Görüş Bildir

Bu haber taslak halindedir!

Haberler
Yıllarca NASA'da Çalışmış ve Bilim Tarihine 'Güneşi Zapteden Kadın' Olarak Geçen Dilhan Eryurt

etiket Yıllarca NASA'da Çalışmış ve Bilim Tarihine 'Güneşi Zapteden Kadın' Olarak Geçen Dilhan Eryurt

Bu yazımda size dünya bilim tarihine damga vurmuş, buna rağmen kendi camiası haricinde maalesef pek fazla kişi tarafından tanınmayan bir bilim kadınımızdan bahsedeceğim.

Bu yazımda size dünya bilim tarihine damga vurmuş, buna rağmen kendi camiası haricinde maalesef pek fazla kişi tarafından tanınmayan bir bilim kadınımızdan bahsedeceğim.

Hoş, desenize “hangi değerimizin kıymetini bildik ki zaten…”

Siz de haklısınız…

İçeriğin Devamı Aşağıda

Prof. Dr. Dilhan Eryurt 29 Kasım 1926 tarihinde İzmir’de doğar.

Prof. Dr. Dilhan Eryurt 29 Kasım 1926 tarihinde İzmir’de doğar.

Yaşadığı dönem itibariyle tam bir Cumhuriyet kadını anlayacağınız.

İlkokul eğitiminden sonra lise için Ankara’ya gitmiş ve liseyi birçok özel ödül ve takdirname ile tamamlar.

Küçük yaşlardan beri matematiğe karşı ilgili olduğundan, üniversite eğitimi için İÜ Yüksek Matematik ve Astronomi Bölümü'nü seçer.

Üniversite okuduğu dönem II. Dünya Savaşı’na ve Nazilerin bilim insanlarına zulüm yaptığı zamana denk gelir.

Üniversite okuduğu dönem II. Dünya Savaşı’na ve Nazilerin bilim insanlarına zulüm yaptığı zamana denk gelir.

Böylece, Nazilerden kaçarak ülkemize sığınan önemli bilim insanlarından astronomi ve matematik dersleri alma fırsatını yakalar.

Konu hakkında da şöyle bir açıklaması var Dilhan Hanım’ın:

'O zamanlar, Hitler'in Nazi Almanya'sından kaçan en değerli bilim insanları İstanbul Üniversitesi'nde çalışıyordu, bu insanların bilimsel temelleri çok güçlüydü. Bize de aynı şekilde iyi bir temel verdiler.”

Üniversite sonrasında o dönemin ünlü astronomi profesörlerinden Prof. Dr. Tevfik Okyar Kabakçıoğlu'nun yanında asistan olur.

Üniversite sonrasında o dönemin ünlü astronomi profesörlerinden Prof. Dr. Tevfik Okyar Kabakçıoğlu'nun yanında asistan olur.

2 yıl boyunca tek bir kuruş almadan asistanlık yapmış, yol parasını dahi kendi cebinden verir.

2 yıllık ‘parasızlık’ döneminden sonra Eryurt çalışmalarını ABD’de sürdürür.

National Academy of Sciences bursunu alarak NASA'nın New York'taki Goddard Uzay Araştırma Enstitüsü'nde göreve başlar ve başarıları sayesinde o dönem için çok yüksek bir meblağı burs olarak alır.

Ülkeye döndükten sonra doçentliğini Ankara Üniversitesi Astrofizik Anabilim Dalı’nda tamamladıktan sonra, bursla Kanada’ya gider.

Ülkeye döndükten sonra doçentliğini Ankara Üniversitesi Astrofizik Anabilim Dalı’nda tamamladıktan sonra, bursla Kanada’ya gider.

Türkiye’de bilgisayarla çalışma fırsatı olmayan ve detaylı hesaplamaları dahi hesap makineleriyle yapan Eryurt, gerçek astrofizikle orada tanışır. Ve çalışma alanı olarak hidrojen yıldızlarını seçer.

Dilhan Eryurt, Kanada'daki çalışmalarının ardından, ABD'den aldığı American Soroptomist Federation Fellowship bursuyla Indiana Üniversitesi'nde araştırmacı olarak görev alır.

Yıldız modellerini oluşturmada kullanılan yeni bir yöntemin geliştirilmesinde görevi üstlenen Eryurt, burada o dönemin en ünlü astrofizikçileri ile çalışır.

Indiana’daki başarılarından dolayı NASA tarafından çalışmak için davet edilir ve sonrasında NASA’ya geçer.

Indiana’daki başarılarından dolayı NASA tarafından çalışmak için davet edilir ve sonrasında NASA’ya geçer.

Burada yıldızların evrimindeki süreçleri inceleyen ve bunları çözümleyen Eryurt, o dönem sürekli eleştirilen Güneş’in evrimi konusunda çalışmalar yürütür.

Güneş’in evrimi ile alakalı o günlerde kabul gören modelin, yanlışlanabilir olduğunu kanıtlar.

Eryurt’un araştırmaları öncesinde Güneş’in, oluşumundan 4 milyar yıl sonraki bir zaman aralığında daha sönük bir yıldız olduğu ve yavaş yavaş parladığı, böylece bugünkü parlaklığını bulduğu sanılıyormuş.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Fakat çalışmalardan sonra, Güneş'in ilk oluşumunda şimdikinden çok daha parlak olduğu ve yavaş sıcaklığının düştüğü ve sonra günümüzdeki duruma geldiği anlaşılır.

Fakat çalışmalardan sonra, Güneş'in ilk oluşumunda şimdikinden çok daha parlak olduğu ve yavaş sıcaklığının düştüğü ve sonra günümüzdeki duruma geldiği anlaşılır.

Bu yeni model halen geçerliliğini koruyor ve büyük ölçüde Dilhan Eryurt'un eseri. Böylece Prof. Eryurt, Güneş'in evrimine ilişkin bilgilere önemli bir katkı yapmış olur.

Dilhan Eryurt, 1969 yılında NASA tarafından verilen Apollo Başarı Ödülü'nü alır.

Dilhan Eryurt, 1969 yılında NASA tarafından verilen Apollo Başarı Ödülü'nü alır.

Daha sonra dünya çevresinde belli bir yörüngeye yerleştirilen ve içinde ilk insansız uzay araçlarının geliştirilmesinden sorumlu kurumlarda da görev yapar, 1977 yılında da çalışmalarından ötürü TÜBİTAK 'Bilim Hizmet ve Teşvik Ödülü' nü alır.

Dilhan Hanım Amerika’da çalıştığı yıllarda, sık sık Türkiye’ye gelip bilgi ve birikimlerini aktarmaya çalışır.

Dilhan Hanım Amerika’da çalıştığı yıllarda, sık sık Türkiye’ye gelip bilgi ve birikimlerini aktarmaya çalışır.

1968 senesinde ODTÜ’de misafir profesör olarak çalışır ve ülkemizin ilk ulusal astronomi toplantısını düzenler. 1973 yılında ODTÜ Fizik Bölümü'ne döner ve burada Astrofizik Anabilim Dalı'nı kurar.

1988 yılında, ODTÜ Fizik Bölümü başkanlığı yaptıktan sonra, Fen-Edebiyat Bölümü dekanlığını 5 yıl sürdürür ve sonrasında 1993'te emekli olur.

Sadece Türk bilim dünyasına değil, insanlık tarihine adını “Güneşi Zapteden Kadın” olarak geçen Dilhan Eryurt, 13 Eylül 2012’de vefat eder.

Sadece Türk bilim dünyasına değil, insanlık tarihine adını “Güneşi Zapteden Kadın” olarak geçen Dilhan Eryurt, 13 Eylül 2012’de vefat eder.

Huzur içinde uyu Cumhuriyet Kadını, huzur içinde uyu…

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
634
261
41
12
11
4
2
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
herman hesse

Gerçek şu ki günumüzde çoğu genç kız Dilhan Eryurt gibi kıymetli bilim insanlarının yerine Şeyma Subaşı gibi boş insanların hayatına özeniyor.

Malik Can

Şu an magazin olmadığı için haber olmayan 10larca yüzlerce biliminsanı ve mühendis var, dünyanın en gözde kurumlarında, en büyük teknoloji firmalarında, en i... Devamını Gör

Rabia Aslantürk

TÜBİTAK, bir zamanlar neye ödül vereceğini biliyormuş en azından.