Görüş Bildir

SGK Haberleri

SGK ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. SGK ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Ev Sahipleri Kendini Garantiye Alıyor: Kiracıdan Kredi Notu İsteniyor
Ev sahipleri, enflasyondaki artış ve kira zamlarındaki sınırlamayla aralarının bozulduğu kiracılarla daha net ve resmi ilişkiler kurmaya yöneldi. Evini kiraya vermek için geçmiştekine benzer şekilde kamu çalışanı arayan ev sahipleri, en azından kefilin memur olmasını istiyor. Bankaların kredi verirken inceledikleri gibi kredi notu da sormaya başladılar.
Ehliyet Alacaklar Dikkat!
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği'nde değişiklik yaptı. Bugünkü Resmi Gazetede yayımlanan değişikliklere göre, sürücü kursuna kaydolan adaylardan istenecek belgeler arasına 'parmak izi alındı belgesi' de eklendi. Böylece bugünden itibaren kursa kaydolanlar parmak izi belgesini de sunmak zorunda olacaklar. DİREKSİYON SINAVINI GEÇEMEYENE İLAVE DERS ŞARTI Teorik ve direksiyon eğitimi dersi sınavlarına herhangi bir nedenle girmeyenlerle teorik sınavda başarısız olanlar yeniden kursa devam etmeksizin ve kurs ücreti ödemeden aralıksız üç dönem daha sınavlara girebiliyor. Ancak bugünden itibaren direksiyon eğitimi dersi sınavında başarısız olan kursiyerler, her sınavdan sonra, kayıtlı oldukları kurstan en az iki saat direksiyon eğitimi dersi almak zorunda kalacaklar. Ve bu sınav hakkı üç kereyle sınırlı olacak. Oysa mevcut uygulamada direksiyon sınavını geçemeyenler, ilave derse gerek kalmaksızın üç dönem sınava girebiliyorlardı.   ÇALIŞANIN SİGORTASINI YATIRMAYAN, KURSİYER KAYDI YAPAMAYACAK Yönetmelikte en dikkat çeken yenilik ise sürücü kursu çalışanları ile ilgili oldu. Sigortasız çalıştırmanın yaygın olduğu bu sektöre 'yeni kursiyer kaydı' için sigorta prim borcu bulunmama şartı getirildi. Yani, Sosyal Güvenlik Kurumu'na prim borcu bulunan kurslar, borçlarını ödeyene kadar yeni dönem açmalarına izin verilmeyecek. Yönetmeliğin bu hükmü üç ay sonra yürürlüğe girecek. Vatan
Ak Parti'den Ses Kaydı İçin Suç Duyurusu
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerel seçim turuna başladığı Çanakkale mitingi yargıya taşınıyor. Ak Parti Merkez İlçe Başkanı Adnan Öncü, Türkiye gündemine damga vuran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarının Çanakkale Cumhuriyet Meydanı’da miting öncesinde katılımcılara dinletildiği gerekçesiyle sorumlular hakkında yasal işlem yapılması istemiyle Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu duyurdu. Öncü yaptığı yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu’nun mitingdeki açıklamalarını üzülerek izlediklerini belirtip, “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik yabancı medya ve karanlık çevrelerin kullandığı aynı dille saldırılarda bulunmasını şiddetli kınıyor ve sözlerini kendilerine iade ediyoruz. Henüz doğruluğu bile ispatlanmayan ve montaj olduğu da konunun teknik uzmanları ve otoritelerince ortaya konan ses kaydının gerçekmiş gibi yayınlanması konusunda AK Parti olarak CHP genel müdürü hakkında suç duyurusunda bulunduk. CHP zihniyetinde kişi hak ve özgürlükleri böyle mi korunuyor? Yalan yanlış söylemlerle insanları yanıltmak CHP yönetiminin adeta parti tüzüğü haline gelmiştir. Kaldı ki yolsuzluk ve rüşvet konusunda en son konuşacak siyasi parti CHP’dir. CHP yalan beyanlarla Cumhuriyet Meydanı’nda milletimizle alay edeceğine, önce Çanakkale’nin gündeminden düşmeyen su ve benzin yolsuzlukları hakkında Çanakkale’yi aydınlatmalıdır. Bu duruma “Cambaza bak cambaza' derler. CHP Genel Başkanını, şaibeli SGK Genel Müdürlüğü’nden tutun da Çanakkale’deki su, halk otobüsleri, imar, mezarlıklar gibi daha bir çok konuda halkı aydınlatmalıdır. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, halkı aydınlattığını her konuşmasında ifade etse de kendinden başka kimseyi de tatmin edememiştir” dedi. Ersan KÜÇÜKKURU / ÇANAKKALE, (DHA)
250 Tl İle Nasıl Geçinilir?
İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Ralı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Meltem Öztürk, iş kazası ve meslek hastalıkları sonucu engelli hale gelen ve iş göremez aylığı bağlanan işçilerin durumu hakkında “Sürekli iş göremezlik geliri mi, sosyal sadaka mı?” başlıklı bir konferans verdi. İş kazası sonucu engelli hale gelen ve bağlanan iş göremezlik aylıkları ile geçinmekte büyük sıkıntı çeken işçilerin de görüş bildirdikleri konferansa, İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Merdan Hekimoğlu, Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Nazım Sözer, Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF ÇEKO Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Saraç ve öğrenciler katıldı. Sunumuna, Türkiye’de her 6 dakikada bir iş kazasının yaşandığı bilgisini paylaşarak başlayan Yrd. Doç. Dr. Meltem Öztürk, “2012 yılında Türkiye’de 74 bin 871 iş kazası yaşandı. Bu iş kazaları sonucu 1700 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 36 kişi iş kazası sonucu, 2 bin 73 kişi de mesleki hastalık sonucu sürekli iş göremez hale geldi. Durum bu kadar vahimken, yıllarca sigortalı adına iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kolundan prim tahsil etmiş olan SGK, iş kazası sonrasında güvence olma sözünü tutamıyor” diye konuştu. Yaptıkları araştırmalar sonucu SGK tarafından bağlanan aylıkların 70-80 TL’ye kadar düşebildiğini gördüklerini belirten Öztürk, “506 sayılı kanunda yer alan “Bir sigortalı yüzde 25’in üzerinde sürekli iş göremez duruma gelirse ona bağlanacak gelir, asgari ücretin yüzde 70’inin altına düşemez' alt sınırının 2008 yılında uygulamaya konan 5510 sayılı kanunda olmaması, çok ciddi mağduriyetlere neden olmaktadır. İş kazası sonucu aynı iş göremezlik oranına sahip olan bir kişi eski uygulama ile 800 TL, yeni uygulama ile 150 TL aylık alabilmekte, bu durum da SGK’ya olan güveni sarsmaktadır” açıklamasında bulundu. İş kazalarındaki ağır kusur ve yüzde 5’lik kusur indirimi uygulamasının da mağduriyetlerde önemli rol oynadığına dikkat çeken Öztürk, devletin engellilere bağladığı aylıkların, SGK’nın iş göremez duruma gelen kişilere bağladığı aylıklardan fazla olmasının tabloyu daha da kötümser bir hale getirdiğini söyledi. Öztürk, bu durumdaki sigortalıların, SGK’nın bağladığı düşür gelir yüzünden daha fazla olan sosyal yardımlara da başvuramadığını hatırlattı. 3 ÇOCUK VE BİR ASGARİ ÜCRET Beton fabrikasında çalışırken geçirdiği iş kazası sonucu vücudunun yüzde 90’ı yanan, iki elini kullanamaz hale gelen ve yüzde 79 engelliliği nedeni ile başka bir işte de çalışamayan Ramazan Aymergen, “250 TL iş göremez aylığı ile 5 kişilik bir aile nasıl geçinir?” diye sordu. İki sene önce meydana gelen ve 3 ay komada kaldığı kaza sonucu 250 TL aylığın 1 sene sonra bağlandığını belirten Aymergen, “3 çocuğum var ve onun asgari ücretinden başka gelirimiz yok” dedi. 139 TL AYLIK 2011 Yılında kaza geçirdiğini ve SGK tarafından bağlanan 139 TL aylığı ancak bir sene önce almaya başladığını ifade eden Ahmet Karabulut ise “Forklift jantı patlaması sonucu bir gözümü kaybettim, diğerini de kaybetmem söz konusu, hala tedavim sürüyor. 2 çocuk sahibiyim ve 1.5 yıl hiçbir gelirim olmadan yaşadık. 139 TL aylığı 3 yıl sonra bağladılar” dedi. 11 metre yüksekten düşme nedeni ile yüzde 37 engelli hale geldiğini belirten Yunus Ataş ise kazadan 15 ay sonra aldığı ilk aylığın 330 TL olduğunu, 6 ayda bir yapılan 10 TL zam ile bugün iş göremez aylığının 397 TL’ye yükseldiğini kaydetti. İZMİR, (DHA)
Bakanlıktan Kürtaj Açıklaması
Sağlık Bakanlığı'ndan 'kürtajın yasaklandığı' yönünde iddiaların yer aldığı belirtilirken, bu iddialara açıklık getirildi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, son günlerde bazı meslek kuruluşlarının açıklamalarından hareketle medyada 'kamu hastanelerinde kürtajın yasaklandığı' yönünde iddiaların yer aldığı belirtilirken, bu iddialara açıklık getirildi. Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerde, 31 Mart 2003 tarihli Genelge ile hekimin uygun gördüğü vakalar için hastaların ücretini kendilerinin karşılaması kaydıyla isteğe bağlı kürtaj işlemi yapıldığı hatırlatılan açıklamada, 2007 yılında yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile gebeliği 10 haftanın altında olanlara yapılabilen isteğe bağlı kürtaj işlemlerinin ödeme kapsamından çıkarıldığı ve SGK tarafından sadece tedavi amaçlı yapılan rahim tahliyelerinin geri ödemesinin karşılanmaya başlandığı belirtildi. Bakanlığın Sosyal Güvenlik Kurumuna 'isteğe bağlı rahim tahliyesi', işleminin SUT'ta yer alması için talepte bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, SGK ile yapılan görüşme sonrası isteğe bağlı kürtaj işlemlerinin yeniden SUT kapsamına alındığı, Resmi Gazetede yayımlanmasının beklendiği kaydedildi. Açıklamada, 'Yapılacak düzenlemeyle, ücreti hasta tarafından karşılanarak yapılan 10 haftanın altındaki isteğe bağlı rahim tahliyesi işlemlerinin ücretleri artık SGK tarafından karşılanacaktır' ifadesine yer verildi. Bu bağlamda 10 haftadan önce yapılan yasal kürtaj işlemlerinin Bakanlığa bağlı hastanelerde yapılmasında herhangi bir kısıtlama bulunmadığı vurgulanan açıklamada, ayrıca doğum kontrol yöntemlerinin Bakanlığa bağlı birinci basamak sağlık kuruluşlarına başvuran tüm hastalara ücretsiz olarak uygulanmaya devam ettiği bildirildi. a haber
Sağlık Çalışanları G(ö)revde: 10 Acil Talep
Farklı meslek örgütlerinden sağlık çalışanları, 14 Mart Tıp Bayramı'nda öncelikli 10 acil taleplerini sıraladı. 'Nitelikli sağlık hizmeti için g(ö)revdeyiz' diyen sağlık çalışanları yatan hastalar ve aciller dışında sağlık hizmeti üretmeyeceklerini açıkladı. Acil talep listesini, Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), Sağlık ve sosyal Hizmet emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (DEV SAĞLIK İŞ), Türk Hemşireler Derneği (THD), Ebeler Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUD), Tüm Radyoloji Teknisyenleri/Teknikerleri Derneği (TÜMRAD DER), Türk Medikal Radyoteknoloji Teknisyenleri/Teknikerleri Derneği (TMRT DER) imzaladı. Talepler şöyle: Çalışan ve emekli tüm sağlık personelinin ücretleri acilen iki katına çıkarılmalı, “performansa göre ücretlendirme” sisteminden ivedi olarak vazgeçilmeli. Sağlık emekçilerine yönelik şiddeti doğuran ve besleyen nedenlere yönelik gerekli düzenlemeler yapılmalı. Türk Ceza Kanununda bir an önce düzenleme yapılmalı. Kamu ve özel sektör ayrımı yapılmaksızın on beş dakikadan daha kısa süre içerisinde hasta randevusu verilmemeli. Sağlık personelinin hastalarına tanı, tedavi ve bakım hizmetlerinde yeterli süreyi ayırabilmeleri için, işin nitelikli yapılmasını sağlayacak standartlara göre düzenlemeler yapılmalı. Birinci basamakta çalışan sağlık personeli arasındaki ücret eşitsizliklerine son verilmeli, aile hekimliğine yönelik nöbet, vb. angarya uygulamalardan vazgeçilmeli; aile hekimliğinde çalışan personel iş güvencesine kavuşturulmalı. Özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin sözleşmelerinde Türk Tabipleri Birliği taraf olarak kabul edilmeli. İşten çıkarmalar yasaklanmalıdır. Sağlık çalışanını taşeronlaştıran uygulamalar durdurulmalı. Sağlık çalışanının mesleki, kişisel ve aile yaşamını olumsuz etkileyen mecburi hizmet ve geçici görevlendirmeler kaldırılmalı; 40 saatlik haftalık çalışma süresi, nöbetler de dahil olmak üzere 56 saati geçmemeli. Sağlık alanındaki mesleklerin temel eğitimlerinde niteliği yok sayan uygulamalara acilen son verilmeli. Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nde yer alan ve yurttaşların sağlık hakkını engellemenin yanı sıra sağlık personelinin mesleki ve klinik bağımsızlığını yok eden bütün kısıtlamalar kaldırılmalı. Sağlığı ticarileştiren, sağlık hizmetlerini metalaştıran, eşit-ücretsiz-nitelikli sağlık hizmetinin önündeki öncelikli engel olan sağlıktaki bütün katkı-katılım payları ve ilave ücretler kaldırılmalı. Sağlık çalışanları bugün farklı illerde hastene önlerinde basın açıklaması yapacak.  Bianet