Uğur Dündar'ın Herkesten Sır Gibi Sakladığı Güzeller Güzeli Ailesiyle İlgili Merak Edilenler ve Çocukları
Uğur Dündar'ın oğulları, babalarının boyunu geçmiş gördünüz mü?
Sizinle birazcık eskilere, 80'lerin sonu, 90'ların başına doğru gidelim. Türkiye'ye araştırmacı gazetecilik kavramını getiren Uğur Dündar, Hodri Meydan ile yine gündemi belirliyordu.
1989 yılında yapılan güzellik yarışmasında ise Yasemin Baradan, o senenin en güzel kızı seçilmişti. Yasemin Baradan, ünlü sanatçı Ümran Baradan ve Bild Gazetesi Genel Müdürü Walter Mroz'ın kızı.
Mankenlik yaptığı dönemde duru güzelliği ve doğallığıyla oldukça beğeniliyordu Yasemin Baradan. Hatta Barış Manço'nun "Can Bedenden Çıkmayınca" şarkısının klibinde oynayan kadın da Yasemin Baradan'ın ta kendisi.
90'ların başında Uğur Dündar ve Türkiye Eski Güzeli Yasemin Baradan'ın birlikte oldukları kulaktan kulağa dolaşmaya başlamıştı. Zaten özel hayatını hiçbir şekilde afişe etmeyen Uğur Dündar'la ilgili hemen hemen hiçbir şey bilmiyorduk; haliyle çiftin de çok fazla fotoğraflarını da göremedik.
Ve 1993 yılında Uğur Dündar ile Yasemin Baradan'ın evlilik haberi geldi. Çiftimiz birlikteliklerini evlilikle taçlandırmıştı nihayet.
Düğün törenlerini her zaman gitmekten hoşlandıkları İstanbul'daki küçük bir Meksika restoranında yaptılar. Davetliler sadece aileden birkaç kişiydi, konsept ise sıradan bir akşam yemeğiydi...
Dündar çiftiyle ilgili en çok konuşulan konu ise ikilinin arasındaki yaş farkıydı. Evlendiklerinde Yasemin Baradan 22, Uğur Dündar ise 50 yaşındaydı.
Ancak bu yaş farkı meselesi, onların hayatını merak edenler için eldeki tek magazin haberiydi. Dündar ailesi, mutluluklarını çocuklarıyla perçinledi. Aileye önce Bora, sonra da ikizler Bartu ve Damla katıldı.
Ayşe Arman'ın Uğur Dündar'a "Geç evlenmediniz mi?" sorusunun cevabı ise şöyle:
'Neye göre geç? Diyelim ki, 20’lerinizde evlendiniz ve hayatı paylaşmayı hayal ederken, kendinizi derin bir yalnızlığın içinde buldunuz... Biriyle birlikteyken hissedilen yalnızlık, yalnız olmaktan daha çok acı verir. Allah beni korumuş ki, ben bu duyguyu hiç yaşamadım... Ben işime öylesine bir aşkla bağlıydım ki, evlendiğim takdirde, mesleğimde gerileyecekmişim gibi gelirdi. Bu nedenle birkaç kez evliliğin eşiğinden döndüm. Hatta ‘Haydi artık sen de evlen!’ diyen evli arkadaşlarıma, ‘Evlenmek mi? Tabii ölmekten iyidir!’ diye takılırdım. Ta ki Yasemin’i tanıyıncaya kadar...'
Uğur Dündar'ın dediğine göre, Dündar ailesinin evinde bizim o tanıdığımız sert ve çelik gibi adam değil, romantik bir eş ve çocuklarıyla yerlerde sürünerek oyun oynayan bir baba varmış.
Uğur Dündar'ın ne kadar romantik olduğunu "Yasemin karşımda olunca, başımın dönmesi için Tekila içmeme gerek kalmazdı" demesinden anlayabilirsiniz.
Çocuklarının eğitimiyle ilgili şu sözleri söylemiş Uğur Dündar:
'Her şeyden önce sağlıklı büyümeleri önemli. Evet hep ‘Önce eğitim’ diyoruz ama tek başına eğitim de yetmiyor. Bakın Türkiye’yi soyup soğana çevirenlere. Onlar eğitimsiz insanlar mı? Aksine hortumcuların, vurguncuların çoğu, yurt dışındaki en iyi üniversitelerde okumuş. Demek ki, sadece eğitim yetmiyor. Konfiçyüs’ün dediği gibi: ‘Erdemli insanlar yetiştirmeliyiz...’'
Dündar Ailesi görmüş olduğunuz gibi magazinden uzak ve mutlu bir hayat sürüyor. İsteyen herkese nasip olsun böyle güzel bir aile...
