedikleri heykel, semtinizdeki havuzu ve fıskiyeyi sevdirtecek. İşte, detaylar...
Duvara Bantlanmış Muz 6,2 Milyon Dolara Satıldı! Manhattan'dan 35 Sente Alındı "Comedian" Adlı Esere Dönüştü
İtalyan sanatçı Maurizio Cattelan'ın, kavramsal sanat eseri 'Comedian' açık artırmaya çıkarıldı. Yıllardır sanat dünyasında tartışmalara neden olan duvara bantlanmış olan muz, New York’taki Sotheby’s müzayedesinde 6,2 milyon dolara satıldı. Muhtemelen dünyanın en pahalı meyvesi olan eserin sahibi kripto girişimcisi Justin Sun oldu. Kripto para platformu TRON'un sahibi olan Sun, satın aldığı esere dair yorumda bulunmayı da ihmal etmedi. İşte, 6,2 milyon dolarlık kavramsal sanat eseri 'Comedian'
Fotoğraf Çekmek İsterken Yanlışlıkla Rönesans Tablosu Yaratan Kişilerden Muazzam Kareler
Belki de zamanın en iyileriydiler ama şimdilerde terk edilmiş diyarlarda ve fotoğraflarda kaldılar! Geçmişin izlerini taşıyan birbirinden ilginç terk edilenler sizin de ilginizi çekecek. Dahası her karede sanata dönüşen tarihin izleri gözünüzü kamaştıracak. Hadi deklanşöre basmak için en iyi yerleri seçenlerle tanışın. İşte, tarihin ve sanatın birleştiği yerler... Kaynak: Wolf of X
Anadolu Opera ve Bale Festivali Şırnak'ta Başlıyor!
Anadolu Opera ve Bale Festivali, ilk kez seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Şırnak'ta macerasına başlayacak olan Anadolu Opera ve Bale Festivali için geri sayım başladı. Keyifli opera ve bale festivalinin tanıtımını ise Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Tan Sağtürk üstleniyor.
Fotoğraf Çekmek İsterken Yanlışlıkla Rönesans Tablosu Yaratan Kişilerden Muazzam Kareler
Benzeri olmayan anları kayıt altına alan zaman yolcuları ile tanışın! Onlar çektikleri muazzam karelerle geçmişi, dondurdular. Günümüzün Rönesans tabloları diyebileceğimiz cinsteki bu karelerle, hem geçmişe gideceksiniz hem de eşsiz anlara tanıklık edeceksiniz. Bakalım, sizin için Reddit'ten derlediğimiz 15 kareden favoriniz hangisi olacakİşte, başlıyoruz...
Biraz da İstanbul'u Övelim! Galata Kulesi'nden Ayasofya'yı Fotoğraflayan Kişi İstanbul Aşkımızı Depreştirdi!
Şarkılara, romanlara ve tarihe damgasını vuran şehir: İstanbul! Pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu eşsiz şehir, herkesin dilinde. Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul'un her köşesinden adeta tarih fışkırıyor. Görenlerin gözlerini kamaştıran mega kent bu kez de @dolunayadam tarafından çekilen bir kare ile sosyal medyanın gündemine oturmayı başardı. İstanbul'un güzelliğine bir kez de X üzerinden metiyeler dizildi...İşte, detaylar...
Şimdiye Kadar Yapılmış En Ürkütücü Sanat Eserleri
Sanat, herkes için farklı bir şey ifade ediyor. Kimisi sanatla kendisini ifade ediyor kimisi de yaratıcılığını konuşturarak bizleri bambaşka dünyalara götürüyor. Birazdan göreceğiniz tablolar ise birer korku filminden fırlamış gibi.Gelin, bugüne kadar yapılan en ürkütücü sanat eserlerine bakalım.Kaynak
Görmezden Gelinen Kadın Hakları ve Medusa’nın İntikamı
Türkiye’de son yıllarda kadına, çocuğa ve hayvana yapılan saldırıların giderek artması belki de toplumsal bir krizin eşiğine geldiğimizin de göstergesi. Daha evvel bir sokak röportajında denk geldiğimiz akademisyen Dr. Zeliha Burtek’in can alıcı cümlesinde geçen sosyal çürümenin topumda geri dönüşü olmayan bir erozyona nasıl dönüştüğü de gün gibi ortada. Eğitimciler, yazarlar, sanatçılar ellerinden geldiği kadar bu döngüyü tersine çevirmek için uğraşadursun, inatla ve ısrarla üstü örtülmeye çalışılan gericilik, eğitimsizlik, vizyonsuzluk ve adaletsizliğe toplumun her kesimi de tepki göstermeye başladı.İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ile caydırıcı cezaların uygulanmaması, kadın cinayetlerinin artmasına sebep olurken, bırakın faili meşru cinayetlerin hakkıyla yargılanmasını, bu cinayetlerin üstü örtülür oldu. Bir yandan da dalga geçer gibi anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesinin tartışılmasına kadar ileri gidilebildi. Temel haklarımız için sosyal mecraları kullanmaya başladıysak eğer, vay halimize…Yazmaya başlayınca hangi konuya değinsem bir diğeri eksik kalacakmış gibi bir hisse kapıldım. Halbuki bugün sadece kadın haklarının görmezden gelinmesi ve artan kadın cinayetlerine odaklanarak mitolojik karakter Medusa üzerinden bir hikâye anlatıp, heykeltraş Luciano Garbati ile yaptığım söyleşiyi sizinle paylaşmak istiyorum.Şimdi gelelim Medusa’nın hikâyesine…
Beynimiz Soyut Hiçbir Şeyi Sevmez, Onu Hep Çözmeye Çalışır
Önceki yazıda insan beyni, etrafında olan biten tüm gelişmelerde örüntü yani belli bir gelişme düzeni arar konusunu işlemiştim. Ancak örüntünün soyut sanatla ilgisinin daha iyi anlaşılması için burada örüntüyle ilgili basit birkaç örnek vereceğim.Örneğin tahtaya 4,8,12,16 yazsam sonraki sayının 20 olacağını bilirsiniz. Zira verdiğim sayı dizisinin dörderli olarak arttığı düzenini yani örüntüsünü fark edersiniz ya da 4, 8, 12’den sonra 20 yazsam siz 16’yı atladığımı da fark edersiniz. Yine aynı şekilde haftanın günleri de bir paterndir. “Bugün pazartesi, yarın işim var, sonraki gün görüşelim” desem, adını belirtmediğim halde siz çarşamba günü olduğunu anlarsınız. Görüleceği gibi hemen her gün her an örüntü kullanmanın sayısız örneklerini yaşarız. Zira insan beyni hayatta kalmak için, sürekli değişen bir dünyada sabit özellikler, sabit noktalar arar. Karmaşık verilerdeki bazı noktaları birleştirerek tahmin yoluyla kendince anlamlı, bütüncül bir sonuçlar çıkarır.