Erotik Tabloları Yüzünden Zindana Atılan Boilly'nin 'Münasebetsiz' Eserindeki Çarpıcı Detayları Görmelisiniz!
Sanat tarihçisi Celil Sadık, Rokoko akımına ve bu dönemin en önemli eserlerinden biri olan Boilly'nin 'Münasebetsiz' tablosuna dair harika bir inceleme paylaşmış. Detaylarında kaybolup altında yatan mesajı öğrenince büyüleneceğiniz tablonun ince detayları, altında yatan anlamları ve incelemesi için buyurun... 👇
18. yüzyılın ikinci yarısında ilk kez Fransa'da ortaya çıkan sanat akımı Rokoko, mimari ve resim dışında tiyatro ile edebiyatta da izlerini bırakmıştır.
1761 yılında Fransa'da dünyaya gelen ve kariyerine henüz 12 yaşında başlayan Louis-Léopold Boilly de bu akımın en önemli sanatçıları arasında!
Sanat tarihçisi Celil Sadık'ın Boilly'nin tablolarına dair Twitter hesabından paylaştığı harika incelemeyi sizlere aktaracağız.
Kendisinin Twitter hesabına buradan, Instagram hesabına ise buradan ulaşabilirsiniz!
Öncelikle Boilly'nin eserlerine geçmeden Rokoko akımından biraz bahsedelim...
Bu üslup Barok dönemden sonra ortaya çıkar ve Barok üsluba da bir tepki olarak doğar aslında. Barok eserlere örnek olarak aklınıza hemen herhangi bir Caravaggio eseri getirebilirsiniz.
(Tablo: Aziz Thomas'ın Şüpheciliği, Caravaggio, 1602)
Barok üslubun kurallarına ve katı ölçülerine ve ağır atmosferine bir tepkidir Rokoko. Bu yüzden bu üsluptaki eserlerde karşımıza çıkan renklerde, figürlerde ve atmosferde bir yumuşaklık görülmektedir.
(Tablo: Salıncak, Jean-Honoré Fragonard, 1767)
Rokoko döneminde eserlerin hem konuları hem de kıvrımları ve hatları yumuşaktır. Genellikle Barok sanatta gördüğümüz ağır ve kasvetli konular yerine eğlenceli konular tercih edilmiştir.
Barok üsluba göre oldukça eğlenceli bir üsluptur anlayacağınız...
(Tablo: Müziğin Alegorisi, François Boucher, 1764)
İlk kez Fransa’da ortaya çıkan Rokoko 18. yüzyılda tüm Avrupa’ya yayılır. Bu dönemde zarafet, cazibe, mizah ve erotizm asıl işlenilen konulardır ve Rokoko bu anlayışla kısa süre içinde ünlenir.
Rokoko sözcüğü, süs havuzlarında kullanılan taş bezeme öğelerini ifade eden Rocaille ile Barok kelimesinin İtalyanca karşılığı olan Barocca’nın mizahi bir şekilde bir araya getirilmesiyle oluşur. Bu nedenle Barok ile benzer özellikleri de vardır. Örneğin teatral etki gibi.
(Tablo: Venüs'ün Zaferi, François Boucher, 1740)
Rokoko figürleri çok şatafatlı kıyafetler içindedir. Hem atmosfer hem de figürlerin davranış biçimleriyle birlikte masalsı bir atmosfer oluşmuş gibidir. Figürlerin tavırları çoğunlukla flört ediyor gibi gözükmelerine neden olur.
Bu dönemde eşcinsel ilişkiler de resim sanatında cüretkar bir şekilde yerini almaya başlamıştı. Ancak bu sahneler tabular yıkabilecek ve halkın tepki gösterebileceği resimler değillerdi, çünkü halk bunları görmüyordu.
(Tablo: La Toilette, François Boucher, 1742)
Rokoko sadece soylular ve saray ahalisinin kendi aralarında eğlendikleri bir parti gibiydi ve halk bu partiye davetli değildi.
Yani bu resimler özel siparişlerdi. Zengin Fransız soyluların birbirlerine mesaj göndermek için sipariş ettikleri, gece vakti sarayda dönen dedikoduların resimleriydi.
Bu resimleri sadece kendileri gördükleri için erotizmin bir sınırı yoktu.
(Tablo: Aşk Beyanı, Jean-François de Troy, 1931)
Şimdi sanatçının 1795 yılında yaptığı ve Rokoko döneminin özelliklerini bize sunan 'Münasebetsiz' eseri ile başlayalım...
Kompozisyon içinde üç figürümüz var.
Biri merkezde ayakta, diğeri solda yatakta iki kadın ve onların bulunduğu odaya çok arzulu bir şekilde girmeye çalışan erkek figürü. Kadınlar sabahlıklarıyla resmedilmişler.
Hem yatak dağılmış hem de kadınların saçları başları ve kılık kıyafetleri dağılmış.
O dönemin kılık kıyafet modasını da çok iyi yansıtan bu eserdeki kadın figürleri Rokoko’nun tamamında görebileceğiniz kırmızı yanaklı oyuncak bebekleri andırıyorlar.
Yani belli ki az önce bir sevişme gerçekleşiyormuş.
İfadelerin oldukça teatral olduğu bu sahnede merkezdeki kadın bize dönüyor ve bu erotik sahneye izleyiciyi de davet ediyor. Bize bakıp çapkın bir şekilde gülümserken şu soruyor; ‘‘Sizce onu içeri almalı mıyız?’’
Bu soruyu bakışlarıyla bize yöneltmeyi başaran bu figürün üzerinin açıldığını saçlarının dağıldığını ve elinde de şarap sürahisi olduğunu görüyoruz.
Bu dönemde hem kapıdaki adamın tavırlarından hem de ressamın resim içine yerleştirdiği diğer detaylardan bu kadının davetkar bir figür olarak yorumlanması gerekir.
Kapıyı sanki adamın yüzüne kapatıp onu içeri almak istemiyor ancak bu niyetinde ciddi değil.
Demiştim ki Rokoko sanatında muziplik vardır. İşte bu muzipliğin erotik bir tavırla bir araya geldiğini görüyoruz.
En solda yataktaki kadın figürü de yine erotik bir şekilde bize bakıyor ve hafifçe gülümsüyor.
Bu detayı fark ettiğimizde kapıdan içeri girmek isteyen figürün biz olduğumuzu anlıyoruz. Bu dönemde erkekler kendi aralarında toplanıp bu resimleri izliyorlar ve üzerine sohbet ediyorlardı. Yani esere eril bir dille bakmak gerekiyor bu yüzden.
Bu noktada aslında kapıyı zorlayan bir münasebetsiz olduğumuzu fark ediyoruz. Ancak eserin adı bile mizahı vurguluyor.
18. yüzyılda bir Fransız erkeğinin bu resme baktığında erotik anlamda çok etkilendiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü bu dönemde bu sabahlıklar neredeyse çıplaklık olarak algılanıyordu.
Ayrıca kadınların beyaz tenleri de o dönem özellikle dikkat çeken bir unsur. Beyaz tenin seksilik anlamında çok çok önemli olduğu bu dönemde ressamın bu durumu es geçmediğini görüyoruz.
Böylelikle ressam eseri sipariş eden kişi her kim ise onun kaçamaklarından veya fantezilerinden birine yer verdiğini söyleyebiliriz. Elbette eril dil dedim ama bu dönemde kadınlar asıl olarak Rokoko’ya yön verenlerdir.
Özellikle Fransız kralının metresleri ve devlet kademesinde yüksek mevkideki kişilerin eşleri yine bu türde eserler siparişler ediyorlar. Ancak bir sahne kadın siparişi olduğu zaman orada daha çok erkek figürü görüyoruz...
Kadınlar çıkardıkları kıyafetlerini kapıya engel olan sandalyenin üzerine atmışlar. Yani erkek yine kıyafetlerin ‘engel’ teşkil ettiği bir durumun içine düşmüş.
Bu sandalyenin hemen yanında, yerde de kadınlardan birinin ayakkabısını görüyoruz.
👇
Eğer bu dönemlerde ayaktan çıkmış bir kadın ayakkabısı görürseniz o zaman ayakkabının sahibi olan kadının, kompozisyonun içinde yer alan erkeklerden birini cinselliğe davet ettiğini rahatlıkla söyleyebilirsiniz.
Ve son!
Peki siz nasıl buldunuz eseri? Buyurun yorumlara...
Yorum Yazın
Ayaktan çıkmış ayakkabı eğer cinselliğe daveti simgeliyorsa hooop oradan Külkedisi masalına ve akla zarar senaryolara deli sorulara 😂😂😂😂 neden olmasın bir sa... Devamını Gör
18. Yüzyıl Avrupa'sında ressamlar 21. Yüzyıl Türkiyesi'nde ise karikatüristler, köşe yazan gazeteciler ve twit atan gençler hapse atılıyor.
Amca kapidan bakmis diyor ki “beni niye cagirmadiniz aq kahpeleri”