Görüş Bildir
Haberler
Tek Eşlilik Bilimi: Hayvanlar Çok Eşliyken Biz Neden Tek Eşliyiz Sorusunun Biyolojik Bir Açıklaması Mevcut

Tek Eşlilik Bilimi: Hayvanlar Çok Eşliyken Biz Neden Tek Eşliyiz Sorusunun Biyolojik Bir Açıklaması Mevcut

Gülbeyaz
12.11.2023 - 11:31

Tek eşlilik olarak bilinen monogami, tarih boyunca birçok kültürde aşk ve ilişkilerin temelini atmıştır. İnsanlarda yaygın bir durum olmasına karşın, hayvanlar aleminde bu durum oldukça nadir görülür. Peki, bu durum basit bir biyolojik içgüdü ile mi ilişkili, yoksa daha mı karmaşık? Araştırmalar, bu soruya hem olumlu hem de olumsuz yanıtlar veriyor. Gelin nedeni neymiş öğrenelim. 👇

Kaynak: https://www.iflscience.com/the-scienc...
İçeriğin Devamı Aşağıda

Hayvanlar dünyasında tek eşlilik oldukça nadir görülür.

Hayvanlar dünyasında tek eşlilik oldukça nadir görülür.

İnsanlar, genellikle monogamiyi benimsemiş olsa da (poliamori, yani çok eşliliğin, popülerlik kazanmasına karşın), hayvanlar dünyasında bu durum pek yaygın değildir. Özellikle memelilerin sadece yüzde 3 ile yüzde 5'lik bir kısmı monogamiyi tercih eder. Bu azınlık arasında prairie köstebekleri de yer alır. Bu minik kemirgenler, hayatları boyunca sürecek bağlar oluşturur ve yuvalarını eşleriyle birlikte kullanırlar. Bu özellikleri, monogami üzerine yapılan araştırmalar için onları ideal bir model haline getirir.

Monogami konusundaki bilimsel çalışmalar, genellikle "sosyal monogami" kavramını merkeze alır.

Monogami konusundaki bilimsel çalışmalar, genellikle "sosyal monogami" kavramını merkeze alır.

Bu terim, hayvanların erkek ve dişi olarak çift oluşturup birlikte yaşadıkları, çiftleştikten sonra da bir arada kaldıkları ve birlikte kaynaklarını korudukları durumları ifade ediyor. Tıpkı birer insan gibi içgüdülere sahipler.  Sosyal monogami, cinsel sadakatten çok, hayvanların kalıcı bağlar oluşturmasına odaklanan bir konsepttir. Bu durum, hayvanların davranışlarını daha doğru bir şekilde yansıtır. Bu nedenle, monogami tanımlarının bizim anladığımız anlamda olmayabileceğini belirtmek gerek.

Prairie köstebekleri üzerinde gerçekleştirilen bilimsel incelemeler, monogamiye dair biyolojik süreçlerin bulunmasında olukça etkili oldu.

Prairie köstebekleri üzerinde gerçekleştirilen bilimsel incelemeler, monogamiye dair biyolojik süreçlerin bulunmasında olukça etkili oldu.

Bu analizler, sosyal bağ oluşumunda etkin olan belirli hormonların bulunmasına yardımcı oldu. Oksitosin genellikle 'sevgi hormonu' olarak nitelendirilir, fakat doğum, emzirme ve annelik bakımı gibi süreçlerde de kritik bir işlevi vardır. Prairie köstebekleri üzerinde yapılan analizler, bu hormonun dişi bireylerde çift oluşum sürecinde daha etkin olduğunu belgelemiştir. Örneğin, bu reseptörün engellenmesi partner seçim sürecini zorlaştırırken, beyne oksitosin enjekte edilmesi bu süreci kolaylaştırmaktadır.

Vasopressin, çift bağının oluşumunda hem erkek hem de dişi köstebekler için kritik bir rol oynar.

Vasopressin, çift bağının oluşumunda hem erkek hem de dişi köstebekler için kritik bir rol oynar.

Bu molekül, çok eş değiştiren köstebek türlerinde de mevcuttur, fakat bu türlerin dopamin ödül sistemlerinde daha az vasopressin ve oksitosin reseptörü bulunur. Bu durum, çayır köstebeklerinin monogamiye olan eğilimini açıklar niteliktedir. 2004 yılında gerçekleştirilen bir araştırmada, bilim insanları monogamiye eğilim göstermeyen çayır köstebeklerinin beyinlerine vasopressin reseptör geninin ek bir kopyasını yerleştirdi. Bu işlem sonucunda, bu köstebeklerin beklenmedik bir şekilde artan bir eş tercihi geliştirdiği gözlemlendi. Bu bulgu, vasopressin molekülünün çiftleşme ve eş seçimi üzerindeki etkisini daha da belirginleştirdi.

Monogami konusunda hormonların belirleyici bir rolü olduğunu gösteren çeşitli araştırmalar bulunmaktadır.

Monogami konusunda hormonların belirleyici bir rolü olduğunu gösteren çeşitli araştırmalar bulunmaktadır.

Bu araştırmalar, vasopressin reseptörlerinin imha edilmesi durumunda çiftleşme ile tetiklenen bağın engellendiğini, ancak vasopressin uygulamasının bu bağı teşvik ettiğini ortaya koymuştur. Bu durum sadece köstebekler için değil, insanlar için de geçerlidir. Oksitosin hormonunun insanlarda bağ kurma sürecinde etkin bir rol oynadığı bilinmektedir. Ancak, insan monogamisi konusunda hormonların ne ölçüde etkili olduğu hala tam olarak bilinmemektedir. Monogaminin genetik bir temeli de olabilir.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Bu çalışmada, erkeklerin bu gen bölgesinin sıfırdan iki kopyasına sahip olabileceği ve daha fazla kopyası olan erkeklerin çift bağında daha düşük performans gösterdiği tespit edilmiştir.

Bu çalışmada, erkeklerin bu gen bölgesinin sıfırdan iki kopyasına sahip olabileceği ve daha fazla kopyası olan erkeklerin çift bağında daha düşük performans gösterdiği tespit edilmiştir.

Bir hayvan çalışması, 2019 yılında, monogam olan erkeklerin genlerini ile monogam olmayan akrabalarının genlerini karşılaştırmıştır. Her karşılaştırmada, genlerinde belirgin benzerlikler bulunmuştur. Bu bulgular, monogaminin genetik bir formülünün olabileceğini düşündürmüştür. Ancak, bu formülün insan monogamisi için de geçerli olup olmadığı henüz net değil.

2008 yılında İsveç'te gerçekleştirilen bir çalışma, vasopressin reseptör geninin belirli bir bölgesinde varyasyonlar olduğunu göstermiştir.

2008 yılında İsveç'te gerçekleştirilen bir çalışma, vasopressin reseptör geninin belirli bir bölgesinde varyasyonlar olduğunu göstermiştir.

Monogami bilimi oldukça karmaşık ve çözülmesi gereken birçok soruyu içinde barındırmakta. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, bize monogami hakkında pek çok bilgi vermiş olsa da, hala yanıtlanması gereken birçok soru var. Büyük ihtimalle, monogaminin tek ve basit bir biyolojik açıklaması Sosyal monogami için tek bir tarifin olmadığını, ancak gerekli olan unsurlarda tutarlılık bulunduğunu da unutmamak gerek.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
4
2
1
1
1
1
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın