Görüş Bildir
Haberler
Tek Soru 10 Cevap: Seçimde Büyük Şehirler Neden Başa Baş?

Tek Soru 10 Cevap: Seçimde Büyük Şehirler Neden Başa Baş?

adem kara
02.04.2014 - 16:00 Son Güncelleme: 02.04.2014 - 16:47
İçeriğin Devamı Aşağıda

30 Mart yerel seçimlerden çıkan sonuçlar, AKP ve CHP'nin belediye yönetimlerini kazanmak için başa baş yarıştığını gösterdi. Seçimler sonrası tekrar oy sayımları oldu, YSK'ye itirazlar yapıldı. Gerekirse sandıklar halk tarafından korundu. AKP'nin seçimleri kolay kazanmasına izin vermedi. Muhalefet, AKP'yi her büyükşehir, il ve ilçede yakın oranlarda takip etti, bazı yerlerde kazandı. 

Yarınhaber 10 isme 30 Mart yerel seçimlerinde Ankara ve İstanbul'da AKP ve CHP'nin bu kadar başa baş gitmesinin sebebini sordu.

  • Nuh Gönültaş - Bugün Gazetesi

Gezi etken oldu

30 Mart yerel seçimlerinde birçok büyükşehirde AKP ile CHP başa baş gitti. Sonuç alan ancak fotofinişle alındı. Yani oy oranları birbirine çok yakındı. Ankara ve İstanbul için gözlemim şu: Bu iki şehirde AKP adayına karşı CHP adayı, bu defaya mahsus MHP ve cemaat tarafından desteklendi. Bu desteğin, CHP açısından, AKP ile başa baş gidilmesinde önemli bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Sonuçta daha önceki seçimlerden önemli bir fark böyle bir destek olması oldu. Ayrıca bu iki şehir Gezi olaylarının merkezi durumundaydı. Gezi şiddeti daha çok bu şehirlerde yaşandı. Dolayısıyla bu iki şehirde, yani Ankara ve İstanbul’da hükümet ve polis şiddeti seçmenleri AKP’nin karşısındaki en güçlü aday olan CHP’ye yöneltti. Yani Gezi eylemlerinde polisin şiddetini yaşayanlar, AKP’nin siyasetini yanlış bulanlar AKP’nin karşısında bir güç, bir alternatif olarak CHP’ye yöneldiler. MHP ve cemaat bütün gücünü olmasa da önemli ölçüde CHP’ye çalıştı. Bu nedenle muhalefet açısından, AKP ile başa baş bir durum yakalanmıştır diye düşünüyorum.

Birden olmuyor

İstanbul, Ankara ve İzmir’de oylarımız ciddi oranda arttı. Kul hakkı yemeyenler, mazlumun yanında bulunanlar kaybetmezler. Çoğu büyükşehirde ise ilk kez kırsalın da oy kullandığı bir seçim oldu. Biz hep kırsaldan dolayı seçimleri kaybediyorduk; ilk kez oralarda da varlığımızı hissettirdik. Sonuçta biz her türlü yanlışı doğruyu tabii ki değerlendireceğiz ve daha iyi olması için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Dünyanın hiçbir yerine diktatörler kazanamaz. Bu mesajlar önümüzdeki süreçte daha fazla baskının uygulanacağını gösteriyor. Medyaya, sivil toplum örgütlerine baskı uygulanacak. Ama bu daha başlangıç. Ankara ve çok yerde itirazlar var. Hukukçu ekibimiz çalışıyor. İtirazlarımızı yaptık. Sandıktan yolsuzluğun, hırsızlığı meşruiyeti çıkmaz. AKP seçmenini gerçekten kulak kabartıyor ve dinliyoruz, onlara hitap etmeye çalışıyoruz. Ama tabii anlaşılan onları birden bire ikna etmek olmuyor. Bunun bir süreç alacağını düşünüyorum; bunu değerlendirmemiz gerek, sosyologların, ilgili tüm uzmanların yeniden bir bakış getirmesi gerekiyor.

  • Hasip Kaplan - BDP Grup Başkanvekili

Aradaki fark az değil

Ankara’daki durum belediye başkan adaylarının etkisi. Parti yarışından çok aynı kökenden gelen iki adayın yarışı vardı. İstanbul’da da aradaki fark az değil yani o kadar çokta başa baş bir yarış olmadı. Normalde üç dönemden fazla görev başında olan bütün herkes yeni dönemde dezavantajlı duruma düşmesine rağmen maalesef buralarda başarılı olamamıştır. Seçimlere katılım oldu çünkü yerel seçiminden öte genel seçime dönüştü, cumhurbaşkanlığı seçimine dönüştü. Üç seçimin kapışma alanına dönüştü. Bu seçimde aslında kim kazandı, nerede kazandı ona bakmak lazım. Yerel yönetimlerde partimiz Barış ve Demokrasi Partisi bütün imkansızlıklara rağmen ana muhalefet partisi konumuna yükseldi. Eşit bir yarış olmamasına rağmen aldığımız 3 büyükşehir belediyesi ve 8 il, 80’e yakın ilçe ve büyük ilçeler olması sebebiyle seçimin en başarılı partisi durumundayız. Bir, yerel yönetimleri güçlendirmesini sağladı. İki, eş başkanlık sistemini getirerek dünyada bir ilk modeli hayata geçirdi ve en fazla kadın belediye başkanı seçilen parti olarak da tarihe geçti.

  • Alper Taş - ÖDP Eş Genel Başkanı

Mücadele yükseldi

CHP’nin oyları arttırması nedeni AKP’nin adaylarından, AKP’ye olan öfkeden kaynaklanıyor. Bir diğeri de Ankara konusunda seçim hilelerinden kaynaklı. Yani AKP’nin kaybetmiş olduğu görünüyor fakat seçim hileleriyle kazandığı görülüyor. Böyle bir tabloda AKP hem Ankara’yı hem İstanbul’u kaybetme psikolojisini, korkusunu yaşadı, yaşamaya devam ediyor. İstanbul ve Ankara doğal olarak AKP’ye karşı geçtiğimiz dönem mücadelenin yükseldiği yerler. Gezi direnişi büyük bir biçimde yaşandı. Doğal olarak AKP belediyelerine karşı bir öfke adaylara da yansıdı. Bir de adayların getirdiği artı bir özellik de var. Mansur Yavaş Ankara’da muhafazakar, milliyetçi tabandan gelen oyları alması da söz konusu oldu. Yani o yüzden Gökçek’e yakın, hatta şuan sayım devam ediyor. Kazandığı da söyleniyor. Sonuçta hile olduğu söyleniyor. Ama Melih Gökçek’e yakın bir oy oranı olduğu olgusu var. Şöyle özetleyeyim, CHP’de AKP zihniyetine karşı verilmiş mücadele, adayların aynı zamanda Ankara’da muhafazakar oyları da alarak yükselme gösterdi, başa baş bir yarış yaptı.

Doğru okumalı

MHP Türk milletinin tercihlerine saygılıdır. Enine boyuna incelenecek ve analiz edilecektir. AKP seçim sonuçlarını doğru okumalıdır. Muhalefetin başarılı olmasını doğru yorumlamalıdır. Türkiye’nin bekası ve esenliği için bundan sonra uygulayacağı politikalarda hassas hareket etmelidir. MHP, milletinin kendisine verdiği yetki ile yeni bir görev ve sorumluluk üstlenmiş olup, bunun gereğini daha etkili muhalefet anlayışıyla idare edecektir. 30 Mart seçimleri sonrası Türkiye çok şeye gebedir. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı bilinmelidir. Başbakan Erdoğan’ın yaptığı konuşma Türkiye’nin bundan sonraki hal ve gidişatı konusunda önemli ipuçları vermiştir. Başbakan cepheleşmeyi ısrarla sürdürecektir. Hukuken temizlenmeden muhalefete yüklenmesi her şeyden önce demokratik terbiye ve adaba hakarettir. Yeni Türkiye ucubesi yetmezmiş gibi yeni muhalefet nakaratlarını dillendirmesi de aymazlıktır. Yaşanan çok sıkıntılı siyasi süreçler dikkate alındığında MHP önemli sayılabilecek bir siyasi başarıya imza atmıştır. Birçok Büyükşehir’i ya almıştır, ya da az farkla kaybetmiştir.

  • Sibel Uzun - EHP Genel Başkanı 

En önemli sebebi Gezi

AKP’nin koruduğu, iktidardaki sağcı bir parti olarak korumaya devam edeceği oy oranının nesnel temelleri vardır. Ekonominin çok belirleyici olduğunu görebilmeliyiz. Gezi’ye gelince halkımız çok iyi sandıktan AKP çıkınca bir anda kötü mü oluyor? Katılımın bu kadar yüksek olması da mı AKP’ye yazılacak? Halkımızın olan bitene sandıkta sözünü söylemek istemesi memleketteki ağır bir perdenin kalktığının en önemli göstergesidir. CHP bir önceki seçimlere göre oranı metropollerde net bir şekilde zorlamıştır. Bunu Bütün Şehir Yasası AKP’nin önemli oranda işine yararken başarmıştır. En önemli sebebi büyük şehirlerin büyük meydanlarında gerçekleşen Gezi’dir. Ankara’da tüm muhalefetin şaibeli sonuçlar karşısında CHP’den yana kenetlenmesi de Gezi’deki kenetlenmeyi hatırlatıyor. AKP’yi yıkacaksak bu nesnellikten hareket etmeliyiz. Kürt illerinde önemli bir kısmının BDP tarafından kazanılması da çözüm ve demokratikleşmenin ilerlemesinde önemli bir gelişmedir. Seçim önümüzdeki süreçte mücadele imkânlarımızın çoğaldığını gösteriyor.

  • Aydemir Güler - TKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı

AKP seçime girememeliydi

Seçimlerin en başından itibaren şaibeli olduğunu düşünüyorum. Sadece sandık başındaki hırsızlık meselesi değil, seçime giden bütün süreç şaibeli. Ankara ve İstanbul sonuçlarını şu anda AKP kazanmış olabilir. AKP böyle bir seçime parti olarak girememeliydi. AKP’nin bir kısım aldığı oyların muhalefet tarafından dengelenmesi gibi bir durumla karşılaştık. Oysa olması gereken bu iktidarın bir siyasi parti olmaktan çıktığının tecil edilmesi gerekir. AKP’nin seçim sonuçlarının şuan herhangi bir anlam taşımadığı düşüncesindeyim. Ben AKP’ye karşı tepkinin birikmiş olmasını tek başına anlamlı ve yeterli saymıyorum. Bu tepki zaten vardı. Bu tepkinin üzerine AKP’nin bugün Türkiye siyasi sahnesinden tamamen silinmesi gerekirdi. AKP buna ayak direyen bir kuvvettir, seçim yasasını değiştirmiştir, belediyeler yasasını değiştirmiştir, seçime baskı altında sokmuştur, yalan da sokmuştur, fotoshop da sokmuştur. Sandık başında, seçim kampanyası sırasında terör estirmiştir. Bütün bunlardan ortaya çıkan bir oy kazanımı var. Bu oy kazanımı AKP’yi kurtarmaz.

  • Sebahat Tuncel - HDP Eş Genel Başkanı

Muhalefet boşluğu

Türkiye’deki ciddi muhalefet boşluğu bunda etkili oldu. Çok zorlu bir seçim süreci geçirdik. Yerel seçim olmasına rağmen daha çok genel seçim niteliğinde oldu. Türkiye’deki kutuplaşmanın sandıklara da yansıdığı seçim süreci yaşadık. CHP yaptığı muhalefet ile AKP’nin elini güçlendiriyor tespitini yapmıştık. CHP çok kemiksiz ve ilkesiz bir siyaset yürüttü. Halklarımız, Dersim’de Kürt olup, Ankara’da kurt olan, her nabza göre şerbet veren bir siyaset tarzını kabul etmiyor. Biz HDP olarak kendi ilkeli duruşumuzu bütün baskılara rağmen devam ettirdik. Bu açıdan HDP’nin iyi bir noktada olduğunu ama yolun daha çok başında olduğunu, özellikle de Türkiye halklarıyla güçlü bir diyalog kurmanın henüz gerçekleşmediğini görüyorum. Türkiye’de yaşanan bu kutuplaşmada bir şekilde AKP kazanmış görünüyor. Ama bunun önümüzdeki dönem siyasi tablosunu nasıl etkileyeceğini de beraber göreceğiz. Sandıktan AKP’nin çıkmış olması, tüm bu yapılan yolsuzlukları, kutuplaştırmaları aklamaz. Sonuç itibariyle AKP’nin tabanı yaşananlara rağmen AKP’ye destek verdi.

ABD ve cemaate yanaştılar

CHP’nin büyükşehirlerde rekabet edebilmesindeki tek etken, ABD’ye ve cemaate yanaşmasıdır. Tayyip Erdoğan seçmeni kendi hâkimiyeti altına almayı başardı. Bu ABD’nin başarısı değil CHP’nin başarısıdır. CHP bizim önerdiğimiz gibi güçbirliğini kabul etseydi güçbirliği iktidar olacaktı. Güçbirliği bütün belediyeleri alırdı. Oy toplamı olarak da AKP’yi geçerdi. Cumhuriyet güçbirliğinin oyu yüzde 60’tır. Sistem çıkmazda ve bu çıkmaz seçmene dayatıldı. Sıcak para ekonomisi çıkmazdadır. AKP ülkeyi bölmektedir ama bunu seçmene dayatabildiler. Seçime tek parti girdi. AKP, AKCHP, AKMHP. Sistemin önüne her konuda AKP'nin programını savunan bir parti koyarsanız, sonuçta A takımı kazanır. Sistemin A takımı AKP, B takımı CHP’dir. CHP Genel Başkanına AKP’nin başarısını sağlama görevi verdiler. Şu saat itibariyle AKP’nin kopyası olduğu için CHP yönetimi yoktur. Vatandaşlara buradan sesleniyorum, kimse karamsarlığa düşmesin. Bu sonuçlara bakarak Türkiye’nin önünü görmek mümkün değil. Bu işin 19 Mayıs’ı var, 29 Ekim’i var. Süreç böyle devam ediyor ve biz oraya yöneldik, çözümü orada görüyoruz.

  • Melih Gökçek - Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı

Türkiye Osmanlı ruhuyla dirilecek

Ankara'da bugüne kadar aldığımız dualar ve Ankaralıların desteğiyle bir sefer daha 5 yıl Ankara'yı Allah ömür verirse birlikte idare edeceğiz. Şunu herkes bilsin. Biz dostluğu, yol arkadaşlığını da unutmayız; hainlik yapanı da unutmayız. Daha önce anlattım, dedim ki “tezgah yapacaklar, son ana kadar bizi mağlup gösterecekler, insanları sokağa dökecekler” birebir bunları yaptılar. 7 düvel birleşti, Allah'a hamdolsun güçleri yetmedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin gücü karşısında, Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin gücü sayesinde mağlup oldular. Bizim tespitimize göre 70 bin oy bize ait olan oy. Akşam arkadaşlarla konuştuk durduk. Biz de itiraz ediyoruz, biz de hakkımızı almak için o iptal edilen sandıklardan geri alacağız, inşallah arayı da açacağız. Allah muhabbetimizi bozmasın, Allah gücümüze zeval vermesin. Türkiye Cumhuriyeti o eski Osmanlı'nın ruhuyla tekrar dirilsin inşallah. Bizim seçimden en ufak bir endişemiz yok. AK Parti Ankara’da büyükşehir belediyesini ve 21 ilçeyi kesinlikle kazanmıştır. Üç ilçede de durum ortadadır. Dolayısıyla Ankara’da AK Parti tarihi zaferini kazanmıştır.

Kaynak: Yarınhaber

Kaynak: http://yarinhaber.net/news/9829
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0