Bebek karnı acıktığında ağlar fakat annesi bir gelir bir gelmez. Çocuğun kafası karışır annesine ne zaman ulaşacağını tam olarak kestiremez. Çocuk rastgele sürekli ağlayarak ya da öfke krizleri yaratarak dikkat çekmeye çalışır. İstediklerine ulaşana kadar sürekli deneme yanılma yoluna girer. Anne çocuğa sağlıklı açıklama yapmayıp ve duygusunu yatıştırmadığı için tüm kontrolü çocuk eline almış olur. Empati becerisi geliştiremeyen, her istediğinin yerine getirilmesini talep eden bir çocuk olarak yaşamına devam eder. Her istediği derhal yerine getirilmesini talep eden yetişkin narsiste dönüşür. Narsistler elde ettiği şeye tamamen ulaştığında ise çocuk gibi sıkılır ve uzaklaşmaya başlar.
Şimdi ise narsistlerin duygusal gelişimini etkiyen 3 temel etkene göz atalım;
Kısacası, çevre, genetik ve travmatik olaylar narsistin oluşmasına neden olur.
Çevre; yani temel bakım sağlayan kişilerden oluşur, anne-baba, arkadaş, aile, öğretmen ve akranları bir narsistin oluşmasına olanak sağlar.
Bunlardan en önemlisi olan, temel bakım veren kişiyle başlayalım. Temel bakım veren kişiyi, Narsist çocukken fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını karşılayan birincil kişi olarak tanımlayabiliriz. Bu genellikle anne ve babası olabilirken, bazen büyük anne-babaları olabilir. Nadir durumlarda narsiste ablası ya da abisi, bakıcı ya da akrabaları bakmış olabilir. Ben daha çok anne babadan bahsedeceğim.
Narsist çocukluğunda ebeveyninden duygusal yoksunluk yani değersizlik yaşayarak büyümüştür. Narsistin ebeveynini iki uçta kategorileştirebiliriz. Bir uçta çocuğa aşırı ilgi gösteren ebeveyn varken diğer uçta ise çocuğu ihmal ve istismar eden ebeveyn vardır. Her iki uçtaki ebeveyn çocuğa aşırı değersizlik duygusunu yükler.
Aşırı ilgi gösteren ebeveynlerle başlayalım;
Aşırı ilgi gösteren ebeveynler dışardan bakıldığında çok ilgileniyormuş gibi gelir fakat gösterdikleri ilgi ve sevgi temelde yüzeyseldir ve gerçeği yansıtmaz. Çocuk aşırı derece de ilgiye boğulur, her istediği alınır, sürekli takdir edilir, onaylanır ve kötü davranılmasına dahi izin verilir. Hal böyle olunca çocuk bu süreçte tanrılaştırılır ve herkesin de bu şekilde yaklaşmasını bekler. Başkalarından bu kadar ilgiyi ve alakayı göremeyen çocuk öfkelenir ve tartışmaya girer. Bu tarz ebeveynler kesinlikle sınır koymaz, çocuk kendi istediği sınırı kendi oluşturur ve herkesin bu sınırlara uymasını bekler. Ebeveyn çocuğun dürtü kontrolünü geliştirmesine imkân tanımadan her istediğinin yerine getirir. Daha sonra narsist, nesne ya da insan hiç fark etmeksizin bir an önce istediği şeye ulaşmak ister.
Aşırı ilgi gösteren ebeveynler çocuğu üstün varlık gibi yetiştirir, çocuğu kutsallaştırır, çocuğun potansiyelinin üstünde beklentiler oluşturur, maddi sınırlar koymaz, herhangi bir kural tanımaz, başkasını incitse de haklı olduğunu gösterir. Çocuk böyle bir ortamda bir yandan göklere çıkartılırken diğer yandan sevgisiz bırakılır. Tüm bunlar bir araya geldiğinde narsistik kişilik bozukluğu ortaya çıkar.
Yorum Yazın
En narsist benim. Narsist arkadaşlarımı düelloya davet ediyorum :D
Ben de narsistmişim😂