Görüş Bildir
Haberler
Tüyler Ürperten Toplu İntiharların Tarihi

Tüyler Ürperten Toplu İntiharların Tarihi

asdafsdfsdfsd
31.12.2014 - 00:06 Son Güncelleme: 04.01.2015 - 01:06
İçeriğin Devamı Aşağıda

Bali ve Puputan

Bali ve Puputan
line.do

Puputan, teslim olmanın utancıyla yüzleşmek yerine toplu intihar ritüelini tercih etmek anlamına gelen Balice bir terim.

14 Eylül 1906'da Bali halkı, Hollandalı işgalcilere esir düşeceklerine puputan uygulamaya karar verdi. Raja(prenslere verilen isim), beyaz kremasyon giysisini kuşanaraktüm değerli eşyanın yakılmasını emretti ve halkın tamamı Flaman askerlerle yüzleşmek üzere yürüyüşe geçti.Flaman alayıyla karşı karşıya geldiklerinde Başrahip, Raja'nın kalbine bir hançer saplayarak puputan'ın başlaması için sinyal verdi. O andan itibaren tören alayının tamamı birbirini öldürmeye başladı. Bu esnada gruptaki kadınlar Flaman birlikleriyle dalga geçmek için askerlerin üzerine mücevher ve para fırlatıyordu. O gün yaklaşık 1000 Balili hayatını kaybetti.

Günümüzde Bali'de çocuklara puputan öğretiliyor ve o günün anısına puputan sokaklarda yeniden canlandırılıyor.

Zalongo Dansı

Zalongo Dansı
line.do

Souli, Yunanistan'ın kuzeydoğusunda, Epirus'ta bir belde.Zalongo dansı da muzafferlerin tarih kitaplarında yer almayan bir vaka.

1803'teki Souli savaşı sırasında Souli halkı, dönemin Osmanlı valisi Ali Paşa'nın birliklerine yenilince kasabayı tahliye etmeye başlıyor. Bu sırada küçük bir grup Soulili kadın ve çocuk Zalongo dağlarında Ali Paşa'nın birlikleri tarafından köşeye kıstırılıyor. Tutsak düşmek istemeyen kadınlar uçurumdan önce çocuklarını atıyor, sonra da kendileri atlıyorlar.

Cennet'in Kapısı

Cennet'in Kapısı

Kıyamet Günü endişesini merkez alan pek çok tarikatın olmazsa olmazı toplu intihar.

1970'lerin başında California, San Diego'da Marshall Applewhite (1931–1997) ve Bonnie Nettles (1927–1985) tarafından kurulmuş Cennet'in Kapısı (Heaven's Gate),'Hristiyanlığın Kıyamet inanışıyla bilim kurgu öğeler birleşirse ne olur?' sorusuna verilmiş bir yanıt gibi, ziratarikata göre Dünya gezegeni doğaüstü güçler tarafından yok edilmek üzere ve ruhun kurtuluşunun tek yolu 'Sonraki Safha'ya (Next Level) geçmek, yani bir nevi 'level atlamak'.

Marshall Applewhite'a göre bu kurtuluş sadece münzevi bir varoluşla sağlanabilirdi. Yani tarikat üyeleri kurtulmak istiyorlarsa iş, aile, arkadaş, mal mülk gibi kendini bu dünyaya zincirleyen modern hayatın tuzaklarından feragat etmelilerdi.Gelgelelim Applewhite, 1997'de Sonraki Safha'ya giden çok daha kestirme bir yol buldu: Hale-Bopp kuyruklu yıldızının peşinden gidebilecekleri bir uzay gemisine bineceklerdi. Neticede 26 Mart 1997'de Applewhite ve 38 tarikat üyesi kuyruklı yıldız en parlak görünümünü kazandığında, UFO'lara binebilmek için kendi deyimleriyle 'dünyevi formlarını geride bırakarak' intihar ettiler.Ölmeden önce hepsi aynı pantolon-tişörtü giymişlerdi ve ayaklarında Nike ayakkabılar vardı.

Güneş Tapınağı

Güneş Tapınağı
line.do

Kanada'da da faaliyet gösteren, ama merkezi İsviçre olanGüneş Tapınağı Tarikatı (Ordre du Temple Solaire / OTS),Tapınak Şövalyeleri'nin ideallerini devam ettirme derdindeki gizli bir topluluk. 1984'te Doktor Luc Jouret ve Joseph di Mambro tarafından kurulan tarikatın amaçları dünyada 'doğru yetke ve güç kavramlarını oluşturmak', insanlığı İsa'nın ikinci gelişine hazırlamak, Hristiyanlığı ve İslam'ı birleştirmek. Etkinlikleriyse erken dönem Protestanlıkla New Age felsefesinin bir karışımı olarak tarif edilebilir. 

Ekim 1994'teki vakaya gelinceye kadar tarikat -Deccal olduğu düşünüldüğü için 1994'te Kanada'da kurban edilen 3 aylık erkek bebek dâhil- pek çok cinayet ve intiharla ilişkilendirilmişti. Derken Ekim ayında İsviçre'nin Cheiry kasabasındaki bir çiftlik evine yangın ihbarı üzerine gelen yetkililer, Güneş Tapınağı sembolleriyle bezeli bir yeraltı şapelinde 48 yetişkin ve çocuğu başlarından vurulmuş olarak ölü buldular. Tarikat üyeleri törensel kıyafetler içindeydi ve elleri dua eder pozisyondaydı.

Seppuku (Harakiri)

Seppuku (Harakiri)

Seppuku, iç organların dışarı çıkmasına neden olan bir tür Japon intihar yöntemi. Aslında bizler bu uygulamayı harakiriolarak biliyoruz, oysa hara-kiri 'karın deşmek' anlamına geldiği için argo kabul ediliyor. Nitekim eskiden de samuraylar seppuku derken, harakiri kelimesi halk arasında kullanılırmış.

Seppuku, onurun son derece önemli olduğu feodal Japonya'da, özellikle samuray sınıfının savaşta yenilgi sonucunda hayatta kaldıysa düşman eline geçip işkence görmek yerine yapması gereken bir intihardı. Bununla birlikte yapanı onurlandırma amaçlı bir cezalandırma yöntemiydi de. Kişi seppuku yapmadan önce banyo yapar, beyaz giyinir, en sevdiği yemeği yer, hazır olduğu zaman bıçağı karnına saplar, sağ sol hareketleri yaparak diyaframını ve midesini parçalardı. Yıllar içerisinde çekilen acıyı azaltmak için samurayın en yakın arkadaşına seppuku'nun hemen ardından kafa kesme görevi verilmiş; bu kişilere de kaishakunin deniyor.

İdam cezası 1873'te yasaklandığı halde, seppuku'nun 1900'lerde varlığını sürdürdüğünü biliyoruz. Özellikle II. Dünya Savaşı sonunda Japonya'da çok sayıda sivil ve asker teslim olmamak için kamusal alanda seppukugerçekleştirmiş. Ayrıca 25 Kasım 1970'te başarısız bir darbe girişiminden sonra, (aralarında yazar Yukio Mishima'nın da olduğu) beş isyancı, Japon Silahlı Kuvvetleri önünde seppukuyaptı.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Tanrı'nın On Emrini Yeniden Tesis Hareketi*

Tanrı'nın On Emrini Yeniden Tesis Hareketi*
line.do

Tanrı'nın On Emrini Yeniden Tesis Hareketi, Uganda'da Credonia Mwerinde, Joseph Kibweteere ve Bee Tait'in liderlik ettiği, Roma Katolik Kilisesi'ne başkaldırmış bir ayrılıkçı apokaliptik bir hareket. Tarikat, 1980'lerde Uganda'da iki kişinin Bakire Meryem'i gördüğünü söylemesi üzerine kurulmuş. 

Çok az konuşan, hatta komşularının anlamaması için bazen işaret diliyle anlaşan tarikat mensupları için seks yasaktı ve üyeler iki haftada bir oruç tutmak zorundaydılar. Tarikatın odak noktasını oluşturan Kıyamet Günü (1 Ocak 2000)yaklaştıkça üyelerin günlük günah çıkarma sayısı artıyor, mal varlıklarının satışa çıkarılması hızlanıyor ve tarlalardaki çalışma son buluyordu. 1 Ocak'ta beklenen kıyamet kopmayınca tarikat mensuplarının liderlerine duydukları güven büyük ölçüde zedelendi. Bu arada Mahşer Günü 17 Mart'a ertelendi ve çocuklar dâhil 1000 tarikat üyesi ruhlarının kurtuluşunu kutlamaya davet edildi. Kutlama sırasında civarda yaşayan köylüler büyük bir patlama duyduklarını aktardılar ve yetkililer olay mahallindeki yangını söndürdüklerinde 1000 kadar kişinin zehirlenerek öldüğü ortaya çıktı.

Bu kadar insanın intiharını anlamlı bir bağlama oturtmak için Uganda'nın 80'li yıllarda yaşadığı politik ve toplumsal türbülansa bakmakta fayda var. Idi Amin'in yönetimi, hızla yayılan AIDS ve Tanzanya'yla olan savaş ülkede büyük tahribata yol açmıştı. Halk karamsar ve kaderciydi, Roma Katolik Kilisesi skandalları nedeniyle Uganda'da güç kaybediyordu. Bu karmaşada kendini Mesih ilan eden pek çok karizmatik lider, başında oldukları tarikatlarıyla mevcut hükûmete ve Kilise'ye kafa tuttular. Tanrı'nın On Emrini Yeniden Tesis Hareketi'ni bu bağlamda değerlendiren The Doomsday Cult belgeselini buradan izleyebilirsiniz. BBC News ve The New York Times toplu intiharın ardından tarikata bu ismi vermişti.

*Türkiye Gazetesi ve Yeni Şafak gazetelerinde yapılan çeviri bu şekilde.

Jauhar

Jauhar
line.do

Jauhar, Hindistan'da Rajput krallıkları (Hindistan'ın batı, orta ve kuzey bölgelerindeki patrilineal klanlar, 12-14. yüzyıllar arası) zamanında, kraliçeler ile kraliyet ailesinden kadın üyelerin düşman eline geçmektense kendi istekleriyle yanarak ölmeyi tercih etmeleri anlamına gelen bir terim.Kadınlar bu şekilde işgalciler karşısında onurlarını yitirmekten kurtuluyorlardı.

14. yüzyılda Chittor Kraliçesi Rani Padmini, Delhi Sultanı'nın şehvet düşkünü askerlerinin eline geçmemek içinkendini şenlik ateşine atmak üzere yürüyüşe geçen saraylı kadınlarla çocuklarının oluşturduğu alayın başındaydı; o gün yaklaşık 700 kadın hayatını kaybetti.

16. yüzyıllarda gerçekleşen bir ikinci ve üçüncü jauhar'la Rajput soyunun sonu geldi.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın