Farkında Olmasak da Hepimizin Hayatında Bulunan Popüler Kültür Öğesi "Kitsch" Estetiği Nedir?
Sanatın ve popüler kültürün çarpıcı birleşimi olan 'kitsch', estetik anlayışı ve sanat değeri olmayan fakat geniş kitleler tarafından hızla benimsenen eserleri tanımlar. 19. yüzyılın sonlarında Almanya'nın Münih kentinde ortaya çıkan kitsch, bugün sanatın, popüler kültürün ve hayatın ayrılmaz bir parçasıdır.
Gelin, kitsch ile ilgili detayları birlikte keşfedelim. 👇
Fransız Devrimi ile ortaya çıkan özgürlük anlayışı, sanat dünyasında da kendini hissettirdi.
Sanatın katı kurallarını modern sanat, daha esnek ve özgün bir biçimde yeniden tanımladı. Sanat, Modernizm aracılığıyla popüler kültüre seslenip sınıf ayrımlarını ortadan kaldırarak herkese erişilebilir bir duruma geldi. Bu durum, 'kitsch' sanat anlayışının ortaya çıkmasına yol açtı.
Kitsch, 1860-1870 yılları arasında, Almanya'nın Münih kentinde, gösterişten uzak, estetik değeri olmayan, kolayca pazarlanabilir sanat eserlerini ifade eden bir terim olarak kullanılmaya başlandı.
Kitsch eserler, yoğun duygusal tepkiler oluşturabildiği için geniş kitleler tarafından benimsendi ve çabuk popüler oldu.
Bu eserlerin çoğu, geçmişte var olan ve geniş çapta kabul gören başyapıtların tekrarıdır ve bu nedenle fazla sorgulama gerektirmeden izleyici tarafından kabul edilir.
Ünlü İtalyan sanatçı Marco Sodano'nun Lego'dan yaptığı Leonardo Da Vinci'nin "Mona Lisa" portresi, bu türden eserlere örnek olarak gösterilebilir.
Kitsch, çeşitli durumlar ve nesneleri içerebilen geniş bir kavramdır.
Ucuz pazardan alınan bir tişört veya pahalı bir pop-art tasarım objesinin her ikisi de kitsch olabilir. İki uçta yer alabilen bu durumlar, bir objenin farkında olmadan veya bilinçli olarak kitsch olabilmesinden kaynaklanır. Daha net bir ayrım için bilinçli olarak oluşturulan kitsch eserlere 'camp' adı verilmiştir.
Andy Warhol, tüketim toplumuna yaptığı göndermelerle, Campbell çorba kutuları veya tanınmış kişilerin portrelerinden oluşan eserleri ile kitsch nesnelerin önem kazanmasını sağladı.
Kitsch, temelde imgelerde, objelerde, filmlerde, müziklerde, giyimde ve fikirlerde işlev ve form arasındaki çelişkiyi ifade eder.
Eğer bir şeyin biçimi, içeriği ile uyuşmaz ve yapay görünürse büyük olasılıkla o, kitsch olur. Ünlü tabloların sokakta satılan posterleri veya bilindik sembollerin tuhaf tasvirleri, kitsch'in tipik örnekleridir.
Kısacası kitsch, bir araya gelmemesi gereken değerlerin bir araya getirilmesinden doğar.
Kitsch kavramı, sanatı değil, tüketici duygusunu ön plana çıkarır. Sanatsal bir kategori olarak kitsch, izleyicinin düşünmesini veya estetik bir algıya ihtiyaç duymaksızın gerçeklikten uzaklaşmasını sağlar.
Tavandan sarkan masalar, vitrin mankenleri ve diğer abartılı objelerle kitsch, dekorasyonda da kendine yer bulabilir.
Genellikle olumsuz bir anlam taşıyan Kitsch, aslında yaşam alanlarımızda, çevremizde ve kültürümüzde yer almaktadır.
Ünlü Çek yazar Milan Kundera 'Hiçbirimiz Kitsch'ten tamamen kaçacak kadar süper insan değiliz' diyerek durumu netleştirir.
Gündelik hayatta kitsch, duygusal tepkilerle ve garip durumlarla da ilişkilendirilebilir.
Örneğin, kahkahalarla gülmeye başladığınız an ya da aniden gelen bir ağlama isteği, kitsch anları olabilir. Cinsel ilişki için sözleşen iki arkadaşın bir ay içinde evlenme kararı alması veya kızın erkek arkadaşının saçlarını çekmesi de kitsch olarak görülebilir.
Kitsch teriminin ortaya çıkmasının belki de en önemli sonucu; sanatın erişilebilirliği, çoğaltılması, etik ihlalleri, zevkler ve sınıfsallığı, mekansal bağlamları gibi konular üzerindeki tartışmalara da bir platform sağlar.
Yorum Yazın