Dersimiz: 5 Soruda Seçim Güvenliği
Türkiye'de seçim güvenliğine ilişkin eleştiriler yıllardır dile getiriliyor. Çöpte yakılmış halde bulunan oylar, seçim sonrası oyların çalındığına ilişkin itirazlar, seçim kurullarına verilen dilekçeler Türkiye'nin onlarca yıllık demokrasi tarihinin bir parçası.
BBC Türkçe muhabiri Rengin Arslan mercek altına aldı. Dersimiz: Seçim güvenliği...
1. Oy pusulasında nelere dikkat etmeli?
Boş oy pusulalarının seçim günü sandık başkanı tarafından hazır mühürlenmiş olarak getirilmemesi, seçim günü mühürlenmesi gerekiyor.
Murat Şahinoğlu bir sandıktaki bütün oy pusulalarının aynı köşesine, örneğin hepsinin sol köşesine mühür vurulmasının o sandığa ait olmayan oy pusulalarının tespit edilmesinde yardımcı olduğunu söylüyor.
Şahinoğlu böylece önceden herhangi bir partiye 'evet' basılmış, bu sandığa ait olmayan oy pusulalarının tespit edilebildiğini belirtiyor.
Yüksek Seçim Kurulu bu yıl yaklaşık 74 milyon oy pusulası basılacağını açıklamıştı. Seçmen sayısı ise yurt dışında yaşayan seçmenler dahil olmak üzere 56 milyondan fazla. Bu da fazladan yaklaşık 17 milyon oy pusulası basıldığı anlamına geliyor.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) geçen yıl Ağustos ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yayımladığı raporda fazla basılan oy pusulaları hakkında şu değerlendirmeyi yapmıştı: 'Basılması gereken toplam oy pusulasının sayısı konusunda YSK tarafından alınan karar için açık bir yasal yönerge mevcut değildir.'
Şahinoğlu da bu durumun 'şaibe yarattığını' söylüyor.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven ise, dün yaptığı açıklamada, 'Oy pusulası açısından seçim güvenliğinde bir sıkıntı yok. Yasa gereğince fazla basılan oy pusulaları ve kullanılmayanlar da yine siyasi partilerin tutanağıyla geri toplanıyor' dedi.
Güven, seçim için 73 milyon 988 bin 955 oy pusulası bastırıldığını, pusulaların 195 bin 989 paket haline getirildiğini bildirdi ve 'Oy pusulalarının basımından, oyların kullanıldığı sürecin tamamında siyasi partilerin kontrolü var.' dedi.
2. Oy kullanma sırasında ne tür usulsüzlükler olabilir?
Oy kullanma sırasında olabilecek en önemli usulsüzlük elbette mükerrer oy kullanılması. Bu aşamada kimlik beyanı, kimliğin geçerli olması, seçmenin oy kullandıktan sonra isminin karşına imza atması önemli.
Ayrıca seçim günü görevli kamu personelinin kendi sandığı dışında oy kullanması için YSK tarafından verilen kartlar bulunuyor.
Şahinoğlu bu kartların oy kullanımından sonra sandık başkanı tarafından teslim alınmasının önemli olduğunu belirtiyor.
Bir başka önemli nokta da hasta, yaşlı ve engellilerin oy kullanımı. Yardıma ihtiyacı olanların yanına bir refakatçi girebiliyor. Ancak bu kişinin sadece bir kişiye yardım etmesi gerek.
Şahinoğlu, 'Bakım evlerinden yaşlı insanlar getiriliyor. Bunların başında bir iki hastabakıcı oluyor. Onlar oy kabinine girip getirdikleri oyu kullanmasına yardımcı oluyorlar. Burada dışarıdan duyulacak şekilde yönlendirme olabiliyor' uyarısında bulunuyor.
Bu durumlarda sandık başkanının her bir kişi için sandık görevlilerinden veya müşahitlerden birini ya da sırada bekleyen seçmenlerden birini görevlendirmesi gerekiyor.
Şahinoğlu 2014 yerel seçimlerinde bir ilçede 11 yaşlı vatandaşın oyu nedeniyle yapılan itiraza istinaden seçimin yenilendiğini hatırlatıyor ve bu tür yönlendirme durumlarının kesinlikle tutanak altına alınması gerektiğini belirtiyor.
3. Oylar sayılırken nelere dikkat etmeli?
Oy sayılırken temel konulardan biri, geçerli ve geçersiz oylarla ilgili doğru karar verilmesi. Oyların geçersiz olduğuna karar verilmesi durumunda, oyun neden geçersiz olduğunun tutanağa açık şekilde yazılması gerekiyor.
Örneğin mühür kurumadan katlandığı için başka bir alana mürekkep izinin geçtiği pusulalar geçerli sayılıyor.
Oy sayımının birbirinin çetelesini göremeyecek şekilde oturan iki sandık görevlisi tarafından tutulması ve daha sonra kıyaslama yapılması gerekiyor.
İki çetele arasında tutarsızlık olduğunda ise oyların sayımı yapılıyor. Müşahitler ve partiler kendi sağlayacakları bir dosya üzerinde oy sayımı çetelesi tutabiliyor ve tutarsızlık halinde itirazda bulunabiliyor.
Şahinoğlu her tutanakta, sandığın bulunduğu ilçenin seçim kurulunun mührünün olması gerektiğine, bunun aksi örneklerle karşılaştıklarına dikkat çekiyor.
4. Oylar merkeze taşınırken neler önemli?
Buradaki en önemli nokta tutanak ve çuvalların doğrudan ilçe seçim kurullarına taşınması.
Şahinoğlu, 'Sandık başkanları okulda toplanıyor ve çuvallar genelde bir polis minibüsüyle ilçe seçim kuruluna götürülüyor. Bu durumda aracın hiçbir yere uğramaması lazım. Durmaması lazım. Okuldan çıktığı gibi ilçe seçim kuruluna gitmesi gerekiyor' diyor.
Ancak müşahitler ve gözlemcilerin minibüse binemediğini, ilçe seçim kurullarına da nadiren girebildiğini, zira oy teslimi sırasında kuyruklar oluştuğunu ve binanın kalabalık olduğunu belirtiyor.
Bununla birlikte, müşahitlerin bu aşamayı takip etmelerine yasal bir engel bulunmuyor.
5. Tutanakların kontrolü nasıl yapılabilir?
Bundan sonraki işlem ise, imzalı tutanakların YSK'nın sistemine yüklenmesinden ibaret.
Bu noktada 'şehven veya kötü niyetle oyların yanlış girilmesinin mümkün olduğunu' söyleyen Şahinoğlu, bu nedenle müşahitlerin de henüz sandık başındayken ıslak imzalı tutanakları ve bunların görüntülerini almaları ve sistemdeki sonuçlarla karşılaştırmaları gerektiğini belirtiyor.