Çocuk Anne Sayıları Dudak Uçuklatıyor.

İstanbul Küçükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ortaya çıkan skandaldan sonra gözler Türkiye'nin 'çocuk anne' ve çocuk istismarı sorununa odaklandı.

Kısacası nereden bakarsanız bakın on binlerce çocuk istismarı vakasından söz ediyoruz. Küçükçekmece'deki skandal ortaya çıkmasaydı 5 ayda yalnızca bir hastanedeki kayda geçmemiş çocuk anne sayısı 115 olacaktı. Bu durumda buna benzer adli makamlara bildirilmemiş, kayıt altına alınmamış, dolayısıyla soruşturulmamış daha ne kadar çocuk istismarı daha bulunduğunu sorgulamamız gerekmiyor mu? 

Devletin resmi kayıtlarındaki çocuk anne sayıları ile adli kayıtlardaki çocuk istismarı davası sayılarını kıyasladığımızda arada önemli farklar görüyoruz ve bu da bizi çocuk anne olaylarının genellikle yargıya taşınmadığı sonucuna götürüyor. 

Örneğin 2012 yılında 22.369 çocuk anne vakası TÜİK kayıtlarında yer alırken aynı yıl açılan çocuk istismarı davası sayısı 17.589 olmuş. Bu davaların 7.498'i TCK'nın 103/2 sayılı maddesinden açılmış. 2003'te 2348'i 15 yaş altı olmak üzere toplam 40.188 çocuk anne vakası görülürken aynı yıl sadece 4.019 çocuk istismarı davası açılmış.

TCK'nın 103/1 sayılı maddesi 15 yaş altında olup 'fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış ve 15 - 18 yaş arasındakilere dönük sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar'ı kapsarken 103/2 sayılı madde 18 yaş altı tüm bireylere dönük __'vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilen' cinsel saldırıları kapsamaktadır.