Davutoğlu: 'Biz Gece Rüyalarımızda Bile Filistin'i Unutmayız'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, sokağa çıkma yasağı ve çatışmalarda zarar gören vatandaşlara ilişkin alınan önlemleri açıkladı. Buna göre Sur başta olmak üzere esnafın vergi ile prim borçları mayıs ayına kadar ertelendi. Sokağa çıkma yasağının olduğu yerlerde öğretmenler izinli sayılacak ve öğrenciler 180 iş günü eğitim alacak. HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın Moskova ziyaretine tepki gösteren Davutoğlu 'Neden kriz yaşadığımız bir ülkeye tam da bu zamanda gidiyor?' diye sordu. Davutoğlu ayrıca 'Kim, 'Türkiye Filistin'e olan desteğini gözardı ederek İsrail ile yakınlaşıyor' derse, bize en büyük bühtanı yapar. Biz gece rüyalarımızda bile Filistin'i unutmayız' açıklamasında bulundu ve ekledi:  'Türkiye, İsrail'e özür dileten ilk ülke olma onurunu da yaşamıştır'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, doğu ve güneydoğuda terör olaylarından dolayı zarar gören vatandaşlara yönelik destek paketini açıkladı. Başbakan Davutoğlu, 'Sur başta olmak üzere esnaf kardeşlerimizin kayıpları giderilecek. 1 Aralık 2015'ten itibaren 3 aylık vergi ve sigorta beyannamelerini erteledik' dedi. Bölgedeki öğrencilerin eğitimlerine devam edeceklerini de vurgulayan Davutoğlu, 'Hiçbir çocuğumuz mağdur olmayacak. Haftasonları gerekirse sömestrde yoğunlaştırılmış program için tedbirleri aldı. Öğrenciler 180 iş günü eğitim alacaklar' diye konuştu. Ankara'da 253 dükkanın yandığı facia üzerine esnaflara destek olacaklarını açılayan Başbakan, 'Dükkan başına 30 bin lira yardım yapılmasını karara bağladık. O dükkanların yeniden açılması için destek olacağız' açıklamasını yaptı.

Başbakan Davutoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

Türkiye AB zirvesi sonrası, AB süreci olumlu yönde ivme kazandı. Süreçte önemli ilerlemeler sağladık. AB üyelik müzakerelerinde 17 numaralı fasıl açıldı. 3,5 yıldan sonra ilk kez bir fasıl açıldı önümüzdeki dönemde 5 kritik başlığında açılması için çalışmaları sürdürüyoruz. Müzakerelerin düşük profiller sürdüğü zamanlarda bile biz demokratik adımlardan geri kalmadık. Bu ilke siyasetimize yön vermeye devam edecektir. Türkiye Avrupa kıtasının parçasıdır. Avrupa tarihi biz olmadan yazılamaz, Avrupa geleceği de biz olmadan tayin edilemez.

'Bu nasıl tahammülsüzlük?' 

Geçtiğimiz hafta Prof. Dr. Aziz Sancar hocamızla sohbet etme imkanı bulduk. Bu vesileyle bir üzüntümüz ve sitemimizi de paylaşmak isterim. Bazı sosyal medyada Aziz Sancar hocamız hakkındaki sözler bizi üzdü. Biz hocamızın duruşuyla gurur duyduk, gurur duymaya devam edeceğiz. Bilim adamı olmak tarihe karşı bir duruş içinde olmak demektir. Aziz Hocamız kendi dar dünyalarına sıkışanlara mesaj vermiştir. Aynı çevreler Ara Güler dostumuza karşı da sergilediler. Bu nasıl tahammülsüzlük? Bu insanlar içlerindeki bu sevgisizliği ne zaman biriktirdiler anlamakta güçlük çekiyoruz. Gönül köprülerini yeniden kuracağız. Bunlar bizim toplumumuza yakışan haller değil.

Türkiye dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasında yer almıştır. 1 Kasım seçimleriyle bunun devam edeceğini görüyoruz. Kasım ayında kurulan şirket sayısı geçen seneye göre yüzde 11 arttı. Kapanan şirket sayısı da yüzde 22 azaldı.

7 Haziran akşamı yaptığım konuşmada, kaos beklentisi içine girenlere, 'AK Parti Türkiye'de siyaset yaptıkça yönetim boşluğuna izin vermeyeceğiz' dedim. Yüzde 41 oy oranına sahip olmamıza rağmen paniğe kapılsaydık, bugün bu ekonomik veriler olmazdı. Sabırla muhalefet liderleriyle konuşarak ve onların sorumsuzluklarını göstere göstere davranmamış olsaydık bu tabloları göremezdik. Hiç kimse kaos, kriz beklentisi içinde olmasın. Biz buna izin vermeyiz. Her türlü kriz, kaos planına karşı dimdik duran bir AK Parti var.

2002 yılında yüzde 10,8 olan devlet açığının yüzde 1 seviyelerine indirdik. Bütçe görüşmeleri başlayacak. Ocak ayı içinde kalıcı 2016 bütçesini yapacağız. Bütçeyi dengeli kapatmayı hedefliyoruz. Hem vaatlerimizi gerçekleştireceğiz, hem de bütçede açık vermeyeceğiz.

'Ülke ülke gezip bizi şikayet edenler var'

AK Parti siyaseti gençleştiren bir partidir. Türkiye AK Parti ile gerçekleştirdiği atılımın arkasında bu vardır. Diğer partiler iç çekişmeler yaşarken, AK Parti planladığı her şeyi vakti geldiğinde yapıyor. AK Parti siyasetinde dinamizmin kaynağı gençlerdir. Son 14 yılda büyük adımlar attık. Bunun temelinde gençlik vardır. Gençlik bizim gelecek davamızdır. Geleceği emniyet ve güven içinde gençlerle yürüyeceğiz. Davamız demokrasi ve özgürlük davasıdır. Davamız ülkemizdeki bütün farklı unsurları kardeş kılma davasıdır. Türkiye için yapacaklarımız henüz bitmedi.

Biz her vesileyle muhalefet partileri ile diyalog kurma çabasındayız. Aynı tavrı onlardan göremiyoruz. Artık siyasetin içinde aynı dili konuştuğumuzdan bile şüphe duyar hale geldik. Kapımız ülkesinin menfaatini gözeten herkese siyasi görüşü ne olursa olsun açıktır. Biz tüm siyasi partilerin beklentilerini dikkate alırız.

Coğrafyamızın sıkıntılar yaşadığı şu günlerde, Türkiye'nin her zaman gösterdiği birlikte ve muhabbeti göstermek durumundayız. Bu Meclis'te siyaset yapan tüm partilerin eleştiri hakkı vardır. Bizi şikayet edecekleri tek merci halkımızdır. Ülke ülke gezip bizi şikayet edenler var. Fırsatını yakaladığında her ortamda halkın zihnini bulandırmaya çalışanlar var. Yalanlar ve iftiralarla ülkesini karalamaya çalışanlar var. Teröre destek verenlerin iftiraları da bitmek bilmiyor.

Bu mücadele sürerken, terör destekçisi bu partinin eş başkanlarının dillerinde. Bunlar yarın Moskova'ya gidecekler. Türkiye özgür bir ülke herkes istediği yere gidebilir. Ama niye 2 ay, 1 sene önce gitmediler? Neden kriz yaşadığımız bir ülkeye bu zamanda gidiyorlar? Bunlar milletle beraber hareket etmektense Türkiye'yle kimin derdi varsa onlarla işbirliği yapmayı ahlak edinmişler. Bir grup başkanvekili de hendekleri savunuyor. Seçmenden aldığı oya ihanet eden bir yapı var. Bu parti için oy veren kardeşlerime sesleniyorum; siz Sarıkamış'ta saf saf şahadete yürüyenlerin torunlarısınız. Lütfen bir muhasebe yapınız ve bu millitin kaderini olumsuz etkileyecek yapıların çabalarını görün. Bunların derdi birliği, beraberliğiyle. Onlara en büyük cezayı güneydoğuda Kürt kardeşlerimiz verecek. Kardeşlik bu topraklarda ebediyen var olacak.

CHP'li bir milletvekili de sarin gazı iftirasını attı. Kaç gün geçti bu rezil yalan için parti yönetimi parmağını dahi kıpırdatmadı. Biz işimize gücümüze bakacağız. Anamuhalefet partisinin de terörle işbirliği yapanların zihniyeti bu. Milletimiz bize inanıyor, güveniyor. Terör odaklı mücadelede vatandaşlarımız yanımızda. Bu birliğin, bu desteğin farkında olanlar çaresizliklerinin üstünü yalan, iftira ile örtmeye çalışıyor.

Terör örgütü Diyarbakır'da, Mardin'de, Şırnak'ta vatandaşlarımızın hayatını hiçe sayarak saldırı düzenliyor. Sivilleri kalkan yapıyor. Kirli bir tezgah peşindeler. Şu ana kadar terör örgütünün tuzaklarına hiçbir vatandaşımız düşmedi. Devletin görevi vatandaşlarının hayat hakkını korumaktır. Türkiye demokrasi, adalet ve kamu düzeninden geri adım atmayacaktır. Vatandaşlarımızın emniyet ve güvenlik ihtiyaçlarını karşılayacağız. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti oradaki vatandaşlarımızın yanındadır, öyle de olacaktır. Zararları karşılayacak güçteyiz. Biz hiçbir vatandaşımıza uzak değiliz, kimseyi sahipsiz bırakmayız. Terörist saldırı nedeniyle göç eden kardeşlerimizin yanındayız. Her türlü tedbiri değerlendirdik ve karara bağladık. Bayrağımızın dalgalandığı hiçbir yerde insanlarımızı evsiz, okulsuz, yurtsuz bırakmayız. Sur başta olmak üzere esnaf kardeşlerimizin kayıpları giderilecek. 1 Aralık 2015'ten itibaren 3 aylık vergi ve sigorta beyannamelerini erteledik. Bu bölgede yaşayan terör mağduriyeti yaşayan insanlarımızın kaygı duymasını gerektirecek durum söz konusu değildir.

Terör örgütünün okullara yönelik eylemleri dikkat çekiyor. Barikat kurma, saldırı düzenleme gibi birçok terör eylemi ile karşı karşıya kaldık. Çok sayıda okul kullanılamaz hale getirildi. Bu yıl terör eylemleriyle karşı karşıya kaldık ve bir dizi önlem aldık. O öğrencilerimiz bizim kendi evlatlarımızdır. Onları teröre kaçırmak isteyenlerin karşısında biz varız. Öğretmenlerimizin birçoğu göreve hazır olduklarını belirttiler. Onlara teşekkür ediyorum. Öğretmen ve öğrencilerimizin can güvenliği sağlandıktan sonra eğitim süreci tekrar başlayacak. Hiçbir çocuğumuz mağdur olmayacak. Onların mağduriyet yaşamaması için bakanlığımız tedbirleri aldı. Hafta sonları gerekirse sömestrde yoğunlaştırılmış program için tedbirleri aldı. Öğrenciler 180 iş günü eğitim alacaklar.

Davutoğlu, Rusya'nın yaptığı bombardımanın yüzde 91'inin IŞİD'i hedef almadığını da belirterek, 'Rusya, Suriye'ye DEAŞ'la mücadele kisvesi altında girdi. Rus uçakları 30 Eylül 2015’te Suriye’ye girdiği günden 22 Aralık 2015 ‘e kadar yaptığı bombardımanın yüzde 91’i DEAŞ’ı hedef almamıştır. Rus uçaklarının 22 Aralık’a kadar yaptığı 4198 sortiden sadece 391’i DEAŞ’a yönelikti. DEAŞ ile mücadele halindeki ılımlı muhalifler Rus uçaklarının hedefi oldu' dedi.

'Neden Halep'i, İdlib'i, masum sivilleri bombalıyorsunuz? DEAŞ'e karşı mücadelede uluslararası koalisyonun parçasıyız. Ama ister Rusya olsun, isterse başka zalim bir devlet olsun, kim Suriye halkını bombalarsa onun da karşısındayız, karşısında olacağız. Suriye halkı dost ve kardeş halkımızdır, Suriye halkına zulmedenler bundan sonra da karşısında bizi bulacaktır. Rusya Sovyetik palavralardan vazgeçerek diğer halklara dostluk ve saygıyla yaklaşmak zorundadır. Suriye toprakları Rusya’nın emperyal emellerinin bir parçası değildir ve olmayacaktır.

Bölgemizde birçok sorunlar var. Biz toprak bütünlüğüne saygılıyız. Biz barış istiyoruz. Suriye ve Irak'ta yaşananlar sınırlarımızda güvenlik sorununa yol açıyor. Suriye'deki tüm tarafların gerekçesi DEAŞ'tır. Rusya'nın son zamanlarda yaptığı 4 bin 198 uçuştan 391'i DEAŞ'a yöneliktir. Diğerleri sivil insan ve ılımlı muhaliflere yöneliktir. İdlib'e yönelik saldırıyı kınıyoruz. Sizin Suriye'deki mevcudiyetinizin temeli nedir? Neden DEAŞ'la mücadele için orada bulunuyoruz dedikten sonra masum sivil insanları bombalıyorsunuz? Biz ilkesel tutumu sürdürüyoruz. İster Rusya olsun, ister başka zalim devlet olsun onun karşısındayız. Biz Sovyet dönemlerinde yapılan zulümleri de unutmadık. Rusya Sovyetik palavra ve iddialardan vazgeçerek diğer halklara saygı ile yaklaşmak zorundadır. Suriye halkı bizim dost ve kardeş halkımızdır. Müslüman kitlelere yönelik saldırıların arkasında kim olursa olsun bunlara karşı sesimizi yükseltiriz.

Uluslararası toplumu harekete geçmesini bekliyoruz. Hangi etnik kökenden gelirse gelsin Suriyeliler bizim kardeşimiz ve dostlarımızdır. Suriye halkının acıları sona ermelidir, barışın zemini hazırlanmalıdır. Türkiye üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir. Suriye'deki krizin çözümü Esad'ın yerini bırakmasıyla mümkündür. BMGK kararı sorunun çözümü için olumlu bir adımdır. Ancak bunun gerçekçi bir perspektifi de yoktur.

Irak'ta da terör örgütlerinin açtığı ciddi sıkıntılar var. Musul gibi ülkenin ikinci büyük kentinin düşmesi, uluslararası desteği de ortaya koymuştur. Biz de peşmerge ve yerel gönüllülere destek veriyoruz. Bu Musul kurtulana kadar devam edecektir. Türkiye komşu ülkelerinin toprak bütünlüğünün korunması konusunda hassasiyet göstermektedir. Bu ilave olarak gönderilen askerlerin yeniden konuşlandırılması söz konusu olmuştur. Silahlı kuvvetlerimiz toprak bütünlüğüne saygı içinde davranmaktadır.

'İsrail ile görüşmeler olumlu gidiyor'

İsrail'le ilişkilerimizin kesilmesi Mavi Marmara gemisi ile başlamıştır. Orada masum vatandaşlarımız şehit edilmiştir. İsrail Gazze'ye yardım götüren vatandaşlarımızı katletmiştir. Biz üç şartımız olduğunu açıkladık. Özür dileyecek, tazminat ödeyecek ve Gazze'ye abluka kalkacak. Birinci şart yerine getirildi. Bugün bazı açıklamaları dinliyorum. Bu özür beyanı açık ve net bir şekilde yerine getirilmiştir. Türkiye, İsrail'e özür dileten ilk ülke olma onurunu da yaşamıştır. Diğer şartların yerine getirilmesi için görüşmeler olumlu bir seyirde devam etmektedir. Nihai noktaya ulaşıldığında kamuoyuyla paylaşırız. Bizim pozisyonumuz neyse yarın da o olacaktır. Türkiye hem tazminat hem de ambargonun kaldırılması konusunda ısrarlıdır. Bizim mazlum kardeşlerimize desteğimiz sürecektir. Türkiye ilk defa mazlum devletlerin ümidi olmuştur. Hiçbir mazlumu yarı yolda bırakmadık, kaderine terk etmeyeceğiz.

21. yüzyılın en mazlum halkı Filistin halkıdır. Dünya bizim tutumumuzu bilir. Türkiye sınırsız desteği vermeyi devam edecektir. Kudüs'ün başkent olduğu Özgür Filistin devleti kurulana kadar bu destek sürecektir. Mavi Marmara saldırısı sonrası BM'de yaptığımız konuşma herkesin hafızasındadır. Orada haykırdığımız gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz. O gözyaşları dinene kadar Filistin'in yanında olmaya devam edeceğiz. 2012'de Filistin BM'de tanındığında Mahmut Abbas dışında İslam ülkesi temsilcisi bendim. O bayrak bir gün inşallah Kudüs'te de dalgalanır. Hiç kimse Gazze, Filistin konusunda Sayın Meşal kadar, bizim kadar duyarlı değildir.

'Kim, 'Türkiye Gazze halkını unutuyor, Filistin'e olan desteğini gözardı ederek İsrail ile yakınlaşma içine giriyor' derse, bize en büyük bühtanı yapar. Biz, bırakın müzakerelerde, gece rüyalarımızda bile Gazze'yi unutmayız, Filistin'i unutmayız, Kudüs'ü unutmayız, Mescid-i Aksa'yı gözümüzün önünde hep dipdiri tutarız.'