Görüş Bildir
Haberler
Türkiye'de Çiftçi Olmak: Değersizleşen Emek

Türkiye'de Çiftçi Olmak: Değersizleşen Emek

Günümüz Türkiye'sinde Çiftçiler Toplumun Ezilen Kesimlerinden Biri Konumunda

Son yıllarda uygulanan ülke içi ve dış kaynaklı politikalar nedeniyle üretim için toprağı işleyen, günlük hayatımızı sorunsuz devam ettirebilmemizde öneme sahip bir çok ürünü el işçiliğiyle üreten çiftçilerimizin durumu pek iç açıcı değil. Çiftçi denildiğinde sadece karnımızı doyuran, buğday üreten klasik bir imge canlanmasın. Çalışkanlığıyla ve ellerindeki nasırlarla hafızalarımızda yer eden çiftçilerimiz, biyolojik olarak gereksinim duyduğumuz ve nesilden nesile aktardığımız genlerin oluşumuna katkı sağlayan gıdaları geleneksel yöntemlerle üretirler. Yalnızca gıdalar değil çiftçilerin ürettiği her ürün insanların günlük yaşamlarını sürdürebilmelerine, sağlıklı bir hayat yaşamalarına olanak sağlar. Bu, günümüz dünyasında toplumlar için çok önemli bir konudur. Avrupa'da ve Amerika'da çiftçilik yapan ailelerin özel olarak çiftliklerde koruma altına alındıklarını, bir çok konunda devlet tarafından desteklendiklerini görüyoruz. Bu durum maalesef Türkiye'de tam tersine işler nitelikte. Türkiye'de ne salt üreticiliğin kendisine ne de üreticilik misyonunu üstlenmiş insanlara yani çiftçilere önem veriliyor, aksine adeta üretmemeleri istenir politikalar devlet eliyle uygulanmakta. Ülkemizde çifçilere destek yalnızca hükümetlerin hazırladığı formalite metinlerde kalıyor ve üreticinin koşulları ciddi derecede ağırlaştırılıyor. Çitfçiliğin gelişmesi için tarımda makinalaşma politikasıyla gücü olan olmayan tüm çiftçilere hediye dağıtılır gibi yabancı firmaların ürettiği traktörler bankalar eliyle bilinçsizce dağıtılıyor. Üreticiler, yüksek mazot gideri, yüksek fiyattan ithal edilen tarım ilaçları ve organik olmayan gübrelerin masraflarını karşılayamaz halde. Hali hazırda büyük sermaye sahibi olmayan küçük ve orta üreticiler, üretebilmek adına üretim maliyetlerini karşılayıp, elleri nasırlaşana kadar emek harcayıp bir yıl boyunca geçinebilecekleri parayı elde edemez durumdalar. Bu aynı zamanda devlet ve toplum olarak emeğe bakış açımızı da yansıtıyor. Toplumumuzda çiftçilik basit bir tabirle köylülük olarak algılanmakta oysa tarihin eski çağlarından beri gelişmiş toplumlar üreticiliği kutsal saymışlardır. Son olarak ülkemizde kötü günler geçiren çiftçilerimizin sayısının son 10 yılda 300.000'den fazka azaldğı belirtiliyor. Bu da yeni çarpık kentleşmeler ve yeni altyapı sorunları demek. Büyüyen şehirlerimizde yaşadığımız trafik çilesinde çiftçilerimizi toprağa küstürmenin de payı olduğunu anlayabilmek bir uzmanlık gerektirmiyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Euronews'ten Alex Taylor'ın Avrupa Komisyonu'nun Ziraatten Sorumlu Üyesi Dacian Cioloş'la yaptığı programın kısa bir özetine ulaşabilirsniz.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0