Romantizm Sevenler İçin 10 Romantik Anime

İlk izlediğim romantizm Animesidir. Romantizm Animesi izleyen çoğu kişi büyük ihtimalle biliyordur. Konusuna geçersek:

Seiga lisesi, tamamen erkek lisesiyken birkaç yıl önce karma bir lise haline gelmiştir. Erkeklerin çoğunlukta olması ve eski alışkanlıkları, yeni gelen kızları zor durumda bırakmaktadır. Okulun kız öğrencilerinden Misaki Ayuzawa bu durumu değiştirmek ister. Zamanla okulda sert, erkek düşmanı yapısıyla tanınan Misaki hocalarının güvenini kazanarak öğrenci konseyi başkanı seçilir. Fakat ailesinin maddi durumu kötü olan Misaki okul sonrası bir cafede part-time çalışmak zorundadır. Okuldaki şöhretini korumak için bu durumu gizlemek isterken okulun popüler öğrencilerinden Takumi Usui'nin Misaki'yi görmesiyle okuldaki şöhreti tehlikeye düşer.

Daha çok konu için değil çizimleri için izlediğim, çok beğendiğim Animelerden biridir.

Tsumiki ve Io arasındaki eşi zor görülen ilişki, diğer karakterlerin araya girip bu ikiliyi rahatsız etmelerine yol açmaktadır. Tsumiki hislerini açıkça dile getirmez, Io'nun ise bu hislerden haberi yoktur.

Büyük hevesle izlediğim, sonunda ise hayal kırıklığına uğradığım bir Anime. Mangasını okumanızı tavsiye ederim, Animenin ve Manganın sonları çok farklı.

Shizuku Mizutani, pek arkadaşı ve sosyal hayatı olmayan, sadece derslerini ve kariyerini düşünen, duygusuz yapıya sahip lise öğrencisi bir kızdır. Öğretmeninin isteğiyle bir gün kavga ettiği için kısa süreli uzaklaştırma cezası alan Yoshida Haru'ya ders notlarını götürür. 

Herkes tarafından korkunç biri olarak tanınan Yoshida, aslında arkadaş canlısı, çok zeki, fakat duygularını iyi ifade edemeyen biridir. Yoshida'nın çevresinde arkadaş gibi gözüken menfaatçi insanların olması, duygusuz biri olmasına rağmen Shizuku'yu rahatsız eder. 

Yoshida'nın da bu durumu fark etmesiyle artık çevresinde arkadaş olarak sadece Shizuku kalır. İkilinin bundan sonra arkadaşlıkları yavaş yavaş ilerleyecektir.

Açıkçası, buna romantizm değil bile diyebiliriz. Daha çok Ecchi. Sıkıntıdan başlayıp, ışık hızında bitirdiğim Animelerdendir.

Yoshitaka Nakabayashi 14 yaşında milyoner bir çocuktur, ailesi bir kazada ölmüştür. Saray gibi büyük malikanede tek başına yaşamaktadır. Ev işlerini yapacak birini aramaktadır. Bir gün Izumi Sawatari ve onun küçük kız kardeşi Mitsuki, kapıdaki ilanı görür ve çalışmak için başvururlar ama kaza eseri Izumi suya düşer ıslanır bu sırada Yoshitaka ile karşılaşır ve onlara iş teklifinde bulunur başlangıçta kabul eden Izumi daha sonra Yoshitaka'dan hoşlanmaz ve oradan ayrılırlar. Fakat daha sonra Pochi adındaki timsahı oradaki değerli eşyaları kırar, bunun üzerine bu kırılan eşyaların parasının ödenmesi için Izumi ve Mitsuki orada hizmetçilik yapmak zorunda kalırlar. Ayrıca daha sonra Anna adında başka bir hizmetçi onlara katılır.

2. sezonunu da izlediğim ve çok sevdiğim bir Animedir. 3. sezonunu da hala bekliyorum.

Momozono Nanami'nin babası pislik herifin tekidir ve kimsesi olmayan biricik kızını, büyük bir borcun altında bırakarak evden kaçmıştır. Aynı gün icra memurları gelir ve Nanami kendisini bir çanta dolusu eşyasıyla parkta bulur. Kalacak bir yeri veya gidecek kimsesi yoktur. Zavallı kız hayat bundan daha kötü olamaz derken bir köpek tarafından kovalanıp ağaca tünemiş bir adam görür. Ona yardım edip köpeği kovar ve adam da karşılık olarak Nanami'yi alnından öper ve ona kendi evini vereceğini söyler. Kandırılma riskini göze alarak adamın tarif ettiği yere giden Nanami kendini perili gibi görünen bir tapınakta bulur. Dahası bu tapınak sahiden de 'perili'dir ve Nanami orada pek de hoş karşılanmaz.

İlk öncelikle, ismini yanlış yazmış olabilirim. Kedileri çok sevdiğim için çok severek izlediğim ve ağlamakta tavan yaptığım bir Animedir. Karakterleri ve çizimi de çok hoşuma gitmiştir.

Sorata yurtta kedi beslediği için yurttan kovulmuş, kedileri çok sevdiği için onları sokakta bırakamıyor ve onlar içi, her şeye razı, Sakuraosu yurduna gitmeye bile. Sakurasou okul tarafından belirlenmiş sorunlu, tembel, ve huysuz öğrencilerin bulundukları bir nevi yurt. Fakat Sorata, gayet normal olduğu için onun bu yurtta yaşamını sürdürmesi hiç de kolay olmayacak, taki Shiina adında ki kız onlara katılana dek. Sorata bundan sonra günlerini dolu hemde o kadar dolu yaşayacak ki, Sakurasou onun için bir evden farklı olmayacak!

Çok sevdiğim Animelerden birisidir. Fakat bu Animeyi izlerken diğerlerine oranla çok daha fazla sövmüştüm. 

Kaito Kirishima, kamerasıyla çekim yaparken sebebi bilinmeyen bir patlama ile yaralanarak bilincini kaybeder. Ertesi gün evinde uyanan Kaito kaza ile ilgili birşey hatırlayamaz.

Aynı gün okula giden Kaito, Ichika Takatsuki adlı kızın da okula yeni transfer olduğunu öğrenir. Arkadaşlarıyla beraber yaz tatili ile ilgili bir film çekmeye karar veren Kaito, Ichika'ya da filmde oynamasını teklif eder. Ichika bu teklifi kabul eder.

Fakat Ichika, bir nedenden dolayı çok tedirgin hareket etmektedir ve sanki bu dünyadan değilmiş gibi davranmaktadır.

Aslında bu Animeyi izlemedim, en sevdiğim arkadaşlarımdan birisinin çok sevdiği bir Animedir, bu yüzden yer vereceğim.

Krallığın tek prensesi olan Yona, bir prensesin sahip olduğu rahat ve kaygısız bir hayat yaşamaktadır. Herhangi birinin sahip olamayacağı, en iyi giyim ve kozmetiğe, en güzel tatlılara, sevgi dolu bir imparator olan babaya ve en yakışıklı kuzeni Soo-won’ a sahiptir. Ancak, koruması olan Son Hak’ın çok sinir bozucu biri olmamasını ve saçlarının bu kadar kızıl olmamasını dilerdi.

Fakat neredeyse kusursuz olan dünyası sevdiği adam Soo-won’un, babasını öldürmesiyle birlikte paramparça olur ve böylelikle Soo-won’un tahta çıkma yolu açılır. Son Hak, Yona ile birlikte kaçıp kurtulur ve o günden itibaren kaçak bir hayat sürdürürler.

Ulan, bu Animeyi yapanın derdi neydi. Az sövmedim. Bu arada, bu Animeyi http://www.turkanime.tv/ sitesinden izlerseniz, çevirmen çok küfürbaz biri, uyarıyorum. Tam benim kafa. Eğer kötü sonla biten Animeleri sevmiyorsanız veya küfür etmekten hoşlanmıyorsanız sakın izlemeyin. İzlerken çıldırdım.

Haruki Kitahara kendinden başka üyesi kalmamış hafif müzik kulübünün tek üyesidir. Kulüp odasına gidip gitar çalmak derslerden bunalmış Kitahara için tek rahatlama yoludur. Yan kulüpte piyano çalan öğrenciyle beraber gitarını çalmak onu eğlendiriyordur. Günün birinde yine yan odadaki piyano sesiyle beraber gitarını çalan Kitahara, yukarıdan çok güzel birinin onlara uyumlu şekilde şarkı söylediğini duyar. Kitahara artık hayatının dönüm noktasına gelmiştir. 

Not: Serinin 2009 yılında yayınlanan White Album ve White Album 2 ile hiçbir alakası yoktur. Konu ve karakterler tamamen farklıdır.

Geldik en sevdiğime. Gerek çizimleriyle, gerek konusuyla gerçekten çok sevdiğim bir Animedir. Bu arada ben cidden işsizim diyenleri buraya alalım:  https://www.youtube.com/watch?v=nmPPCkF6-fk. Tamamını izledim. Aynı zamanda 2. sezonu Chuunibyou Demo Koi ga Shitai! Ren'i de izlemenizi öneririm.

Yuuta Togashi, ortaokulda süper kahraman özentisi çocuksu hareketlerinden dolayı pek sevilmeyen ve arkadaşı olmayan biri olmuştur. Bu nedenle Yuuta, bu hareketleri bırakır ve lisede kimsenin kendisini tanımadığı farklı bir okula gider.

Yuuta ile aynı liseye giden Rikka Takanashi, ablası ile beraber Yuuta'nın oturduğu evin üst katına taşınmış ve okulda Yuuta ile aynı sınıfa düşmüştür. Rikka'nın da Yuuta gibi çocuksu hareketleri vardır, fakat O'nun aksine Rikka halen bu hareketlerine devam etmektedir.

Rikka aynı zamanda kendisinin Yuuta ile bağlantılı olduğunu düşünmektedir. Yuuta eski hayatının açığa çıkmasından çok korkar ve Rikka'yı normal bir insan olduğuna ikna etmek ister. 

En sevdiğiniz romantizm Animesini ve eksiklerimi yorumlarda belirtirseniz sevinirim.

Kaynak: http://www.turkanime.tv/