Bir tren vagonu, kontrolden çıkmış halde ilerliyor. Biraz ilerde dört işçi var ve vagonun çarpması ile hepsinin öleceğini biliyorsunuz. Sonra fark ediyorsunuz ki yakınlarda, vagonu bir başka raya yönlendirebilecek bir kol var. Durun bir dakika! O rayın üzerinde de bir kişi var. Kolu çekersiniz bir kişi ölecek, çekmezseniz dört kişi hayatını kaybedecek. Kolu çeker misiniz?
Şimdi de biraz farklı ikinci bir olayı ele alalım: Bu hikâyede aynı koşullarda başlıyor. Bir vagon kontrolden çıkıyor ve raylarda hızlıca ilerliyor, ilerideki dört işçi muhtemelen ölecek. Fakat bu sefer rayları yukarıdan gören bir su deposu ve uzaklara dalmış iriyarı bir adam var. Adamı iterseniz, doğrudan rayın üzerine düşecek ve ağrılığı ile vagonu durduracak..
İki olayda da, bir yaşamı dört yaşam için feda etme tercihiniz var.
Birinci hikâyede, matematik sorularını çözmede devreye giren beyin bölgelerini etkinleştirir. Diğer hikâyede ise duygularla ilgili beyin bölgesi etkindir. Bu nedenle ebeveynler çocukları hakkında karar verirken, çocukların yanlış karar vermemesi için kendileri karar vermeye başlar. Ebeveynler bu kararları alırken beyinin duygusal bölgesinin daha aktif olduğu düşünülebilir. Yale Üniversitesinde bebekler üzerine yapılan bir araştırmada, yürümeyi ve konuşmayı henüz bilmeyen bebeklerin, başkaları hakkında yargıda bulunmak için gerekli araçlara sahip olduklarını bulgularına ulaşılmıştır. Genellikle, yılların tecrübesi deneyimleriyle öğrendiğimiz bir olgu güvenilirliğinin olduğu varsayılmaktadır. Aslında bebeklik döneminde bile, dünyaya geldiğimizde yolumuzu bulacak donanımlara, antenlere sahip oluyoruz.
Bunun sonucunda, bebeklik ya da yetişkinlik dönemlerimizde, yüzlerce saati, dakikayı rafların önünde, nöral ağların seçeneklerinden biri üzerinde karar vermek ile geçiririz. Farkında olmasak da, beynimiz bu akıl almaz karmaşıklık içinde yolumuzu bulmamıza yardımcı olmaktadır. Beyin, kimin güvenilir olup olmadığını algılamaya yarayacak içgüdülere doğuştan sahiptir. Bebek ya da yetişkin fark etmez, beynimiz, bizden önce düşünür, algılar. Ebeveynler olarak çocukların karar verme becerisini geliştirmek ve desteklemek gerekmektedir. Literatürde yapılan çalışmaların sonucunda ortaya çıkan, bu sürecin eğitimle destekleneceği yönündedir.
Cihan Taş
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio