Olimpiyatlara Katılan İlk Kadın Sporcumuz Rasime KARAÇOBAN’ın Dramatik Öyküsü
Olimpiyatlara Katılan İlk Kadın Sporcumuz Rasime KARAÇOBAN’ın Dramatik Öyküsü
Pek çoğumuz
Olimpiyatlara katılan ilk kadın sporcumuzun Halet ÇAMBEL olduğunu sanırız.
Aslında durum farklı; işte olimpiyat oyunlarına katılan ilk kadın sporcumuz
Rasime KARAÇOBAN’ın akıllara durgunluk veren acıklı öyküsü.
1-DOĞUMU
Rasime KARAÇOBAN Balkan
Savaşının en yoğun şekilde yaşandığı günlerde 16 Aralık 1912 tarihinde Edirne’de dünyaya
geldi. Annesi Leh asıllı Alina babası ise Edirne eşrafından Memduh Efendi idi.
Mahmut Efendi Rasime
doğduktan birkaç ay sonra Edirne İşgali sona erip teslim edilmeden hemen önce
1913 yılının Mart ayında şehit oldu.
2-SAMSUN’A GİDİŞİ
Rasime ve annesi Alina
Hanım bir başına kalmışlardı. Komşularının Samsun’a taşınması önerisini kabul
eden Alina Hanım bu teklifi kabul etti ve Samsun’a taşındılar.
Birinci Dünya Savaşı ve
Kurtuluş Savaşı boyunca Samsun’da ikamet eden Rasime ve annesi Alina Hanım’ın
bu dönemde nasıl geçindikleri bilinmese de komşularının yardımı ve günübirlik
tarım işlerinde çalışarak geçindikleri tahmin edilmektedir.
1922 yılına
gelindiğinde Alina Hanım verem hastalığına tutuldu ve bir süre sonra vefat
etti. Şimdi Rasime yapayalnız bir biçimde Samsun’da komşuları ile birlikte
kalmıştı.
3-VARŞOVA GÜNLERİ
Alina Hanım’ın öldüğü
haberi Samsun’daki komşuları tarafından Alina Hanım’ın Polonya’da bulunan
kardeşi Włodzimierz Zdzisław’a haber verildi. Włodzimierz Türkiye’ye
gelerek Rasime’yi yanında Varşova’ya götürdü.
1922 yılından itibaren 2. Dünya savaşına kadar burada kalacak olan
Rasime’nin hayat hikâyesindeki dramlar henüz yeni başlamaktaydı. Włodzimierz
bir ilkokulda öğretmenlik yapıyordu ve Rasime’yi de bu okulda tahsil görmesi
için kayıt ettirmişti. Bu sırada Rasime’nin yüzmeye karşı bir merakı oluşmuştu.
Tahsilinden ve günlük rutin işlerinden vakit bulduğu zamanlarda okulun
havuzunda bol bol yüzmekteydi.
4-SPOR YAŞAMI
Yüzme noktasında doğal bir yeteneği olduğu hemen anlaşılıyordu. Annesi
ve babası küçük yaşta ölen ve başka bir ülkeye göç etmek zorunda kalan Rasime
kendini tamamen bu spora adamış durumdaydı.
1928 Yılına gelindiğinde Rasime Polonya’da yüzme spro ile ilgilenen
çevrede adını duyurmuş durumdaydı. Birkaç yerel yarışmaya katılmış ve derece
elde etmişti. Yine böyle bir yarışma neticesinde kendisini “Su Topu” sporu ile
ilgilenen antrenör Marek Mateusz keşfetti ve kendi çalıştırdığı takıma
katılmasını teklif etti. Teklifi kabul eden Rasime katıldığı takımda da
yeteneğini gösterdi ve 1930 yılında Polonya’nın Kadın Su Topu Milli Takımına
kadar yükselmeyi başardı.
5-OLİMPİYATLARA KATILMASI
Rasime KARAÇOBAN 1932 yılında Los Angeles’da düzenlenen X. Olimpiyat
Oyunlarına Polonya adına Su Topu takımı ile katıldı ve Olimpiyat Oyunlarına
katılan ilk Türk Kadın Sporcu olma ayrıcalığına sahip oldu. -1932 Olimpiyat
Oyunlarına Türkiye mesafenin uzak olması ve maddi imkânsızlıklar sebebi ile
katılamamıştır.-
Rasime’nin takımı Olimpiyat Oyunlarında bir başarı gösteremedi.
Oyunlardan sonra tekrar Varşova’ya dönen Rasime’nin bundan sonraki hayat hikâyesi
daha enteresan ve dramatik bir hal alacaktı.
6-TEKRAR VARŞOVA GÜNLERİ
Belli bir dönem bir pastanede çalışan Rasime bu dönemde bir evlilik
yaptı fakat evliliği uzun sürmedi ve boşandı. Rasime’nin hayatının bu dönemi
hakkında Varşova’da çalıştığı ve rutin bir hayat sürdüğü bilgisinden başka bir
bilgiye sahip değiliz.
7-POLONYA’NIN İŞGALİ ve AUSCHWİTZ GÜNLERİ
Nazi Almanya’sı 1 Eylül 1939 yılında Almanya’yı
işgal etti ve Varşova’ya girdi. Rasime bu sırada Polonya’da bulunuyordu. Rasime
için esas tehlike ailesinin Yahudi asıllı olmasıydı. Belli bir süre işgal
altındaki Polonya’da gizlenerek yaşayan Rasime acıklı bir şekilde 1942 yılında
kendisini Auschwitz kampında bulacaktı.İnanılmaz zorluklar içinde yaşam mücadelesi veren Rasime, Auschwitz Toplama
Kampına Irena
Zdzisław adıyla kayıt edildi. Bütün bu zor
koşullar altında geçekten şayan-ı takdir bir mücadele veren Rasime kamptan sağ
kurtulmayı başarabilen ender insanlardan oldu.
8-TÜRKİYE’YE DÖNÜŞÜ
1945 yılında kamptan sağ olarak kurtulmayı başaran
Rasime bulduğu ilk fırsatta Türkiye’ye geri döndü. Gaz odalarından kurtulmuş
fakat birçok işkence ve eziyete maruz kalmıştı. Türkiye’ye döndükten sonra bir
müddet İstanbul’da yaşadı. Burada Konyalı Ahmet KARAÇOBAN ile bir evlilik
gerçekleştirdi. Ömer ve Bekir Adnan isimli iki çocuğu oldu.
Ahmet Bey’in ailevi meseleleri sebebi ile 1954 yılında Konya’ya geri
dönmek zorunda kaldılar. 1958 yılında oğlu Bekir Adnan’ı bir trafik kazasında
kaybetti.
9-ÖLÜMÜ
Rasime KARAÇOBAN’ın dramatik hayat hikayesi 1969 yılında bir Temmuz
ayında Konya’da son buldu.
Ruhu şad olsun…
Kaynakça: Türkiye Spor Tarihi
Ansiklopedisi(Sf.357-371)
Türkiye’nin
Toplumsal Tarihi(Sf.410-415)
Yorum Yazın