Mete Esin

1940 şubatında Trakya-Vize'de doğmuşum. 1947'deyse âilece İst.-Eyüp'e göçmüştük. On yedi yıldan sonra, âilem Ora'da kalarak kendim taşraya çıktım. Bundan da sonra yılda birkaç geri döner, iznim bitince geldiğim yere dönerdim. Bu sırada İstanbul sosyal olarak sürekle geriliyordu. Maalesef, bu gerileme hâlen ve hızla devâm etmektedir.

Bunun başı Almanya... Evet, başlangıç, Ora'nın, II. Savaş sonrası dünyâya dağılan ilim adamlarıyla teknokratlarıdırlar. Bunlar, birkaç ülkeye ve fakat en çok ABD ve Sovyetler'e göçmüş/göçürülmüşlerdir. Netîce... Sovyetler, 1958’de bir ilk olarak uzaya, gene uydu anlamına gelen “Sputnik” dedikleri uyduyu göndermişler ve bunun üzerine dünyâ ayağa kalkmıştır ! Olay işte o derecede önemlidir. Aradan geçen sâdece bir yıl sonraysa, bu kere ABD’nin de öncü anlamındaki “Vanguard”ı uzaydadır. Tabiî ki bu da bir olaydır ki, ABD böylece eşitliği sağlamış olmaktadır ! Sovyetler ve ABD’nin böyle bir eşitliğini ise, Fransızların ünlü “Paris Match” dergisi unutulmaz bir kapak esprisiyle dünyâya duyurmuştur. Buna göre, Sputnik ve Vanguard uzayda buluşmuş sohbet etmektedirler ! Peki hangi dilde mi ?.. İşte bütün espri de buradadır ya zâten; evet, iki uydu uzayda ana dilleri olan "Almanca"yı konuşmaktadırlar !