Görüş Bildir
Haberler
Milenyum Hangi Basit Gerçekleri Değiştirdi?

Milenyum Hangi Basit Gerçekleri Değiştirdi?

adem kara
03.06.2014 - 15:09 Son Güncelleme: 27.04.2022 - 14:56

Milenyumla birlikte gelişen teknolojinin de yardımıyla oldukça hızlı ve verimli bir ‘ keşifler çağına ‘ girildi. Business Insider, milenyumla birlikte değişen yedi basit gerçeği derledi.

Bilim dünyasını karıştıran hesaplama hatasından coğrafya müfredatına eklenen yeni okyanusa, ideal beslenme düzeninden koyu dindarların uykusunu kaçıran Tanrı Parçacığı’nın keşfine kadar bu yedi gerçek şöyle:

  • Artık beş okyanusumuz var 

Coğrafya derslerinden bildiğimiz Pasifik (Büyük), Atlas, Hint ve Kuzey Buz Denizi okyanuslarının yanına bir de Antarktika Okyanusu eklendi.

Güney Okyanusu olarak da anılan bu okyanus, Uluslararası Hidrografi Örgütü tarafından 2000 yılında tanımlandı. Arjantin, bu oylamada bölgenin ayrı bir okyanus olarak tanımlanmasına karşı çıkmıştı.

Okyanus, adından da anlaşılacağı üzere Antarktika kıtasını çevreliyor ve Pasifik, Atlas ve Hint okyanuslarının güney bölümlerini birleştiriyor.

  • İdeal beslenmeyi artık piramit değil, tabak temsil ediyor 

Tabanında tahılların, ardından sebze-meyve ve et ürünlerinin geldiği o ünlü piramit 2005 yılından itibaren yerini temsili bir yemek tabağına bıraktı. Yeni ideal yemek düzeninde, her şey porsiyonlarla belirleniyor. Buna göre, tabağınızın yarısı meyve ve sebzeyle dolu olmalı.

  • Beyin hücreleri geliştirebildiğimizi keşfettik 

1980′lerin sonuna kadar bilgi transferini sağlayan nöronların çoğalamadığı düşünülüyordu.

1990′larda yapılan bazı araştırmalar, beynin kendi kök hücre rezervinden bazı hücreleri tamir edebildiğini gösterdi. 2013 yılında ise, yaşamını yitirmiş insanların beynini inceleyen biliminsanları, olması gerektiğinden daha genç hücrelerin bulunduğunu tespit etti. Bu bulgu, yeni nöronların üretilebildiğine yoruldu.

  • Suyun hücrelerde nasıl taşındığını nihayet anladık 

Modern bilim, suyun hücre zarları arasında nasıl bu kadar hızlı dolaşabildiğini açıklamakta yetersiz kalıyordu.

Ancak 2003′te Peter Agre ve Roderick MacKinnon, akuaporin adı verilen protein kanallarını keşfetti. Keşfiyle sahiplerine Nobel kazandıran bu kanallar, suyun hücrelere geçişini sağlıyor.

  • Proton bildiğimizden daha küçük çıktı 

Biliminsanları 2013 yılına kadar protonun yarıçapı konusunda kendilerinden oldukça emindi.

Ancak, 2013 yılında protonun yarıçapının düşündüğümüzden yüzde 4 daha küçük olduğu saptandı. Fark kulağa küçük gelse de, bilim dünyasını tam bir karmaşaya sürükledi. Çünkü protonun yarıçapına dayanarak yapılan ölçümler atom fiziğinin temelini oluşturduğundan, birçok hesap şaşabilir.

  • Brontozorlar artık bir dinozor değil, aslında hiç olmadı 

Dev, otobur Brontozorlar aslında iki biliminsanının çekişmesinden doğdu.

Meslektaşı Edward Drinker Cope ile kanıt yarışına giren Othniel Charles Marsh, 1877′de başsız bir apatozor iskeleti buldu. Bunu otçul Camarasaurus’a ait bir başla tamamlayan Marsh, buna brontozor adını verdi. Hatta bu iskelet Carnegie Müzesi’nde sergilendi. 1903′te hata fark edildi, ancak müze, 1979′a kadar iskeleti değiştirmedi.

  • Tanrı Parçacığı artık bir gerçek 

Higgs Bozonu adıyla bilinen Tanrı Parçacığı, 14 Mart 2013′e kadar teoride vardı. Ancak bu tarihte, Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi’nden (CERN) yapılan duyuruda biliminsanları Higgs Bozonu’nu bulduklarını açıkladı.

Maddeye kütle kazandıran Tanrı Parçacığı, evrenin oluşumuna dair en güvenilir kanıtı sunuyor. Biliminsanları, 1960 yılından bu yana bu parçacığı kanıtlamak için ter döküyordu.

Diken

Kaynak: http://www.diken.com.tr/vitrin/mileny...
İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
1
1
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın