Size "Bir Belgesel İzledim Hayatım Değişti" Dedirtecek Birbirinden Muhteşem Belgeseller
Belgeseller dünyayı, hayatı ve insanlığı çok daha derinden kavramamız, farkındalığımızı ve duyarlılığımızı arttırmak için çok önemli bir tür. Malum, Türkiye'de hepimizin izlemekten en çok keyif aldığı ve izlediği (!) tür ayrıca...Gelin bu istatistikleri bu harika belgesellerle hep beraber daha da geliştirelim. İyi seyirler diliyorum!
50. Occupy Love (2013)
Yönetmen Velcrow Ripper, sizleri bütün dünyada yaygınlaşmaya başlayan evrensel devrimin kalbinde doğru bir yolculuğa çıkarıyor. İnsanlık artık baskın, güce dayalı yönetim sisteminin işlevini yitirdiğinin farkında. Milyonlarca insan tek çarenin tüm canlıları içine alacak yeni bir dünya yaratmaktan geçtiğini düşünüyor.
49. The Economics of Happiness (2011)
Ekolojik ekonomiler inşa etmeyi merkezine alan filmin senaristliğini ve yönetmenliğini Helena Norberg-Hodge, Steven Gorelick ve John Page üstleniyor. Yerel ekonomileri mercek altına alan yapım, insanın insana olan inancını da tazeleyen bir bakış açısına sahip...
48. Human (2015)
Human bize, insanoğlunun derinliklerine inme fırsatını sunarken, dünyamıza dair görüntü ve hikâyelerle iki kanatlı bir tablo çizer. Kin ve şiddetle olduğu kadar aşk ve mutluluk aracığıyla da Human, bizleri başkalarıyla karşı karşıya getirirken kendi hayatlarımıza da götürür. En basit günlük hikâyelerden en ilginç masalsı hayatlara kadar değinerek, bizlerin aslında kimler olduğumuza, karanlık yanlarımız olduğu kadar güzel ve evrensel bir yanımızın da olabildiğine ışık tutar.
Yeryüzünü, yani bizim Dünyamızın, belki de hiç görülmemiş en güzel yerlerine ait havadan görüntüleri ve opera tarzındaki müzikler eşliğinde Dünyamızın güzelliklerine tanıklık etme ve soluklanma fırsatı sunar. Human, insan koşullarına sıkı sıkıya bağlanmamızı ve varoluş sebebimizin ne olduğunun yansıtılmasını sağlayan bir film.
47. Within Reach (2012)
Mandy ve Ryan’ın sürdürülebilir bir topluluk arayış için işlerini, arabalarını ve evlerini arkalarında bırakıp pedal gücüyle 10 bin 500 km yol kat ederken keşfettikleri eko-evlerinin, dönüşüm kentlerinin yanı sıra bu amaca olan bağlılıklarını görüyoruz.
46. Earthlings (2005)
Shaun Monson imzalı belgesel insanlığın en temel noktalarına odaklanıyor. Gizli kameralarla çekilen belgesel hayvanların ne şartlar altında kesilerek insanların tabaklarına geldiklerini ve bunun insanların sağlığına olan etkisini irdeliyor.
45. 2012: Time for Change (2010)
Emmy adayı yönetmen Joao Amorim’ in yönettiği belgesel, geleceğin akıbetine dair sahip olduğumuz kasvete karşı iyimser bir alternatif sunuyor. Film, Kabile kültürünün kadim bilgileriyle bilimsel yöntemleri birleştiren yeni örneklerin arayışı peşinde koşan, 2012: The Return of Quetzalcoatl’un yazarı, gazeteci Daniel Pinchbeck’i takip ediyor.
Evrimin bilinçli temsilcileri olarak bizler, ‘‘herkes için bir dünya’’ görüşüne dayanan ve ekolojik ilkeleri temel alan endüstri sonrası toplumu tekrar, en baştan tasarlayabileceğimizi görüyoruz.
44. The War You Don't See (2010)
Birinci Dünya Savaşı’ndaki katliamlardan Hiroşima yıkımına, Vietnam işgalinden hâlâ devam etmekte olan Afganistan ve Irak facialarına kadar tarihin sakladığı bağımsız haberciliğe dair medyanın savaşlardaki rolünü inceleyen oldukça güçlü aynı zamanda da güncel bir belgesel.
43. The Lottery of Birth (2013)
Dünyayı siz mi şekillendiriyorsunuz yoksa o mu sizi şekillendiriyor? The Lottery of Birth, düşüncelerinizi genişleterek size özgür olmanın ne demek olduğunu tekrar düşündürecek.
42. Inhabit (2015)
Ağırlıklı olarak Amerika Birleşik Devletlerinin kuzeydoğusu ve ortabatısına yoğunlaşan belgesel, kalıcı kültüre ve kent yaşamı ile banliyö yaşamına bir bakış atmamızı sağlıyor.
41. Zeitgeist: Moving Forward (2011)
Senaristliğini ve yönetmenliğini Peter Joseph'in yaptığı Zeitgeist: Moving Forward, Zeitgeist belgeselleri serisinin üçüncü ve son filmi. Belgesel, Günümüz sosyoekonomik paradigmalarının temelinde yatan para ve bankacılık sisteminin nasıl olup da tüm dünyadaki insanları yönettiğini anlatmakta.
Toplumların geleneksel düşünce biçimlerinden kaynaklanan tüketime duyduğu arzunun nasıl bir yıkıma götüreceğini göstermeye çalışan bu belgesel aynı zamanda doğal kaynakların sürdürülebilir bir biçimde kullanılmasıyla farklı bir dünya yaratılabileceği fikrini izleyicilere sunmakta.
40. Propaganda (2012)
Film yapımcılarının Kuzey Kore ajanları olduğu iddia edilen belgesel, Avusturalya’yı ve Yeni Zelanda’da bulunan Güney Kore konsolosluğunu ve Katolik kilisesini içeren hâlâ devam eden uluslararası bir krizi gözler önüne seriyor.
39. The Corporation (2003)
Şirketler günümüzün egemen kuruluşları olarak zenginliği yaratmanın yanı sıra, büyük ölçülerde zarara da yol açıyorlar. 26 ödül kazanmış belgesel; doğayı, evrimi, modern iş dünyası kurumlarının etkilerini ve gelecekteki durumlarını, ayrıca toplumdaki ve günlük hayatlarımızdaki artan etkilerini inceliyor.
38. War Made Easy (2007)
Aktör ve aktivist Sean Penn tarafından seslendirilen film, Amerikan Birleşik Devletleri’nin 1960’lardaki başkanı Lydon B. Johnson’dan George Bush dönemine kadar geçen sürede gerçeklikten saptırılarak medyaya sunulan kamera görüntülerini irdeleyen belgesel, Amerikan medyasına karşı eleştirel bir bakış açısı sergiliyor.
37. A Crude Awakening: The Oil Crash (2006)
Ödüllü gazeteci ve yapımcı Basil Gelpke ile Ray McCormack’ın prodüktörlüğünü üstlendiği film, medeniyetimizin petrole olan bağımlılığının jeolojide nasıl bir kargaşaya yol açtığını inceliyor. Oldukça eğlenceli ve merak uyandıran bu belgesel, dünyanın en iyi uzmanlarıyla görüşerek yenilenebilir enerji kullanımını gündeme taşıyor.
36. Inequality for All (2013)
Bakanlar kurulu üyesi, çok satan yazar Prof. Robert Reich’ın eşlik ettiği belgesel, genişleyen gelir düzeyindeki açıklığın Amerikan ekonomisi üzerindeki etkisini inceliyor. Reich, mizah yoluyla ekonomik eşitsizliğin her birimiz üzerindeki etkisine farklı bir açıdan bakıyor
35. End: Civ (2011)
Franklin Lopez’in yönettiği belgesel, kültürümüzün bağımlısı olduğu sistematik şiddeti ve çevreye yönelik istismarımızı derinlemesine inceliyor. Derrick Jensen’ın seslendirdiği film, dünyamızı gerçekten sevip sevmediğimizi sorguluyor
34. Food Inc (2008)
Amerikalılara göre ideal yemek ucuz, hızlı servis edilen ve lezzetli olmalı. Gıda Ltd., gıdaların ucuz ve kolay erişilebilir olmasının besin değeri ve çevresel faktörleri göz önüne alarak değerlendiriyor.
33. Schooling the World: The White Man's Last Burden (2010)
Antik sayılabilecek kültürü bir nesilde nasıl değiştirirsiniz? O kültürün eğitim biçimi değiştirerek. Belgesel, modern eğitimin, sürdürülebilir yerel kültürler üzerindeki etkilerini yansıtıyor.
32. Garbage Warrior I (2007)
Bira şişelerinin, araba lastiklerinin ve su şişelerinin ortak özellikleri nedir? Michael Reynolds’a sorarsanız, bu atık maddelerin her biri enerjilerini kendilerine bağımsızca kendi enerjilerini sağlayan evlerin yapımında kullanılan birer oyuncak.
31. GasLand (2010)
Filmin yapımcısı Josh Fox’un arazisinin sondaj çalışmaları için kiralanmak istenmesi Fox, ülke çapında bu konu hakkındaki yalanları ve sırları ortaya çıkarmak üzere kolları sıvıyor.
2001 yılında Sundance Film Festivalinde Jüri Özel Ödülü alan belgesel, hidrolik kırılmaların Pennsylvania’daki bir sondaj çalışması sonucu bölge sakinlerinin içme sularının alev alması gibi etkilerini inceliyor.
30. The Yes Men Fix the World (2009)
The Yes Men Fix The World, iki zıpır politik aktivistin önemli kurumların yöneticileriymişçesine katılarak büyük ölçekli iş dünyasındaki konferanslarında dünyanın en şaşırtıcı şakalarından birini yapıyorlar.
29. Origins (2014)
Dünyamızla aramızdaki doğal bağlantımızı nasıl kaybettiğimizi inceleyen film, yenilenebilir enerji konusunu gündeme taşıyor.
28. The Crisis of Civilization (2011)
Endüstri devriminin sonu hakkında bir kara mizah. Nafeez Mosaddeq Ahmet’in kitabına dayanan ve Dean Puckett’in yönetmeni olduğu belgeselin animasyon işleriyle de Lucca Benney ilgilenmiştir.
27. Money & Life (2013)
Money and Life belgeseli sorduğu kışkırtıcı soru ile bizleri şaşırtıyor: Ekonomik krizi, bir felaket yerine şahane bir fırsat olarak görebilir miyiz?
26. Capitalism : A Love Story (2009)
Michael Moore'un bir sinemacı kişiliği taşımasına rağmen, ABD muhalefetinin simge isimlerinden biri olduğu muhakkak. Gerek çektiği belgesel yapımlar, gerek kaleme aldığı kitaplarla ana akım ABD sinemacılarından çok farklı bir yerde kendini konumlandırıyor. İşte bu çalışması da bu defa ABD'nin en tabu meselelerinden birine parmak basıyor: Kapitalizm...Zira bu yeni belgeselinin adı: Capitalism: A Love Story!
Meraklı sorulara ise şöyle cevap veriyor: Aşk, şehvet, tutku içeren bir aşk hikayesi. Her gün 14 bin kişinin işsiz kaldığı bir yasak aşk. Yani kapitalizm. Moore diyor ki; kumar oynadılar, kaybettiler ve şimdi bedelini sizin ödemeniz gerekiyor. Aydınlanmacı bir tavrı olan Moore gibilerinin ABD sinema sahnesinde ender görüldükleri de göze çarpıyor.
25. Starsuckers (2009)
Starsuckers, şöhrete olan düşkünlüğümden beslenen ‘‘ünlü kişi’’ takıntılı medyayı ve bu durumdan kimlerin çıkar sağladığı üzerine bir çalışma.
24. Beyond Elections:Redefining Democracy in the Americas (2008)
“Demokrasi nedir?” sorusuna yanıt arayan belgesel bizi Brezilya’dan Venezuela’ya kadar birçok farklı toplumun bu soru karşısında buldukları çözümleri yansıtıyor.
23. Dirt! The Movie (2009)
Belgesel, izleyenleri toprağın harikalar dünyasına davet ediyor. Mucizevî doğuşundan bugünkü bozulmuş haline, dünyanın hiç de değer göremeyen ancak aslında en değerli olan bereket kaynağının hikâyesi anlatılıyor.
22. The Age of Stupid (2009)
Aptallık Çağında, gelecek nesillerin bu çağı nasıl adlandıracağı sorgulanıyor: 21 yüzyıl tarihe, bütün bilimsel veriler ve çözümlerin ortada olmasına rağmen bu felakete izin veren insanların yaşadığı Aptallık Çağı olarak mı geçecek?
Film, 6 bağımsız hikayede anlatılan, tüketim, savaş, iklim değişikliği, petrol ve alternatifleri gibi temalardan oluşuyor. Drama, animasyon ve belgesel karışımı yapım, insanoğlunun aptallığıyla kaybedilen bir dünyaya eleştirel bir gözle bakıyor ve bizi çözüm üretmek için harekete geçmeye çağırıyor.
21. Dick Johnson Is Dead (2020)
Belgesel, Johnson'ın demanstan muzdarip babası Richard'a odaklanıyor ve sonunda ölebileceği farklı yolları tasvir ediyor. Her senaryoda, yaşlı Johnson, kara mizah ve yaratıcı fantezileriyle oluşturulan ölümleri sahneye döküyor.
20. Uppity: The Willy T. Ribbs Story (2020)
Profesyonel otomobil yarışlarının alışılmışlarını paramparça eden tartışmalı siyahi sürücü Willy T. Ribbs'in yaşamının ve kariyerinin derinlemesine bir profili olan Uppity, Ribbs'in yaşadığı zorluklara birer birer değiniyor.
19. Jim and Andy: The Great Beyond (2017)
Jim Carrey'in Ay'daki Adam (1999) setinde kendine has komedyen Andy Kaufman'ın kişiliğini nasıl benimsediğinin kamera arkasına bir bakış sunan belgesel, Carrey'nin Kaufman rolünden bir türlü çıkmayışı ve kimliğini kaybedişini sunuyor.
18. Long Time Running (2017)
Solisti Gord Downie'ye beyin kanseri teşhisi konulduktan sonra, Kanadalı rock grubu The Tragically Hip, ulusal televizyonda yayınlanan bir konserle biten bir tura çıkıyor. Bu belgesel, sevilen grubun kapanışına duygusal bir bakış sunuyor.
17. What's Happening! The Beatles in the U.S.A. (1964)
Bu belgesel, şimdiye kadar yapılmış en iyi Beatles belgeseli. Efsanevi belgeselciler Albert ve David Maysles tarafından yönetilen film, grubun The Ed Sullivan Show tiyatrosundaki konserleri ve otel odalarında saçmaladıkları Amerika'daki ilk gezintilerini anlatıyor.
16. The T.A.M.I. Show (1964)
'Teen Age Music International', Santa Monica Civic Oditoryumu'nda çığlık atan gençlerle dolu bir pop krallığına bir bakış atıyor. Bu sahneden kimler geçti kimler?
15. Woodstock (1970)
Bu 1970 filmi, binlerce kişinin aslında gitmeden neslin en büyük konser etkinliğine gittiklerini iddia etmelerine izin veren bir yapım.
Yazın rahatlığıyla tekrar tekrar çalabileceğiniz üç günlük barış, sevgi ve müziğin kısa bir geçişi.
14. The Decline of Western Civilization (1981)
Black Flag, The Circle Jerks ve daha önce adını hiç duymadığı diğer gruplar, MTV Cribs'in aşınmış bir ön versiyonu gibi cıvıl cıvıl şarkılar seslendiriyor ve yaşam koşullarını sergiliyor.
13. Stories We Tell (2012)
Sarah Polley tarafından yazılıp yönetilen belgesel, Polley'nin kendi kimliğiyle yakından ilgili olanlar da dahil olmak üzere, ailesinin sırlarını araştırıyor. Belgesel özellikle Polley'nin ebeveynleri Michael ve Diane Polley arasındaki ilişkiye bakıyor.
12. Searching for Sugar Man (2012)
İki Güney Afrikalı, 1970'lerin gizemli rock'n roll yıldızı Rodriguez'ine ne olduğunu keşfetmek için yola çıkar. Amerika Birleşik Devletleri'nde hiçbir zaman başarıya ulaşamayan Rodriguez'in müziği, o ülkede hakkında çok az şey bilinmesine rağmen Güney Afrika'da çok popüler hale gelmişti.
11. The Imposter (2012)
İspanya'da, kederli bir Teksaslı aile, 3 yıldır kayıp olan 16 yaşındaki oğulları olduğunu iddia eden genç bir adamın hayatlarına girmesiyle tekrardan oğullarına kavuştuklarını düşünür. Peki, bu genç aslında kimdir? Bu belgesel tamamen gerçek bir hikayeyi anlatıyor.
10. Senna (2010)
34 yaşında ölmeden önce F1 dünya şampiyonluğunu üç kez kazanan Brezilyalı Formula 1 yarış pilotu Ayrton Senna'nın hayatını anlatan bir belgesel olan Senna, genç adamın ölmeden başardıklarını ve yaşamını sevenlerine sunuyor.
9. Pavarotti (2019)
Opera efsanesi Luciano Pavarotti'nin hayatı, eserleri ve başarılarının anlatıldığı Pavarotti, dışarıdan şahane görünen bu hayatın ne kadar zorluklarla ve mücadeleyle oluştuğunu gösteriyor.
8. A Cop Movie (2021)
İki profesyonel oyuncu, Mexico City'de polis olmanın ne demek olduğunu öğrenmek için sürükleyici bir sürece geçer ve polis kılığına girerek geçici süreliğine dünyanın suç merkezlerinden birinde polislik yaparlar. Peki, burada polis olmak gerçekten kolay bir iş mi?
7. Flee (2021)
Flee, hikaye, tematik içerik, konu ve LGBT temsili için eleştirel övgü ile film festivallerinden ve eleştirmenlerden oybirliği ile beğeni toplayan bir yapım. Belgesel, erkek arkadaşıyla evlenmenin eşiğinde olan ve memleketi Afganistan'dan Danimarka'ya mülteci olarak kaçan Amin Nawabi'yi takip ediyor.
6. Stop Making Sense (1984)
Jonathan Demme'nin Hollywood'daki Pantages Tiyatrosu'nda dört gece boyunca The Talking Heads'i çektiği konser filminin mükemmelliği hakkında söylenecek çok az şey var.
5. Undefeated (2011)
Belgesel, bir lise futbol takımının, yıllarca kaybettikten sonra kazanan bir sezon geçirmeye çalışırken verdiği mücadeleyi gösteriyor. Tabii bu başarının anahtarı koç Bill Courtney'den geçiyor.
4. Madonna: Truth or Dare (1991)
Madonna'nın 1980'lerden çıkan bir sanatçı olarak ne kadar baskın olduğunu veya bu filmin statüsü nedeniyle temsil ettiği bir dönüm noktası olayını açıklamak zor olabilir.
3. Metallica: Some Kind of Monster (2004)
Metallica 2000 yılında çok yüksek bir dağın zirvesindeydi, 1990'larda popülerliğini sürdürüp büyüterek Grammy Ödülleri'nin nadir ana akım havası ve gişe rekorları kıran film müzikleri haline getirdi. Sonra altlarındaki dağ çöktü ve bir performans geliştirme koçuyla duygularını ve grup dinamiğini keşfetmek için zaman harcayarak birlikte kalmak için son bir çabayı denediler.
2. The Devil and Daniel Johnston (2005)
Mutlak bir başyapıt olan belgesel, bir müzisyenin gerçek hayatına bir bakış atma vizyonundan çok, müzik yapan bir insanın vizyonunu sergiliyor.
1. A Band Called Death (2012)
1960'ların Motown sahnesinden çıkan Death'in punk-pre-punk'ı ilk kez yayınlandıktan yaklaşık kırk yıl sonra popüler olana kadar bir tavan arasında bekledi. Death, Motown ruhunu mırıldanmak yerine heavy rock çalarak zamanın kabul edilen ırksal normlarını ortadan kaldırdı.
