Görüş Bildir

cem küçük Haberleri

cem küçük ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. cem küçük ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Yıllardır, gazetecilik yüzünden yolum diplomatlarla kesişir. Tereddütsüz devlet içindeki en parlak, en kaliteli kumaştır o kadrolar. Hiç de ”monşer” değillerdir. Tam tersine, Mogadişu’dan Mezar-ı Şerif’e kadar, bir yandan Türkiye’nin çıkarlarını gözetir, bir yandan da birer antropolog gibi kendilerini geliştirmeye, yaşadıkları yerleri tanımaya, sevmeye uğraşırlar. Dün Musul’daki Dışişleri kadroları ve ailelerinin IŞİD tarafından rehin alınması hepimizi üzdü. Haberi aldığımda Ankara’daydım. Ankara da zaten 24 saattir IŞİD konusunda teyakkuzdaydı. Rehine haberiyle birlikte sıkı bir diplomasi maratonu başladı. Önümüzdeki 48 saat içinde Ankara önce müttefiklerini, ardından ilişkide olduğu diğer aktörleri devreye sokarak IŞİD’in rehineleri serbest bırakması için baskı uygulayacak. Amaç, fazla gürültü koparmadan IŞİD’e “Türkiye’ye bulaşma” mesajını vermek. Katar ve Suudi Arabistan gibi müttefiklerden tutun da Irak’taki muhalif gruplara kadar çok yönlü bir trafik. IŞİD resmi bir yapı olmadığı için burada iş büyük ölçüde MİT’e düşüyor. İki gün önce Musul’daki IŞİD taarruzunu haberleştirirken, Musul’daki başkonsolosluğumuzun tahliye edileceği bilgisine ulaşmış, bunu da dünkü köşemde yansıtmıştım. Peki, neden tahliye edilmedi?
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Hatip Dicle'nin, Abdullah Öcalan'ın mesajını Cizrelilere aktarmasının ardından, bir çocuğun daha öldürülmesi; ciddi soru işaretlerini beraberinde getiriyor.HDP Eşbaşkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'la bir grup gazetecinin buluşmasında; ana konulardan biri, Cizre'de meydana gelen olaylardı. Öcalan'ın çağrısına rağmen, eylemlerin devam etmesinin nedenini, HDP yöneticilerine sorduk. Cevapları şu oldu: 'Hayır öyle bir şey yok. Cizreli gençler Öcalan'ın çağrısını kabul ettiler ve çağrıya uydular. Hendekleri kapattılar, saldırı bunun ardından gerçekleşti.'
Doğan Grubu'ndan Yeni Şafak Açıklaması
Doğan Grubu Kurumsal İletişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahter Kutadgu, Yenişafak gazetesinin 7 ve 9 Nisan tarihli nüshalarında yer alan yazılarla ilgili bir açıklama yaptı.Açıklama şöyle:'Yeni Şafak gazetesinin önce 7 Nisan 2015 tarihli nüshasında yayınlanan ve bugün (9 Nisan) tarihinde yeniden benzer iftiralarla sürdürülen Cem Küçük imzalı yazılar, Onursal Başkanımız Sayın Aydın Doğan'a çirkin bir saldırı ve açık bir tehdit niteliğindedir.Başta Cem Küçük olmak üzere hiç kimse, böylesine alçakça iftira ve yalanlarla namuslu insanların haysiyetine dil uzatamaz. Bu tetikçilik faaliyetinin hangi teşvik ve menfaatler karşılığında yapıldığını bilebilecek durumda değiliz. Ama biz bu tetikçiye, kendisinin arkasındaki efendilerine veya bunlara menfaat temin edenlere buradan haykırıyoruz: Sizlerde zerre kadar namus ve haysiyet varsa, çıkın halkın ve resmi makamların önünde belgelerinizi ortaya koyun. Bu gazeteci müsveddesi iki ay önce de gazetesinde 'Aydın Doğan'a 4.6 milyar lira vergi cezası gelecek' iddiasını ortaya atıp, bunu gerçek bir hikaye gibi takdim ederek ortalığı yine bulandırmıştır. Kendisi hakkında o zaman da suç duyurusunda bulunup tazminat davası açılmıştır. Ancak kendisi yargının ağır işlemesinden istifade ederek iftira kampanyasını sürdürmektedir.Türk basın tarihinden birçok müfteri gelip geçmiştir. Ama bu kadar ucuz, bu kadar müptezel, bu kadar müfterisine tanık olunmamıştır. Ümit ediyoruz ki, bu şahsın eline kalem verenler, arkasında duran efendileri, vicdanları varsa bu haysiyetsizliğe bir son verirler ve mesleğin şeref ve haysiyetine sahip çıkarlar.Yeni Şafak yazarı Cem Küçük hakkında ilgili Savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur. Tazminat ve ceza davaları açılmaktadır. Ayrıca Sermaye Piyasası Kurulu'na da gerekli işlem için çağrı yapılmaktadır.Bu yazıları yazanlar ve yazdıranlar bilmedirler ki, Doğan Grubu'nu uydurma iddialar ile sindirmek, bağımsız, ilkeli ve dürüst yayıncılıktan vazgeçirmek mümkün değildir ve asla olmayacaktır.Doğan Grubu'nun tüm şirketlerinin işleri ve işlemleri devletin ilgili kurumlarının sürekli denetimi altındadır, şirketlerimizin her kuruşunun hesabını şeffaflıkla ve açıklık içinde vermekteyiz.Gazetecilik kisvesi altında şantaj ve müfterilik yapanlara yanıt vermekten ve onları halka teşhir etmekten yılmayacağız, hukuk önünde ve toplum vicdanında hesabını soracağız.'DHA
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Madem...- HDP'yi parti olarak kabul etmiyorlar.- HDP'ye oy veren milyonları adam yerine koymuyorlar.- HDP'nin oy verdiğine oy vermiyorlar.- HDP ne derse tersini yapıyorlar.*O zaman MHP şu sorulara cevap vermelidir:- HDP 'çok doğru' bir önerisine destek verdiğinde... Önerimize HDP destek veriyor diye önerilerinden cayacaklar mıdır?- Diyarbakır, Batman, Şırnak, Van, Ağrı, Batman gibi HDP'ye oy yağdırmış kentlerimiz, MHP açısından ne ifade edecektir?- MHP, HDP'nin geçtiği yoldan geçmeyerek, içtiği çaydan içmeyerek... Nasıl bir demokrasi anlayışı ortaya koymuş olacaktır?
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
7 Haziran’da AK Parti’nin yüzde 41 almasıyla beraber bir anda tuhaf bir söylem değişimine giden sözde İslamcı kimi yazarları ve eski medya yöneticilerini uzun zamandır eleştiriyorum. 7’li çete dediğim bu grup 7 Haziran’a kadar Erdoğan’a tek bir eleştiri bile getirmemiş bir gruptur. Tam aksine Tayyip Erdoğan’a yağdanlık adına söylenebilecek en saçma lafları yazmış ve söylemiş grup da bunlardır. Öte yandan tasfiye oldukları Kasım 2013 döneminden itibaren sağda solda Tayyip Erdoğan ve ailesine dair yakışıksız konuşmalar yaptıklarını biliyorduk. Rantları kesilince nargile eşliğinde Erdoğan’a hakaretlere başlamışlardı. Bizim mahallenin medyasında bunu herkes biliyordu. Sırf kendi rantiye konumlarını kaybettikleri için Erdoğan Ailesi’ni Yeltsin Ailesi’ne benzetecek kadar çirkinleşen bu grup 7 Haziran öncesi de yalakalığa devam ettiler. O süreçte ise kendi içlerinden geçenleri ise eskiden beri tuhaf ilişki içinde oldukları itibarsız tip Levent Gültekin yazdı. Bunlar ise hırsız diye andıkları Levent Gültekin’in Tayyip Erdoğan’a dair iğrenç yazısını ise açık açık övdüler ve desteklediler. Bu bir kulis bilgisi değil, açık ve net internet arşivlerinde var olan bir skandaldır...
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Washington'da Obama yönetimine yakın çevreler İran ile anlaşmanın nükleer meselenin ötesinde sonuçları olacağını düşünüyor.İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ve Almanya’dan oluşan P5+1 ülkeleri arasında süren nükleer müzakerelerde anlaşmaya varıldı.Anlaşmaya göre İran nükleer programını kısıtlayacak, karşılığında Tahran'a uygulanan ekonomik yaptırımlar hafifletilecek.Varılan anlaşma İran’la nükleer meseleyi dış politika önceliği yapmış Obama yönetimi için çok büyük bir başarı.
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Başlıktaki sorunun cevabını hemen vereyim: Hiç biri. Nedenini açıklamaya çalışacağım.Başlıktaki sorunun cevabını hemen vereyim: Hiç biri.Nedenini açıklamaya çalışacağım.Öncelikle…Siyasetçilerin de Kürt sorununa kafa yoran kişilerin de çok iyi bildiği olguları bir bütün halinde yeniden ortaya koymak gerekiyor.Çünkü bilmiyormuş gibi yapıyorlar.Çünkü bu olguları unutturmaya çalışarak aslında bizleri kandırıyorlar.Diyorlar ki, ‘HDP PKK’ye silah bırak desin.’ ‘HDP PKK ile arasında mesafe koysun.’
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekilliği'ne seçilen 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz (Türkiye'de Mehmet Yılmaz ismini taşıyan 33 binden fazla insan olduğunu biliyor muydunuz?) 'Hâkim ve savcılarımız dünyadan bir tık ileride' dedi.Yılmaz, bunun fedakârlık ve çalışkanlık bakımından olduğunu söylüyor ki adliyelerimizin iş yükü dikkate alındığında haklıdır da.HSYK Başkanvekili “Türk yargıcı Avrupalı ve Amerikalı yargıçların bilgi ve birikim olarak altında değildir” de diyor.Bilemiyorum, yargıçlar arasında bir bilgi yarışması düzenlenmediği için bunun kesin bir yanıtını veremeyiz.Ama yargıçlarımızın da en azından kendi ülkelerinin mevzuatına hâkim olduklarını varsaymalıyız zaten.HSYK Başkanvekili’nin bu sözlerini okurken şöyle düşündüm: Keşke, Türkiye’deki yargıçlar ve savcılar da Avrupalı ve Amerikalı meslektaşları gibi bağımsız olabilselerdi.Çünkü biliyoruz ki adaleti dağıtma işinde savcı ve yargıçların bilgi ve birikimli olmalarının yanı sıra bağımsız ve tarafsız olmaları da gerekiyor.
'Bazı Gazeteciler Yargılanacak, Mesela Nazlı Ilıcak'
Yeni Şafak yazarı Cem Küçük Cemaat'e yapılacak operasyonda bazı gazetecilerin de operasyonda bazı gazetecilerin yargılanacağını iddia etti. Küçük, Nazlı Ilıcak'ın da 'yasadışı' bir konumda olduğunu söyledi. 'Gazeteciler olmasaydı bu cunta böyle terör estiremezdi.' diyen Küçük, 'O yüzden cuntanın kara propaganda şeflerinin talimatıyla yayın yapan gazeteciler de bu süreçte yargılanacak.' diye yazdı. Yazısında 'Hukuka aykırı talimatları uygularsanız bunun hukuki bedeli olur.' ifadelerine yer veren Cem Küçük ardından Nazlı Ilıcak'ı da içine katarak şöyle yazdı: 'Daha önce isimlerini deşifre ettiğim gazeteciler artık açık açık yasadışı konumlarını itiraf etmeye başladı. Mesela Nazlı Ilıcak geçen salı günü Aydın Doğan'ın kanalında demokrasiyi savunan Abdülkadir Selvi ve Nagehan Alçı'ya karşı açık açık emniyet yargı cuntasının dublajlığını yaptı.' İşte Cem Küçük'ün yazısından ilgili bölüm: 'Köprüden önce son çıkış geçildi. Demokratik hukuk devletine yönelik Erdoğan'ın deyimiyle bu Haşhaşi saldırısı geri püskürtülecek. Devletin polis, yargı ve istihbarat gücünü kullanarak toplumu terörize eden cunta yapılanması hak ettiği cezayı görecek. Ördükleri kirli ilişkiler ağıyla insanları terörize eden emniyet-yargı cuntası ve uzantıları seçilmiş meşru hükümete darbe girişiminin bedelini ödeyecek.(...)' '(...)Sık sık yazdığım gibi cemaatin emniyet-yargı cuntasının en önemli ayaklarından biri medya. Eğer cuntanın istediği kara propaganda yayınlarını yapan gazeteciler olmasaydı bu cunta böyle terör estiremezdi. O yüzden cuntanın kara propaganda şeflerinin talimatıyla yayın yapan gazeteciler de bu süreçte yargılanacak. Hukuka aykırı talimatları uygularsanız bunun hukuki bedeli olur. Dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde mafya ve çete gibi yapılardan talimat alan gazeteciler yargılanır ve medyadan tasfiye edilir. Darbe destekçileri itibarlarını koruyamazlar. Başbakanlık Teftiş Kurulu yasaların verdiği yetkiye dayanarak paralel çetenin elemanlarını izliyor. Tüm suç kanıtları BTK'nın elinde. Darbeci polis şeflerinden, savcılardan, hoşgörü ve diyalog maskesiyle kara propaganda yapanlardan emir alan gazetecilerin vay haline...' MESELA NAZLI ILICAK 'Daha önce isimlerini deşifre ettiğim gazeteciler artık açık açık yasadışı konumlarını itiraf etmeye başladı. Mesela Nazlı Ilıcak geçen salı günü Aydın Doğan'ın kanalında demokrasiyi savunan Abdülkadir Selvi ve Nagehan Alçı'ya karşı açık açık emniyet yargı cuntasının dublajlığını yaptı. Seçilmiş meşru hükümeti savunan iki yazara karşı Nazlı Ilıcak'ın söylediği söz suç itirafnamesi gibiydi. Ilıcak aynen şöyle söyledi: 'Siz hırsızları savunuyorsunuz, ben de hırsızları yakalamaya çalışan polisleri.' Bu sözlere Selvi ve Alçı isyan etti, hatta Alçı, 'Yandaş gibi davrananın kim olduğu ortada. Siz bir vesayete karşı durdunuz. Bugün başka bir vesayetin kucağına oturdunuz' diyerek haklı isyanını dile getirdi. Açıkça meşru hükümete ve Başbakan'a hırsız diye iftira atan Ilıcak hukuken bu hükümetin emrinde çalışan kimi polis şeflerinin hükümeti devirme girişiminde olduklarını da itiraf etmiş oldu. İnanın bu kadar kesif demokrasi karşıtlığını 28 Şubat'ta bile yaşamadık. Emniyet yargı cuntası askeri darbecilerden çok daha cüretkâr. Demokrasiyi yok etmeye adanmış ruhlar böyle oluyor demek ki. Öyle ki aynı programda Nazlı Ilcak'a onlarca ileti gönderecek kadar gözü dönmüş bu emniyet yargı cuntasının. Ilıcak da paralel yapının dublaj sanatçısı olmayı kabullenecek kadar Erdoğan nefretiyle dolu. Meşru hükümete karşı girişilen cunta faaliyetlerinin hukuken bir bedeli olacak. BTK tarafından bu yasadışı eylemlerinin kaydedildiğini bile bile bunu yapıyorlar. Tıpkı 28 Şubatçı askerler gibi hiç kimsenin bu darbeciliği sorgulamayacağını sanıyorlar. Feci biçimde yanıldıklarını cümle alem görecek. Çetenin emriyle yayın yapan tüm gazeteciler ve finansörlüğünü yapan işadamları da bunun bedelini ödeyecek.' Odatv.com