Son Dönemde Basına Yansıyan ve Şiddet Sarmalında Olduğumuzu Gösteren 12 Akılalmaz Haber

Artan terör saldırıları, Irak ve Suriye'de yaşanan kriz, başkanlık sistemi ve anayasa tartışmaları başta olmak üzere zaten çok yoğun bir gündemi olan Türkiye'de öyle akılalmaz olaylar yaşanıyor ki,  'toplum olarak nereye gidiyoruz?' sorusunu sormaktan alamıyoruz kendimizi. Düğünde halay başı olamadı diye etrafına dehşet saçan, şort giydiği için otobüste bir kadına tekme atan, bir kediye tecavüz edip bıçakla işkence eden, seyir halindeki metrobüsün şoförünü şemsiyeyle darp eden saldırganlar haber bültenlerinde peşi sıra önümüze diziliyor... Bunlar şiddetin ülkemizi adeta esir aldığı 2016 yılının son döneminde yaşadığımız 'neler oluyor?' dedirten olaylardan sadece bir kaçı.

Şiddetin baş kahramanı olduğu 12 haberi sizler için derledik... 

Üzerine düşünelim: Hep böyle miydik? Yoksa sonradan mı böyle olduk? 

Manisa'nın Alaşehir İlçesi'nde yaşayan 3.5 yaşındaki Irmak Kupal, 13 Ekim günü ortadan kayboldu. Aramalardan bir sonuç alamayan Kupal ailesi bir umutla Müge Anlı'ya başvurma kararı aldı.

Müge Anlı ve ekibinin Alaşehir'de yaptıkları incelemelerde yoğunlaştıkları isim, Irmak'ı gördüğünü fakat olayla hiçbir ilgisinin bulunmadığını söyleyen Himmet Aktürk oldu.

Daha önce öz yeğenine cinsel istismarda bulunmaktan 1.5 yıl hapis yattığı ortaya çıkan ve  tutarsız açıklamalarıyla dikkatleri daha da üzerine çeken Himmet Aktürk, programa reklam arası verildiği sırada Müge Anlı'nın ısrarlı baskıları sonucu kan donduran o gerçeği itiraf etti.

Himmet Aktürk'ün küçük kızı öldürme sebebini 'Kadınlarla birlikte olamıyorum. Parasızlıktan işte... ' diyerek anlatması tüyleri diken diken etti...

Irmak'a önce tecavüz etmiş, ardından öldürüp Sarıkız Çayı'nın kenarına atmıştı. 

Cani tutuklanıp cezaevine gönderilirken minik Irmak'ın cansız bedeni arama ekiplerinin çalışması sonucu 3 gün sonra bulunabildi.

Avcılar-Söğütlüçeşme seferini yapan metrobüs Acıbadem durağına geldiğinde yolculardan biriyle şoför arasında önce kısa süreli bir tartışma yaşandı.

Tartışma sonrası şoförün yanından uzaklaşan yolcu, metrobüs hareket ettiği sırada geri dönüp şoföre bu sefer şemsiyesiyle saldırdı.

Şoförün dengesini kaybetmesiyle kontrolden çıkan metrobüs karşı şeride geçti ve ortaya korkunç bir tablo çıktı. Üç otomobili çiğneyen metrobüs ancak bir başka otobüse çarparak durabildi. İçimizdeki şiddetin nelere yol açabileceğini gösteren bu kaza sonucu 11 kişi yaralandı. 

Tek sevinilen şey ise böyle bir felaketin şans eseri ölümle neticelenmemesi oldu.

Tabii böylesi bir şiddet sarmalının yaşandığı iklimde hedef  her zaman insanlar olmuyor.  İşte Kocaeli'nde yaşanan tam da böyle bir hadise...

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görev yapan bir nöroloji profesörü, yani son derece eğitimli olduğu anlaşılan biri, kedisini evinin önünde boğularak öldürülmüş halde bulunca mutfağından kaptığı bıçakla evinin çevresindeki köpekleri kovalamaya başlıyor. 

Kedinin nasıl öldürüldüğünü gören bir görgü tanığı dahi yokken, profesör 'intikamını' önüne çıkan sokak köpeğini öldürerek alıyor...

İnsanoğlunun elinden çekenin sadece diğer insanlar olmadığını gösteren bir haber daha... Uluslararası Kıyı Temizliği kampanyasına katılan gönüllü öğrenciler Muğla'nın Fethiye Körfezi açıklarındaki Kızılada'da üzerine yanıcı madde dökülerek ateşe verilmiş bir caretta caretta cinsi deniz kaplumbağası buldu.

Gönüllüler tarafından kumsala gömülen kaplumbağanın canlı halde yakılıp yakılmadığı ise anlaşılamadı. 

Caretta caretta gibi türünün yok olmanın eşiğine geldiği bir canlıya bu zulmü kim veya kimler neden yaptı bilmiyoruz ama şunu merak ediyoruz:

Bu vicdansızlık niye?

Türkiye'de hemen her gün maganda silahlarından çıkan kurşunların birilerinin canını yaktığı yönünde haberler düşüyor ajanslara ve üstelik birbirinden akılalmaz  gerekçelerle. 

Trabzon'da yaşanan da bunlara yeni bir örnek oldu.

Bir epilasyon merkezine ait broşürleri dağıtanlarla sokakta bulunan çay ocağında oturan bir grup arasında önce sözlü tartışma başladı. 

Gerekçe: 'Bu yapılan şey dinimize aykırıdır. Bunları dağıtıp bizi rahatsız etmeyin.'

Sözlü tartışma giderek büyüyünce çay ocağında oturan bir kişi silahını çekerek ateş etmeye başladı.

Olan, o sırada çevrede gezinen 4 kişiye oldu. Magandanın silahından çıkan kurşunlar sekerek ikisi kadın 4 kişiyi yaraladı...

Kocaeli'nin Dilova İlçesi'nde yapılan bir düğünde iddiaya göre, Ö.K'nin düğünde halay başı olmak istemesi ve diğerlerinin de buna itiraz etmesi üzerine kavga başladı.

Kavga edenler, güçlükle de olsa ayrılabildi fakat Ö.K'nin öfkesi geçmemişti. Kendisini halay başı yapmayanları salonun önünde beklerken gören Ö.K aracını bir anda üstlerine sürdü.

Kavganın neticesi biri ağır olmak üzere 4 yaralı oldu...

Şiddetin, üstelik cezasız kalan şiddettin en büyük mağdurları bu ülkenin kadınları... Ülkenin dört bir yanından her gün kamu vicdanını yaralayan yargı haberleri geliyor. 

Bu haberimizde şiddete uğrayan yine bir kadın: Aslıhan Çamoğlu. Dört çocuk annesi 53 yaşındaki kadın alışveriş için gittiği markette hiç tanımadığı birinin saldırısına uğradı.

Aslıhan Çamoğlu'nun iddiasına göre yanına yaklaşan iki kişi önce kendisini 'düzgün yürü' diye sözlü taciz etti. Ardından içlerinden biri eline aldığı sopayla kadını öldüresiye dövdü. Yüzünde morluklar oluşan ve burnu kırılan Çamoğlu tanınamaz hale geldi. 

Saldırının sonrasında olanlar ise yine Türkiye'deki bildik manzaralardan biriydi.

Aslıhan Çamoğlu şikayetçi oldu ve saldırgan ifadesinin ardından serbest bırakıldı...

Okuyanların tüylerini diken diken eden bu insanlık dışı olay Antalya'nın Muratpaşa İlçesi'nde bulunan Düdenpark'ta yaşandı.

Çevredeki bir kafede çalışan Yana Krall, parkta rastladığı kedinin yürüyemeyecek kadar acı çektiğini görünce veterinere götürdü. Hayvana araba çarptığı için acı çektiğini zanneden Krall, korkunç gerçeği veterinerden öğrendi:

Kediye tecavüz edilmişti...

Yavru kediyi tedavi ettiren genç kadın hayvanı aynı bölgede bir binanın bahçesine bıraktı ancak 3 gün sonra karşılatığı durum içler acısıydı.

Kediye bu seferde bıçakla işkence edilmişti.

Yana Krall tarafından yeniden veterinere kaldırılan yavru kedinin durumu ağırdı. 

700 liralık veteriner masrafları ise Krall'ın başlattığı kampanya ile insanlığın hala ölmediğini gösteren vatandaşlar tarafından kısa sürede toplandı.

İstanbul Taksim'de UBER Taksi uygulamasında çalışan bir şoförün başına gelenler, zorbalığın geldiği boyutun açık bir örneği.

UBER Taksi uygulaması üzerinden araç isteyen 4 kişi gelen dolmuşa bindi. Yolculardan biri aracın içinde sigara içmeye başlayıp şoför tarafından uyarılınca olanlar oldu.

Şoförle, sigara içen yolcu arasında tartışma başladı. Şoförün sigara söndürülmeden hareket etmeyeceğini söylemesi üzerine, sigara içen yolcunun arkadaşı araçtan inerek şoföre saldırdı.

12 Eylül  günü yaşanan bir hadise toplumun genelinde büyük bir öfke yarattı. Bayramın 1. günü görev yaptığı hastaneden çıkıp evine doğru giden hemşire Ayşegül Terzi, bindiği otobüste sırf şort giydiği için kendisine 'Sen şeytansın, yaşamaya hakkın yok' diyerek yüzüne tekme atan bir şehir eşkiyasının saldırısına uğradı.

Haber sosyal medyada hızla yayıldı ve bir anda Türkiye'nin gündemine oturdu. Yakalanan ve isminin Abdullah Çakıroğlu olduğu öğrenilen saldırgan, adliyedeki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Savcılığın itirazı üzerine hakkında tekrar yakalama kararı çıkarılan saldırgan yeniden gözaltına alındı ve tutuklandı.

Çıkarıldığı mahkemede kendini 'Psikolojik rahatsızlıklarım vardı. Hocaefendiye gittim, beni okudular. Bana cinlerin musallat olduğunu söylediler' diyerek savundu. Genç kadını ise 'herkesin ortak yaşam alanına yakışmayacak şekilde giyim kuşamı vardı. Ortamı bozuyordu' diyerek suçladı ve mahkeme sanığın serbest bırakılmasına hükmetti.

Yine o bildik manzarayla karşı karşıya kalmıştık. Şiddete uğrayan bir kadın ve serbest bırakılıp elini kolunu sallayarak toplumun içine karışan bir sanık...

Vicdanı olan herkes karara tepki göstererek sordu: 'Adalet şimdi değilse ne zaman?'

Savcının karara itirazı üzerine nöbetçi mahkeme tahliye kararını kaldırdı ve Çakıroğlu yeniden gözaltına alınmasının ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Biz önceki hadiseleri tartışa dururken kadına yönelik şiddet haberlerine akıl almaz bir yenisi daha eklendi. 

Manisa'da Ebru Tireli isimli hamile bir genç kadın parkta spor yaptığı bir sırada otomobilden inerek yanına gelen ve 'Bir daha burada yürümeyeceksin' diyen bir kişinin saldırısına uğradı.

Ortada öylesine korkunç bir gözü dönmüşlük hali vardı ki genç kadın hamile olduğunu söylediği halde hakaretlerden ve tekmelerden kurtulamadı.

'Bu cüret nereden geliyor?' sorusunu sanırız artık hiç birimiz sormuyoruz. Çünkü hepimiz yanıtını biliyoruz!

2017 için iyi temennilerde bulunduğumuz yılın bu son günlerinde bir akıl almaz şiddet olayı daha yaşadık.

Bursa'da bir servis şoförü ara sokaktan ana caddeye çıkmak istediği sırada önünden geçen bir yayaya hızlı olması için el hareketi yapıp korna çalınca kurşunların hedefi oldu.

Şoförün yanına yaklaşıp camı açmasını isteyen yaya çantasından çıkardığı silahla şoförün bacaklarına iki kurşun sıkıp kaçtı...

Bitirirken...

Her ne kadar içeriğimizde ortaya koyduğumuz, toplumun geneline sirayet etmiş bu şiddet ikliminin geldiği boyut ürkütücü olsa da, biz yine de daha iyiye ve güzele dair umudumuzu muhafaza etmeye devam ediyoruz.

Eğer siz de bizim gibi düşünüyorsanız, yorumlarda paylaşacağınız içimizi ısıtan haberlerle bu ülkede güzel şeylerin de olduğunu gösteren bir başka içeriğimize katkı sağlayabilirsiniz.

Editörün notu 1: Gelecek içeriğimizde toplumsal şiddet konusunu daha detaylı olarak ele alıp, şiddetin nereden kaynaklandığı ve ne yapılması gerektiği sorularına uzmanlar üzerinden yanıt arayacağız.

Editörün notu 2: Bu içerik ne yazık ki güncellenmektedir...