Görüş Bildir
Haberler
Efsane Dizi Yedi Numara'nın Hangi Karakterisin?

etiket Efsane Dizi Yedi Numara'nın Hangi Karakterisin?

Yedi Numara dizisini unutabilen var mı? Vahit Emmi'nin tatlı tatlı sinirlenmesi, Zeliha Yenge'nin evhamları, 'koçları', 'piliçleri'... Birbirinden farklı onca insanın bir araya geldiği ve beraber mutlu mesut yaşayabildiği bir dünya yaratmıştı bu dizi.

Peki ya bu dünya gerçek olsaydı, sen hangi Yedi Numara karakteri olurdun?

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Önce bu soruyu cevaplamalısın; Cinsiyetin?

2. Senin için ideal bir Pazar günü .......... demek.

3. Bu cümlelerden hangisini duymak yüreğini eritir?

4. Herkesin bir savunma mekanizması vardır. Peki sen; kötü veya üzücü bir olayla nasıl başa çıkarsın?

5. "Aşk" deyince ilk aklına gelen;

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Peki ya favori sözün;

7. Seninkiler en iyisi ona şüphemiz yok; ama hadi bir de anne-baba seç kendine;

8. Hazır başlamışken arkadaşlarını da seç bari;

9. Son soru: 111,111,111 x 111,111,111 = ?

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

Sen Cansu'sun!

Sen Cansu'sun!

Sen tam bir Cansu'sun! Mükemmel bir espri yeteneğin var. Her an herkesi güldürebilirsin. Olaylara bakış açın diğer insanlara göre çok farklı. Her şeyi iyi yönünden görebiliyorsun ve bunun için fazladan bir çaba harcamana bile gerek yok. Çünkü senin yaradılışın böyle. Ciddiyetsiz olduğundan değil, sadece hayatı ti'ye almayacaksak neden buradayız öyle değil mi ama? Hayat kısa, mutlu olmak lazım.

Sen Zeliha'sın!

Sen Zeliha'sın!

Sen bu dünyaya aile kurmak için gelmişsin. Öyle büyük hırsların yok. İş kadını olmasan da, çok para kazanmasan da olur. Mutlu bir ailen, seni seven bir kocan olsun, o sana yeter. Sen de aynı Zeliha gibi gündüz düşlerine dalmaya bayılıyorsun. Kendince kurduğun hayallerde huzur buluyorsun. Zaman zaman aklına kötü şeyler getirip, bazen de gereksiz paranoyalar içine düştüğünü de kabul etmen gerekir. Küçük evhamlarının kimseye bir zararı yok tabii ki; ama sen yine de mutlu hayaller kur bizce.

Sen Asiye'sin!

Sen Asiye'sin!

Sen Asiye kadar güçlü ve zor bir kadınsın! Seni sen yapan şimdiye kadar yaşadıkların ve üstesinden gelmek zorunda kaldıkların. Zaman zaman sitem etsen de çok iyi biliyorsun ki, eğer bunları yaşamasaydın  bazı şeyleri asla bilemez ve başaracak gücü kendinde bulamazdın. Mücadeleci bir yapıya sahipsin. Ama olmayacak şeyleri değil, olanı ve olması gerekeni istiyorsun. Zor da olsa istediklerini elde etmeyi bir şekilde başarmışsın. Bu kadar mücadeleye de zor bir kadın olmanda hiçbir sakınca yok tabii ki. Bırak sana zor diyen, hazıra konanlar utansın!

Sen Vahit'sin!

Sen Vahit'sin!

Sen kapı gibi adamsın valla! Hayatta sırtın yere gelmez senin. Dizideki Vahit, karısını, evdeki çocukları nasıl koruyup kolluyorsa, sen de sevdiğin insanların üzerine işte böyle titriyorsun. Ailen başta olmak üzere çevrendeki insanlar da sana çok güveniyorlar. Çünkü ne zaman birinin başı dara düşse, senin yardıma koşacağını biliyorlar. Bazen onlara çok sinirlensen bile, senin sinirinin saman alevi olduğunu artık biliyorlar. Tatlı sert bir yapın var. Ama seni de sen yapan bu zaten!

Sen Ayten'sin!

Sen Ayten'sin!

Sana göre kadın dediğin bakımlı olmalı. Ne zaman ve nerede olduğu önemli değil. Saat ne kadar geç olursa olsun günlük bakımını yapmadan o yatağa giremezsin sen. Haklısın da! İnsan önce kendine değer vermeli, kendini önemsemeli ki ancak o zaman diğer insanlar tarafından da önemsenebilsin. Güzellik dediğin eğer gelip geçici bir şeyse, neden geçmemesi için elimizden geleni yapmayalım ki?

Sen Rüya'sın!

Sen Rüya'sın!

Senin dünyan aynı Rüya'nınki gibi; naif, saf ve temiz. Sen kalbinin sesini dinleyenlerdensin. Duygusal bir yapın var. Çoğu zaman gerçekçilikten uzakmışsın gibi görünsen de diğer insanlardan çok büyük bir farkın var: Vicdanın. Sadece içindeki sese değil, karşındaki insanın da içindeki sese önem veriyorsun. Kimseyi kıramaz, incitemezsin sen. Nitekim bu dünyada yaşamak sana bazen tam da bu sebeple zor geliyor olabilir. Herkesi kendin gibi zannedip, iyi niyetin ve tüm içtenliğinle yaklaşsan da suistimal edilmen çok kolay. Duygularından vazgeç demiyoruz; ama kendine dikkat et; çünkü bu dünyada senin gibi iyi insanlara ihtiyacımız var.

Sen Armağan'sın!

Sen Armağan'sın!

Merhaba pratik çözüm, merhaba analitik zeka! Sen Armağan'sın; çünkü sen de aynı onun gibi olaylara hep mantık yönünden ve temkinli şekilde yaklaşıyorsun. Senin için bu hayatta en önemli şey çalışmak ve belki de daha çok çalışmak. Çünkü senin için başarılı olmak ya da başarılı olmak işte bütün mesele bu. Başka da alternatifi yok. Hayatında her şeyin mükemmel bir uyum içerisinde ilerlemesi için çaba harcıyorsun; ama olmadığı zaman da büyük bir ümitsizliğe düşüyorsun. Mükemmeliyetçiliğine sözümüz yok ama hayatın ufak tefek sıradanlıklarla daha keyifli olacağını da unutmamalısın.

Sen Recep'sin!

Sen Recep'sin!

Sana göre dünya düz desek, çok da abartmış olmayız herhalde.. Sen tam bir Recep'sin. Sana göre hayat basit. Çünkü neden olmasın ki? Olayları dallandırıp budaklandırmak niye? Sorun hiçbir zaman olmak ya da olmamak değil senin için. Bir şey ya vardır ya yoktur. Uzatmanın alemi yok. Seninle anlaşabilmek için karşındaki insanın net olması yeterli. Öyle ima edilmesinden falan da anlamazsın sen. Zaten bir şey istemek için fazladan rol yapmanın, gereksiz kelimeler kullanmanın alemi ne ki? Sonuçta müsrifliğin lüzumu yok.

Sen Haydar'sın!

Sen Haydar'sın!

Sen Haydar'sın, yani herhalde galiba sanırsak. Ne kadar zeki olduğunu söylememize pek lüzum yok; çünkü nasıl olsa o muhteşem mütevazılığınla hemen reddedersin. Bu mütevazılığın ve biraz da utangaçlığın nedeniyle de hep içe dönük bir insan olarak nitelendirilmişsin. Ama senin de içinde ufak fırtınalar kopuyor desek hiç de yanılmış olmayız. Mütevazılığına lafımız yok; ama olmasını istediğin şeyler için harekete geçsen ve en azından biraz muhteşem olduğunu kabul etsen fena olmaz.

Sen Sabit'sin!

Sen Sabit'sin!

Sen tam bir Sabit'sin! Hayallerinin peşinden koşan ve asla vazgeçmeyen bir yapın var. Sana inanmayanlara da gülüp geçersin sen. Yine de içten içe, sineye çektiğin bazı üzüntülerin, kırılganlıkların var. Üzüldüğün zaman kimseler bilsin istemiyorsun, herkes seni hep mutlu, heyecanlı ve neşeli görsün istiyorsun. Dostlarınla mutluluklarını paylaşırken, üzüntülerini kendine saklamayı tercih ediyorsun. Kimseyi kendi dertlerinle üzmek istemiyorsun. Başarısız olmaktan ve insanların seni böyle yargılamasından korkuyorsun belki de. Neşeli insanlar hep sevilir; ama şunu unutma dostlar mutluluğunu uzaktan izleyen, üzgün olduğunda ise çağrılmadan gelen ve yanında olan kişilerdir.

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1590
550
381
216
106
97
8