15 Maddede Sınav Sonuçlarını Çok Geç Açıklayan Öğretim Üyesiyle Başa Çıkamama Rehberi
Bak hocam! Sana iki çift lafım var!
Koskoca profesörsün, makalelerin var, ünvanların var, onlarca asistan çalışıyor emrinde. Yakışır mı sana öğrencinin duygularıyla oynamak? Yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta memleketine göndermemek, bütünlemeye bırakmak? Ama nasıl yakışmasın ki... Sen değil misin öz öğrencisine bile acımayan, bir damlacık notu çok gören, anlamıyor musun hocam, bu çocuklar okullarını seviyor... Ama ben boşuna konuşuyorum, sevgiyi tanımayan hocaya sevgiyi anlatmaya çalışıyorum. Sen büyük profesör, akademisyen, belki ileride dekan olacaksın, belki de rektör. Sen, ilim irfan sahibi Saim Bey... Sen mi büyüksün? Hayır ben büyüğüm, ben! Vizeden 40 alıp, umudunu yitirmeden finale çalışan öğrenci...
1. "Sınavları okudunuz mu hocam?" diye sorduğunda büyük ihtimalle cevabı buna benzer bir şey olacaktır.
-Ya çok yoğunum bu aralar gençler, okuduktan sonra internette açıklayacağım ben zaten. Gelip sormanıza gerek yok.
2. Ama bekleyecek tahammülünüz kalmamıştır. Çünkü bütünlemeler yaklaşıyordur.
-Hocam okuyun da, bütünlemelere kalacak mıyım öğreneyim ya. Annemler beni bekliyor. Memlekete gidebilecek miyim? Her şey sizin elinizde...
-Okurum çocuğum, okurum sabret az. Şu projeyi bir halledeyim.
3. Zaman geçer, bütün sınavlar tek tek açıklanır, ama bu hoca bir türlü açıklamak bilmez.
-Hocam sı..?
-Okumadım!
---Birkaç gün sonra---
-Hocam?
-Okumadım çocuğum!
---Birkaç hafta sonra---
-Hoc?
-OKUMADIIIIM!
4. Bu durum karşısında, dersin hocasının sizi beklettikçe zevk alan kötü biri olduğunu düşünebilirsiniz.
-Nihahahaha! Yine onlarca öğrenci, sınavları geç okumam sayesinde bütünlemelere çalışamadı!
5. Bu kadar üşengeç birinin nasıl okuduğun üniversitede doçent ya da profesör olduğunu sorarsın kendi kendine.
6. Ya da okul dışında partilerde falan boy gösterdiğini düşünürsün.
7. Kaçırıp, zorla sınavları okutmanın hayalini bile kurarsın.
8. Aklından çeşitli işkence yöntemleri geçer.
Ama bu kişinin, senin hocan olduğunu düşününce birden düşüncelerinden vazgeçersin.
(Sonuçta gelecek dönem de ders alacağım ondan. 😁)
9. Son bir ihtimal, tekrar sormak için hocanın odasına gidersin.
Ama bu sefer de 'Bu kadar emin değilsen kağıdından, bence sen şimdiden bütünlemelere çalış!' cevabını alırsın.
10. Diğer sınavlarına çalışmaktan çok not hesapları yapmaya başlarsın artık.
Kaç alırsam geçerim, kaçla bütünlemelere kalırım diye düşünüp durursun.
11. Bir yandan da finallere çalışırken sağdan soldan bin bir zorlukla topladığın notlarını derlemeye çalışırsın.
Finallere çalışırken hepsi bir yere dağılmıştır çünkü. Yeni not da bulayım diyemezsin, çünkü notlar artık aslanın midesindedir!
12. Tabii bu süre zarfında finallerin de devam etmektedir. Bir yandan girdiğin sınavdan kaç alacağını düşünürken bir yandan da önündeki maçlara bakmak zorunda kalırsın.
Ama bir türlü hiçbir şeye dikkatini veremezsin.
13. Ve sonunda bütünlemelere 2 gün kala sınav açıklanır. FD ile kalmışsındır.
'Ben kısaca FD, ama sen bana uzun uzun bütünlemelerde görüşürüz de! 😔'
14. Atom fiziğine de profesörlüğe de lanet edersin.
15. Ve böylece bir sömestr tatili daha avuçlarının arasından kayıp gider.
'Ağlamıyorum yaa, gözüme son dakikada bütünlemeye bırakan öğretim üyesi kaçtı... 😭'
Yorum Yazın
HALİME HOCA umarım hala kocasız kalanlardansındır. Kış günü merdivenden kıçı üzerine kayasıca karı. Hala ne aht ederim sana. Evrenin malı. Sene 2004 okulun s... Devamını Gör
bi de okuyup da açıklamayanlar var
Bizde 2 tane hoca vardı ben üniversitede iken adamlar vize ile finali birlikte açıklıyordu
Ben mezun oldum hala açıklanmamış sınavlarım var