Sarıkamış Harekatını Yanlış mı Biliyoruz?
İlk yazım olduğundan biraz acemice olabilir. Lütfen kusuruma bakmayın. İyi okumalar.
Öncelikle Harb-i Umumi(1.Dünya Savaşı) ve Osmanlı İmparatorluğu hakkında bilgi verelim.
Osmanlı İmparatorluğu 1912-1913 Balkan Savaşlarından sonra inanılmaz kayıplar yaşamış, Adriyatik Denizi'ne varan sınırları Meriç Nehri'ne kadar gerilemiş ve hatta bir ara Bulgarlar Edirne'yi ele geçirmişlerdi. 1913'te Edirne'nin kurtarılmasıyla ünü katlanarak artan Binbaşı Enver Bey, kısa sürede Mirliva(tuğgeneral) rütbesine yükseltilmiş ve istifa ettirilen Ahmet İzzet Paşa'nın yerine Harbiye Nazırı olmuştu.
Enver Paşa, Harb,ye Nazırı olduktan sonra büyük yenilikler yapmış, orduyu siyasetten ayırmış ve ordudaki yaşlı ve komutadan aciz subaylar yerine genç ve becerikli subayları orduda görevlendirmiştir. Ve hatta bu genç subaylar ileride Cumhuriyet'i kuracak, Enver Paşa ile Türkistan'da çarpışacaklardır. (Fotoğraf-Mustafa Kemal ve Enver Beyler Trablusgarp'ta)
Harb-i Umumi'ye nasıl girdik?
28 Temmuz'da Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun Sırbistan'a savaş ilan etmesi ve Rus İmparatorluğu'nun Sırbistan tarafında savaşa katılmasıyla Harb-i Umumi başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu ilk olarak İtilaf Devletleri'ne başvurmuştur. İtilaf Devletleri ise Osmanlı'yı bir yük olarak gördükleri için aralarına kabul etmemiştir. Zaten bu savaşın bitiminde hedef Osmanlı'dır. Osmanlı İmparatorluğu, yalnız kalmamak için Almanya ile ittifak kurmak istemiş ve 2 Ağustos'ta bir gizli anlaşmayla müttefik olmuşlardı.
İngiliz gemilerinden kaçan Alman Goeben ve Breslau gemileri, Osmanlı'ya sığındılar. Enver Paşa, gemilerin Çanakkale Boğazı'ndan geçmesine izin verdi. Ancak uluslararası antlaşmalara göre ya bu gemiler karasularımızın dışına çıkarılacaktı ya da silahları sökülüp bir limana çekileceklerdi. Osmanlı İmparatorluğu bir süre sonra gemileri satın aldığını açıkladı. Gemilere Türk Bayrağı çekildi, mürettebata fes giydirildi ve gemilerin adı sırayla 'Yavuz' ve 'Midilli' olarak değiştirildi. 29 Ekim'de bu iki gemi Rus İmparatorluğu'nun Odessa ve Sivastopol limanlarını vurarak Osmanlı'yı fiilen savaşa soktu.(Fotoğraf-Yavuz Zırhlısı)
Harekat öncesinde yaşanan muharebeler
Cephe, Rus ordusunun Doğubayazıt'ın kuzeyinden yapılan saldırıyla açılmıştır. Ruslar Kars'tan Eleşkirt ve Pasinler'e iner. Üçüncü Ordu komutanı Hasan İzzet Paşa, Erzurum'da bir savunma hattı kurmak taraftarıdır ancak Genelkurmay, Paşa'ya Köprüköy'de Aras'ı geçen düşmana saldırması emrini verir.
7-9 Kasım: Köprüköy vuruşmalarından sonra düşman buradan Aras'ın öbür tarafına çekilmek zorunda kalır.
12 Kasım: Düşman birlikleri bozulur ve çekilmeye başlar ancaak ikmal sıkıntısı nedeniyle düşman takip edilemez.
16-17 Kasım: Horasan civarındaki Azap mevkine çekilen Rus ordusuna saldırılır. Türk ordusu muharebeyi kazanır ancak düşmanın çekilmesi değerlendirilemez.
Sarıkamış Kuşatma Harekatı
Kafkasya Cephesi'ndeki 3 kolordudan(9. Kol.-10. Kol.-11. Kol.) oluşan Osmanlı 3. Ordusu 118 bin kişi civarındadır. Rus kuvvetlerinin ise 100 bin civarında olduğu düşünülmektedir.
Harekat:
22 Aralık 1914-Türk birlikleri karşılaştığı Rus birliklerini geri püskürtür, Ardoz ve Yeniköy'e girilir, Narman alınır. 9 ve 10. Kolorduların bağlantısı kesilir. 11. Kolordunun ileri harekata geçen birlikleri karşısında Ruslar geri çeklip teması keserler. Ruslar bir kuşatma hareketine ihtimal vermemektedir.
23 Aralık 1914-Kolordular arası bağlantılar kesiktir. 10. Kolordu Oltu'ya girer. Çok sayıda esir, dört top ve makinalı tüfek ele geçirir. Brilikler arasındaki bağlantısızlık büyük bir felakete yol açar. Oltu boğazında 31. ve 32. Tümenlerimiz birbirleriyle savaşırlar. Teğmen Rasim'in farketmesiyle olay büyümeden bitirilir. Sarıkamış Rus kuvvetleri 11. Kolordu'nun üstüne çekilmiştir. plan yürümektedir.
24 Aralık 1914-17. ve 28. Tümenler Bardız'a girerler. Enver Paşa, karargahını Bardız'a taşır. Birlikler arasında bağlantı kurulamamaktadır. Komutanlar kendilerine verilen genel taarruz planını uygulamaya çalışırlar. Bu plana göre 25 Aralık'ta Sarıkamış'a taarruz edilecektir. 10. Kolordudan haber alınamamaktadır ancak Enver Paşa 10. Kolordu Komutanı Hafız Hakkı Bey'e güvenmekte ve onun yetişeceğini düşünmektedir.
Bu arada 10. Kolordu, Rus birliklerini süngü hücumuyla geri atar. Epeyce silah ve araba ele geçirir. O gün bir şanssızlık yaşanmış ve 10. Kolordu kurmay başkanı Nasuhi Bey esir düşmüştür. Ruslar üzerindeki evraklardan bir kuşatma harekatı yapıldığını anlarlar. 11.Kolordu karşısındaki birlikler geri çağırılır. Yardım çağrısı yapılır.
25 Aralık 1914-Her taraf kar ama hava açıktır. Enver Paşa askerinin önünde harekete geçer. Bardız-Yayla-Kızılkilise yoluyla Sarıkamış'a çıkılacaktır. Kızılkilise'de bolca erzak ele geçirilir. 9.Kolordunun 29.Tümeni Sarıkamış'a 4 km kala sırtların Ruslar tarafından tutulduğunu görür. Asker yorgundur. 9. Kolordu komutanı İhsan Paşa saldırının durmasını ister. Enver Paşa kabul etmez. Gece saldırılır. Düşman süngü ile püskürtülür. 86.Alayın 2 bölüğü Çerkezköy'e girer. İhsan Paşa'nın ısrarları üzerine saldırı durur ve düşman çekildiği mevzilere tekrar yerleşir. Rus Kafkas Cephesi Komutanı çekilme emri verir. Ancak Sarıkamış'taki komutan emri uygulamaz.
26 Aralık 1914-29. ve 17.Tümenler saldırıya geçerler. Dağ toplarının kagir binalara etkisi zayıf olduğundan saldırı yavaş ilerler. İhsan Paşa yine saldırının durması için ısrar eder ve saldırı durdurulur. Bölük ve takım komutanlarının çoğu, takım subaylarının ise üçte ikisi şehit düşmüştür. Hafız Hakkı Bey'in 10.Kolordusu beklenmektedir. O gün Allahuekber Dağları'nı aşmak için yürüyen 10.Kolordu tam dorukta kalın bir sis içinde büyük bir tipiye yakalanır. Ağır kayıplar verilir. Hafız Hakkı Bey ilerlemesine devam eder. Selim'i alır. Kars-Sarıkamış demiryoluna ulaşır hatta geçerler. Demiryolu birkaç yerinden kesilir.
Hafız Hakkı Bey, kuşatma esnasında Ruslar'ın kendisine sıkıntı yaratmaması için etraftaki Rus birlikleriyle çarpışarak ilerler. Ancak yol uzamıştır ve asker dağılmaktadır. 31.Tümene Sarıkamış'a ilerleme emri verilir. Harekatı bizzat tümen komutanı yürütür. Bu eriyen birlikler komutanları başlarında olarak Sarıkamış'a girerler. 'Erler son derece fedakarlıklar göstererek Sarıkamış'a girseler de kasaba dahilinde dağıldıklarından birlikler elden çıkmıştı. Ruslar devamlı takviye alıyorlardı. Başka bir hal çaresi kalmadığından kıtalar kasabayı boşaltarak bir km kuzeydeki ormanlık sırta çekldiler'(Gen.Kur.ATASE Başkanlığı, Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Kafkas Cephesi, 3.Ordu Harekatı c.1 s.385)
Aynı gün 32.Tümen de, havanın biraz sisli olmasından da yararlanarak birkaç koldan saldırıya geçti. Akşama kadar sren çarpışma ve ağır Rus kayıplarına rağmen düşman direnci kırılmamıştı.
Rus karşı saldırıları yoğunlaşmıştır. 3.Ordu karargahı da ateş altındadır. Karargahta 4 subayın ayakları donmuş, 2 subaysa yaralanmıştır. 9. ve 10.Kolordulardan kalanların kurtarılması için ilk kez kısmi geri çekilme emri verilir.
(Fotoğraf-Sarıkamış Kuşatma Harekatı Planı-Çizgili ok: Hafız Hakkı Bey'in izlemesi gereken yol)
Nasıl Kazanabilirdik?
Bu harekatı Rusların kazanması için birkaç şartın bir araya gelmesi gerekirdi. Ancak bunlardan biri bile olmasaydı savaşı Türk ordusu kazanacaktı.
-Eğer Hafız Hakkı Bey gecikmeyip zamanında Sarıkamış'a varsaydı
-İhsan Paşa, 25 Aralık'taki hücumu durdurmayıp devam etselerdi
-Rus Cephe Komutanı'nın geri çekşlme emrini Sarıkamış'taki Rus komutanı uygulasaydı
-Rusları tutmakla görevli 11.Kolordu gevşek davranmayıp Rusları kendi cephesinde tutsaydı
Türk zaferi kesindi ancak bunların hepsi bir araya gelmişti. Ve sonucunda Rus ordusu Sarıkamış'ta bir zafer kazandı.
Mağlubiyetin sorumlusu kimdir?
Bu mağlubiyetin tek sorumlusu yoktur. Aslında bakıldığında bu mağlubiyetin sebebi astların üslerinden gelen emirleri dinlememesidir. Türk tarafında Hafız Hakkı Bey yolu uzatmış, Oltu'dan direk Sarıkamış'a gitmesi gerekirken Kosor'a kadar ilerlemiş ve en sonunda Allahuekber Dağları'na çıkmak zorunda kalmıştı. İhsan Paşa ise Enver Paşa'nın hücum emrine rağmen saldırıyı durdurtmuştu. O gün eğer saldırı devam etseydi Sarıkamış alınacaktı.
Rus tarafında ise Sarıkamış'taki komutan Cephe komutanının emrini dinlememiş ve Sarıkamış'tan çekilmemişti. Eğer çekilseydi Kafkas Cephesi zaferle kapanabilirdi.
(Fotoğraf-Hafız Hakkı Bey)
Kaybımız ne kadardır?
Ülkemizde çoğu insan Allahuekber Dağları'nda 90 bin kadar askerin donarak şehit olduğunu düşünür. Bu rakam abartıdır ve bu kadar şehit sayısı imkansızdır. Çünkü Allahuekber Dağları'na 10.Kolordu çıkmıştı. Ve bütün Kafkasya Cephesini savunmakla görevli 118 bin asker vardı. Ayrıca bu harekattaki şehitlerimiz söylendiği gibi tek kurşun atmadan değil Sarıkamış önlerinde savaşarak şehit düşmüştür.Bu yazıda kaynak olarak kullandığım 'Şehit Enver Paşa' kitabında Nevzat Kösoğlu, şöyle yazar
'Bu konuda özel bir değerlendirmeye girmeden, Dr.Ramazan Balcı'nın geniş açılı değerlendirmeler sonucu ulaştığı ve General Maslovsky'nin rakamlarına dayanan sayının 23 bin olduğunu söyleyelim. Ancak bunun 5 bini Rusların, Hamamlı'da kurdukları esir kampında açlık, soğuk ve bakımsızlıktan şehit olmuştur. Maslovsky bu ayrımı yapmadan 23 bin rakamını vermiştir.
(Fotoğraf-Yukarı Sarıkamış Şehitliği)
Kazansaydık ne olurdu?
Eğer Osmanlı ordusu Sarıkamış'ı ele geçirebilseydi dünyanın nasıl olacağını yalnızca Allah bilir. Ama şunu söyleyebilirim ki eğer bu harekat başarılı olsaydı dünya bugün çok farklı olurdu.
(Fotoğraf-1918'de kurulan ve Bakü'yü ele geçiren Kafkas İslam Ordusu'nun komutanı Nuri(Killigil) Paşa)
Yorum Yazın
Yazıyı yeni gördüm. Ortaya çıkan resmi vesikalarla daha bir çok gerçeğin yeni anlaşılıyor olduğu göz önüne alındığında 2018'de bu yazıyı kaleme alan arkadaş ... Devamını Gör