Cinsiyetçilik Nedir? Nasıl Yapılır? Neden Yapmamalıyız?
Cinsiyet Nedir?
Cinsiyet bizi kadın veya erkek yapan belli fiziksel veya biyolojik özelliklerdir. Cinsiyet doğumumuzla birlikte taşıdığımız, cinsel organlarımızla sınıflandırıldığımız, bir durumun ismidir. Erkek ve kadın diye iki cinsiyet olarak ayrıldığımız bir dünyada zaman içerisinde, belirli çalışmalar ve araştırmalar ışığında dünyanın sadece iki biyolojik cinsiyet ile sınıflandırılamayacağı da görülmüştür. Cinsiyetimiz tamamıyla bizim BİYOLOJİK özelliklerimize atfedilen bir haldir.
Toplumsal Cinsiyet Nedir?
Toplumsal cinsiyet kültürel ve sosyal olarak belirlenen cinsiyet rollerine karşılık gelir. Bu roller davranış kalıplarını, sorumlulukları, paylaşım düzenlerini, kaynaklara ve ayrıcalıklara erişimimizi de belirler.
Toplumsal cinsiyet doğumdan itibaren bizde olan cinsel organlara ayrılarak toplum tarafından belirli rollere büründürülmemiz için ortaya çıkmış bir kavramdır. Erkek bebeğe mavi, kız bebeğe pembe diye başlanan toplumsal cinsiyet tarihimiz ölümümüze kadar bu tarz kalıplaşmalar ile sürer.
Cinsiyetçilik Nedir?
Cinsiyetler arasındaki ilişkiler, şiddetin yaygın olarak varolduğu bir hayat alanında sürmektedir. Genel anlamıyla cinsiyetçiliği, kadın ve erkek cinslerine atfedilen roller bağlamında, bir cinsin diğerinden üstünlüğünü içermesi ya da kadınların tabi konumlarını ifade etmesi açısından şiddetin nedeni olarak görmek mümkündür. Cinsiyetçilik sadece bir cinsiyeti daha üstün/aşağı görmekle değil söylem, davranış, eylem ile de görülebilir. Bu yüzden cinsiyetçiliği çok kaba tabiriyle tanımlasak da aslında cinsiyetçilik tek bir tanım ile anlatılamaz. Bu yüzden cinsiyetçiliğin ne olduğunu bilmek cinsiyetçilik yapmamak için gerekli olan en önemli şeydir.
Cinsiyetçiliğe Dair Örnekler
kadına kadın demekten utanmak cinsiyetçiliktir. çünkü doğada erkek ve kadın vardır, bayan ve erkek yoktur bu yüzden içeriklerde bayan denilmemesine özen göstermeliyiz.
kadın ve erkeklerin ayrı işler yapması gerektiğini düşünmeniz cinsiyetçiliktir. bir mesleği ya da eylemi 'erkek işi/kadın işi' diye ayırmamalısınız.
erkeklerin yaradılış olarak kadınlardan üstün olduğunu düşünmek, ima etmek, söylemek cinsiyetçiliktir. erkek yapar eder, kadın yapamaz tarzı erkeklere dünyayı kendi sahası haline getirip kadını kısıtlamamak gerekir.
kadınların zayıf karakterli ve duygusal olduğuna yönelik kalıplar kullanmak cinsiyetçiliktir. kadınları ağlak, mızmız, mıymıy diye yaftalamak, sürekli dedikodu yapan, hayattaki tek olayı erkeklere yük olmak gören yaklaşımlardan uzak durmak gerekir.
kadınların sinirli olmasını adet dönemine bağlamak cinsiyetçiliktir. bir kadın bir erkek gibi sinirlenebilir çünkü farkında mısınız bilmiyorum ama kadınların da nöronları vardır. kadının sinirlenmesi onu kadın olmaktan çıkartmaz. kadın hakkını aradığında ya da en temelinde sinirlendiğinde bunu kadının adet dönemine bağlamamanız lazım.
kadını kadınlığıyla aşağılamaya çalışmak ve küfretmek cinsiyetçiliktir. küfür cinsiyetçidir çünkü kadını seks ile cezalandıran bir yaklaşıma sahiptir. seks yapmak ceza değil karşılıklı tarafların rızası olduğu sürece normal bir eylemdir. siz bu normal eylemi kadını cezalandıran bir şekilde söyleme dökerseniz bu küfürdür ve tecavüz pratik ise küfür de teorisidir.
kadınların hangi saatte,kimle,nerede,naptığına yönelik söylemlerde bulunmak cinsiyetçiliktir. son olarak bağdat caddesindeki tecavüz vakasında sosyal medyadaki söylemlerde gördüğümüz gibi, kadının nerede hangi saatte bulunduğuna dair o kadını sınıflandırmamak gereklidir. seks işçisi de öğrenci kadın da tecavüzü hak etmez.
kadının giyimine, kuşamına, örtüsüne laf ederek, giyim üzerinden kadınları namuslu/namussuz şeklinde sınıflandırmak cinsiyetçiliktir. mini etek giyen orospudur, örtüsüne bak ama dar giyinmiş vs. gibi söylemlerde bulunmayalım çünkü bir insanın ne giyip ne giymeyeceğine biz karar veremeyiz.
kadını aşağılayıcı 'kezo, kezban,orospu, motor, kaşar vs.' gibi söylemler cinsiyetçiliktir. orospu çok uç bir örnek olabilir ama kezo,kezban tarzı zararsız olduğunu düşündüğünüz sıfatlar kadınları aşağılamaktadır. bu yüzden ergen bebeler gibi kezo vb. tarzı söylemlerde bulunmayalım.
kadını evlenilecek kız/eğlenilecek kız tarzı kalıplara oturtmak cinsiyetçiliktir. kimse sizinle evlenmek ya da eğlenmek için doğmadı.
Editörlerin Dikkatine!!!
Arkadaşlar, bizim hazırladığımız içerikleri okuyan kimse gidip bir kadına şiddet veya baskı uygulamıyor belki. Fakat bazı içeriklerin, yarattığı meşruiyet ortalama bir erkeğin bir kadının yaşamı hakkında, kılık kıyafeti hakkında, davranışı hakkında, söz söyleyebileceğini veya bu konuda ona dikte ettirelebileceğini hissettirebilir.
Unutmayın ki, bizler ve çevremiz belirli bir sosyo-kültürel cevreden geliyoruz. Fakat içeriklere gelen yorumlardan sizin de anlayabileceğiniz gibi, ülke halkının sosyo-kültürel ve eğitim seviyesi oldukça vahim durumda. Bundan dolayı, hazırladığımız içeriklerde, kendi eş dost cevremizi değil toplumun her katmanındaki insanların bundan nasıl etkileneceğini düşünmekte fayda var. Bir kadının saç şekline gülerek, bu konuyla ilgili ''mizahı'' yayarak belki de farkında olmadan İç Anadolu'da genç bir kadının mini eteğine müdahale edilmesine vesile oluyoruz.
Bonus: Genç ve yaşlı kadınlar, hayatları boyunca uğradıkları cinsiyetçilikleri anlatıyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın