Üç Müzisyen Erkek Şiddetini Seslendirdi: 'Biz Erkekler 2015’te 284 Kadın Öldürdük'

Bianet, 2015'te medyaya yansıyan erkek şiddeti haberlerini raporlaştırarak Türkçe, Kürtçe ve İngilizce video haline getirdi; videoları üç müzisyen seslendirdi.

Medyada yer alan haberlere göre, erkekler 2015’te 284 kadın ve yanlarındaki 19 çocuk ile 18 erkeği öldürdü; en az 133 kadın ve kız çocuğuna tecavüz etti; 370 kadını yaraladı veya şiddet uyguladı; en az 208 kadın ve kız çocuğunu taciz etti. Can Bonomo, Vedat Aydın ve Simon Johns’un sesinden 2015’te Türkiye’deki erkek şiddeti verileri şöyle derlendi:

'Metnin çok gerçekçi hatta yer yer grafik bir anlatıma sahip olmasını rahatsız edici buldum. Zaten kaleme alırken uyandırılmak istenen duygu da tam olarak bu olmalı. Kadına şiddetin istatistiksel bir facia olmasına alıştırılmış durumdayız. Bu konuyla ilgili ne yapabileceğimiz hususunda iyi bir eğitim ya da iyi bir yönetime sahip olduğumuz da söylenemez.

Bir toplum fazla teröre maruz kalırsa teröre karşı olan duyarlılığını yitirmeye başlar. Terörize olmakta direten bir toplumu da ancak daha büyük bir tehditle yıldırabilirsiniz. Yani biz duyarlılığımızı yitirdikçe tehdit katlanarak çoğalacaktır.

Türkçe seslendirdiğim bu metnin karanlık ve grotesk biçimi bizleri farklı bir tondan yakalamaya çalışıyor.

Bunlar gerçek. Bunları bilin. Katiller aramızda. Sıra size gelebilir. Sıra sevdiklerinize de gelebilir. Eğer gelirse zamanında yitirdiğiniz duyarlılık beyninize bir hançer gibi saplanacaktır. O günü beklemeyin. O günün gelmemesi için birlik olup bir şeyler yapalım. Kurban olmayın. Tam olarak şimdi.

Bu projenin küçük de olsa bir dişlisi olduğum için kendimle gurur duyuyorum.'

'Seslendirmeye çalıştığımız metin ve sunduğu bilgiler dehşet verici. Öldürülen ya da saldırıya uğrayan kadınlar metinde sayılardan ibaret. Bu sayıların ardında kim bilir ne vahşet hikayeleri vardır.

Seslendirirken soğukkanlı olmaktan başka şansımız yoktu. Çünkü insanlara bilgi vermeye çalışıyorduk. O yüzden de kifayetsizlik hissi içimizi burktu…'

'Seslendirmeyi yaparken içimde birçok his uyandı. İlk olarak kadına karşı erkek şiddetinin Türkiye’de bu kadar büyük bir problem olması beni üzdü ve moralimi bozdu. Bu da kendi ülkem İngiltere ve dünyanın geri kalanında bunun ne kadar büyük bir problem olduğunu düşündürdü. Sonrasında da, tabii ki, biz erkeklerin agresif olmadığımızda bile kadınlara bu kadar hor davranıyor olmamız bana kendimi suçlu hissettirdi.

Her türlü şiddet, beni derinden sarsıyor. Fakat özellikle en savunmasız olanlara ve değer vermemiz gerekenlere gösterdiğimiz şiddet daha da dehşet verici.'