Görüş Bildir
Haberler
Cizre JİTEM Davasında Tüm Sanıklara Beraat

Cizre JİTEM Davasında Tüm Sanıklara Beraat

Hande öçalan
04.11.2015 - 22:30 Son Güncelleme: 06.11.2015 - 08:57

Şırnak'ın Cizre İlçesinde 1993-1995 yılları arasında meydana gelen 21 faili meçhul cinayetle ilgili olarak haklarında dava açılan aralarında emekli Albay Cemal Temizöz ile Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atağ'ın da bulunduğu 8 sanık beraat etti.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Şırnak'ın Cizre ilçesinde 1993-1995 yılları arasında meydana gelen 21 faili meçhul cinayetle ilgili olarak haklarında dava açılan, aralarında emekli Albay Cemal Temizöz ile Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atağ'ın da bulunduğu 8 tutuksuz sanığın yargılanmalarıne Eskişehir'de devam edildi. Mahkeme sanıkların beraatine karar verdi.

Geçen 18 Haziran'daki duruşmada, Eskişehir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi savcısı Hakan Ali Erkan mütalaasında 'olaylarla ilgili kesin, inandırıcı ve vicdani kanaate uygun delil bulunmadığını' belirterek 8 sanığın ayrı ayrı beraatlarına karar verilmesini istemişti.

Duruşma nedeniyle Eskişehir Adalet Sarayı çevresinde polisler geniş güvenlik önlemi aldı. Duruşmaya tamamı tutuksuz olan sanıklardan emekli Albay Cemal Temizöz, Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atağ ile Burhanettin Kıyak, Fırat Altın, Hıdır Altuğ ve Adem Yakin ile avukatlar katıldı. Sanıklardan Kukel Atağ ve Temel Atağ ise duruşmaya katılmadı.

Faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin yakınlarından bazıları bugünkü duruşmada Kürtçe tercüman aracılığıyla konuşarak sanıkların cezalandırılmasını istemişti.

Emekli Albay Cemal Temizöz

Duruşmada yaşananlar:

'Beyaz Torosları vardı'

“Güvenlik gerekçesiyle” Şırnak’tan Eskişehir’e nakledilen duruşmada bugün önce yakınlarını kaybedenler söz aldı. 

Bianet'te yer alan habere göre babasının ve amcasının kaybedilmesini anlatan Harun Padır’ın ardından söz alan Hamit Özmen, “Cemal Temizöz ve adamlarının Beyaz Torosları vardı” dedi.

“Cizre’de bizden habersiz kuş uçmaz diyorsanız, amcam ve babamın akıbetini nasıl bilmiyorsunuz. Serbest bıraktıysanız neredeler?”

Şevkiye Aslan da “Allah beraatini vermesin” derken, Ömer Candoruk'un eşi Hanım Candoruk şunları söyledi: “Beraat vermemeniz için yalvarıyorum. Hatası olsa hapiste olurdu, taşların altında olmazdı.” Bedriye Akman da “Ben nasıl artık çocuğumu göremiyorum, onlar da hapse girsin çocuklarını göremesin” diye konuştu.Avukatlar: Detaylı beyanlar, deliller var

Ailelerin ardından söz alan mağdur avukatlarından Güray Dağ da şunları söyledi:

“Bu dosyadan beraat çıkamaz, çıkarsa hukuki olamaz, hukukla açıklanamaz. Mütalaa sanki dosya sadece gizli tanık beyanlarına dayanıyormuş gibi yazılmış. Gizli tanıklar o kadar detaylı beyanlar vermiş ki ancak olayın/işin içinde olanlar bilebilir. Ramazan Elçi'nin kalp krizi değil silahla öldürüldüğü gizli tanık beyanıyla ortaya çıktı, kabir kazıldı, adli tıp onayladı.”

Ailelerin avukatlarından Rıdvan Dalmış da “Vicdani kanaate soyut bir şekilde ulaşamayız, somut delillerle ulaşılır. Öldürmedeki ısrarı, yoğunluğu görebiliyor musunuz?” diye sordu.

'JİTEM'i bilirim Fransızca'da seni seviyorum, demektir'

Aileler ve avukatlarının beyanlarından sonra sanıklara geçildi. Sanıklardan Hıdır Altuğ, “Cizre'de bulunmadım, ne tanıyorum ne alakam var” iddiasında bulundu.

Sanık Adem Yakın da şunları söyledi: “Ortaya suç atılıyorsa ispatlanmalı. Bunlar dümen, entrika, tiyatro. Ben görevimi yaptım, kimsenin ölümüne iştirak tanık etmedim. JİTEM'i bilirim Fransızca'da seni seviyorum, demektir.”

Atağ: 'Devletime sadığım'

Sanık Kamil Atağ da suçlamaları reddetti: “Hangi görgü tanığı? Hangi silah? Havadan gelen laflar. İnsan hakları, demokrasi, barış eyvallah. Kan dursun öküz keseceğim. Herkes çıkmış evliya biz çıkmışız eşkiya, vatan haini. Bu olaylarla ne ilgim, alakam var. Devletime sadığım, sadık da kalacağıma kuranı kerim üzerine yemin ederim.”

Temizöz: 'Kimsenin düşünmediğini yaptım'

Sanık Cemal Temizöz de şu savunmayı yaptı:

“Savcımızın mütalaasına tamamen katılıyorum. Yıllarca terör örgütleriyle mücadele ederek tehditleriyle yaşadım.

Algı operasyonunun başında Soros kaynaklı vakıflar vardır, İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi. Bunu emsal kılıp terörle mücadelede başarılı olanların üzerine çullanmak istediler, itibar infazı yaptılar. Raporlarını açıklayıp HSYK'ya Adalet Bakanlığı'na gittiler. Kör kuyuları restore ettiler, belgeseller çektiler.”

'Ben Cizre'yi Cizrespor’un huzurla maç yapacağı şekilde bıraktım. Kimsenin düşünmediğini yaptım. Polisin sorumluluğunu aldım.'

Temizöz ‘Cemaat’ demişti

Duruşmada konuşan emekli albay Cemal Temizöz, Balyoz davasında da sanık olarak yargılandığını ve o davadan beraat ettiğini belirterek, mahkeme heyetinden beraatini istemişti:

'Görevim gereği mücadele ettiğim Cemaat yapılanmasının ve halk mahkemelerini kurarak yargılamalar yaptıkları, ‘kurtardık’ dedikleri bölgede oluşturdukları modeli bozarak, devletten rehin alınanları geri aldığım için PKK terör örgütünün hedefinde oldum. Sonunda Cemaat cephesinin kurduğu oyunla PKK cephesinin önüne atıldım. 

Terörist gibi yakalanan bazı kişiler şantajla gizli tanık haline getirilebiliyor. Gizli tanıkların ifadelerinden neden böyle yaptıkları ortaya çıkmıştır. Benimle ilgili hesaplaşma 2006 yılında başlamıştır. Cemaat ile olan izleri ortaya çıkartmıştım. 2008 yılında Ergenekon soruşturması başında Silopi'ye polis görevlendirildi. Ellerindeki listeye göre tanık ve gizli tanık ayarlaması yapılıyor. 150 kişilik isim listesinde benim de ismim yer alıyordu. 

Beni itibarsızlaştırmak ve psikolojimi bozmak için Balyoz davasında da sanık yaptılar. O davadan beraat ettim. 2006 yılından itibaren sürekli hedef oldum. Gizli tanıkların alınmış olan ifadelerinin dijital ortamda tarafıma verilmesini istiyorum. Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un tanık olarak dinlenmesini istiyorum.'

Gizli tanıklar ifadelerini reddetmişti

Gizli tanıklar ifadelerini reddetmişti

Davanın hem sanıkları, hem de gizli tanıkları olan Hıdır Altuğ ve Fırat Altın, gizli tanık konumundayken vermiş olduğu ifadelerinin hiçbirini kabul etmediğini söylemişti. Diğer sanıklar Adem Yakin, Kukel Atağ ve Temer Atağ da olaylarla hiçbir ilgilerinin bulunmadığını belirterek mahkeme heyetinden beraatlarını istemişti.

Davanın Eskişehir'e alınmasını eleştiren müşteki avukatlarından Ahmet Özmen, 'Dosyanın Diyarbakır'dan ve akabinde Şırnak ilinden Eskişehir'e gelmesi haklarımızı ihlal etmektedir. Bugün duruşma salonunda görüleceği gibi bir tane bile şikâyetçi yakını veya şikâyetçi bulunmamaktadır. Halbuki Diyarbakır'da duruşmaları takip edebiliyorlardı. Biz Cemaat ile hükümet, ordu arasındaki kavganın tarafı değiliz. Biz ne onları tanırız ne de kurban yakınları onları tanır. Sadece adalet talep ediyoruz. Dosyada sanık Cemal Temizöz tarafından hazırlanmış pek çok belge vardır, gözaltı tutanakları vardır. Sanıkların ıslak imzalı belgeleri vardır. Bu kapsamda Cemal Temizöz'ün her şeyin komplodan ibaret olduğu yolundaki tüm savunmalarını kabul etmiyoruz' demişti.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Ne olmuştu?

Ne olmuştu?

1993-1995 yılları arasında Şırnak’ın Cizre ilçesinde Temizöz Davası kapsamında görülen 21 insan öldürüldü. Olayın üzerinden 22 yıl geçti, açılan dava kapsamında 48 duruşma görüldü ve birbiriyle tutarlı birçok tanık ifadesi alındı.

Davanın sanıkları, Dönemin Cizre İlçe Jandarma Komutanı olan Cemal Temizöz, Kamil Atağ, Kukel Atağ, Temer Atağ, Adem Yakin, Abdulhakim Güven, Hıdır Altuğ ve Burhanettin Kıyak.

Sekiz sanık, eski Türk Ceza Kanunu (TCK) uyarınca “suç işlemek amacıyla teşekkül oluşturma ve bu teşekküle üye olma, öldürmeye azmettirme ve öldürme” suçlarından yargılanıyor. Sanıkların hepsi tutuksuz.

Olaydan ancak 16 yıl sonra Diyarbakır’da açılabilen dava 2014’te Cizre’ye, 2015 başında da “güvenlik gerekçesiyle” Eskişehir’e nakledildi. En az 20 müşteki ve avukatları her duruşma için 1330 kilometre yol katediyor.

Ajanslar, Al Jazeera ve Bianet

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
53
33
16
12
10
8
1