Süleymaniye Cami Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Süleymaniye Cami Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Süleymaniye Camii Klasik Osmanlı Mimarilerinin içinde en önemli
örneklerinden biridir.Yapımından günümüze dek İstanbul’da yüzü aşkın
deprem gerçekleşmesine rağmen, caminin duvarlarında en ufak bir çatlak
oluşmamıştır. Dört fil ayağı üzerine oturan caminin kubbesi 53 m.
yüksekliğinde ve 27,5 m çapındadır. Ana kubbe, Ayasofya’da da görüldüğü
gibi, iki yarım kubbe ile desteklenmektedir. Kubbe kasnağında 32 pencere
bulunmaktadır. Cami avlusunun dört köşesinde birer minare
bulunmaktadır. Görüntüsü ile ziyaretçileri büyüleyen bir tasarıma
sahiptir
Bu minarelerin camiye bitişik iki tanesi üçer şerefeli ve 76 m.
yüksekliğinde, cami avlusunun kuzey köşesinde son cemaat yeri giriş
cephesi duvarının köşesinde bulunan diğer iki minare ise ikişer şerefeli
ve 56 m. yüksekliğindedir. Cami, içindeki kandil islerini temizleyecek
hava akımına uygun olarak inşa edilmiştir.Yani cami içinde, yağ
lambalarından çıkan islerin tek bir noktada toplanmasını sağlayan bir
hava akımı yaratacak şekilde inşa edilmiştir. Camiden çıkan isler ana
giriş kapısının üzerindeki odada toplanmış ve bu isler mürekkep
yapımında kullanılmıştır.
Fil ayağı destekli ana ve destek kubbeleri 28’e vakın çevrelediği
cami avlusunun ortasında dikdörtgen şeklinde bir şadırvan bulunmaktadır.
Caminin kıble tarafında içinde Kanuni Sultan Süleyman’ın ve eşi Hürrem
Sultan’ın bulunduğu bir hazire mevcuttur. Kanuni Sultan Süleyman’ın
türbesinin kubbesi yıldızlarla donanmış gökyüzü imajını vermesi için,
içeriden, metalik plakalar arasına yerleştirilmiş pırlantalarla
(elmaslarla) süslenmiştir.
Cami süslemeleri açısından sade bir görüntüye sahiptir. Mihrap
duvarındaki pencereler vitraylarla süslüdür. Mihrabın iki tarafındaki
pencereler üzerinde yer alan çini madalyonlarda Fetih Suresi, caminin
ana kubbesinin ortasında ise Nur Suresi yazılı bulunmaktadır. Caminin
hattatı Hasan Çelebi’dir.
Süleymaniye camii nin 4 minaresi vardır. Bunun nedeni Kanuni’nin
İstanbul’un fethinden sonraki dördüncü padişah; bu dört minaredeki on
şerefinin de Osmanlının onuncu padişahı olduğunun en belirgin bir
işaretidir.
Osmanlı külliyeleri içinde Fatih külliyesinden sonra ikinci büyük
külliye Süleymaniye külliyesidir. Külliye İstanbul yarımadasının Haliç,
Marmara, Topkapı Sarayı ve Boğaziçi’ni gören ortadaki en yüksek
tepesinde inşa edilmiştir. Cami, medreseler, darüşşifa, darülhadis,
çeşme, darülkurra, darüzziyafe, imaret, hamam, tabhane, kütüphane ve
dükkânlardan meydana gelen külliyede Mimar Sinan’ın türbesi dış avlu
duvarlarının karşısında mütevazı küçük bir yapıdır. Tiryakiler
Çarşısı’nı iki medrese çevreler, arkasındaki yolda iki küçük ev vardır.
“Tiryakiler Çarşısı adını taşıyan ince uzun meydanın bir cephesini
oluşturan ufki tek katlı medreselerde, her kubbenin alatında bir
pencereyle belirlenen iç odaların imaretleri, aza razı bir zahit tavrı
içindeki cephesi, Mimar Sultan Külliyesi’ndeki medrese duvarı
pencerelerinin ve kubbe dizilerinin tezyini düzenini hatırlatır”
Anakubbenin kemeri, Sinan tarafından kemeri kübra,( kudret kemeri)
diye adlandırılmıştır. Cami avlusunun platformu, Haliç tarafındaki
yoldan yüksektedir.
Yorum Yazın