Görüş Bildir
Haberler
Yelda Cumalıoğlu Yazio: Edepsiz Bir Bilge: Gore Vidal

etiket Yelda Cumalıoğlu Yazio: Edepsiz Bir Bilge: Gore Vidal

Yelda Cumalıoğlu
22.10.2020 - 16:02 Son Güncelleme: 19.11.2020 - 16:50

Dili sivri, gözü kara, karizmatik, eğlenceli, huysuz ve skandallara alışkın, üstelik Empati yapmayı severim. Bana âşık olanların yerine geçip, kendime bakıyorum da; gerçekten doğru bir tercih yapmışlar” diyecek kadar narsis bir adam Gore Vidal. Şüphesiz ki çok iyi bir yazar, senarist ve siyaset yorumcusu ancak yaşamı, karakteri, düşünceleri ağır geliyor alışılmışa, yalan dolan düzene...

İçeriğin Devamı Aşağıda

İlginç bir karakter Gore Vidal. “Seks yapma ya da televizyona çıkma fırsatını hiçbir zaman tepmem” diyecek kadar özgüveni var.

İlginç bir karakter Gore Vidal. “Seks yapma ya da televizyona çıkma fırsatını hiçbir zaman tepmem” diyecek kadar özgüveni var.

Sözünü asla sakınmadığı için de yaşadığı dönemde televizyonlardaki talk show programlarının en ilgi çeken ismi. Onlarca kitap yazmış bir yazar olmasına rağmen aktörlüğe de soyunmuş, soğukkanlı, nüktedan bir çılgın. Sınır tanımaması bakımından siyasetten sekse, hayatın tüm alanlarında mahremi deşerek pornografik yaşayan bir düşünür! Demokrat Parti kongre adaylığından Kaliforniya Senatosu adaylığına kadar birçok başarısız siyasi girişimi olmasına rağmen yine de Amerika’da siyasi bir figür olmayı başarmış ender insanlardan. Hatta Kennedy başkan adayıyken etrafındaki entelektüellere “Başkan olursam, ülkenin hangi sorununa öncelik vermeliyim? Bir kâğıda benden ne istediğinizi yazın” diye sorar. Herkes yazar; kürtaj konusu, silahlanma problemi, soğuk savaşın bitirilmesi vs... Gore Vidal ise “AYA GİT” yazar ve Kennedy’nin başkanlık döneminin en büyük başarısı ABD’yi aya götürmek olur!

Geçtiğimiz günlerde ikinci kez okurken Gore Vidal’in Kent ve Tuz kitabını, “Gerçeklikle tehdit ediyordu onu kadın. Yok edilmeliydi bu yüzden” sözünün üzerinde çakılı kaldım epey bir süre.

Haksız sayılmazdı Gore Vidal... İnsanı gerçeklik kadar tehdit eden başka ne olabilirdi ki hayatta? Üstelik bir kadın tarafından! Hiçbir yalan, hiçbir ihanet ve hiçbir ölüm gerçeklik kadar tehditkâr ve tehlikeli olamaz... Korku dolu zihniyetlerin yapacağı ilk şey tehdit olarak gördükleri gerçekliği yok etmeye kalkışmaktır. Öfkeyi, ayrımcılığı ve baskıyı tetikleyen şey de bu değil mi zaten: Gerçeklik!

1948 yılında Amerikan edebiyatının eşcinsel temalı ilk aşk romanı olan Kent ve Tuz’u yazdığında Gore Vidal “ahlak dışı ve pornografik” olmakla eleştirilerek, kara listelere alındı. Eşcinsel olduğunu sonradan fark eden yakışıklı bir adamın hikâyesini anlatıyordu kitapta. Reddedilen bir gerçekliğe cesaretle tutulmuş soğuk bir aynaydı Kent ve Tuz. Çıkar çıkmaz taşlanmak istenmesinin nedeni de buydu. Gore Vidal’in epey üzerine gittiler o dönem. Hatta bir süre için yazmayı bile bıraktı. Ama kavgacı, hırçın, şahsına münhasır, cesur ve özgüvenli tavrı doğuştandı neyse ki. Hiçbir baskıyla eritemediler onu.

İşte tam da Kent ve Tuz’u okurken Orlando’da eşcinsellerin gittiği “Pulse” isimli bir barda katliam yaşandı ve 49 kişi yaşamını yitirdi. Gerçeklikle tehdit edilen baskıcılığın neye mal olabileceğinin en acıklı haberini okudum o gün.

İşte tam da Kent ve Tuz’u okurken Orlando’da eşcinsellerin gittiği “Pulse” isimli bir barda katliam yaşandı ve 49 kişi yaşamını yitirdi. Gerçeklikle tehdit edilen baskıcılığın neye mal olabileceğinin en acıklı haberini okudum o gün.

Beynimin dolambaçlı koridorları arasında Gore Vidal, eşcinsellik, gerçeklik, terör, baskı, cesaret ve daha nice kavram arasında dolaştıktan sonra kalemimden akmaya başladı düşüncelerim...

Yüzüne bakması cesaret isteyen soğuk bir aynaydı gerçeklik... Sana içindeki cehennemi gösteren buzdan bir küre... Donmayı, yanmaya tercih ettiğin nokta.

Eşcinsellerin tutku dolu aşkları, kadının büyülü dişiliği, gençliğin fokurdayan ateşli yüreği... Hepsi ama hepsi birer tehdit sistem için. Bu gerçekliği kabullenmeye yüreği yetmeyenlerin yapacağı tek şey elbette öfke ve nefret dolu bir baskılama, susturma ve yok sayma girişimi olacaktır. Başka ne yapabilirler ki? Gerçekliğin yüzüne bakmak yürek işidir ne de olsa...

Ve yine Kent ve Tuz’u okurken Gore Vidal’i de neden taşladıklarını anladım. Çünkü o yüreği ve cesareti olanlardan biriydi... Belki de bu yüzden söyleşilerinde Soğuk görünüşümün altında, biri buzu kırıp da içeri girerse soğuk su bulacak” diyordu. Buz gibi bir gerçeklikti Gore Vidal...

Sayısız kadın ve adamla birlikte olduğunu itiraf etmişti ölmeden önce.

Sayısız kadın ve adamla birlikte olduğunu itiraf etmişti ölmeden önce.

Cinselliğin çok da mesele edilecek bir karmaşa olmadığını hatırlatmıştı her fırsatta. Çünkü özgür bir cinselliğin dünyaya ne yapabileceğini biliyordu Gore Vidal. Baskısız, yasaksız, güdümsüz, coşkulu bir cinsel yaşam; özgür, mutlu ve baş eğmez bir toplum demektir ki dünyanın özgür ve asi insanlara tahammülü yoktur. Onları korkutmasını da bilir, susturmasını da, kışkırtmasını da.

Kimseyle iyi geçinmeye gönlü olmayan Vidal, Amerikan militarizmini de yüksek sesle eleştirmiş ve Amerika’nın içinde yer aldığı bütün savaşlara karşı çıkmıştır.

Başkalarının başarılarıyla her gün biraz daha ölen, başarmak için diğerlerini öldüren, ezen, üstüne basan bir başarı zihniyetine Kazanmayı mı tercih edersiniz, diğerlerinin kaybetmesini mi?” diye sorarak karşı gelir.

Hayatı aktivistlikle geçen, kitaplarından ve düşüncelerinden dolayı aforoz edilen, inandığı gerçeklikten asla ödün vermeyen Gore Vidal’i ancak 2012’de 86 yaşında ölüm susturabildi.

“Ruh eşini hâlâ bulamadıysan üzülme... Bu senin eşsiz bir ruhun olduğunu gösterir” zihniyetindeki Vidal tabii ki ruh eşini bulup evlenemedi... Ancak babası Eugene Luther Vidal’in sevgilisi olan ve dünyada okyanusu aşan ilk kadın pilot ve yazar olan Amelia Earhart’ın son yolculuğuna çıkmadan önce kendisine verdiği saati ömür boyu sakladı. Amelia çift motorlu bir uçakla dünya yolculuğuna çıktı ve Pasifik okyanusunda kayboldu. Verdiği saat Gore Vidal yaşadığı sürece durdu mu bilinmez ama Amelia’dan bir daha hiç haber alınamadı.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
25
12
4
3
2
1
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın