Manifestlerin Gücü Adına
Bu konu o kadar çok konu gündemde ki en son oyuncu Doğu Demirkol bununla alakalı film bile çekti, Yaşam Koçu adında, tiye almış film boyunca yaşam koçlarını ve yaptıklarını. İyi de yapmış helal olsun.
Geçenlerde bir danışanımla seanstayız, bana hayallerini gösterdi, daha doğrusu manifest yapmış, çok hoşuma gitti hayalleri olması, kendine bir de tablo hazırlamış, evrene salmış. 777 oldu oldu teşekkür ederim, demiş hepsinin sonlarına.
Güzel bir düşünce, olumlu düşünmesi harika.
Neden harika? Çünkü olumlu düşünürsek olumlu hormonlar salgılarız, seratonin, endorfin gibi ve hayatın olumlu tarafları ilgimizi çeker, mutlu oluruz.
Olumsuz düşünürsek olumsuz hormonlar salgılarız kortizol gibi ve stres olmaya başlarız.
Bunu şuna benzetiyorum, bir anda kapıdan yeni doğmuş bir bebek gelse annesinin kucağında, nasıl mutlu oluruz, yüzümüz gülmeye başlar, huzurlu hissederiz.
Ancak aynı kapıdan hiç haz etmediğimiz birinin girdiğini düşünelim, bir anda enerjimiz düşer, moralimiz bozulur ve huzurumuz kaçar. Bu yüzden duygu düşünce bağlantısı çok önemli.
Konumuza dönelim.
Manifestler hazırlaması çok güzel, ama bunların hiçbirine değil bu sene 15 sene içerinde bile ulaşması reel olarak mümkün değil, bizim için inanmak çok önemli, vücudumuzun, bedenimizin titremesi lazım, frekansımızın o hayale yönelik olması lazım.
Ama öyle hayaller ki hepsi çok uçuk, o yüzden sadece söylemeyle gerçekleşemiyor…
Ancak hayallerimizi daha ulaşılabilir ve kısa süreli kurarsak işte o zaman gerçekleşmesi çok mümkün, ben bir psikolog olarak hedeflerimi, hayallerimi 1 aylık yaşıyorum, yaptıkça yenilerini ekliyorum ve hepsine şu ana kadar ulaştım.
Diyeceğim o ki manifestte yapsanız, hayal de kursanız buna en azından siz inanın ve öyle gibi yaşayın.
Bir hayalin gerçekleşmesi öyleymiş gibi yaşamaktan geçer.
Sevgiler dostlarım.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir.' ©Onedio