Kıskançlık Seviyenizi Ölçüyoruz!
Ben kıskançlığı iyi ve kötü diye ikiye ayırırım. İyi kıskançlık sizi gülümsetir; örneğin ben eşime "senin t-şörtünü bile kıskanırım" derim güleriz. Ancak kıskançlık gülümsetmiyorsa kötüdür. Bu da kişinin ya kendisine ya da eşine olan güvensizliğinden kaynaklanır. Kişi kendisine güvenmiyorsa tedavi görmesi gerekir. Eşim beni istediği için benimle beraber, benim onu istediğim için beraber olduğum gibi. Eğer istemiyorsa beraber olmasın zaten zorla mı? Eşine güvenmemekten kaynaklanan kıskançlık ise daha beter. Ona güvenmiyorsanız, sizi ilk fırsatta aldatacak öyle aşağılık biriyse zaten onunla beraber olma! Ben bunu, güvendiğiniz bir arkadaşınıza çantanızı emanet edip sonra da "sen acaba çantamdan bir şey mi çaldın?" diye çantayı kontrol edip kavga çıkartmaya benzetirim. Bu düpedüz terbiyesizliktir ve arkadaşlığı bitirir. Eğer onun hırsız olduğunu düşünüyorsanız çantanızı emanet etmezsiniz ama güvenmiş ve emanet etmişseniz onu hırsız muamelesi yapmazsınız.