Tüm Evren Enerjiden Varolmuştur! Peki ama Enerji Nedir?
Saygıdeğer okurlar, bilimle sanatı birleştiren bir sanatçı olarak “Varoluş serisi” adında soyut resim çalışmalarına başladığımı bildirmiş ve bu çalışmaların arka planındaki durumu makaleler olarak yazdığımı belirtmiştim. Hatta ilk eserim olarak “BİR“ isimli “Matematik, (fizik yasaları) aslında Tanrı’nın tezahürü değil bizzat kendisidir.” temalı eserimi imajıyla paylaşmıştım.
Şimdi evrenin varoluşuyla ilgili yazılarımı paylaşmaya devam ediyorum.
Evrenin varoluşuyla ilgili şunu hep aklınızda tutun. İster akıllı tasarım desinler, ister rastlantısal, keyfi var oldu desinler ya da farklı herhangi bir teori söylesinler, konu evreninin varoluşu ise enerjiye zorunludur.
Bu oldukça teknik izahları daha anlaşılır hale getirirsek, Maxwell, evrendeki bütün olgular enerjideki değişikliklere bağlıdır. Yani ölçebildiğimiz, bir değer verdiğimiz her şey halden hale dönüşmüş olan enerjidir diyor.
Feynman ise enerjinin bilinen çeşitlerini saydıktan evrende toplam enerji oranının değişmediğini açıklamış, sonrasında ise enerjinin ne olduğunu bilmediğimiz notunu düşmüş. Konuyu biraz daha açayım:
Bugün kabul gören büyük patlama modelinde enerjinin iki durumu vardır. Birisi tekillik (singularity) enerjinin harekete geçmemiş yani henüz bigbang başlamamış durumu, diğeri ise yine aynı enerjinin harekete geçerek (Bigbang) evreni oluşturan durumudur. İşte bilimin açıkladığı, Feynman’ın bahsettiği enerji çeşitleri, halden hale geçerek canlı, cansız tüm evreni oluşturan enerjinin sonucudur. Yine bilimin, Feynman’ın ne olduğunu bilmiyoruz dediği enerji ise tekillikteki ya da hiçbir hareketin olmadığı, başlamadığı durumdaki enerjidir. Bu durumun daha iyi anlaşılması için un ve buğday üzerinden bir benzetme yapayım.
Biz unu biliyoruz ve undan börek, çörek, tatlılar, kurabiye, ekmek çeşitleri olarak sayısız şekilde unlu mamulleri yapabiliyoruz. Ve de unun buğdaydan geldiğini, aslının buğday olduğunu da biliyoruz. Enerjiye gelince, aynı şekilde parçacıktan atoma, moleküllerden yıldızlara, galaksilere, uzaya, kısaca evrende canlı, cansız ne varsa enerjiden meydana geldiğini biliyoruz. Yani var olan her şeyin aslının enerji olduğunu biliyoruz ve onu kullanıyoruz. Aradaki fark şudur: Unun aslının buğday olduğunu biliyoruz ama enerjinin aslının ne olduğunu bilmiyoruz. İşte bilimin açıklamaya çalıştığı durum bu. Amiyane bir tabirle, enerjinin ne olduğunu bilmiyoruz, sadece yaptıklarını biliyoruz!
Bir başka şekilde açıklayayım. Eğer enerji, başlangıçtaki tekillik durumunu değiştirmemiş yani harekete geçmemiş ve şişip de evreni oluşturmamış olsaydı, bizim bildiğimiz, tanıdığımız izah ettiğimiz enerji çeşitlerinin hiçbiri olmayacaktı. Kısaca bu evren olmayacaktı. Ama tekil durumdaki saf enerji, her ne ise o durumunu muhafaza ederek var olacaktı. Görülen o ki, evrenimiz, kendisini oluşturacak tüm gereklilikleri içinde barındıran enerjiyi hazır bulmuş.
Sorun bununla bitmiyor. Enerjinin ne olduğunu bilmediğimiz için haliyle nasıl var olduğunu da bilmiyoruz! Bu konuya daha sonra geleceğim. Şimdilik enerjinin ne olduğu konusuna onun tekillik durumuyla devam edelim.
Literatüre göre enerjinin tekillik durumuna kadar gidiliyor, daha geriye gidilemiyor. Çünkü boyut yok! En, boy, en önemlisi de derinlik yani ileri geri diye bir şey yok, uzay yok. Zaman da yok! Şunu tekrar hatırlatayım; elimizde enerjiden başka bir şey yok! Dışında, önünde, arkasında hiçbir şey yok! Tüm bu ölçüler Bigbang’den itibaren başladı. Bu yüzden de büyük patlama öncesine tekilliğe kadar gidilir ama daha geriye gidilemez. Aynı nedenle zaman da olmadığı için enerjini tekillikte ne kadar süre kaldığı da bilinemez.
Ancak şurası da bir gerçek ki tekillik, bir durumdur ve her durumun illaki bir süresi vardır. Yoksa o durum hâsıl olmamıştır ve bahsedilemez. Ama biliyoruz ki enerji, evreni var ederken harekete geçerek tekillikteki stabil durumunu değiştirmiştir. Eğer değişen iki durum arasında Planck zamanı ya da atıyorum daha kısa bir süre yoksa tekillik durumu da yoktur. İkisinin arasında herhangi bir süre dilimi verilmezse, büyük patlama “Ya enerji ya var olur olmaz aynı anda yani sıfır sürede tıpkı bir alana düşer düşmez patlayan bir bomba gibi başladı. Ya da enerji ezeli (öncesiz) vardı.” ikilemi ortaya çıkar. İşte bu açmazlar ilgili mantıklı fikirler, cevaplar bulmak için ısrarla bilime sırtımızı dayayarak spekülasyon yapmak zorundayız.
Öyleyse şunu sorarak başlayalım:
Tekillikteki süre verilemeyen enerjiye Bigbang’den önce şu kadar zamandır vardı diye bir süre verilirse ne olur?
Ya da tam tersi, süre verilmezse ne olur?
Her iki durumda da karmaşık sorular ve açmazlar olacağını daha önce de söyledim.
Öncelikle; Tekillik veya başka bir tanım, her ne olursa olsun, eğer enerji var diyorsanız evrenin başlangıcına doğru ne kadar geriye giderseniz gidin yok olana, yani enerjinin olmadığı bir noktaya kadar gidemezsiniz. Çünkü var. Kaldı ki evreni oluşturan enerji, tekillikte atomik ölçekte küçüldüğü halde miktarı değişmiyor. Zira kapalı sistem, yani giriş, çıkış, artma, eksilme olmayan bir sistem olduğu için sonsuz yoğun hale geliyor. Öyleyse eğer enerjinin yoğunluğunda, yapısında bir azalma olmuyorsa zaten beklentimiz doğrultusunda küçülmeyecek ve de yok olma noktasına gelmeyecektir. Bu şu demektir; muhtemelen enerjinin nasıl var olduğunu bilemeyeceğiz! Çünkü sonsuz yoğun denilen hazır bir enerjiyle yüz yüzeyiz. Bu konuda elbette bilim insanlarının da spekülasyonları var. Gelecek bölümde devam edeceğim.
'Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio'
Yorum Yazın
Allah de de kurtul bunca yükten