Görüş Bildir
Haberler
Öcalan: Bu Ateşe Benzin Taşımayacağız

Öcalan: Bu Ateşe Benzin Taşımayacağız

adem kara
11.01.2014 - 13:09 Son Güncelleme: 11.01.2014 - 22:03
İçeriğin Devamı Aşağıda

Öcalan'dan Yeni Mesaj

Öcalan'ın BDP heyetiyle İmralı'da yaptığı görüşme sonrasında BDP'den açıklama yapıldı.

Öcalan'ın BDP heyetiyle İmralı'da yaptığı görüşme sonrasında BDP'den şu açıklama yapıldı:

“Sayın Öcalan, 11.01.2014 tarihinde gerçekleşen görüşme sonunda kamuoyuna aşağıdaki açıklamayı yapmıştır:

Öncelikle halklarımızın barış, demokrasi ve özgürlük umutlarının gerçekleşeceği bir yıl olması dileğiyle yeni yıllarını kutlarım.

Özgürlük mücadelesinin sembol isimleri olan Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan’ı saygı ve şükranla anarken, bu vahşi katliamın hesabını katillerinden mutlaka soracağımızı belirtmek isterim. Tamamıyla süreci hedefleyen bir darbe olarak gerçekleştirilen bu katliama verilecek en etkili cevabımız kalıcı barışı ve demokratik çözüm hamlemizi tüm engellemelere rağmen kararlı bir şekilde başarıya ulaştırmak olacaktır. Biz barışı ve demokratik çözümü bu yoldaşlarımızın şahsında bütün özgürlük şehitlerine adayacağız.

Tarihi bir sonuç almak üzere başlattığımız bu sürecin geldiği noktayı şöyle tanımlayabilirim. Savaş bir cehennem ise barış cennettir. Biz, bir ayağımızı cehennemden çıkarttık ama diğer ayağımızı da çıkarma konusunda ortaya konan engeller mani olduğu için arafta beklemekteyiz. Barış süreci amacına uygun formatlarla geliştirilmeye çalışılıyor. Bizim barış irademiz tüm engellemelere rağmen başlattığımız günkü kararlılığındadır. Fakat şu da bilinmelidir ki, arafta sonsuza kadar kalınamaz. Bu cehennemi şartlardan biran önce ülkemizi ve bölgemizi kurtarmak için herkes ivedilikle ve sarsılmayacak bir irade ortaya koymalıdır.

Yaşanan son gelişmeler de göstermektedir ki, süreç biran önce tahkim edilip, tam demokratik bir ülke inşaası gerçekleşmezse içeride ve dışarıda savaş isteyen demokrasi düşmanı güçler komplolarına hız vereceklerdir. Bu topraklar son iki yüz yıldan beri hep bir darbe ateşiyle kavrulmaktadır. Bizim geliştirdiğimiz süreç anti darbecidir. Ve demokratik bir toplumu hedeflemektedir.

Sürecin içinde ve dışında olan herkesin bilmesi gereken iki önemli hususu belirtmek isterim: Ülkeyi bir darbe ateşiyle yeniden yangın yerine çevirmek isteyenler bizim bu ateşe benzin taşımayacağımızı bilmelidir. Her darbe teşebbüsü bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da karşısında bizi bulacaktır. Ancak demokratik çözüm sürecine gönülsüz ve kavrayışsız yaklaşanlar da bilmelidir ki, bu ateşi söndürmenin tek yolu demokratik barışı biran önce gerçekleştirmektir. Artık süreç ciddiyetsizliği ve yasal hukuksal çerçeveden yoksunluğu kaldıracak durumda değildir. Darbecileri teşhir ve mahkûm etmenin en etkili yolu ortaya net ve cesur bir demokratik müzakere programı koymaktır.

Bugüne kadar türlü gerekçelerle ötelenen yasal ve hukuki düzenlemelerin aslında tam da zamanı bugündür. Tarih bunu ihmal edenleri ders çıkarmaya bile vakitleri kalmadan tasfiye edecektir.

Hızla demokratikleşmeye geçildiğinde darbe kavramı kalıcı bir şekilde mazi olacaktır. Bütün demokrasi güçlerini bu ciddiyeti kavramaya ve gereği için seferber olmaya davet ediyorum.

Kaynak: http://siyaset.milliyet.com.tr/ocalan...

Öcalan: Devletle Pazarlık Yapmıyorum

İmralı'da ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Abdullah Öcalan, 'Demokratik Modernite' dergisine yaptığı açıklamaların devlet ile pazarlık olmadığını, yargılanırken verdiği sözün gereği olarak hareket ettiğini söyledi. Öcalan'ın sözlerinin yayınlandığı dergi açıklama yaptı: O sözler eski

 'Roza Yayınları' tarafından yayınlanan yayın kurulunda Eşber Yağmurdereli, Nasrullah Kuran, Cengiz Çiçek, Hediye Özdemir, Mahmut Şakar'ın bulunduğu 3 ayda bir yayınlanan 'Demokratik Modernite' adlı dergide Abdullah Öcalan'ın imzalı 'Demokratik kurtuluş ve özgür yaşam' başlıklı uzun yazı yayınlandı. Öcalan, Türkiye 'de devlet odaklı toplumsal bakış açısının kendisini her kurumda hissettirdiğini, devletin krize düştüğü zaman başka çözüm gücü devreye girmediği için durumun felaket olarak değerlendirilerek ölüm- kalım anı değerlendirmeleri yapıldığını yazdı.

AİHM SAVUNMALARINDAN DERLENDİ”

Yazının yayınlanmasından sonra sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine ‘Demokratik Modernite’ dergisinin Twitter hesabından açıklama yapıldı. Açıklamada, Abdullah Öcalan’ın imzasını taşıyan 7’nci sayıdaki yazının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne sunduğu savunmalardan derlenerek hazırlandığı, 'Güncel olmadığı' ifade edildi.

'SİVİLLERE YÖNELİK ŞİDDET İNSANLIĞA SIĞMAZ '

Dergide yayımlanan yazıdaysa Öcalan, 'Türkiye'deki tüm partilerin devlet odaklı olmayı esas aldığı, politika yapmak isteyenlerin demokrasi ahlakını alması gerektiğini' söyledi. Öcalan, şöyle devam etti: 'Şiddet olayları da böyledir. Dizginsiz, amaçsız, savunmasız kimselere, sivillere şiddetin yönelmesi ne ahlaka, ne siyasete, ne insanlığa sığar. Bu şiddeti halen böyle sürdürmek yanlıştır. Zarar veriyor. Siyasal ve toplumsal ahlaka aykırıdır. Özgürlüğünden vazgeçmeme adına şiddet olabilir. 'Eylem yapmayın' demiyorum. Barışçıl eylem yapın. Sadece suçlu devlet değil. Devlet bir üst yapıdır. Hep devleti istediğimiz gibi düşünüp, düşündüğümüz gibi olmadığında da devlet anti-demokratiktir demek yanlış. Toplum kendini yönlendirmezse, doğrultu vermezse, her şeyi devletten beklerse bu olmaz. Devleti çok iyi tanıyacaksın. Ona göre politika yapacaksın.'

'SÖZÜMÜ YERİNE GETİRİYORUM'

Öcalan, çeşitli konularda görüşlerini anlattıktan sonra, yaptığı açıklamaların devlet ile bir pazarlık olmadığını kaydederek şöyle devam etti: ' İşin önünü açmak için mahkemede verdiğim sözün bir gereğidir. Bu sözün hayata geçirilmesidir. İnsanlar söz verir, sözlerini yerine getirirler. Ben bunu yapıyorum. Sözümü yerine getiriyorum. Savunmamın son sözünde söylediklerimi yineliyorum; herkesi üzerine düşeni yapmaya çağırıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakanın sözleri var. Burada ne bir hesap, ne bir pazarlık, ne de bir oyun var. Herkesten ciddiyet ve sağduyu, barış ve kardeşliğe katkı bekleniyor. Taleplerimiz genel demokratik taleplerdir. Yalnız etnik bir topluluğa özgü hakları talep etmiyoruz. Genel demokratik taleplerdir. Türkiye'nin acil gündemindedir. Dil ve kültür özgürlüğü vazgeçilmez demokratik haklardır. Ayrı bir kimlik ve siyasi güç dayatma durumumuz yok.'

'DEMOKRASİYİ İÇİNİZE SİNDİRİN'

Öcalan, demokrasinin kendileri için yeterli olduğunu, ayrılıkçı olmadıklarını, devletin ağır adım attığını, dağ gibi sorunların kolay çözülemeyeceğini ifada ederken barışın savaştan daha zor olduğunu, bunun akıl gerektirdiğini kaydederek şunları yazdı: 'Devletle barışmak, demokratik cumhuriyet ekseninde yol almak büyük bir demokratik hamledir. Barış bu biçimiyle kutsaldır. Türkiye'nin gelişimi zorlu olacak. Demokrasiyi içinize sindirin. Gerçek bir demokrasi savaşçısı olun yeterli. Demokrasi ve barış büyük çabalar ister. Demokrasi ve barış bireyin topluma en büyük katkısıdır. Dikkat etmeniz gereken dört husus sayıyorum: 1- Barışa ciddi inanacaksınız. Demokrasi, barış dilini egemen kılacaksınız. 2- Ayrılıkçılığa kesin gerek yok. Bütünlükçü olunmalı. Bütünlük demokrasi için daha gereklidir. Zorla ayrılmak istense de bütünlüğü savunacağız. Bu konuda inandırıcı olmak gerekir. 3- Kültürel kimlik sorunu vardır. Kültürel kimlik, dil hakkından taviz verilmez. Bunlar temel insan haklarıdır. 4- Ayrılıkçılığı körükleyecek MHP türü milliyetçilikten uzaklaşılmalıdır. Kürt cephesinde de öyle. Dar milliyetçilik tehlikelidir.'

Öcalan, yazısının devamında 'Cumhuriyeti yıkmıyoruz, cumhuriyeti demokratikleştireceğiz' diyeceklerini, demokrasi çalışmasının 24 saat aralıksız sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.

(dha/İhsan DÖRTKARDEŞ)

Kaynak: http://www.radikal.com.tr/turkiye/oca...
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0