Görüş Bildir

ekmek Haberleri

ekmek ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. ekmek ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Yaza Bomba Gibi Giriyoruz! Haziran Ayında Burcunuzu Neler Bekliyor?
Astroloji meraklılarının beklediği haber geldi! Herkese bomba gibi bir yaza girdiğimizi haber vermekten mutluluk duyarız!🔥Eğer hala spora başlamadıysanız ve tatil planları yapmadıysanız hemen başlayın!☀️ Bu yaz özlediğiniz çocukluk yıllarınızın tadını alacaksınız. Adeta gençlik rüzgarları esecek! 26 Mayıs'ta İkizler burcuna giren Jüpiter'in bereketi bu! 🌕Bay bay Boğa!♉️Bildiğiniz üzere Jüpiter Boğa burcundayken bol bol yedik ve kilo aldık. Kesemizi de doldurduk. Bu dönemde Boğa'nın getirdiği tembelliği üzerimizden atıyoruz.Bereket getirdin İkizler!♊️ Tabii biraz da eğlence ve bol bol ENERJİ!!26 Mayıs'ta İkizler burcuna giren Jüpiter 2025'e kadar bizimle ve güvenilir yatırımlarımızdan elde edeceğimiz hızlı karları haber veriyor. Başta biraz zorlansak da fazla kilolarımızdan da kurtuluyoruz. Bol bol sosyalleşeceğimiz ve hoş sohbet insanlarla tanışacağımız bir dönemin kapıları ardına kadar açık. Siz de bu dönemi boş geçirmeyin, derim! Sevmeyi ertelemeyin!❤️Yaz dönemi, İkizler vurgusuna ek olarak Merkür'de toplaşan gezegenlerle birlikte bizi biraz heyecanlı yapabilir. Bahar geldi, gönül yayları gevşedi sanmayın. Gezegenlerin yerleşimi bizi kadersel tanışmalara ve anlaşmalara itiyor. Bu dönemde yaşadıklarınızdan ders almaya bakın. Diğer yandan kötü gibi gördüğünüz olayların arkasında iyiliği fark edebilirsiniz.  Bu nedenle hayata sevgiyle bakmayı unutmayın ancak bunu yaparken kendi sınırlarınızı aşmamaya özen gösterin!Yaz, demek düğün demek!👰🏻‍♀️Bu dönemde çiftler kadersel ve karmik birleşmeler yaşarlar. Evlilikler uzun soluklu ve hayırlı olur. Nişanlar, sözler ve her türlü birlikten ortaya çıkacak maddi ve manevi kazançlar vardır.📌Haziran ayında bizi İkizler burcunda bir yeni ay karşılıyor🌑Bu yeni ay ölü toprağını üzerimizden atmamız için bize bir fırsat sunacak. Bu dönemde iletişiminiz kuvvetli, enerjiniz yerinde! Haziran ayının başı yeni başlangıçlar ve değişim için ideal zamanlar! Saç, baş, giyimden tutun yeni bir iş ve yeni bir aşk...Neye elinizi atarsanız altın bulmuş gibi olacaksınız!Haziran'dan bizi Oğlak dolunayı uğurlayacak!🌕Böylesine dolu dolu geçecek bir aylık bir sürecin sonunda 22 Haziran'da bir dolunay gerçekleşiyor. Oğlak burcundaki bu dolunay hepimizi sıraya dizip, 'Sana verilen bu fırsatı iyi değerlendirdin mi?' diye sorabilir. O gün gelene kadar Mars'ın Boğa'daki uyuşukluğuna direnip hava burcundaki gezegenlerin ışığıyla kalplerinizi doldurun. Bu dönemde maneviyatınızı kuvvetlendirmeyi de ihmal etmeyin. Yiyip içip geziyoruz🌈 ama yalnız kaldığımız anları da atlamıyoruz!🌝Yani, bu dönemde şansımız bol, ancak bilgiye erişimde de spekülasyonlara açığız. Bu nedenle kalbinin sesini dinlemen önemli! Affetmek ve ön yargıları kırmak için harika bir zaman dilimindeyiz. Ruhunuzu ve aklınızı doyurun!Her ne olursa bütünün hayrına olduğunu ve bireysel olarak ne kadar özel olduğunuzu hatırlatmak isterim. Çünkü bu ay bunu bol bol hissedeceksiniz, şaşırmayın!🥰İkizler, Terazi, Kova ve Yay'lar için Haziran'ın bazı sürprizleri var! Burcunuza özel yorumu okumak için kaydırıııın!👇🏻
Dany Skandalı Ortaya Çıktı
Beşiktaş'ta kiralık olarak forma giyen Dany, Galatasaray derbisinden sonra telefondan tehdit mesajları aldı.Galatasaray-Beşiktaş maçının üzerinden 6 gün geçti, yankıları bitmedi. Derbide Veysel Sarı’yı düşürerek penaltıya neden olan ve mağlubiyetin sorumlusu olarak gösterilen Beşiktaş’ın Kamerunlu stoperi Dany Nounkeu’nun maç sonrası cep telefonundan ve sosyal medyadan tehdit edildiği ortaya çıktı. Habertürk’ün haberine göre; Bazı kendini bilmezlerin “Beşiktaş’tan çek git. Yoksa senin için iyi olmayacak” tarzında mesajlar atması üzerine paniğe kapılan Dany, konuyu ilk olarak Futbol Genel Direktörü Önder Özen’e aktardı. Özen ve yönetim kurulu, Dany’e “Biz sonuna kadar senin arkandayız” deyince Kamerunlu derin bir nefes aldı. İlk etapta yasal işlem yapılmasını isteyen Dany’nin daha sonra bu kararından da vazgeçtiği öğrenildi. ‘EKMEĞE İHANET ETMEM’ Özen’in yanısıra başkan Fikret Orman ve ikinci başkan Ahmet Nur Çebi’nin desteğinden son derece mutlu olan Kamerunlu da yönetime, “Benim buraya kiralık gelmem bir şey değiştirmez.” diyerek kendini şu sözlerle ifade etti: “Bugüne kadar formasını giydiğim her takımda elimden gelen her şeyi yapmışımdır. Hiçbir oyuncu ekmek kazandığı yere ihanet etmez. Seneye Galatasaray’a döneceğim diye kesin bir şey yok. Burada da kalma ihtimalim yüksek. İsterlerse kalırım. Mağlubiyete benim kadar üzülen olmamıştır. Bilerek bu hareketi yapar mıyım?”
"Ligden Çekilme Kararı Dahil Her Türlü Kararı Alırız"
Sarı-Lacivertli kulübün yöneticileri, gündemdeki konularla ilgili olarak bir basın toplantısı düzenlediFenerbahçe Yönetim Kurulu basın toplantısına, barkovizyonda hakem hatalarını göstererek başladı. Barkovizyonda sorun çıkması nedeniyle hakem hatalarının gösterilmesi yarıda kaldı. Yöneticiler görüşlerini aktardı. Mahmut Uslu 'Fenerbahçe'ye yapılanlar ortada, biz bunları anlıyoruz ama kamuoyu bunu anlamıyor, bu merakı gidereceğiz. Görüntülerde sadece aleyhimize yapılan hatalar değil lehimize yapılan hatalar da vardı.' Deniz Tolga Aytöre 'Peşinde olduğumuz şey adalettir, avantaj değildir. Öncelikle bunu herkesin bilmesini istiyoruz. Bizim sorunumuz sistem sorunudur. Biz kişilerle, kurumlarla değil sistemle mücadele ediyoruz. Hakemler hata yapabilir. Ama hata yapanların ödüllendirilmesinden çok rahatsızız. 17 Ocak Yargıtay kararları sonrası artık susmama kararı aldık. Artık bıçağın kemiğe dayandığı noktada değil, bıçağın delip geçtiği noktadayız. Federasyona gidip kaygılarımızı açıkça dile getirdik, kişilerin değil niyetlerin mükemmel olması önemli. Biz sadece burada bize verilen değil, rakip takımların aleyhine verilen kararlar da aynı şekilde bizi rahatsız ediyor. Fenerbahçe'nin hak ettiğinden 1 fazlasını istemiyoruz. Amacımız Fenerbahçe'ye avantaj sağlamak ya da birilerine birilerine dürüğü astırmak değil. Peşinde olduğumuz tek şey adalet! Kurulların verdikleri çelişkili kararlardan sonra bir açıklama yapma ihtiyacı duyduk.' MELO KONUSU 'Rakiplerimizin oyuncuları hakkında verilen kararlar ile ilgili konuşmuyoruz. Görüntüler ile ceza verilmemesi konusunda da konuşmuyoruz. Melo'nun ceza alıp almaması konusunda da konuşmadık ama bu konuda 4'e 3 kararla hayata geçiren disiplin kurulunun Meireles'e nasıl ceza verdiğini anlayamadık. Bu sebepten dolayı da kurulların ciddiyeti, tarafsızlığı konusunda da bazı şüphelerimiz uyandı.' Fenerbahçe aleyhine yapılan hakem hataları hafta hafta, pozisyon pozisyon gösterildi. Fenerbahçe'nin 2012 ve 2013 yıllarında toplam 183.822.862 TL vergi ödediği, basın toplantısında açıklandı. Şekip Mosturoğlu: Lig yarışmasında oyun kuralları vardı. Bu kurallar FIFA'nın belirlediği kurallardır. Federasyonun yarışmanın başında çıkarttığı talimatlar vs. oyunun bir parçasıdır. Ligin başlamasından itibaren bu kurallarda değişiklik yapılmaz. Ülkemizde maalesef federasyonun kulüp bazında verdiği kararlar tartışılıyor. Oysa ki kararların uyumsuzluğu tüm yarışmaların sonucunu etkiler niteliktedir. Biz Tahkim Kurulu ve PFDK'nın tüm kararlarını takip ediyoruz ve bunların ışığında değerlendirme yapıyoruz.' 'Kırmızı kartın cezası en azından otomatik olarak minmum 1 maçtır. Yarış başladıktan sonra federasyon kuralı değiştirirse, avantaj yaratırsa lige müdahale olur. tomatik cezanın ertelenmesinin hata olduğunu, bunun lig yarışmasını etkileyeceğini ifade ettik ama sezon başından itibaren Federasyon otomatik cezanın ertelenmesi konusunda vazgeçti. Bunu kimse detaylı olarka tarışmadı. Lig maçındaki kötü tezahürat nedeniyle Displin Kurulu'na sevk edilmiştik.' 'Sezonun başından öngörülen herkersin anlayabileceği kurallar değişmiş oldu. Dünkü kararlarda iki futbolcu da haksız hakem kararlarıyla ihraç ediliyor. PFDK, futbolculardan bizimkine 2 maç ceza veriyor. Tahkim Kurulu, diğer futbolcunun cezasını 2 maçtan 1 maça indiriyor. Bu iki hakem de bu hafta lig maçlarında görevli. Bazı bilinen gerçekler var. PFDK, ikiye bölünmüş durumda. Kurul Başkanı, bunlardan hangisini seçiyorsa karar ö yönde çıkıyor. Takımdan takıma, futbolcudan futbolcuya değişen kararlar var. Siz bir kurumda bu kurumda ayrışırsanız, ezikleşirseniz adil karar verilemez.' Mahmut Uslu 'Biz bu uygulamaların neden yapıldığını çok iyi biliyoruz. Üniversitelere, statlara insanlar gelmesin isteniyor. Biz bu ülkenin en büyük sivil toplum kurluşuyuz. 30 Mart'ta seçim var diye bu zamana kadar biz sesimizi çıkarmadık. Genel kurula bir madde koyarız, ligden de çekiliriz. Şaka yapmıyoruz. Genel kurulumuz yetkiyi verirse her şeyi yaparız. Çok netiz. Tüzük için genel kurul hazırlığındayız. Artık yeter. Yakında fırınlara haber verecekler Fenerbahçe'ye ekmek vermeyin diye.' 'Türkiye'nin en önemli sivil örgütüyüz. 30 Mart'ta seçimler var diye hiçbir şekilde konuşmadık. Bizi buraya seçen Fenerbahçe kongre üyeleridir. Üyeler kan ağlıyor. Elimizden geldiği kadar yönetmeye çalışıyoruz ama izin verilmiyor. Maddi olarak herhangi bir çıkarımız yok. Hala bizi engellemeye çalışıyorlar. İki sene ceza verildi, aslında bu üç sene. Hiçbir basın mensubu bunu işlemiyor. 30 milyarın üzerinde ceza ödüyor Fenerbahçe Kulübü.. Katkı payı ödüyoruz. Seyirciyi bu şekilde yasaklarsanız kulüpler nasıl ayakta kalır. Sportif başarıdan vazgeçtim, nasıl olacak?'Ligden çekilme de dahil olmak üzere her türlü kararı alırız. MHK Başkanı aradı; Sivas maçındaki çizgi hakemi göğsüne çarptı diye gördüm demiş. Böyle bir şey olur mu? Bunlar tesadüf değil. 30 Mart var diye konuşmak istemiyorum. Seçimlerden sonra konuşuruz. Yakında haber verecekler 'Fenerbahçelilere ekmek vermeyin' diye. Kulüpler Birliği'ne gitmiyorlar deniyor, gidip ne yapacağız? Dedikodu yapıyorlar Şu an bizden haksız yere alınan paralar var. Başkan da demişti, evet gerekirse yarıştan çıkarız. Kimse kusura bakmasın her şeyi yaparız. 3 Temmuz olmuş, 3 yıldır aynı şeyler. Bir kulübün yönetimiyle başkanıyla bu kadar uğraşılmaz. Kimse bizim de aramıza giremez. Buna rağmen devam ediyorlar. Artık yeter!'Haber Türk
Emrah Serbes'ten Yolsuzluk Göndermesi: 'Son Montajı Halk Yapacak'
Ünlü senarist ve Gezi Parkı sürecinde Erdoğan hakkında söyledikleriyle olay yaratan Emrah Serbes, Artı Bir TV canlı yayınında Mirgün Cabas'ın konuğu oldu. Her Şey programında Türkiye'nin sıcak 'tape' gündemini de değerlendiren Serbes, ' Fazla konuştuğumu düşünenler 'Bu adam yazardı, şimdi başka yere gitti' diyor. Onca tape'den sonra sen nereye gittin abi?Çıldırt bizi, güldürt bizi hocam, gönder tapeleri. Oturuyoruz, amcam eniştem var Berat'a bir fikir geldi. Osman'a da bir fikir geldi. Osman kim mi? BİM'den Le Kola alan 845 TL maaş alan bir adam. Eğer bunlar gerçekse kapatalım ülkeyi. Artık TC kimlik numaramızla kombinasyonla loto oynayalım.' diye konuştu. Başbakan Erdoğan ve Bilal Erdoğan arasındaki görüşmelere de gönderme yapan Serbes'in açıklamalarının satır başları şöyle: Son montajı halk yapacak. Tazmanya canavarı bile böyle yemedi. Medyada, başbakan ve Bilal'i kafada çorapla banka soyarken görse 'o marka çorap kullanmıyorlar' diye savunacak adamlar var. Merkez medyada çalışıp,ekmek parası için demesinler,o ekmek paranda 19 yaşında bir gencin kanı var,deme böyle. Bana diyor ki ormanda yaşa. Ben yaşarım abi. Ama sen de o duble yollarda çadır kur yaşa. Park direnişi falan derken baktım TOMA gelirken alkışlıyordu çocuklar. Niye alkışlıyorsunuz diyorum, abi ilk kez canlı TOMA gördüm diyor. Ben en çok çocuk ruhlu siyasetçileri seviyorum. Metro geldi ilk ben kullandım pozları var. Düşünsene New York metrosunda yeni bir hat açılacak yanında Obama, New York Valisi falan. Türkiye'de ise tüm kabine aynı vagonda. Bi devirse tüm kabine gitti. Beni siyasetçi falan anlamam bana ağaçlar kesilirken üzerine atlayacak adam lazım. Sırrı Süreyya abi gibi. Biliyor musun onun arabasında çift direksiyon var, eşbaşkan kontejyanı var ya. Ben hangi partiliyim biliyor musun; TOMA su sıktığında orada kim bayrağınıtutmuş direniyorsa beni o partiye yazın.Yeni bir kitap üzerinde çalışıyorum. 'Hürriyetleri için öksüren çocuklar' hakkında bir roman... Çok yakında Gayri safi milli gaz'dan payımıza düşeni alıyoruz. Cumhuriyet
Ali İsmail Korkmaz Davasında Amir-Polis Dayanışması!
Ali İsmail Korkmaz ile aynı sokakta dövülen gençle ilgili soruşturmada, polis görüntülerdeki Ali İsmail Korkmaz'ı 'tanıyamadı' Eskişehir’de, Gezi Parkı gösterileri sırasında Ali İsmail Korkmaz ’la aynı sokakta dövülen Doğukan Bilir ’le ilgili disiplin soruşturması için İçişleri Bakanlığı Başmüfettiş Sabir Özkurt ve Mustafa Özefe ’yi atadı. Müfettişler geçen eylül ayında dosyayı mercek altına alırken Korkmaz ve Bilir’in dövüldüğü ana ilişkin güvenlik kamerası kayıtları Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan alınarak Eskişehir TEM Şubesi’ne gönderildi. TEM Şubesi’ne 12 Eylül 2013’te yazılan yazıda, “Görüntülerdeki tüm şahısların teşhis ve tespiti” istendi. İsmail Saymaz 'ın Radikal'de yer alan habere göre, TEM Şube Müdürü Cüneyt Gökçek ertesi gün yanıt verdi. Gökçek, 11 sayfalık ‘Görüntü İnceleme ve Tespit Tutanağı’nı ekte gönderdi. Tutanakta, 20 fotoğrafa yer verildi. Bu fotoğraflarda, polisler ve sivil saldırgan isimleriyle işaretlendi. Hatta meşe odunlu Serkan Korkmaz için “Serkan Kavak isimli vatandaş” ifadesine yer verildi. Ne var ki Bilir ve Korkmaz’ın ismi fotoğraflar üzerinde belirtilmedi. Korkmaz için sadece “Darp edilen şahıs” ifadesi kullanıldı. Oysa Jandarma Kriminal Laboratuvarı 30 Temmuz’da Harman Ekmek Fırını’na ait silinen görüntüleri kurtarmış, Odunpazarı Jandarma Karakolu da kurtarılan görüntüler ile tanık ve şüphelilerin ifadelerini birlikte değerlendirerek 23 Ağustos’ta savcılığa yazdığı yazıda, dövülenin Ali İsmail Korkmaz olduğunu tespit etmişti. Savcı Hakan Ali Erkan da rapora istinaden 9 Eylül 2013’te 4’ü tutuklu 8 şüpheli hakkında dava açmıştı. İmzayı atan amir de o sokaktaydı Bilir ve Korkmaz’ın adlarının saklandığı polis raporunun üst yazısında ise TEM Şube Müdürü Cüneyt Gökçek’in imzası var. Şüpheli polisler, başmüfettişlere verdikleri ifadelerde, olay günü sokakta amirleri Gökçek, yardımcısı Ayhan Karayel ve Büro Amiri Mutlu Umutlu ’nun da bulunduğunu açıklamış, üç amirini talimatlarıyla hareket ettiklerini söylemişti. Polis Selçuk Bal , “Mutlu komiserimizin talimatıyla grupları engellemek üzere sokağa girdik” demişti. Şaban Gökpunar ise personelin başında her üç müdürün de olduğunu, 20-25’er kişilik iki gruba ayrıldıklarını söylemişti. Gökpunar, “Grubun başında olan Müdür Yardımcımız Ayhan Karayel’in talimatıyla kimlik tespiti yapıp salıverdik” diye konuşmuştu. Ne var ki şüpheli polisler, üç amirin ismini savcılıkta saklamıştı. Antalya’da 5 polis için takipsizlik Öte yandan Doğan Heber Ajansı'nda yer alan habere göre, Antalya’da avukatların Gezi eyleminde gözaltına alınan müvekkilleriyle görüşmelerini engelledikleri ve şiddet uyguladıkları iddiasıyla 5 polis için yaptıkları şikâyette takipsizlik kararı verildi. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkan Yardımcısı Avukat Münip Ermiş , “Eğer bu karar onanırsa Türkiye ’de isteyen savcı, istediği zaman avukat görüşlerini engeller” dedi.T24
Kılıçdaroğlu: 'Ses Kayıtlarını İstedik'
Kemal Kılıçdaroğlu, ses kayıtlarıyla ilgili 'Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının ses kayıtlarını ya da telefon kayıtlarını yayınlamasını istedik. Bu yayınlandığı zaman göreceksiniz ki Erdoğan'ın oğluyla yaptığı bütün görüşmeler doğru' dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,'Erdoğan'ın yaptığı konuşmaların montaj olmadığını bütün dünya biliyor. Nedeni de şu. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının ses kayıtlarını ya da telefon kayıtlarını yayınlamasını istedik. Bu yayınlandığı zaman göreceksiniz ki Erdoğan'ın oğluyla yaptığı bütün görüşmeler doğru' dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin mitingine katılmak için geldiği Artvin'de, CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan'a misafir oldu. Dün partisince Artvin Valiliği önünde düzenlenen mitinge katılan Kılıçdaroğlu, ardından geceyi geçirmek için CHP Artvin Milletvekili Bayraktutan'ın Kafkasör Yaylası Ketrevan mevkisindeki evine gitti. Kılıçdaroğlu, sabah saatlerinde ise burada kahvaltı yaptıktan sonra dışarı çıkarak partililerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Kılıçdaroğlu, partisinin Rize mitinginde dün yaşanan protestolara değinerek, 'Protesto olabilir, ben bunu yadırgamıyorum. Gencecik çocuklar provokasyona alet olmuş olabilir. Başka illere Erdoğan giderken olası protesto edenler gözaltına alınıp serbest bırakılmıyordu. Biz onları eleştiriyorduk, neden yapıyorsunuz diye. Rize'de bunun olmaması memnuniyet verici' diye konuştu. 'MONTAJ OLMADIĞINI BÜTÜN DÜNYA BİLİYOR' Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin 'Sayın Başbakan oğluyla arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşmalarının montaj olduğunu iddia ederek muhalefet liderleri için de bu şekilde kayıt hazırlayacaklarını, teknolojinin ne noktaya geldiğini gözler önüne sereceklerini söyledi. Bu noktadan hareketle Balyoz ve Ergenekon davalarındaki delillerin tartışmaya açılıp açılmaması konusunda neler düşünüyorsunuz' şeklindeki sorusunu yanıtladı. Bu ikisinin birbirinden ayrı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 'Erdoğan'ın yaptığı konuşmaların montaj olmadığını bütün dünya biliyor. Nedeni de şu. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının ses kayıtlarını ya da telefon kayıtlarını yayınlamasını istedik. Bu yayınlandığı zaman göreceksiniz ki Erdoğan'ın oğluyla yaptığı bütün görüşmeler doğru. Onu yayınlamıyorlar. Bizimle ilgili ses kaydı oluşturabileceğini söylüyor. Oluştursun, ben oğluma telefon ederken 'oğlum, evdeki paraları sıfırlayın mı' diyeceğim. Bunu söylediğim zaman kargalar bile güler. Ev orada, gelsin ispat etsin, ispat etmeyen namerttir ama o kendi ağzıyla, kendi sözüyle 2 günde 5 kez konuşarak paraları sıfırlamak istiyor. Bunlar bir gerçek. 'Oğlum evde ne var, ne yok' diye sorarken herhalde bu bir montaj değildir.' 'MASUM İNSANLAR İÇERİDE YATIYOR' 'Balyoz ile Ergenekon davalarına gelince, buradaki delillerin sahteliği zaten pek çok uluslararası raporla ispat edildi' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: 'Orada masum insanların yattığını Erdoğan kendisi de söylüyor ama ne gariptir o davaların savcılığını kendisi yapmıştır. Kendisi o davaların savcısıyım demişti. Acaba bugün vicdan azabı çekiyor mu? O masum insanlar içeride yatıyor. Emekli olmuş Genelkurmay Başkanına terör örgütü kurucusu muamelesi yaptılar. Yazık günahtır. Devlete yazıktır, devletin bütün kurumlarını alt üst ettiler. Sırf bir kişinin hırsı yüzünden. O kişi de ne oldu sonunda, hırsızlığı ortaya çıktı. Yolsuzluğu ortaya çıktı. Yasalara uymadığı ortaya çıktı. Yargıya müdahale ettiği ortaya çıktı. İhalelere fesat karıştırdığı ortaya çıktı. O kişinin Başbakanlık koltuğunda oturmaması lazım. Bir an önce oradan ayrılması lazım, eğer bu ülkeyi seviyorsa, bu ülkenin insanlarına saygısı varsa.' Kılıçdaroğlu daha sonra Hopa mitingine katılmak üzere helikopterle Kafkasör Yaylası'ndan ayrıldı. Kılıçdaroğlu, partisince Hopa ilçe merkezindeki festival alanında düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, ahlaklı siyaset yapılması gerektiğini belirterek, 'Siyasetçi yargıya müdahale etmeyecek, özgürlüğün önüne set çekmeyecek. Benim istediğim siyaset budur. Bu siyaset nedeniyle en büyük güvencem halktır' diye konuştu. 'KEMALPAŞA İLÇE OLACAK' Teklif sunmalarına rağmen hükumetin Kemalpaşa beldesinin ilçe yapılmasını önlediğini savunan Kılıçdaroğlu, 'Size sözüm var. CHP iktidarında Kemalpaşa ilçe olacaktır. Hopa benim gönlümde zaten bir il. Karadeniz'in incisi zaten' dedi. Hopa Belediye Başkanı Burhan Kasımoğlu'nun çalışmalarına değinen Kılıçdaroğlu, 'Hopa Belediye Başkanımız herkes evine alın teri ile ekmek götürsün diyen birisi. Başçalan gibi değil' diye konuştu. Başbakan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmelerine de değinen Kılıçdaroğlu, '30 milyon avro ile 3 tane Hopa yaratılır' dedi. Türkiye'de bir üniversite öğrencisinin cebindeki notta 'hırsız var' yazdığı için Başbakan Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle polislerce gözaltına alındığını söyleyen Kılıçdaroğlu, 'Ben o polislere sesleniyorum. Hırsız artık devlet sırrı olmaktan çıktı. Onun kim olduğunu artık Türkiye ve bütün dünya biliyor' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, siyaseti 76 milyon yurttaş için yaptığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: 'İnsanlar evlerine huzur içinde dönsün diye siyaset yapıyorum. İşsiz kimse olmasın, herkes kazansın, herkes üretsin diye siyaset yapıyorum. Siyaseti kendim, çocuklarım, yakınlarım, dayım, amcam, oğlum için değil, bu ülkenin 76 milyon insanı huzur içinde yaşasın diye yapıyorum.' 'İNŞALLAH BİR GÜN BAŞBAKAN OLARAK GELECEĞİM' Kılıçdaroğlu, miting öncesi kendisine hediye edilen el dokuması bir atkıyı göstererek, 'Buna paha biçilmez. Çünkü bu alın teri ile üretilmiş bir üründür. Hırsızlık malı değildir. Onun için bunu şerefle, onurla, gururla boynuma asıyorum. Çünkü benim için alın teri her şeyden önemlidir' ifadelerini kulandı. Kılıçdaroğlu, defalarca geldiği Hopa'ya tekrar geleceğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: 'İnşallah bir gün de Başbakan olarak Hopa'ya geleceğim. Bütün Türkiye Hopa olduğu gün, Avrupa Birliği'nin kapıları sonuna kadar açılacak. Bu ülkede hırsızlık, yolsuzluk olmayacak. Her ailede huzur olacak. Ülkeye barış, dostluk ve kardeşlik gelecek. Bütün dileğim, tüm Türkiye Hopa olsun.' Kılıçdaroğlu, miting öncesi bir alışveriş merkezinin açılışının ardından yanına gelen Saadet Partisi Hopa ilçe belediye başkan adayı Daim Yılmaz ile kısa süre sohbet etti. Kılıçdaroğlu bu sırada, söz konusu adaya, yerel seçimlerde başarılar dileyerek, 'Rahmetli Erbakan milliyciydi, ülkesini severdi. Saadet Partisi'ne her zaman saygımız sonsuz' dedi. Kılıçdaroğlu, miting sırasında da boynuna, el dokuması atkının yanı sıra Hopaspor'un atkısını da taktı. Kemal Kılıçdaroğlu, konuşma yaparken platforma çıkan kız çocuğunu sevdi.AA
Bilgisayar Kullanımı Nasıl Olmalı?
Bilgisayar kullanımı nasıl olmalı?Uzmanlara göre, 2014 yılı bilgisayar teknolojisinin zirve yapacağı bir yıl olacak. Evlere giren taze ekmek gibi, zorunluluk haline gelen bilgisayar kullanımı her geçen gün inanılmaz rakamlar ile artmaya devam ediyor. Bilgisayar başında vakit geçiren insanların asosyal bir yapıda olduğu geniş örnekler ile kanıtlanmış olsa bile insanlar bu durumdan henüz şikayetçi değil. İnsanların eli ayağı olan bilgisayar, insanların işlerini kolaylaştırırken hazırcılık anlayışını da tetikleyebiliyor. İnternet sayesinde birçok alana yönelik çalışmalarını rahatlıkla halleden bireyler, teknolojinin her geçen saniye sunduğu yen, hizmet ve fırsatları sonuna kadar kullanıyor.Günde kaç saat bilgisayar kullanıyorsunuz?Yataktan kalktığınızda aklınıza yüzünüzü yıkamak kimi zaman gelmiyor değil mi? Çünkü dün geceden kalan mesajlara sosyal medya hesaplarınıza yataktan kalmadan bile bakma gereği duyuyorsunuz. Bu bir alışkanlıktan öte gereklilik oluyor değil mi? Güne bilgisayar ile başlıyor, bilgisayar ile sonlandırıyorsanız, sosyal bir insan olduğunuzu pek de düşünemeyiz.Hiç düşündünüz mü? 'Ben günümün kaç saatini bilgisayar başında geçiyorum?' diye. Zor bir soru olmasa gerek. Saatlerce hangimiz bilgisayar başında kalmadık ki, film izledik, chat yaptık, sosyal medyaya takıldık hatta şiir okuduk... Örnekleri çoğaltabiliriz, herkesin kendine göre bilgisayarda bir kullanım alanı var.Bilgisayar kullanımı günümüzde o kadar aşırı boyutlara ulaştı ki çekirdek aileler arasında bile konuşmalar azaldı. Aynı evi paylaştığınız anne, baba veya kardeşiniz ile bile konuşmak yerine yazılı mesajla anlaşmayı tercih eder hale geldiniz. Bu durum sizlere en yakın insanları bile görmezden gelmenize, sıradanlaşıp bir robot gibi yaşamanıza yol açabilir. Oysa çok sevdiğiniz anneniz veya sarılarak uyuduğunuz oğlunuza vakit ayırmak sizin için bu kadar mı değersiz? Her geçen gün kaybolan değerlere bilgisayar başında bir yenisini daha eklemek sizlere ne kadar mantıklı geliyor?Bilgisayarınızı kötüye kullanmayı düşünmeyinBilgisayar ve paralellik gösteren internet kullanımının sosyal yaşama indirdiği büyük darbenin dışında, kötü amaçlı kullanımı hayatınızda düzelmesi çok zor olacak yıpratıcı yaptırımları da beraberinde getirebilir. Eğlence aracı olan bilgisayar, hackerlik kavramı altına saklanılmış 'hırsızlık' alışkanlığını beraberinde getirebilir. Bu gibi durumlarda bireylerin hem ruhsal hem de reel hayatta önlenmesi çok zor olan yasaklı bağımlılıkların zemini oluşabilir.Para veya hapis cezası gibi insan onurunu derinden lekeleyen yaptırımlardan uzak durmak için bilgisayar ve internet kullanımına olabildiğince yasal çerçeveler içerisinde kalmayı özen göstermelisiniz.Bilgisayar kullanımında ailenin rolüBilgisayar kullanımında sizin bireysel sorumluluklarınız olduğu kadar, birlikte yaşamınızı sürdürdüğünüz, ailenizin de belli başlı ana sorumlulukları bulunuyor.Bilgisayar ile yatıp kalkan bir evlat profili, düzen ve disipline önem veren, sosyal hayatın göbeğinde duran bir aile için çocuklarından isteyecekleri son şeylerden biridir.Özellikle internet kullanımında, yasaklı sitelerden çocuklarına gelebilecek zararlara karşı ailelerin çocuk koruma şifresini temin etmeleri yapılacak ilk adımdır.Çocuklarının yanlış bilgiler ve kötü örnek profiline sahip bireyler ile muhatap olmasını hiçbir aile kabul etmez, istemez. Bunun için ailelerin bilgisayar kullanımında çocuklarına karşı bazı saat koyma gibi yaptırımları uygulaması gerekiyor. Bilinçli ailelerin bu konuda ne kadar hassas olduğunu çevremizden az çok tespit edebiliriz. Çocuklarımızın sağlığı için de bir noktadan sonra sağlık problemlerine yol açan bilgisayar kullanımını mutlaka kontrol altına almalıyız.