Görüş Bildir
Haberler
Merkür Retrosu Bile Güzel! Şubat Ayında Burcunun Başına Gelecekleri Söylüyoruz!

etiket Merkür Retrosu Bile Güzel! Şubat Ayında Burcunun Başına Gelecekleri Söylüyoruz!

Gökçe Ayabakan
03.02.2020 - 09:20 Son Güncelleme: 03.02.2020 - 15:02

Bu ayın yarısı Merkür retrosu ile geçecek geçmesine... Ama ona rağmen öyle güzel etkiler de var ki! Hiçbirini kaçırmayın diye teker teker yazdım. Haydi bakalım...

İçeriğin Devamı Aşağıda

Yükselenini de okumayı sakın unutma!

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

Temizlik vakti, Koç!

Sevgili Koç,

Bu ay için tam olarak “akışına bırakmalık dönem” diyebiliriz. Biraz kafa dinleme, kendine zaman ayırma, kabuğuna çekilme isteğin arttıkça; evrenin adeta inatlaşır gibi hayatına insanlar ve olaylar gönderdiğini hissedebilirsin. Paniğe gerek yok, çünkü bu gelen misafirlerle ve getirdikleri gündemlerle sakiiiin sakin, yavaş yavaş uğraşmak en güzeli. B‌u ay, aceleye hiç gerek yok.

Ayın ilk haftası ile başlayalım. Ayın ilk iki günü, yani 1-2 Şubat tarihleri, çok da sıra dışı etkilere sahip değil. Aya sakin, ayakları yere basan bir başlangıç yaptırıyorlar. Bu iki gün özellikle iş-güç açısından verimli. Her ne kadar hafta sonuna denk gelseler de, bu tarihlerde özellikle maddi kazançlarla alakalı düşünebilir, fikirler geliştirebilir, aile ile maddi konuları masaya yatırabilir ve bir bütçe hazırlayabilirsin. İş başvuruları ve diğer kariyer konuları açısından da bereketli günler.

Ardından ise 3-5 Şubat tarihleri arası açıkçası biraz derin, sezgilere dair etkiler var… Bu iki üç gün içerisinde gördüğün rüyalara dikkat et derim. Aile büyüklerinin/bilge gördüğün insanların sözlerine kulak kabartmak, bazı işaretleri gözden kaçırmamak önemli. İçsel gücünün yüksel, algılarının çok açık olacağı birkaç gün bu. Kafanı toparlamak, son zamanlarda seni meşgul eden olayları sakin kafayla bir düşünmek için ideal… Bence bu günleri iyi değerlendir çünkü ilk haftayı bitirdikten sonra - özellikle 7 Şubat’tan sonra aksiyon, heyecan, eğlence başlıyor!

Ayın ikinci haftası, 7 Şubat tarihi ile beraber özellikle insan ilişkilerine adeta kapı açıyor. Artık Venüs senin burcunda! Bu tarihten itibaren kazandığın paranın bereketinin arttığını, elini attığın her işin daha bir verimli ve özenli sonuçlandığını, üstünde de ayrı bir çekicilik olduğu sezebilirsin. Elbette bu etki aşk konularında olduğu kadar; kariyer ve aile meselelerinde de kullanılabilir. İş görüşmeleri örneğin, bu dönemde daha verimli olur. Ailedeki anlaşmazlıklar, çözülmesi gereken meseleler için de aracılık yapabilirsin. Alışveriş yapmak, saç baş kestirmek, şöyle kendine ayıracağın keyifli bir bakım günü için doğru zaman… Bence bu işleri ayın 9’undan önce aradan çıkarmalısın çünkü ayın 9’undaki Aslan burcu dolunayı, haftasonuna çok güzel sürprizler getiriyor.

3-5 Şubat tarihlerinde ruhumuza ve iç dünyamıza, 7-8 tarihlerinde de kabuğumuza ve dış görünüşümüze çeki düzen verdiysek; şenlik ateşini Aslan dolunayı yakıyor. Geçen ay müjdesini verdiğim gibi, o beklediğimiz “büyülü an” bu ay içerisinde işte… Sevgili Koç, 9 Şubat tarihinde gerçekleşecek olan bu dolunay, eğer yalnızsan, hayatına yeni insanlar getirebilir, duygularını çok kabartabilir ve seni aşık edebilir. Bunu biraz daha açacağım ve detaylandıracağım ama genel etkinin yükselmek şeklinde son derece olumlu olduğunu söyleyebilirim. Eğer hayatında zaten biri varsa; çok romantik vakitler geçirebilir, adeta aşkınızı tazeleyebilir, duygusal anlamda yepyeni ve çok daha derin bir bağ kurabilirsiniz -buna evlilik kararı, çocuk müjdesi, düğün, nişan, yüzük vesaire gibi mutlu ihtimaller hep dahil. AMA… Ama, bu yapılan planların ve verilen sözlerin pratiğe döküldüğünü görmek için biraz beklemek lazım. Yani diyelim ki evlilik kararı aldınız, ne güzel… Ama yüzüğü almanız biraz zaman gerektirebilir. Bekarlar için de aynısı geçerli; diyelim o büyülü an’ı paylaştınız, birine aşık oldun, harika! İşte bu aşkın gerçek bir ilişkiye dönüşmesi biraz zaman alabilir. Benim tahminim yaklaşık iki ay… Sabırsız Koçlar için uzun bir süre gibi görünebilir ama değil. Zaten bu işler doğası gereği aceleye gelmez ki! İşte bu noktada “akışına bırakmak”, karşı tarafı tadını çıkara çıkara tanımak, planları her ihtimali ve detayı düşünerek özenli özenli yapmak fırsatı çıkıyor karşımıza. Yani bence bu çok iyi bir etki, sevgili Koç. Venüs senin burcuna girmişken, Aslan da bu etkiyi sonuna kadar kullan diye tüm gücüyle bir dolunay ateşi yakıyor. Daha ne olsun?!

Bu 9 Şubat’ta başlayan dolunaylı aşk etkisi, 12-13 Şubat’a kadar kendisini güçlü bir şekilde hissettirecek. Özellikle 12-13 Şubat, ay’ın Terazi’deki seyri fazlaca ilişkilere vurgu yaparken, 14 Şubat’ta Akrep etkisi ile libidoların fazlaca yükselmesi söz konusu :) Ayın ikinci haftasını böyle bitirirken, üçüncü haftaya ani bir fren sesi ile başlıyoruz: 16 Şubat, Merkür retrosu başlangıcı…

Merkür retrosunun sanki aşırı korkunç bir olaymış gibi abartılmasına ayar oluyorum, bilirsin. Merkür bu, zırt pırt retroya giren, hızlı bir gezegen. Sanki dünyanın sonu gelecekmiş de helak olacakmışız, bütün bilgisayarlar bozulacakmış da telefonlar patlayacakmış gibi panik yapmaya ve evham duygusuyla gereksiz korku yaymaya hiç gerek yok. Merkür retrosu, gittiğimiz yolda biraz trafiğe takılmak gibi… Evet, bazen sinir bozucu olabilir ama bu yolda sanki nereye gittiğimizi biliyormuşuz gibi acele etmemizin de bir anlamı yok zaten :) Yolun manzarası güzeldir, radyoda çok güzel bir şarkı denk gelebilir, Merkür retrosu da güzeldir. Kısacası, “Merkür retrosu başlıyor” dediğim bu tarih için panik, korku istemiyorum. Bu süreci harika bir şekilde değerlendirebiliriz çünkü… Çünkü bu sürecin işaret ettiği, ‘bozulan telefonlar kehanetlerinden’ daha derin bir mesele var:

Merkür retrosu, Balık burcunda gerçekleşecek, sevgili Koç ve sana özellikle belli tarihlerde (19-20 Şubat gibi) geçmişten bazı gündemleri yeniden hatırlatacak gibi duruyor. Ben bu gündemlerin yüksek ihtimalle aileni de kapsayacağını düşünüyorum. Aile geçmişine dair bir şey, adaletsizlik ya da haksızlığa yönelik meseleler, ödenmemiş borçlar, çok derine gömdüğün yaralar, travmalar… Yeniden kendilerini hatırlatabilirler. Bu ufak bir eşyayı evde bulmanla da tetiklenebilir, yolda yürürken denk geleceğin eski bir dostla da… Konu ne olursa olsun, bu geçmişten ve ‘tesadüfi’ meselelerin göstermek istediği şu: Aynı konu defalarca, yeniden ve yeniden karşına çıkıyorsa; demek ki o konuya dair alman gereken dersi almamış, öğrenmen gerekeni öğrenmemişsin. Dersi geçmiş olsaydın, aynı konular ile yeniden yeniden yeniden sınamazdı evren seni. Verdiğin cevaplardan çok emin olabilirsin ama yine de bu defa farklı düşünmeye çalış derim. Bunu örneklendirelim: Diyelim ki bu Merkür retrosu sürecinde bir arkadaşının ya da sevgilinin senden bir şey sakladığını ya da senin hakkında konuştuğunu öğrendin mesela. Benzer bir meseleyi başka arkadaşlarla ya da başka eski sevgililerle de defalarca yaşamıştın; sadece yüzler ve isimler değişmiş, gündem yine aynı! Bu durumda yine klasik “vay şerefsiz nankör Allah belanı versin!! Tek kalemde silerim!!” tavrı yerine; “hayatımdaki insanlar bu meseleleri neden benimle yüz yüze konuşmaktan çekiniyorlar? Onları yargılayacağımı mı düşünüyorlar? Onlara gerekli rahatlığı veremedim mi? Tek kalemde silmek, esip gürlemek yerine bu defa konuşmayı mı denemeliyim?” diye kendine sormak çok daha yapıcı olur. Konu örneğini en yaygın insan ilişkisi problemi olan dedikodu üzerinden verdim ama sen bunu yakın ilişkilerinde en sık yaşadığın probleme uyarlayabilirsin. Sana tavsiyem farklı bir yaklaşımda bulunman ve 23 Şubat Balık yeni ayı ile beraber bu duygusal sıkıntıyı çözmen yönünde… Çünkü, inan bana sevgili Koç, o eski sevgililer, dostlar vesaire insanlar hakkında ‘şakasına’ bile olsa dediğimiz “şerefsiz, Allah belasını versin, pislikkkk” gibi tepkiler dahi ruhumuzda çok büyük bir yüke işaret ediyorlar. Keskin sirke küpüne zarar gerçekten de. Ne o yükü taşı, ne de aynı konularla tekrar tekrar uğraşıp ayaklı bir klişeye dön: İnsanları anla, onları affet, hafifle.

“Affet” dediğimde bunu hemen “Eski sevgilimi affetmeli ve barışıp yeniden ilişkiye mi başlamalıyım yani???” diye anlıyorsunuz. O yüzden bu kısmı da açalım: Affetmek illa o kişiyi yeniden hayatına almak, konuşmaya başlamak, sevmek değil. Affetmek, arayı nötrlemek. Affetmek artık kalbinde o kini, nefreti ‘şakasına’ bile olsa taşımamak. Affetmek, o ismi duyunca irite olmamak. Affetmek, geçmişin prangasından kurtulmak, özgürlük! Kendin için affet. Bu toplum aşırı erkeklikle kini, intikamı pek yüceltiyor; affetmek ise büyük bir zayıflık olarak görülüyor ama boş ver sen onları, kendin için bunu yap.

Bak görüyorsun; büyük aşk ufukta göründüğü an, evren adeta Merkür retrosu ile frene basıyor. “Bir saniye” diyor, “önce halletmemiz gereken meseleler var“. Bize yük olan, bize zarar veren ve daha önce sınavından geçemediğimiz konuları şöyle hafifçe bir yeniden hatırlatıyor. Hatırlatıyor ki bu defa aynı hataları yapmayalım ve karşımızdaki insanı tertemiz bir kafayla, yepyeni bir yaklaşımla sevelim. Ardından yine Balık’ta taptaze bir yeni ay ile zaten ruhumuzu ferahlatıp geçiyor. Geriye sevmek kalıyor be Koç.

Merkür retrosu sana aşağı yukarı böyle işte… Ha klişe yorumları da yapayım elbette: Banka kredileri, büyük borçlar, imzalar, mülk alım satım vesaire işlerde evraklara dikkat. Seyahatlerde biletlere ve pasaportlara dikkat. Sıvı - alkol zehirlenmelerine dikkat. Ailedeki yaşlılara da ayrı bir özen göstermek lazım bu dönem. Öyle işte…

Bitirmeden iki konuya daha değineceğim:

Kariyer meselesi bu ay şanslı, sevgili Koç. Venüs etkisi ile gayet kazancının bereketi artabilir ve iş görüşmelerinden ayrıcalıklı ayrılabilirsin. Ayın üçüncü haftasından itibaren daha önceden başvurduğun işlerden dönüşler gelebilir ya da daha önce başlamaya niyetlenip yarıda bıraktığın projeler yeniden gündeme gelebilir. Maddi anlamda kazanç önümüzdeki ay daha iyi olacak.

25 Şubat ve özellikle de 26 Şubat tarihlerinde bir dilek tut, birilerini sevindir derim, gerisini akışa bırak derim :)

28 Şubat gergin bir gün, dikkatli olunmalı; 29 Şubat ise çok güzel haberler getirebilir :)

Bu adeta erken bahar, Boğa!

Sevgili Boğa,

3 Şubat tarihinde Merkür’ün Balık burcuna geçişi ile beraber bu ayı aslında iyi bir şekilde açıyorsun. Arkadaşlarından bolca destek göreceğin, farklı zihinlerle besleneceğin, eğleneceğin, son derece sosyal bir ay olacağının sinyalini daha baştan veriyor. Fakat bunu ‘kendimizden kaçmak’ için kullanmamak lazım. Çünkü ayın ilk haftasının güzel etkilerinden sonra, ikinci hafta içerisinde yüzleşmemiz gereken bazı duygusal durumlar var.

Önce ayın ilk haftasını aradan çıkaralım. Evet, 3 Şubat’tan itibaren etkiler pek güzel, sosyal, keyifli… 4 Şubat’ta özellikle öğrenci isen arkadaşlarından güzel tavsiyeler, geleceğine-akademiye dair destekler alabilirsin. Ayın 5’inde ise hiç beklenmedik, ufak ama neşelendirici sohbetler, haberler gelebilir - özellikle sosyal medya üzerinden. Hoş bir hafta yani!

Fakat ikinci haftaya geldiğimizde, içsel anlamda biraz daha içe dönük hissetmeye başlıyoruz. 7 Şubat ile Venüs’ün Koç’a geçişi temponu düşürebilir. Bu süreçte sezgilerini dinlemeni ve güvenmediğin insanlardan uzak durmanı tavsiye ederim. Bir takım dedikodulara dahil edilme ihtimalin var; bunlar ciddi meseleler değil ama yine de boşuna baş ağrısı… Ardından ise 9 Şubat’ta gökyüzünü alev alev yakacak olan Aslan dolunayı!

Bu Aslan dolunayında, sevgili Boğa, aile içerisinde halı altına süpürdüğünüz, konuşmaktan kaçındığınız, yokmuş gibi davranıp kendi kendisine yok olmasını beklediğiniz problemler artık inkar edilmeyecek görünürlükte nüksedebilir. Elbette ki tek çaresi oturup sakiiiin sakin, tane tane konuşmak. Birbirimizi anlamak, affetmek ve sevmek zorundayız. Başka çaresi yok. Diş geçirmek ya da boyun eğdirmek, pes etmek şeklinde, yani bir “kazanan - kaybeden” ile sonuçlanan ailevi meseleler mutlaka eninde sonunda yeniden nükseder. Uzlaşmak, iki taraf da birbirini anlayana kadar dil dökmek, orta yol bulmak tek çare. Başka yolu yok. Dolayısıyla, eğer genç bir Boğa isen ve ailedeki sorun senin isteklerin, iraden ile alakalıysa; kendine sahip çık derim çünkü anlaşılmadıkça, ego savaşı olarak geçip gittikçe aynı problemler yeniden yeniden yeniden karşına gelir. Haberin olsun. Astrolojide de, mutluluğun kaynağı ailedir. Mutluluğu, içsel rahatlığı kazanmak için de hunharca emek vermek, dil dökmek, adeta çabalamak gerekebiliyor bazen. Artık söylemek istediklerini madde madde not alır da sakin bir sohbet ortamı mı yaratırsın, diğer aile büyüklerinden mi aracılık talep edersin, yoksa bir terapist gibi bir profesyonelden mi destek alırsın bilemiyorum…. Sadece, mutluluktan vazgeçme. Mutlu olmak için çabalamaya devam. Bunun için bolca vaktin var zaten.

Dolunayın ikinci bir ihtimali de; böyle kalbine gömdüğün, üstüne toprak atıp hiç yaşanmamış gibi davrandığın bazı geçmiş olayların nüksetmesi olabilir. Sevgili Boğa, burada sürekli “affetmek” tavsiyesinde bulunurken, elbette seni kırmış olan o insanları yeniden hayatına alıp, onlarla barışıp, eskisi gibi iletişimde olman gerektiğini kastetmiyorum. Affetmek demek, bir insan ya da bir olay aklına geldiğinde şakasına bile olsa “Allah’ın belası, şerefsiz, pislik” gibi kelimeleri aklına getirecek kadar kin tutmamak demek. İnsanların sık sık hata yaptıklarını kabullenmek ve anlamak, sana özel ve kişisel olmadığını idrak edip, onlara dair tüm duygularını nötrlemek demek. Kalbinde ağırlık yapacak o negatif hisleri bir kenara atıp, kendine bir iyilik yapmak, kendini özgürleştirmek demek. Kısacası; bu ikinci haftada dolunay ile nükseden bir derdin varsa, bu “beni şifalandır” diye sana gelen ruhunun bir çağrısı. Kendinle yüzleşmekten, geçmişi deşip kirli şeyleri sivilce gibi sıkıp atmaktan çekinme :) Profesyonel yardım almanı daima öneririm zaten. Bence dünyadaki herkes ama herkes terapiye gitmeli :) Elbette bütçen çıkışmayabilir, devlet hastanelerinde randevu sistemi biraz sıkışık olabilir ama İnternet forumlarından, online danışmanlardan, hatta kitaplardan da bolca güç alabilirsin. Sen yeter ki şifalanmak iste.

Gelelim dolunay ve sonrasına… Bu duygusal etkili dolunaydan sonra gökyüzündeki en yoğun etki Merkür retrosu. Bu da elbette ki biraz işleri yavaşlatıyor. Senin fazlaca alacağın etki; eski dostlarının hayatına yeniden girmesi şeklinde olabilir. Son derece olumlu olan bu etki ile 20-21 Şubat tarihlerini güzel haberler ve fikirler edinme ile geçirebilirsin. Dostlarınla daha önceden heves edip yapmadığınız aktiviteleri ve organizasyonları yapabilirsiniz. Hayata geçirmediğiniz projeleri yeniden masaya yatırmanın ise tam zamanı. Geçmişteki bazı meselelere, şimdiki aklınız ve tecrübenizle bakma vakti bu ay sonu.

Derken 23 Şubat Balık yeni ayına geliyoruz ki… Hava adeta ferahlıyor. Sevgili Boğa, bu tarihten sonra artık duygusal yaralarmış, motivasyon eksikliğiymiş, yalnızlıkmış… Tüm bu negatif duyguları bir kenara bırakma vakti. Daha önceden kaçırdığını düşündüğün, geleceğine ve ideallerine yönelik bir fırsat yeniden karşına gelebilir. Hem de maddi desteği ile beraber. Yüksek ihtimalle eğitime dair olacağını düşündüğüm bu fırsat bir dost aracılığı ile sana gelecek gibi duruyor. Bir yolculuk da söz konusu olabilir. Şehir dışında bir iş mülakatı, mesleki eğitim kursu gibi… Gözlerini kulaklarını aç kısacası. Sadece işler biraz ağır akabilir, sabırlı olmaya devam.

26 Şubat, Merkür Güneş kavuşumu ile evrenin sana adeta kulak kabartması… Geleceğe dair güzel dileklerini bu tarihte dile getir derim, sevgili Boğa. Bu dünya, bu insanlık, neler neler atlattı. Çok güzel günler göreceğiz, sana söz!

Sadece 28 Şubat tarihine ve bu tarihte olası yolculuklara, yabancı insanlara dikkat et lütfen.

Haydi Mart ayında görüşmek üzere!

Çantan da, paran da hazır olsun, İkizler! Sana bir yol var!

Sevgili İkizler,

Öncelikle şunu aradan çıkaralım: Bu ay Merkür retrosu var, evet. “Korku satar” mantığı ile yine bu basit gökyüzü olayını adeta dünyanın sonu gelmiş gibi “SON DAKİKA! FLAŞ! FLAŞ! FLAŞ!” tarzı başlıklarla verecekler. Retronun Balık burcunda gerçekleşiyor olması da bu anksiyete saçan kehanetlere adeta tuz biber olacak. Oysa Balık burcunda bir Merkür retrosu geçen sene de gerçekleşmişti, gördüğün üzere dünyanın sonu da gelmedi. Dolayısıyla korkuya, evhama, negatife geçit vermiyoruz. Merkür retrosu dediğimiz şey; birazcık trafiğe takılmak gibi… Ama şöyle düşün, yolun manzarası güzel, radyoda da sevdiğin bir şarkı var! Zaten nereye gittiğinden emin olmadığımız bu yolda neden daima tam gaz gitmek isteyelim ki?! Arada durmak, düşünmek ve dinlenmek iyidir. Evham, endişe, korku, panik... İsmi ne olursa olsun- bu karanlık duyguyu beslersek, olacağı olmayan felaketleri kendi kendimize yaratabileceğimizi hatırlayalım ve karamsarlığa kapılmayalım.

Bu ay, 3 Şubat tarihinde resmi olarak başlıyor diyebiliriz. Merkür, Balık burcuna geçiyor ve bu da sana özellikle kariyer, iş-güç konularında kolaylık sağlıyor. Patronlarla görüşmek, öğretmen gibi akıl hocası statüsünde gördüğün insanlardan tavsiyeler almak, toplantılar yapmak, iş mülakatlarına girmek için uygun vakitler: 3 Şubat’tan ayın ortasına kadar… Hele 7 Şubat’taki Venüs Koç geçişinden sonra geleceğe ve ideallerine dair istediğin şeyler konusunda dostlarından da fazlaca destek görebilirsin. Sosyalliğinin artacağı, son derece keyifli bir haftayı başlatıyor doğrusu! Kısacası; özellikle iş arayanlar mutlaka bu ilk iki haftayı değerlendirmeli.

Ayın ikinci haftası ise 9 Şubat tarihindeki Aslan dolunayı ile aydınlanıyor. Aşk vurgusunun fazlaca olacağı bu ikinci hafta içerisinde flörtlerden haberler alabilirsin. Eğer bir sevgilin varsa, kutlanacak bir takım olaylar ve bu kutlamaların organizasyonları görünüyor! :) Eğer nişan düğün vesaire etkinlikler için henüz erken bir evredeyseniz dahi, bu Aslan dolunayında kendinize özel bir şeyler yapmanızı, en azından mum ışığında birer içecek yudumlayıp hoş sohbetler etmenizi öneririm. Çocuk isteyenler için de müjdeli haberler söz konusu olabilir -bu sebeple çocuk istemeyenler gerekli önlemleri almalı.

Dolunayın işaret ettiği bir diğer yüksek ihtimallerden biri de ufak bir yolculuk! Eğitim-sanat sektöründeysen mesleğine dair bir haber alabilir, kısa bir yolculuğa çıkman söz konusu olabilir. Daha önce yapılmış iş başvurularından dönüşler de gelebilir. Mesleki eğitim ya da dil kursları buna dahil… Her halükarda çantanı ve kenarda bir miktar paranı hazır tut derim.

Kardeş ya da kuzenlerle çatışmalardan uzak durmak ayın ikinci haftası için fena bir fikir değil. Enerjiler çok gergin olacağı için -özellikle anne tarafı ile- bazı meseleleri alttan almak ya da hiç açmamak en iyisi!

Gelelim bu ateşli ama genel anlamda sana iyi etkiler getirecek olan dolunay haftasını takip eden üçüncü haftaya… 15 Şubat - Merkür retrosu başlıyor.

Bu retro senin için biraz iki uçlu açıkçası. Şöyle ki; kariyer anlamında daha önceden kaçırdığını düşündüğün fırsatları yeniden karşına getirebilir. Aynı zamanda da (özellikle 23 Şubat tarihinde gelecek Balık yeni ayını da göz önünde bulundurduğumuzda) güçlü bir “görünür kılma” etkisi var. Bu da, daha önceden verdiğin emekler için alamadığın maddi-manevi karşılıkları, övgü ve takdiri, hatta statü ve sıfatları sana adeta ilahi adalet teması ile getirecek gibi duruyor. Bu noktada, iş yerinde ne kadar iş ahlakına uygun şekilde çalıştığına, adil davrandığına bir dönüp bakmanı öneririm. Çünkü bu “görünür olma” meselesi senin için olumsuz anlamda da çalışabilir. İş yerinde hunharca çalıştırdığın, her işini yaptırdığın bir stajyer mi vardı mesela? İyi niyetle ya da “herkes yapıyor” diye yapmış olsan bile sebep olduğun haksızlık görünür olabilir. Bu da can sıkabilir. Adalet konusunda en güvenilir standartları insanın kendi vicdanı belirler, başka şey değil. Zira insanların, özellikle de güç sahibi olanların, adalet anlayışı kendi çıkarlarına göre sık sık değişebiliyor. Bir stajyere ya da yeni başlayan birine haddinden fazla iş yüklemeyi normalde “iş öğretmek, alıştırmak, abilik yapmak” gibi görebilenler; söz konusu sen olunca “işten kaytarmak” olarak görmekten çekinmezler. Ay yine Umut Sarıkaya annesi gibi oldum, “Herkes kendini kurtarır, olan sana olur!!!!” :)) Şaka bir yana, iş yerinde dikkat et. Buna öğrencilik de dahil. Grup çalışmalarında ya da projelerinde girişken ve yardımsever bir şekilde sorumluluk almanı dahi “kendini öne çıkarmaya çalışıyor, liderlik taslıyor!” gibi görebilirler. Merkür retrosu olduğu için de yanlış anlaşılmalara müsait ortamlar olabilir. Bu sebeple hazırlıklı, net ve sakin olmanı öneririm.

Neyse ki bu kariyer meselelerinin gerginliği çabuk dağılıyor. Ayın 25’i maddi açıdan güzel getiriler taşıyan bir gün. 26 Şubat ise Merkür Güneş kavuşumu ile dilek kapılarını aralıyor :) Bu tarihte istediklerini dile getirerek duyurmanı tavsiye ederim. Yine işe ve geleceğe dair her türlü görüşme-konuşma için uygun zaman.

Sadece 28 Şubat tarihini biraz tehlikeli buluyorum. Bu tarihte dostlarla tersleşmek uzun vadede sıkıntı yaratabilir. O yüzden son haftayı kavgasız gürültüsüz, “aynen kanka, sen haklısın” çekerek kapatalım :)

Bu ay aile içerisinde de biraz güç savaşları, ego çekişmeleri olabilir. Retro varken eski meseleleri masaya yatırmak uygun olsa da, mevcut sorunlara hızlıca çözümler bulmak pek yüksek ihtimal olmadığından dolayı üstüne gitme derim.

Maddi konularda paran bereketli, ama yine de bu ay bankalardan, evrak imzalatmalı, senetli borçlu işlerden uzak durmak lazım. Malum, retro…

Önümüzdeki ay görüşmek üzere!

Suların durulmuyor, Yengeç!

Sevgili Yengeç,

Giderek popülerleşen astroloji yorumlarında Yengeçlerden hep ağlak, mıymıntı, fazla yumuşak ve kırılgan olarak bahsediyorlar, değil mi? :) Oysa en sert dövüşçüler genellikle Yengeç burcundan çıkar. Muazzam refleksler, insanüstü bir güç ile Mike Tyson’dan Conor McGregor’a… Dövüş sanatlarındaki pek çok atlet Yengeçtir. Bizi daima ileri taşıyan, o savaşçı enerjinin sembolü Mars için Yengeç burcunda iyi değildir denir mesela; ama helikopterden düşüp belini kırdıktan sonra bir sene içerisinde iyileşen ve yine aynı sene içerisinde Everest’e tırmanan Bear Grylls de bir Yengeç vurgulu savaşçıdır :) Öyle çok baş döndürücü örnek var ki… Siz Yengeçler daima bambaşkasınız. Bu “ağlak, kırılgan” klişelerine sığmayacak kadar da şaşırtıcı…

Ay’ın feminen etkisi ile öne çıksa da; Yengeç burcu hayatta kalma içgüdüsünün sembolüdür çünkü. Yengeç’in o çok konuşulan alınganlık ve hassaslık namı buradan gelir; kendini korumayı çok iyi bildiği için hayatta kalır, evet, ama her an bir yerden bir darbe gelecekmiş gibi gardını almış bir şekilde, yumruklarının arkasından bakarken görüş alanı kısıtlanır. Karşısındaki rakibine/potansiyel tehlikeye kitlendiği için de etrafındaki binlerce detayı kaçırabilir. Yani, kısacası sevgili Yengeç; bir ringde ya da vahşi doğada harika olabilirsin - kendini olduğu gibi hepimizi de kurtarıp kahramanımız olabilirsin ama gel gör ki günümüz dünyasında böyle boks eldivenleriyle ömür geçmez. Bu ömürden “hayatta kalmak”tan daha fazlasını istiyorsun, biliyorum. O yüzden birazcık değişim şart.

Bunları neden söylüyorum? Bu ay içerisinde alacağın etkilere dair bahsedeceklerime bir temel olsun diye. Hatırlarsan sana geçen ay 2020 yılının ilişkiler konusunda çok vurgulu, biraz da çatışmalı ama kesinlikle bol bol gelişme getiren özellikte olduğunu söylemiştim. Oğlak burcundaki büyük gezegenlerin nasıl da her şeyi ikili ilişkilere ve derin bağlara bağlayacağından bahsetmiştim. İşte o Oğlak’taki büyük gezegenlere bu ay agresif savaşçı Mars da katılıyor. Dolayısıyla tansiyon biraz yükseliyor. Haydi bismillah diye buradan başlayalım şimdi:

Şubat ayı sakin başlıyor. İlk iki gün olabildiğince dingin etkilerle geçip giderken ilk göze çarpan gökyüzü hareketi bu iki günden sonra yaşanıyor. Merkür’ün, kardeş burcumuz Balık’a geçişi… Ayın 3’ünde Merkür’ün Balık burcuna geçişi ile beraber kendini daha rahat ifade etmeye hazır hissedebilirsin. 5 Şubat tarihi yine iletişim açısından iyi -kendini çekingenlikten uzak bir şekilde gösterebileceğin, fikirlerini paylaşabileceğin bir etki getiriyor. Gayet iyi yani. Şubat’ın 6’sı ile beraber senin burcuna geçerek dolunay haline hazırlanan Ay ile inceden gündem belirlenmeye başlıyor: İlişkiler.

Mevcut bir ilişkin, bir flörtün ya da beklentin varsa; bu ayın 9’unda gerçekleşecek olan Aslan dolunayında biraz fazla yükselip, bazı sıkıntılarla karşılaşabilirsin, sevgili Yengeç. Bu sıkıntıların sebebi aşırıya kaçan maddi/manevi talepler olabileceği gibi, karşılıklı öz güven sorunlarına da işaret edebilir. Şahsi fikrimi soracak olursan: Eğer bir ilişki, taleplerini ve beklentilerini karşılamıyorsa elbette ki buna boyun eğmek, tatmin olmadığın halde ‘aza razı olmak’ hiç de doğru değil. Sonuçta kendimize hakettiğimizi vermek gibi bir sorumluluğumuz var. Ama bir taraftan da, kendine karşı dürüst olup, talep ve beklentilerinin ne kadar gerçekçi olduğunu sorgulamak fena olmaz. Çünkü Yengeçlik bazen o hayatta kalma içgüdüleri ile karşıdan sadece ama sadece tehlike geleceği ihtimaline odaklanıyor. Çimenlerin arasından aniden yırtıcı bir hayvan çıkacakmış tedirginliği ile yürürken; güzel çiçekleri de, gün batımını ve muhteşem bulutları da kaçırabiliyor. Yani tabi keriz gibi dikkatsizce yürüme elbette ama arada gardını düşürmekten de zarar gelmez. İlişkilerde de “Acaba beni gerçekten seviyor mu? Tamam seviyor ama YETERİNCE seviyor mu? Peki bir gün kalkıp gider mi? Yoksa beni kullanıyor mu?” gibi tedirgin sorular ve bu soruların cevaplarını, hatta sağlamasını almak için öne sürülen talepler, istekler ve beklentiler… Büyük hediyeler, dosta düşmana seyirlik aşk dolu fotoğraflar, sırf sen istedin diye hayatlardan çıkarılan yakın dostlar, belki de bir yüzük… Kendine sormanı tavsiye ederim: Sevildiğine, güvende olduğuna tam olarak inanman için bunlardan kaçı yeterli? Ya da yeterli olacak mı?

Bunları biraz düşün, içine dön ve azıcık sorgula derim çünkü bazen sorumluluğunu karşı tarafa attığımız problemlerin sebebinde bizim de payımız olabiliyor. Elbette insanlar bize kendimizi değersiz, sevilmemiş hissettirebilirler. Ama bir noktada kendimize “neden değerli, kıymetli hissetmek için başkalarının beni böyle hissettirmesine ihtiyacım var ki?” diye sormak da fena olmaz. Öz değer, öz sevgi içten gelir, sevgili Yengeç. Sen kendinle barış içinde olmadığın sürece de, karşında bir insan resmen köpek olsa yine de yetmez, bunu sen de biliyorsun. O yüzden bu süreçte bunu sorgula, içine bak, kendini anlamaya ve şifalandırmaya çalış… Neden mi? Çünkü Mars’ın Oğlak’a geçişinden bir hafta sonra da Merkür retrosu başlıyor ve çözülmemiş, halı altına süpürülmüş problemleri yeniden karşımıza çıkarıyor. Bu defa çözelim diye.

Bence tartışmalar, çekişmeler iyidir; mıymıy her şeyi kabul eden, hiç kavga etmeyen çiftlere oranla birbirini daha iyi tanırsın - hem de sağlam karakter göstergesidir. Kişisel geliştirir ayol! Ama bu tartışma ve çekişmelerin ego çatışması - diş geçirme çabası değil; çözüm odaklı, yapıcı tartışmalar olduğuna dikkat etmek lazım. Bu sebeple bu kategoriye “O telefon kapanmayacak Melis!!! Neredesin Taylan söyle oraya geleceğim! Kız sesi mi var orada?!!! O çocuğu sileceksin dedim!!!” tarzı zehirli, aşağı kavgaları katmıyorum :) Bence beni anladın sen.

İlişkine dair bu tartışma ve konuşmaları 20 ve 25-26 Şubat tarihlerinde yap bence. Bu tarihler ilişkiler konusunda güzel etkiler veriyor. 28 Şubat’ta ise kavgadan gürültüden uzak durmakta fayda var. Hassas konulara hiç bulaşılmamalı.

Bekar Yengeçler ise ayın 23’ündeki Balık yeni ayı ile hayatlarına yeni insanlar almak isteyebilirler. Ama tavsiye etmiyorum çünkü Merkür retrosu var. Bence retro bitene kadar o insanları tanımaya, tatlı tatlı flört etmeye devam etmek lazım. İleriye adımlar atmak değil.

Sağlıklı ilişkisi olan, böyle kaoslar yaşamayan Yengeçler için de Balık yeni ayı ve sonrası (yani Şubat ayının son haftası); yeri bir yere taşınma, yeni kariyer konuları, birlikte gelecek planları gibi gündemler görünüyor. Bu olumlu ama yine de retro dönemini bu konuları enine boyuna düşünmek için kullanmak lazım. Yani yeni kararlar alsak da, işleme koymak için Mart’ı bekliyoruz.

Şimdi aşk ve ilişkileri bir kenara bırakalım ve özellikle öğrenci Yengeçler başta olmak üzere şu hayat yolunda gelecek endişesi yaşayanlara bakalım… Sevgili Yengeç, bu Şubat ayının son haftası özellikle eğitim anlamında kaçırdığın fırsatları yeniden karşına çıkarabilir. Özellikle yakın bir dosttan, bir partner ya da ortaktan destek görebilirsin. Yurt dışı hayallerin var mı? Daha önceden olmayan işler, yeniden olabilir. Çekinmeden başvurularını yap derim. 26 Şubat tarihindeki Merkür ve Güneş kavuşumda yap bu başvuruları. Sadece evrene dileklerini duyurmakla kalma yani! :) Bu tarihte rüyalarına da dikkat etmeni öneririm. Haberler gerçekten iyi, sadece sabırlı ol lütfen. Baharda varacak olan güzel haberler, bu ay yola çıkıyorlar :)

Para konusundan pek bahsetmedim farkındaysan. Çünkü pek harika değil. Ayın 16’sından itibaren retro sebebi ile harcamalardan kaçınmak lazım. Her ne kadar Aslan dolunayı maddi anlamda bir sonuçlanmaya işaret etse de, yanılgılara açık bir süreç olacağı için kafan netleşene kadar büyük harcamalardan, borç harç işlerinden uzak durmanı tavsiye ediyorum.

Haydi Mart’ta görüşürüz.

Birbirimize muhtacız, Aslan!

Sevgili Aslan,

Bu ay senin için çok yoğun etkileri olan bir ay… Nereden başlasam inan bilemiyorum. Bu sebepten de çıkış yolundan bahsetmek istiyorum öncelikli olarak. Sevgili Aslan, bir süredir romantik olanlar ağırlıklı olmak üzere ilişki konularından başlayan ve hayatının geneline yayılan stresin, negatif duyguların çözümü: “Sen” ya da “ben” kelimelerinden çıkıp “hepimiz” diyebilmekte yatıyor. Seni, bu sene içerisinde tüm kişisel sıkıntılardan kurtarabilecek olan şey; kollarını sıvayıp yardım işlerine girişmekte…

Geçtiğimiz ay sana “karma yaratmaktan”, mazlumun yanında durmanın, güçsüz gözükene kol kanat germenin nasıl da Aslan burcu olmanın şanından olduğunu bahsetmiştim, hatırlarsan. İşte bu ay, o etki adeta katlanıyor. Şifa, insanlara yardımda, sevgili Aslan. İlla sosyetik insanlar gibi yardım defileleri düzenlemekten, insani yardım kuruluşlarına çek yazmaktan falan bahsetmiyorum :) Bu ay, özellikle ikinci yarıdan itibaren, ilgini ve odağını çevrene, çevrendeki ihtiyaç sahiplerine yönelt derim. Baktıkça göreceksin, gördükçe daha da fark edeceksin: Etrafta yapılacak o kadar çok iş var ki! Sokak hayvanlarını beslemekten, apartmanda yalnız yaşayan o yaşlı kadının halini hatırını sormaya, mümkünse çöpünü çıkarıp evini şöyle birazcık temizlemeye… Sınıfta çok içine kapanık duran, kimseyle konuşmayan çocuğu sıkmadan incitmeden darlamaya, dostluk etmeye… Her şeyi içine atmaya alışmış, artık kimse dinlemiyor diye üstün körü şikayet etmek dışında dertlerini bile kimseye anlatmayan anneyle oturup şöyle uzun bir sohbete kadar… Ya o kadar çok seçenek var ki insanlara el uzatmalık, çevremizde o kadar yapılacak iş var ki!

Satürn’ün, Jüpiter’in, Plüton’un ve bu ay eklenen Mars’ın Oğlak’ta estirdiği soğuk rüzgarların tek çaresi senin gibi Güneş çocukları. Kalplerinde o sıcacık Güneş ışığını taşıyan sizler, şu dönemde dünyanın tek çaresisiniz. Bu yolla da şifa bulacaksınız nitekim. Lütfen dramaya, kaosa, gelip geçici hırslara teslim olmayalım bu ay.

Hata veren bilgisayara sürekli komut göndermek gibi; kendi hayatın, ilişkilerin ve kimliğin ile uğraşmayı bir kenara bırakınca da düğümlerin nasıl kendiliğinden gevşediğini, enerjilerin rahatlayıp tıkanıklığın doğal bir şekilde giderildiğini göreceksin, Aslan. Bu ay, içsel bir dönüşümü tamamlayacaksın.

Neyse, şimdi yeryüzüne dönelim :) Bu ay için 3 Şubat’ta başlıyor diyebiliriz. Merkür, Balık burcuna geçiyor ve maddi açıdan hareketlilik getiriyor. Eğer bankacılık, finans, sağlık gibi bir sektörde çalışıyorsan iş performansın hızlıca artabilir bu tarihten itibaren. Hele 5 Şubat, kariyer açısından çok şanslı. İş yerine dair bir proje ya da kişisel bir girişim için kaynak bulabilirsin. İş arayanlar için de geçerli bu; bir iş görüşmesine gideceğin için sana maddi anlamda destek olacak bir aile üyesi söz konusu olabilir. İşsizlik, borçlu olmak, bu durumlar çok zor biliyorum, sevgili Aslanlar. Ama sıkı durmaya devam ediyoruz, her şey düzelecek zamanla.

7 Şubat tarihinde ilk haftayı kapatırken Venüs’ün Koç’a geçişini görüyoruz ki bu harika bir olay. Enerjini, motivasyonunu yükseltecek bir etki olarak geliyor. Sevgili Aslan, özellikle öğrenciysen 7 Şubat tarihinden itibaren, yani Şubat ayının ikinci haftasında yeni projelere başlayabilir, sınıf arkadaşlarından çok güzel destek görebilirsin. Grup çalışmaları için de ideal vakitler doğrusu.

Derken… 9 Şubat Aslan dolunayına geliyoruz. Enerjisi çok çok çok yüksek olan bu dolunayda, sevgili Aslan; insanları yargılamak konusunda acele etmemeni, keskin bıçak tavırlardan elinden geldiğince kaçınmanı, paranoyakça davranabilme ihtimalini de gözden kaçırmamanı öneririm. Bu dolunayın enerjisini doğru yönlendirebildiğin takdirde, özellikle aşka dair çok güzel gelişmeler yaşayabilir ve eğlenceli vakitler geçirebilirsin. Dikkat edilmesi gereken husus: Hareketlerde ve duygularda aşırı kaçmamak. Denge, denge, denge… En önemli şey.

Hayatına dair önemli kararlar aldırabilecek güçteki bu dolunay üzerine, Merkür retrosu başlayacağı için; kendine biraz zaman vermeni ve aceleci davranmamanı öneririm. Merkür retrosunun işleri yavaşlatması; aldığın kararları enine boyuna düşünmen için muazzam bir fırsat.

16 Şubat, üçüncü hafta ile başlayan retro dönemine rağmen özellikle mesleki konularda iyi etkiler devam ediyor. 20-21 Şubat tarihleri iş yerinde dayanışma dolu, kazançlı ve bereketli günlere işaret ediyor.

23 Şubat Balık burcunda gerçekleşen yeni ay ise maddi konularda hareketlenmeler getirebilir. Özellikle aile ile alakalı paralar söz konusu ise yeni haberler almaya hazırlan derim. Yine de bu yeni ay etkilerine baktığımda, daha duygusal ve derin bir tema görüyorum. O da, bir süre önce başlattığın “dönüşüm” sürecinin artık geri dönülmez bir raddeye gelmesi olarak gözüküyor. Bağımlılıklarını ve zincirlerini teker teker yok etmek isteyebilirsin bu yeni ayda, sevgili Aslan. Olmak istediğin insana, sahip olmak istediğin güce bir adım daha yaklaştın. Kendi kendine meydan okumak, geçmişi düşünmek ve geleceğe dair aldığın kararları enine boyuna masaya yatırmak için uygun bir vakit.

26 Şubat tarihinde Güneş ve Merkür kavuşurken; sen de bir dilek tut :) Gür sesinle haykır ki, göklere duyur isteklerini!

28 Şubat tarihinde sağlığına dikkat etmeni öneriyorum. Özellikle yolculuklara çıkmaya niyetliysen!

Geldikleri gibi giderler, Başak!

Sevgili Başak,

Öncelikle şunu aradan çıkaralım: Bu ay Merkür retrosu var, evet. “Korku satar” mantığı ile yine bu basit gökyüzü olayını adeta dünyanın sonu gelmiş gibi “SON DAKİKA! FLAŞ! FLAŞ! FLAŞ!” tarzı başlıklarla verecekler. Retronun Balık burcunda gerçekleşiyor olması da bu anksiyete saçan kehanetlere adeta tuz biber olacak. Oysa Balık burcunda bir Merkür retrosu geçen sene de gerçekleşmişti, gördüğün üzere dünyanın sonu da gelmedi. Dolayısıyla korkuya, evhama, negatife geçit vermiyoruz. Merkür retrosu dediğimiz şey; birazcık trafiğe takılmak gibi… Ama şöyle düşün, yolun manzarası güzel, radyoda da sevdiğin bir şarkı var! Zaten nereye gittiğinden emin olmadığımız bu yolda neden daima tam gaz gitmek isteyelim ki?! Arada durmak, düşünmek ve dinlenmek iyidir. Evham, endişe, korku, panik... İsmi ne olursa olsun- bu karanlık duyguyu beslersek, olacağı olmayan felaketleri kendi kendimize yaratabileceğimizi hatırlayalım ve karamsarlığa kapılmayalım.

3 Şubat tarihi ile beraber Merkür’ün ilk hareketi Balık burcuna geçişi oluyor ve bu da bize nasıl bir ay yaşayacağımıza, gündemimize dair aşağı yukarı bir fikir veriyor zaten. İlişkiler söz konusu yine :) Hele hele 5 Şubat tarihi romantik bağlar adına öyle güzel etkiler taşıyor ki; özellikle sevgilisi olan Başaklar bu tarihte sevgiliyle gelecek planları yapabilir, inceden gerçekçi ve ileri dönük konuları konuşmaya başlayabilirler. Bence zaten sadece konuşmakla kalsınlar zira retro sebebi ile işler yavaşlayacağı için sakin sakin ilerlemekte ve acelecilikten kaçınmakta fayda var.

İlk hafta böyle ilişkilere dair güzel etkiler taşırken -ki buna meslek ve eğitim hayatımızda bize destek olacak güzel dostlar da dahil- 7 Şubat ile beraber paramız da bereketlenmeye başlıyor. Buraya kadar haberler gayet güzel, değil mi? :)

Bu güzel akışın ilk sarsıntısının ikinci haftada bizi bulacağını ise maalesef söylemek zorundayım. 9 Şubat tarihindeki Aslan burcu dolunayı gerçekten çok güçlü etkilere sahip. Bize bazı sırları gösterebilir, bazı insanların maskelerini düşürebilir bu dolunay. Bir süredir devam eden gerginlikler, hayatındaki önemli insanlarla bir süredir sezdiğin ama adını koyamadığın soğukluklar varsa; özellikle 9 Şubat’tan sonra tüm olayların, gizlenen duyguların ve konuşulanların ortaya çıkmasına şahit olabilirsin. Böyle söyleyince elbette insanlar biraz yanlış anlamaya meyilli oluyorlar, panikliyorlar ve sanki arkalarından çok büyük komplolar kuruluyormuş gibi endişeye kapılıyorlar. Sevgili Başak, çok önemli bir siyasetçi, ne bileyim zengin bir iş adamı, kocaman bir şirketin yöneticisi falan olmadığın sürece arkandan pek fazla ‘gerçek anlamda’ işler çevrilip hain planlar yapılacağını pek sanmıyorum öncelikle. Daha çok, hayatındaki insanlarla dile getirmediğiniz farklılıkları, beklentileri, ve ister istemez yol ayrımlarına gelindiğini görebilirsin. Bu Aslan dolunayı her şeyden öte sana büyük bir “farkındalık” sağlayabilir. Sadece ilişkiler adına da değil; örneğin iş yerine, mesleğine dair aslında yapmak istediklerinin ve mutsuz olduğun konuların neler olduğuna dair hızlı bir uyanış yaşayabilirsin. Gerisi ise kolay: Çözüm arayışı. Bunun için de bolca vaktin olacak zira Merkür retrosu işleri yavaşlattığı gibi, sana da hayatında yapmak istediğin değişikliklere dair düşünmek ve hazırlanmak için bolca zaman verecek.

Aslan dolunayının vahşi uyanışından, aldırdığı radikal kararlardan sonra üçüncü hafta içerisinde Merkür retrosu başlıyor. Biliyorum şimdi bunu söylediğim için kızacaksın ama Balık burcundaki Merkür retrosunun bir Başak için ilk ve klasik yorumu “eski sevgililerin geri dönüşü” olacaktır. Elbette bu ihtimal dahilinde olsa da ben oyumu bir diğer ihtimalden yana kullanacağım: İlişkiler konusunda tekrar eden sıkıntılar yeniden gündeme gelebilir. Sevgiliyle aşamayıp sürekli halı altına süpürdüğünüz güven probleminiz mi var mesela? Yeniden gündeme gelir. Çünkü bir şey, usulüne uygun gömülmediyse, hortlamaya devam edecektir. Doğru düzgün şifalandırılmamış yara, nüksedip duracaktır. Dolayısıyla bu retro dönemlerinde geri dönen sorunlara, aslında “çözmek için ikinci şans” gözüyle bakmak lazım!

Neyse ki bu defa şansın çok çok yüksek! Çünkü retro başlangıcını takip eden günler içerisinde, 23 Şubat tarihinde bir Balık yeni ayı yaşıyoruz ve adeta ferahlıyoruz. Sen, sevgili Başak, özellikle ilişkiler konusunda rahatlayacaksın. Sevgiliyle sıkıntıları kökten çözebilirsiniz -elbette bunun için eski meseleleri masaya yatırmak ve açık net iletişim ile irdelemek gerekiyor. Bekar Başaklar da flörtlerin aşka dönüşünü görebilirler.

Eğer bekar bir Başaksan, bir uyarım daha var: Bu dönemde bence hiçbir ilişkiye içine sinmeden, “ya nasip” mantığı ile başlama. Başaklarda bazen neredeyse ‘ayıp olmasın’ diye evlenecek potansiyel dahi oluyor! Bundan kaçınmak lazım çünkü Satürn’ün eli değen her şeyde bir kalıcılık vardır ve bu dönemde başlayan ilişki, uzun soluklu olur. Dolayısıyla gerçekten “işte bu” demiyorsan, büyük vaadlerde bulunma derim. Zaten gökyüzünde retro var.

26 Şubat’ta dilekler tut… Merkür ve Güneş kalp kalbe kavuşuyorlar :) Çok güzel bir gün, mutlaka sevdiklerinle buluş, bol bol tatlı sohbetler et derim.

28- 29 Şubat ise sağlığımıza dikkat ediyoruz… Hadi bakalım!

Filizlenme vakti, Terazi!

Filizlenme vakti, Terazi!

Sevgili Terazi,

Bu ay senin için görsel kısmına Avustralya’nın o vahşi yangınlardan sonra yeniden filizlenen ormanlarından bir kare koydum. Doğa, her zaman ama her zaman nasıl da yolunu buluyor ve tek bildiği şey olan -inatla varolmaktan nasıl da asla vazgeçmiyor, çok ilham verici değil mi?

Astrolojide; köklerimiz ne kadar sağlamsa, ne kadar iyi tutunmuş ve ne kadar iyi besleniyorsa; biz de o kadar güçlü ve dayanıklı oluruz. İşte, köklerimizde Satürn, Jüpiter, Plüton ve Mars’ın dönüştürmek için konumlandığı bu Şubat ayında; biz de Avustralya’daki o ağaçlar gibi her şeye rağmen filizlenmekten, en ağır yangınların izlerini bile şifalandırmaktan, kısacası mutluluktan vazgeçmeyeceğiz. Bunun için çaba, emek ve sabır gerekiyor…

Şubat ayı senin için 3’ünde başlıyor diyebiliriz. Merkür’ün Balık burcuna geçişi ile beraber mesleki anlamda kısmetlerin açılıyor. İş arayanlar için çok uygun bir vakit bu. Hele 5 Şubat tarihi, mutlaka değerlendirilmeli. İlk hafta iş arkadaşlarımızla çok iyi vakitler geçirebilir, verimli işler yapabiliriz. Bu süreçte kısa mesafeli yolculuklar da söz konusu olabilir. Her açıdan gayet olumlu görünüyor.

Fakat ikinci haftaya girdiğimizde ilgimiz odağımız biraz dağılıyor. Venüs’ün 7 Şubat tarihinde Koç burcuna geçişi var çünkü. Bu da Teraziler için aşk demek! Zaten mevcut bir ilişkin varsa, haberler harika! Güzel güzel yakınlaşabilir, ilişkiye seviye atlatabilir ve bağları kuvvetlendirebilirsiniz çift olarak. Bekarlar ise bence 9 Şubat Aslan dolunayını beklemeli!

9 Şubat Aslan burcu dolunayı adeta alev alev bir kalp ve gül görseli gibi beliriyor gökyüzünde :) Klasik bir aşk vurgusu var bu tarihin. Bir süredir tanıdığın, arkadaşlık ettiğin biri ile duygularınızın aşka dönüşmesi, yeni bir ilişkiye başlamanız söz konusu olabilir. Platonik aşklar itiraf edilip, iki tarafın da karşılıklı sezdiği çekim nihayet zorlanabilir. Ah ne güzel ya böyle aşklar falan! Ne diyebilirim ki, tadını çıkar, Terazi. Ama şu iki uyarıyı da yapmam lazım: Elbette ki bu aşk meselesi seni evinde kös kös otururken bulmayacak. Ne demişler; her arayan bulamaz ama bulanlar mutlaka arayanlardır! Bir de kader, cesurları sever. Ona göre işte… İkinci uyarım ise: Diyelim ki bu dolunay etkili aşk itiraflı, derin duygulu süreç mutlu sonlandı; yine de işleri aceleye getirmemek ve ‘düzenli ilişki’ konusunda aceleci davranmamak lazım. Çünkü bu olayların üzerine gökyüzünde ilk göze çarpan hareket: Merkür retrosu. Yani Aslan dolunayı gazı vermişken, Merkür retrosu ani bir frene basıyor gibi düşün. Gerçi ben bunu da olumlu görüyorum çünkü düzenli bir ilişkiden önce aradan çıkarman, uğraşman ve zaman ayırarak ilgilenmen gereken bir mesele var: Kendi hayatın! İşte Merkür retrosu sana ihtiyacın olan bu vakti verdiği için iyi. Zaten birkaç hafta beklemeyip, hemen toz olacak insansa da… Durduğu kabahat!

Şubat ayının üçüncü haftasına Merkür retrosu eşliğinde giriyoruz. Bu etkinin olumlu, kendi faydamıza yönelik kullanımına dair iki açıdan yorum yapacağım: Biri, çalışma ortamın ile alakalı. Sevgili Terazi, daha önceden kaçırdığını düşündüğün iş fırsatları, projeler, yeniden gündeme gelebilir. Pasif agresif çekişmelerde olduğun iş arkadaşların ile konuşmaktan kaçınıp halı altına süpürdüğün bir takım problemlerle de yüzleşmek zorunda kalabilirsin. Kısacası iş yerine enerjini, ilgini vermeye hazırlan derim ayın geri kalanı için. Tek çözüm: Sade, açık ve net iletişim. Kulağa sıkıntılı gelse de, uzun vadede bu sorunları çözdüğün için çok rahatlayacaksın diye düşünüyorum. Ayrıca bu ay, tıpkı Aslan burcuna da yazdığım gibi, şifa verdikçe şifa bulanlardan olacaksın sevgili Terazi. O yüzden bol bol yardımlarda bulunmanı öneririm. İlla sosyetik insanlar gibi yardım defileleri düzenlemekten, insani yardım kuruluşlarına çek yazmaktan falan bahsetmiyorum :) Bu ay, özellikle ikinci yarıdan itibaren, ilgini ve odağını çevrene, çevrendeki ihtiyaç sahiplerine yönelt derim. Baktıkça göreceksin, gördükçe daha da fark edeceksin: Etrafta yapılacak o kadar çok iş var ki! Sokak hayvanlarını beslemekten, apartmanda yalnız yaşayan o yaşlı kadının halini hatırını sormaya, mümkünse çöpünü çıkarıp evini şöyle birazcık temizlemeye… Sınıfta çok içine kapanık duran, kimseyle konuşmayan çocuğu sıkmadan incitmeden darlamaya, dostluk etmeye… Her şeyi içine atmaya alışmış, artık kimse dinlemiyor diye üstün körü şikayet etmek dışında dertlerini bile kimseye anlatmayan anneyle oturup şöyle uzun bir sohbete kadar… Dünyanın üzerine Oğlak/Satürn griliği çöktükçe, Venüs çocukları ancak şifalandırabilecek bizleri. Onlar da böyle şifalanacaklar zaten.

Gelelim bu retronun ikinci etkisine… 23 Şubat tarihinde Balık burcunda bir yeni ay açılıyor ve karanlık gökyüzünü aydınlatmaya başlıyor. Balık burcundaki Merkür retrosuna da eşlik edecek olan bu yeni ay, adeta hayatını (günlük rutinini ve alışkanlıklarını) düzene koymak için kaçmaz bir fırsat. Sağlığın ile ilgili bu dönemde atacağın her adım çok destekli. Sigara gibi kötü alışkanlıkları bırakmak, yeni ve temiz bir diyete, spora başlamak, evini temizleyip kötü-negatif duygu veren eşyalardan kurtulmak… Aklına ne gelirse! Tek kelimeyle şahane bir etki çünkü her ne kadar yüzeysel dursa da, bu defa kalıcı olması mümkün bu alışkanlık değişimleri, hayat kalitene ve mutluluğuna fazlaca ve hızlıca yansıyacak. Geçtiğimiz aylar boyunca geçmişinle, bilinçaltınla, ruhunla ilgilenip durdun; şimdi en az onlar kadar önemli, maddi varlığınla ilgilenme vakti!

İş arayanlar için yine aşırı kısmetli dönem 23 Şubat ve sonrası… 26 Şubat ise tek kelimeyle harika çünkü Merkür Güneş kavuşumu ile dileklerimizi gökyüzüne iletecek :) Bu tarihte birilerinin duasını almak çok önemli. Bence hayvanlar ve yaşlı insanlar…

Bitirmeden önce… Böyle güzel bir ayı kapatırken lütfen 28-29 Şubat tarihlerine dikkat et. Duygusal anlamda sıkıntılı günler olacak. İnsan ilişkilerini çok zorlamamak lazım. Haydi Mart’ta görüşürüz!

Aşka dair derinleşiyorsun, Akrep...

Sevgili Akrep,

Bu ayın yorumunda seninle fazlaca aşktan bahsedeceğiz. Son derece yoğun etkili bir aya giriyorsun, hazırlan derim.

Ayın başından başlayalım… Şubat senin için 3’ünde başlıyor diyebiliriz. Merkür’ün, senin gibi su grubundan olan Balık’a geçişi ile beraber bir süredir içine attığın sıkıntıları dışa vurmaya başlayabilir, kendini daha rahat ifade edebilen bir ruh hali ile daha hızlı çözümler bulabilirsin. Kısacası enerjin yüksek, giderek de artacak!

Ayın 3’ü ile beraber flörtöz bir döneme giriyorsun. Sevgilin varsa, şöyle telefonu elden düşürmemeli uzuuuuun ve derin sohbetlere - bununla beraber de yakınlaşmaya ve bağların daha da güçlenmesine hazırlan. Bekarsan, etkiler daha da şenlikli! Çok fazla insanla iletişim kurabilir, çok tatlı flörtlerle güzel vakitler geçirebilirsin. Hatta bu uğurda ufak yolculuklara çıkabilme ihtimalin dahi yüksek! İşte bu flört konularında en iyi tarih 5 Şubat! Sevgilin varsa, bazı kutlamalar söz konusu olabilir - bu kutlamalara sebep olabilecek büyük kararlar da! Ama alınan kararların hızlıca pratiğe dökülmesini beklememek lazım. Ciddi meseleler biraz ağır ama güvenli bir şekilde ilerlemeli zaten. Bekarlar da bu tarihte ani yakınlaşmalar ve hatta bu yakınlaşmaları adı konmuş bir ilişkiye çevirme isteği hissedebilirler. Onlara tavsiyem de biraz zamana bırakılması yönünde… Bu 5 Şubat gününün tadı çıkarılmalı; senet / kontrat imzalıyormuş muamelesi yapmadan!

Kısacası ilk haftaya dair haberler iyi. Çoğu da aşka dair. Şimdi ilk hafta ile beraber aşk meselesini bir kenara bırakıyorum ve ikinci haftanın getirdiği iş güç meselelerine değiniyorum:

7 Şubat tarihi ile beraber Venüs Koç’a geçişi var ki, bu özellikle iş yerinde yaşanan gerginlikleri bir miktar azaltabilecek, verimi ve bereketi arttırabilecek etkide. B‌u yüzden Şubat ayının genel anlamda çalışan Akreplere iyi geleceğini söyleyebilirim. 9 Şubat tarihindeki Aslan dolunayı da kariyer konusunda bir sonuçlanmaya işaret ediyor. Bu açıdan, iş arayan ya da mevcut iş yerinde pozisyon değiştirmek isteyen, yeni projelere başlamak isteyen Akreplerin ikinci haftayı değerlendirmesini öneririm.

Bu Aslan dolunayını biraz açmadan geçemeyeceğim. Sevgili Akrep, bu dolunayın sana getirileri sadece kariyer fırsatları, iş ve kazançlara dair değişimler değil; bir miktar eleştiri ve drama da… İnsanların en iyi yaptıkları şey eleştirmektir, malum. Dünyanın en sade işini dahi yapsan, mutlaka söyleyecek bir şey bulurlar. Hele bizim insanımız, akıl vermek için yaşar :) Bunları hatırlamanı ve dolayısıyla da bu dolunay haftasında iş arkadaşından, eşten dosttan, patrondan hocadan gelecek eleştirileri kişisel almamanı öneririm. İnsanlar Facebook’ta gördükleri bir görsel üzerine yazılı kaynaksız bilgi üzerinden, yıllarını tıp eğitimine vermiş doktorlara bile akıl veriyorlar. Lütfen ciddiye alma ve dolunayın o vahşi enerjisiyle coşup, ilişkilerde uzun süreli hasar oluşturacak tartışmalara girme derim.

Çünkü ilişkiler, özellikle de iş ilişkileri bu tarihte çok önemli. Bu dolunayda istenen golü atabilmek için, temiz bir orta açacak takım arkadaşı lazım. Liderlik konusunda da bu böyledir; bir liderin doğuşundaki anahtar kişi ilk destekçidir. Sessiz duran bir salonda ilk alkışlayan, ilk “bravo” diye bağıran, seni ilk takdir eden insan… O yüzden, liderlik-patronluk dediğimiz şey de dolaylı olarak ikili ilişkilere dayanır. Sevgili Akrep, bu örnekteki gibi, Aslan dolunayında yaşaman muhtemel kariyer yükselişinin anahtarı özellikle iş yerinden bir arkadaş olarak görünüyor. O sebeple kavgadan gürültüden uzak durup ilişkilerini sağlam tutman gerektiğini yeniden vurguluyorum. İş arayan Akrepler için de aynısı geçerli; bir arkadaşın desteği kilit nokta burada. İlla aklına “araya tanıdık sokup iş bulmak” vesaire gelmesin; seni iş mülakatına hazırlayan, motive eden, tavsiyeler veren bir dost da olabilir gayet…

İş güç konuları böyle güzel işte… Ama para konusunda birazcık daha eli sıkı durmaya devam.

Şimdi iş meselesini bir kenara bırakıyoruz ve aşk mevzularına kaldığımız yerden devam ediyoruz. Çünkü ikinci haftayı da böyle geçirdikten sonra, üçüncü haftada bizi bir sürpriz bekliyor: Balık burcunda Merkür retrosu!

Sevgili Akrep, açık ve net olacağım, 17 Şubat tarihinden itibaren “sahip olma, kazanma hırsı” ile gerçek aşk duygusunu fazlaca karıştırabilirsin. Aşk konusunda iletişim aksaklıkları, yanlış anlaşılmalar, ertelenen görüşmeler gibi ufak engeller; sana çok iyi bildiğin şu “kovalamaca” oyununu hatırlatabilir ve o çocuksu hırsını uyandırarak yine aynı oyuna sürükleyebilir. Oysa bu oyunun şimdiye kadar ne hayrını gördük ki? Aşk dediğimiz şey belki bir dans olur, belki yarış olur ama kovalamaca olmaz, olmamalı. Çünkü doğasına aykırı! İşte bu yüzden, Merkür retrosu ile beraber flört mevzularında yaşanabilecek tıkanmaların, sana bazı insanları “kafaya taktırmasına” izin verme derim. Mesajına geç cevap verince kıymete binmesin yani :) Çünkü asıl mevzu son haftada saklı… 23 Şubat, Balık yeni ayı

Magazin gündeminden pek anlamam ama geçenlerde Beren Saat’in bir gönderisine denk geldim sosyal medyada gezerken. Eşinin doğum gününü kutlarken “Bir yastıkta kocamak mı, beraber ölmek mi insanların bir aşkı başarmaktan anladığı bilemiyorum” yazmış. Bu cümleyi görünce, aklıma bu Balık yeni ayı geldi. Sen de bu Balık yeni ayında, aşkın ve ‘aşkı başarmanın’ ne olduğu üzerine derin derin düşünebilirsin.

Benden danışmanlık almaya gelen insanlardan aşka ve ilişkilere dair en çok duyduğum soru bu: “Bu evleneceğim insan mı? Evleneceğim insan karşıma ne zaman çıkacak? Evleneceğim insan, evleneceğim insan…” İnsanlar akıllarını başından alan biriyle tanıştıklarında ömürlerini onunla geçirmek için evlenmek değil; sadece evlenmek için herhangi birini bulmak istiyorlar adeta. Bir insanı gerçekten tanımak, hakkını vererek sevmek, derin bağlar kurmak, mutluluklar ve büyülü anlar paylaşıp eğlenmek, birlikte büyümek vesaire değil adeta insanların arzusu; herkes aşkı bir şekilde ‘başarmak’, zafer yürüşüne çıkmış komutan gibi kasılarak düğünler yapmak, sevildiğinin / onaylandığının kanıtı olarak nikahı basmak, kıskandıran sosyal medya fotoğrafları istiyor. Dolayısıyla da bu bakış açısıyla kimse, kimseyi gerçekten sevemiyor. Gerçekten göremiyorlar bile, karşı taraf için “evlenilecek kişi” olmaya indirgeniyor bir ruhun bu alemdeki varoluşu. “Bu işler kolay değil öyle” diyorlar. Aslında öyle kolay ki… Çevreye haber salsan -aşırı geçimsiz biri değilsen- mutlaka anlaşabileceğin birini bulursun. Millet kirayı, faturayı paylaşmaya yer arıyor. Başvurunu bugün yapsan, bir hafta sonrasına nikah günü veriyorlar, İnternet’ten sade bir nikah elbisesi seçsen, iki günde kapında… ‘Birilerini bulmak’ kolay yani. ‘O insanı bulmak’ zor olan. Evlenmek, aile düzmek değil; hakkını vererek güzelce, kırmadan dökmeden ve ezilmeden sevmek zor. Bu yeni ayda, bunları enine boyuna düşün derim. Aşktan gerçek anlamda ne istiyorsun, bir insanın hayatına katacağı değişimlere hazır mısın, hepsinden de öte: Sevmeye hazır mısın? Bunları kendine sor. Çünkü iki ay sonra aşka dair büyük bir yol ayrımına geldiğinde, “keşke biraz daha düşünmeye vaktim olsaydı” diyebilirsin. Hırslarına değil, içine bak içine. Neyse. Öyle işte. Yine “ne diyor bu deli kadın?!” diye sorduran paragrafı sıkıştırdım araya :)

Neyyyyse… Şubat’ı bitirmeden iki tarih daha vereceğim, çok önemli: 26 Şubat’ta Merkür Güneş kavuşumu var ve bu çok güzel. Sanatçıysan büyük ilham bulabilirsin. Bu tarihte dilekler tut, dua, meditasyon, yoga artık ne ile ilgileniyorsan kendince ritüellerini yap yerim. 28 Şubat tarihinde ise iş arkadaşların ile gerilmemeye özen göster-maillerine, mesajlarına, gizli belgelerine de çok dikkat et lütfen. Kısa yolculuklara çıkacaksan, her türlü önlemi al.

Haydi görüşürüz Mart’ta.

Biraz durulmak senin de hakkın, Yay!

Sevgili Yay,

Sosyal medyada son zamanlarda çok sık gördüğüm bir geyik var; gelmiş geçmiş en şanssız nesil olduğumuza ve dünyanın en kötü dönemini yaşadığımıza dair şeyler söyleniyor. Oysa bu dünyanın, insanlığın tarihinde şu yaşananlar ancak sinek vızıltısı kalır, bunu sen de biliyorsun. Bu dünya, bu insanlık neleri neleri atlattı. Veba salgınlarından, insanlara birbirilerini yedirtecek derecede şiddetli kıtlıklara, yıllarca süren savaşlardan, doğal afetlere… Neler yaşanmadı ki?! Çok geçmişe ya da uzağa gitmeye gerek yok; tutup ebeveynlerimize, 70’lere bakmak bile yeter. Darbe üzerine darbe, yanı başımızda yine savaşlar, gergin politik ortam, ölen siviller… Ne olursa olsun insanlar ne vatanlarından, ne ideallerinden, ne mücadelelerinden, ne de mutluluktan ve var olmaktan vazgeçmediler. Biz de vazgeçmeyeceğiz. Sevgili Yay, biliyorum Oğlak’ın grisi yavaş yavaş üstümüze iyice sinmeye başladı ve bu bizim doğamıza ters… Ama vazgeçmeyeceğiz! Virüs çıktı; bilim insanları hunharca çalışıp aşı buldu. Ormanlar yandı; bir ay içerisinde yeniden filizler baş gösterdi. Deprem oldu; birbirimize sımsıkı sarıldık. İşte böyle, birbirimize tutuna tutuna devam edeceğiz.

Bu ayın ilk haftası karamsar, yorgun, halsiz hissedebilirsin. 3 Şubat’ta Merkür’ün Balık burcuna geçişi ile beraber, ev kuşu moduna girebilirsin. Fazla para harcamaman gereken bu dönemde hiç de fena fikir olmasa da, bu ruh halinin sadece bir hafta süreceğini bilmelisin. Çünkü 7 Şubat ile Venüs Koç burcuna geçerken, ikinci hafta içerisinde 9 Şubat Aslan burcu dolunayı gerçekleşiyor ve gökyüzünde o özlediğimiz alevleri yükseltiyorlar. Şimdi baştan alalım:

5 Şubat tarihi iş arıyorsan, başvurular yapmak için ideal gün. Yazı-kurgu gibi yaratıcılığa dayalı işler için de gayet uygun. Daha çok evden çalışmak isteyebilirsin bu tarihte. Öğrenciysen tertemiz ödevler için bu tarih şahane.

7 Şubat tarihinde ise Venüs’ün kardeş burcumuz Koç’a girişi enerjimizi yükseltiyor. Kısmetler de inceden açılmaya başlıyor. Flörtöz bir ruh haline bürünebilir ve bolca insanla konuşabiliriz. Fakat 9 Şubat tarihinden önce kimse ile ciddi şeylere başlamamak lazım çünkü 9 Şubat, özellikle Aralık Yayları için önemli değişimler getirecek.

Geleceğe dair planların son zamanlarda ertelenmeler, aksilikler ve değişen şartlar derken artık kafana yatmamaya başladı mı? Eğer öyle ise, sevgili Yay, bu ayın ikinci haftasından itibaren yeni bir ‘gelecek hayaline’, yeni yollara ve fırsatlara, değişimlere hazırlan derim. Maddi sıkıntılar sebebi ile inceden uzaklaşmaya başladığın isteklerin ve planların; bu dolunay ile beraber komple değişebilir. Bir öğretmen-hoca ya da rehber gibi gördüğün bilge, tecrübeli birinden tavsiyeler alabilirsin. Yurt dışına dair fırsatlar, mesleki eğitim-dil kursu gibi ihtimaller söz konusu olabilir. Sana tavsiyem, kendini yetersiz hissetmeden ya da “zaten bana çıkmaz” karamsarlığına kapılmadan bu tarz ihtimalleri zorlaman yönünde…

Uzun süredir iş arayanlar için yine şanslı bir hafta bu Aslan dolunayını takiben… Özellikle üniversite arkadaşları aracılığı ile haberdar olabileceğin ilanlara ayrıca dikkat et derim. Farklı şehirler, yolculuklar söz konusu görünüyor.

Bu Aslan dolunayı aşk ihtimalini de fazlaca getiriyor, sevgili Yay. Eğer zaten devam eden bir ilişkin varsa nişan-düğün-bebek gibi ciddi kararlar alabilirsiniz. Kararları almasına alın ama hemen hayata geçirmeye acele etmeyin bence; detayları düşünmek ve plan yapmak için en az Mart’a kadar vaktiniz var. Bekarlar için de haberler zaten iyi. Venüs Koç’ta iken bu dönemi flörtsüz kapatacağını hiç sanmam ama yine de bence yeni bir ilişkiye başlayıp uzun vadeli sözler vermeden önce halletmen gereken bazı durumlar olacak… Neden şimdi başı bağlı olanları da, bekarları da beklettim? Çünkü bu Aslan dolunayının devamı Merkür retrosu… Yani Aslan’ın alev alev gaz verdiği arabamız; Balık Merkür retrosu ile ani bir fren yapıyor. Olsun, sıkıntı yok. Planları gözden geçirmek ve detaylıca düşünmek, enerjimizi toplamak için fırsat yaratıyor bu bize.

Şubat ayının üçüncü haftasında başlayan Merkür retrosu etkisini 15’inden itibaren göstermeye başlayacak. Zaten açıkçası bu noktadan, taa ay sonuna kadar son derece durgun, içe dönük etkiler var. Bu etkiyi nasıl verimli kullanabiliriz diye sorarsan: Duygusal problemlerimizi çözerek, diyebilirim. Çünkü Balık burcundaki Merkür retrosu (ardından 23 Şubat tarihinde takip eden Balık yeni ayı ile de beraber) geçmişimize gömdüğümüz, üstüne toprak atıp hiç yaşanmamış gibi davrandığımız pek çok travmayı bize yeniden hatırlatabilir. Bunlar içimizde yer etmiş çocukluk acıları da olabilir, ailemizin kötü anıları da, kalbimizi çok kırmış dostlar ve eski sevgililer de… Gündeme geliyorlar, ama bu defa çözüp, usulüne göre gömüp bir daha uğraşmamamız için. Kulağa sıkıntılı gibi gelen bu süreç sonunda şifalanmış, ferahlamış ve içimizde daha da çok iyiye ve güzele yer açmış olacağız. Belki sıradan bir rüyanın, evde denk geldiğimiz eski bir fotoğrafın, sokakta rastlaştığımız eski bir tanıdığın tetikleyebileceği bu geçmiş meseleleri şifalandırmanın tek yolu: Anlamak ve affetmek. Burada sürekli “affetmek” tavsiyesinde bulunurken, elbette seni kırmış olan o insanları yeniden hayatına alıp, onlarla barışıp, eskisi gibi iletişimde olman gerektiğini kastetmiyorum. Affetmek demek, bir insan ya da bir olay aklına geldiğinde şakasına bile olsa “Allah’ın belası, şerefsiz, pislik” gibi kelimeleri aklına getirecek kadar kin tutmamak demek. İnsanların sık sık hata yaptıklarını kabullenmek ve anlamak, sana özel ve kişisel olmadığını idrak edip, onlara dair tüm duygularını nötrlemek demek. Kalbinde ağırlık yapacak o negatif hisleri bir kenara atıp, kendine bir iyilik yapmak, kendini özgürleştirmek demek. Kendinle yüzleşmekten, geçmişi deşip kirli şeyleri sivilce gibi sıkıp atmaktan çekinme :) Profesyonel yardım almanı daima öneririm zaten. Bence dünyadaki herkes ama herkes terapiye gitmeli :) Elbette bütçen çıkışmayabilir, devlet hastanelerinde randevu sistemi biraz sıkışık olabilir ama İnternet forumlarından, online danışmanlardan, hatta kitaplardan da bolca güç alabilirsin. Sen yeter ki şifalanmak iste.

Sonrasında etkiler yavaş yavaş yumuşuyor zaten. 26 Şubat tarihinde mesela, öyle güzel bir Merkür Güneş kavuşumu var ki… Ailenle vakit geçirmek, evinde ibadet-meditasyon gibi dilek ritüelleriyle uğraşmak için birebir. Bu tarihte mutlaka isteklerini evrene haykır. Fena rahatlayacaksın. Sonrası tatlı bir bahar sadece…

Para durumları çok parlak değil ama idare eder. 28-29 Şubat’ta para harcamayı abartmasan iyi olur.

Mart’ta görüşmek üzere!

Düzenli bir telaşe var, Oğlak!

Düzenli bir telaşe var, Oğlak!

Sevgili Oğlak,

Öncelikle şunu aradan çıkaralım: Bu ay Merkür retrosu var, evet. “Korku satar” mantığı ile yine bu basit gökyüzü olayını adeta dünyanın sonu gelmiş gibi “SON DAKİKA! FLAŞ! FLAŞ! FLAŞ!” tarzı başlıklarla verecekler. Retronun Balık burcunda gerçekleşiyor olması da bu anksiyete saçan kehanetlere adeta tuz biber olacak. Oysa Balık burcunda bir Merkür retrosu geçen sene de gerçekleşmişti, gördüğün üzere dünyanın sonu da gelmedi. Dolayısıyla korkuya, evhama, negatife geçit vermiyoruz. Merkür retrosu dediğimiz şey; birazcık trafiğe takılmak gibi… Ama şöyle düşün, yolun manzarası güzel, radyoda da sevdiğin bir şarkı var! Zaten nereye gittiğinden emin olmadığımız bu yolda neden daima tam gaz gitmek isteyelim ki?! Arada durmak, düşünmek ve dinlenmek iyidir. Evham, endişe, korku, panik... İsmi ne olursa olsun- bu karanlık duyguyu beslersek, olacağı olmayan felaketleri kendi kendimize yaratabileceğimizi hatırlayalım ve karamsarlığa kapılmayalım.

16 Şubat tarihinden itibaren kendini hissettirmeye başlayacak olan Merkür retrosu, ay sonuna kadar devam edecek. O yüzden klasik uyarılarımızı da yapalım:

  • Yazılı iletişim, iş yerinde mailleşmeler, bankalarda/noterde attığımız imzalar (bu kısmın altını çiziyorum çünkü retro Balık burcunda gerçekleştiği için para konusu iki kat vurgulu), miras-tazminat gibi meseleler ve bunlara dair evraklar... Hepsine dikkat etmek lazım. En az iki kere kontrol etmek lazım.

  • Gizli ilişkilere sahipsek (umarım değilsindir fakat yargılamak bize düşmez), özellikle yazışmalarla ifşa olmamaya, gönderdiğimiz mesajlara ya da görsellere gerçekten çok dikkat etmek şart.

  • Trafikte dikkatli olmak önemli. Kısa yolculuklarda hırsızlıklara dikkat. Hele yanında kimlik-pasaport gibi şeyleri taşıdığından iki kere emin olsan fena etmezsin...

  • Sağlığa, özellikle de ilaç kullanımına özen göster lütfen. 'Aman şu kırgınlığım geçsin' diyerek doktora danışmadan yuttuğun ilaçlar sıkıntı yaratmasın.

Bunu aradan çıkardığımıza göre ayın başına dönelim ve oradan başlayalım. Sevgili Oğlak, 3 Şubat tarihinde Balık burcuna geçen Merkür ile beraber son derece hızlı bir iletişim trafiği başlıyor. Aile içerisinde akraba ziyaretlerinden tut, iş yerinde yeni projelere kadar 7/24 tempo içerisinde olduğunu hissedebilirsin. Neyse ki bu dengeleyecek tatlı etkiler de hemen ardından geliyor… Mesela 5 Şubat tarihinde bekarsan yeni insanlarla tanışıp flört edebilirsin, sevgilin varsa kısa yolculuklara çıkabilirsin ve harika haberler alabilirsin. İlk hafta böyle olumlu, hızlı ve keyifli yani.

Fakat ayın 7’sinden sonra bu keyfin daha çok ev-aile kısmına kayacağını söyleyebiliriz. Biraz içine çekilip, evinde ve aile mahremiyetinde vakit geçirmek sana iyi gelebilir. Zaten açıkçası ikinci haftaya damgasını vuracak olan Aslan dolunayının çılgın enerjisi altındayken, güvendiğin insanlarla olmak önemli…

Aslan dolunayı 9 Şubat tarihinde gerçekleşiyor ve gerçekten de çok yüksek bir enerji taşıyor, sevgili Oğlak. Bu dolunay süresince, paranoyakça davranmaya çok meyilli olduğunu bilmelisin. Dolayısıyla öfkeyle ve anında değil; olayların üzerinden en az birkaç gün geçtikten sonra tepkini göstermeni öneririm. Çünkü, hem gerçekleri görmek biraz zaman alacak, hem de verebileceğimiz tepkiler gereksiz derecede aşırıya kaçılabilir olacak… O yüzden, sevgili Oğlak, senin yerinde olsam dolunay altında duyduğum dedikodulara, söylentilere, ilişkilere dair gerginliklere kendimi kaptırmamaya çalışırdım. Zaten ne demişler “Gerçeklerin zamanla ortaya çıkma gibi bir huyu vardır :) ” Bu yüzden biraz zamana bırakmak en iyisi.

Evet, bu dolunay sana yakın ilişkilere dair krizler getirebilir. Bu noktada sebep sonuç ilişkisini (dolunayın üzerinden bir iki gün vakit geçtikten sonra) detaylıca ölçüp tartıp, ilişkileri objektif bir gözle değerlendirmek ve hesabı kesmek en doğrusu. Fakat bir taraftan da kendini de sorgula derim çünkü bazen sorumluluğunu karşı tarafa attığımız problemlerin sebebinde bizim de payımız olabiliyor. Elbette insanlar bize kendimizi güvensiz, değersiz, sevilmemiş hissettirebilirler. Ama bir noktada kendimize “neden değerli, kıymetli hissetmek için başkalarının beni böyle hissettirmesine ihtiyacım var ki?” diye sormak da fena olmaz. Öz değer, öz sevgi içten gelir, sevgili Oğlak. Sen kendinle barış içinde olmadığın sürece de, karşında bir insan resmen köpek olsa yine de yetmez, bunu sen de biliyorsun. O yüzden bu süreçte bunu sorgula, içine bak, kendini anlamaya ve şifalandırmaya çalış… Çünkü Merkür retrosu ile beraber senin burcuna Mars da giriyor ve bu noktadan sonra hırsların, enerjin ile beraber artıyor…

Merkür retrosu ile beraber Şubat ayının ikinci yarısına başlıyoruz başlamasına ama retroya rağmen sık sık güzel etkiler alacaksın, sevgili Oğlak. Özellikle 20-21 Şubat tarihleri o kadar güzel ki… İster ailenle vakit geçir, bağlarını kuvvetlendir; istersen de flörtlere ya da sevgiline ayır. İnsan ilişkileri açısından sana çok keyifli, mutlu vakitler geçirtecek.

Ayın 23’ünde ise yine Balık burcunda bir yeni ay var ve bu yeni ay sana şaşırtıcı, güzel görünen haberler getirebilir. Yine de bu haberlere hemen tamah etmemeni öneririm. Mesela diyelim ki uzun zaman önce yaptığın bir iş başvurusundan olumlu dönüş geldi; yine de bir şeyler teyitlenene kadar bekle, herkese haber verip iş yerine duyurma örneğin… Hani sen zaten garanticisindir, dikkatsiz iş yapmazsın ama bazen işler yanıltıcı gözükebilir işte. Bu, gelecek haberlerin yalan ya da geçersiz olduğu anlamına gelmiyor; sadece azıcık ertelenme payları var -bu açıdan uyarmak istiyorum. Yine bu yeni ay haftasında evinde akrabalar ve misafirler ağırlamaya hazırlan derim. Aşk konusunda da haberler iyi. Ama o konu, önümüzdeki ay daha da iyi olacak. Bu ay, bizim kendi kendimizin iyi olma zamanı.

Ayın 25’indeki Merkür Güneş kavuşumunu mutlaka değerlendirmesi gereken burçlardan biri de sensin. Evrene dileklerini duyur bir şekilde. Hayalini kurduğun o işe başvur mesela, şimdi olmasa bile yine de başvur. Birileri senin ne kadar istekli olduğunu görsün!

Senden tek ricam 28-29 Şubat tarihlerinde ailenle fazla zıtlaşmaman yönünde… Kalp kırarsan uzun vadede pişman olabilirsin çünkü bu senenin ilk yarısı senin için insan ilişkilerinin şifalanması aracılığıyla iyileşmen şeklinde geçecek.

Haydi Mart ayında görüşmek üzere!

Üçüncü şahıslara yer yok, Kova!

Sevgili Kova,

Şubat ayı senin için 3’ünde başlıyor. Bu tarihte Balık burcuna giren Merkür ile beraber artık enerjini ve zihninin odağını paraya pula, işe güce vermeye başlayacaksın. Zira buna ihtiyacın da vardı çünkü kendi içine, ruh dünyana bak bak nereye kadar… :)

Şaka bir yana; bu ay gayet güzel maddi fırsatlar, değişimler ve atılımlar getiriyor. Bu son derece iyi. Sadece zamanlamayı ayarlamak ve insan ilişkilerinde çıkacak gerginlikler ile dikkatimizi dağıtmamaya özen göstermemiz lazım. Çünkü bu ay kazançlar - meslek açısından sana ne kadar güzel haber varsa, ikili ilişkiler açısından da inceden bir kaos var. Şimdi baştan başlayalım….

Şubat ayının ilk göze çarpan gökyüzü hareketi 3 Şubat ile Merkür’ün Balık burcuna geçişi demiştik. Ardından bunu 5 Şubat takip ediyor ve bu tarihlerde -özellikle aile ile alakalı maddi konulara- güzel gelişmeler, haberler getiriyor. Ailenin bir borcu kapatılabilir, beklenen bir kredi başvurusu mesela olumlu sonuçlanabilir, daha önceden borç verdiğiniz bir akrabanız geri ödeme yapabilir, satmak istediğiniz araba/emlak işleri hallolabilir. Maddi açıdan iyi yani. Eğer bu tarz ihtimaller yoksa, bu günü yine aile ile sohbet etme, yakınlaşma açısından verimli olarak kullanabilirsin.

Ayın 7’si ve 9’u ise bize son derece hareketli bir hafta sonunun sinyallerini veriyor. Sevgili Kova; 7 Şubat’ta Koç burcuna geçen Venüs sosyal trafiğinin hızını arttırırken, 9 Şubat’taki Aslan dolunayı ise romantik ilişkiler konusunda etrafı ateşe veriyor adeta! Eğer bir sevgilin varsa; bazı kavgalar söz konusu olabilir. Sakin kalmak ve aranızdaki meselelerin sadece ikinizin arasında kalmasını sağlamak önemli çünkü gökyüzüne baktığımızda olası bir kavgaya adeta mahalle berberindeki amcanın bile katılmaya niyetli olduğunu söyleyebiliriz :) Belki “objektif bir yorum almak” adına aranızdaki konuyu kuzen/kardeş ya da aşırı yakın arkadaşlar ile paylaşmak isteyebilirsiniz ama inan işler karman çorman olabilir. “Kimseden gizlimiz saklımız yok ki” mantığıyla ya da “Ben söylediğimde dinlemiyor, ona lütfen şunları açıklar mısın?” tarzı yardım talepleriyle ilişkiye üçüncü kişileri dahil etmek… Aman aman yazarken bile içim sıkıldı! Bunlara dikkat et lütfen. Eğer bir sevgilin yoksa, yine başkalarının dramasına sürüklenmemeye dikkat etmelisin. Onlar yine barışırlar, olan sana olur! :))

Gelelim bir diğer ihtimallere… Bu dolunay sürecinde yani Şubat ayının ikinci haftasında flörtler aşka, aşklar daha da ciddi ilişkilere dönüşebilir. Gayet güzel -eğer işler sağlıklı ilerliyorsa. Ciddi çiftler evlilik-çocuk gibi büyük kararlar bile alabilirler. Alın elbette böyle kararları ama hemen aksiyona dökmeye çalışmayın ve aksaklıklar sebebiyle de gerilmeyin çünkü bu Aslan dolunayından sonra Şubat’ın üçüncü haftasında bizi bekleyen şey Merkür retrosu. Bilindiği üzere Merkür retrosu işleri biraz yavaşlatır. Hayır, dünyanın sonu gelmiş, her şey mahvolacakmış muamelesi yapmaya gerek yok bu basit gökyüzü olayına. Hatta bu yavaşlamayı, düşünmek ve hazırlanmak için harika bir fırsat olarak görmek lazım. İlişkiler konusunda Aslan dolunayında kafaya koyduğumuz gelişmeleri, Merkür retro süresince detaylıca, boylu boyuna düşünebiliriz. Ne güzel.

Burada aşk ve ilişkiler meselesine bir ara verip yeniden para - pul, iş - güç konusuna dönmek istiyorum. İkinci haftanın etkileri biraz kafa dağıtıcı, evet. Ama özellikle eğitim-sanat-hukuk sektörlerinde olanlar için güzel fırsatlar var. İş başvuruları, yeni projeler, toplantılar ve mülakatlar için değerlendirilebilir. Ardından başlayan Merkür retrosu süresi ise bence kariyer konusunda fayda dahi sağlayabilecek nitelikte! Daha önce heves ettiğin ama cesaret edemediğin, başvurduğun ama dönüş alamadığın, tam olacak gibi olmuşken adeta kadersel engellerle ellerinden kayıp gittiğini gördüğün fırsatlar… Ayın 16’sından itibaren yeniden gelebilirler! Her şey geri gelir, hiiiiiç merak etme, sevgili Kova. Yurt dışı, mesela, çok istedin ama olmadı mı? O fırsat bir kere karşına çıktıysa, yeniden farklı şekillerde çıkar. Kısmetinde olanı evren sana mutlaka ama mutlaka getirecektir. O yüzden kalbini açık tut. Bu retro döneminde anne tarafından akrabalardan tut üniversite arkadaşlarına kadar gözün kulağın her kaynağa açık olsun. Yardımcı bir elin de desteği ile bence yaz aylarına damga vuracak güzel işlerin temelleri atılmaya başlanacak.

Fakat fark ettiysen, “temelleri atılacak” diyorum. Retro süreci yavaş işler, hemen büyük değişimler beklememek lazım.

19-20 Şubat tarihleri, retrolara rağmen özellikle kazançlar ve para açısından iyi. Kafandaki projelere maddi destekler bulabilirsin. Bu illa ciddi bir sponsor olmak zorunda değil; örneğin farklı bir şehirde bulduğun iş için ev tutmana-ilk ayları sağ salim atlatmana yarayacak parayı, dedenin ya da ninenin yüce gönüllülüğünde bulabilirsin. Gibi gibi :) Ama ağlamayan çocuğa meme yok, bunu hatırlayıp ne halde olduğunu, ne planlar yaptığını da çevrenle paylaşmakta fayda var.

21-22 Şubat tarihlerinin de aile ile çok iyi vakitler geçirilebilecek, bereketli günler olduğunu düşünüyorum. Aile, astrolojide de, mutluluğun kaynağıdır, sevgili Kova. O yüzden onlarla geçirilecek iyi vakitleri, onların duasını, iyi dileklerini almayı küçümseme derim. İş hayatın yoğunlaşma arifesindeyken aile ile olmak (aynı zamanda Merkür retrosunun ‘dönüş’ semboliği ile beraber) sana fazlaca iyi gelebilir.

23 Şubat’ta ise tertemiz bir şekilde açılan Balık yeni ayı… Bu sana artık üçüncü şahısları, ilişki dramalarını, kararsızlıkları ve bulanıklıkları geride bırakma fırsatı veriyor. İş arayanlar için özellikle şahane bir etki - geri dönüş alabilirsin! İş güç konusunda hemen pratiğe dökülecek olmasa da - Mart’ta başlayacak yepyeni bir ruh halinin, projelerin, dönemin kapısını açıyor. Güzel kıyafetlerini, cv’ni, ve enerjini hazırla derim!

O meşhur Balık merhametini, biraz da kendine gösterme vakti, Balık!

Sevgili Balık,

Bu ay senin için son derece önemli. Özellikle Şubat ayında doğmuş Balıklardansan; bu senenin sana sürprizleri, değişimleri ve dönüm noktalarını doğum günün ile beraber getireceğini göreceksin… Sakın şaşırma!

Şubat ayı senin için ayın 3’ünden itibaren başlıyor diyebiliriz. Merkür’ün senin burcuna geçişi ile beraber kendini daha rahat ifade edebilir bir ruh haline bürünürken, bir taraftan da kafanda bazı meseleleri (özellikle de duyguları) kelimelere dökercesine netleştirebilmeye ve somutlaştırabilmeye başladığını göreceksin. Bunu şöyle örneklendirelim mesela: Bir süredir hafta sonları çok için sıkılıyor, rahatsız ve gergin hissediyorsun diyelim… Bunun aslında artık aynı arkadaş grubu ile aynı aktiviteleri yapmak istememenden kaynaklandığını nihayet görebilir, bunu kabullenebilirsin. Evet, insan onu çok seven ölümüne kankalarından sıkıldığını bıktığını inkar etmeye meyillidir -ama işte bu Merkür etkisi (ve ay içerisinde alacağın diğer pozisyonların da yardımıyla) dilini çözmeye ve zihnini netleştirmeye geliyor. Bu ayın ilk haftasından itibaren kendisini gösterecek olan etki bu; çok da iyi bir etki çünkü problemi tespit etmek, problemi çözmenin başlangıcıdır sonuçta! Bazen bulunduğumuz, bir parçası olduğumuz gruplarda atmosferi bozmamak, kimseyi incitmemek için ya da sırf başkalarının hatırına mutluymuş, eğleniyormuş rolü yapabiliyoruz ve rollere kendimizi fazla kaptırıp da gerçek duygularımızla karıştırabiliyoruz. Ama artık yeter, çünkü yeni Balık sezonu ile beraber biraz bencillik vakti geliyor. Kısacası, ona buna gıcık olmaya, “Ne yapıyorum ben yaa?! Ben bunu istemiyorum ki yaa!!” diye huysuzluklar çıkarmaya hazırlan :) Bir süredir kendine bile itiraf etmekten çekindiğin - dolayısıyla da kararsız kalıp allak bullak hissettiğin konularda nihayet kararlar alıyorsun. Buna arkadaş örneği verdiğime bakma; aile de, sevgili de, iş yeri de dahil…

3 Şubat ile bu etki başlıyor, 5 Şubat tarihinde ise zirve yapıyor. Bu tarihte fazla keskin bıçak olmamaya, beylik laflar edip de düşünmeden konuşmamaya dikkat lütfen. Eyvallahı olmama kültürünü pek sevsek de; tutup patronuna posta koyarsan mesela, doğal gaz faturalarının kara kara düşündürdüğü şu dönemde Balık sezonu falan demeden biraz pişman olabilirsin :)

6-7 Şubat da senin için iyi etkiler taşıyan tarihlerden. Enerjin yükselirken, Venüs Koç geçişi ile beraber ilgin odağın da iş yerine ve para kazanmaya odaklanıyor. Koç ateşi ile hırslanıyorsun yani, bu gayet güzel! İş başvuruları, ufak kişisel kazançlar için girişimler, yeni fikirler… Hepsi için uygun zaman. Zaten hafta sonuna damga vuran Aslan dolunayına adım adım yaklaşırken, en iyisi işimize gücümüze bakmak ve yükselen tansiyonu yapıcı, verimli bir şekilde değerlendirmek.

Evet, Aslan dolunayı… Sevgili Balık, 9 Şubat tarihinde gerçekleşecek olan bu dolunayda öncelikle sağlığına dikkat et derim. Ciğer-göğüs hastalıklarını “geçer yaa” diye ertelememek lazım. Diğer bir uyarım da, insan ilişkilerine yönelik… Özellikle iş yerinden beraber çalıştığın insanlarla alakalı! Gerginlikler yaşanabilir, tartışmalar çıkabilir… Doğru yönetilmezse uzun süre baş ağrıtabilir bu muhabbetler. O yüzden kısaca dolunayın getirebileceği çatışmaların temasına bakalım:

İnsanlar birilerine tamamen kendi irade ve rızalarıyla bel bağlayıp, aynı zamanda da o seçtikleri kişinin her yaptığına burun kıvırmaya meyilliler. Bu bir gerçek. Kendini bir arkadaş grubu (özellikle de beraber çalıştığın iş arkadaşları) tarafından aslında hiç de aday olmadığın halde bir göreve atanmış halde bulabilirsin. Bu, örneğin, arkadaşların arasında daima ara buluculuk yapmak da olabilir, birilerinin terapisti gibi muamele görmek de, ilişki koçu gibi davranılmak da… Ofiste örneğin, iş tanımının tamamen dışında olmasına rağmen patron-çalışan arası köprü görevi gören bir aracı haline getirilmiş olabilirsin. Kendin seçmediğin ve sadece iyi niyetle, yardımsever yaradılışınla birkaç kez üstlendiğin bu görevler üzerine kalmış olabilir. Komik kısım burası ki: İnsanlar, bunlar senin asli görevinmiş gibi davranıp, bir de iyi şekilde gerçekleştirmediğin takdirde sana laf edecek haddi bulabilirler. Aile içerisinde yaşlı babaannenin bakımı -kimseyle konuşmadan, kararlaştırmadan- resmen doğal bir şekilde senin üzerine kalmış olabilir ve örneğin sınavlarına çalışman gerektiği için bu görevi yerine getirmediğin zaman sert tepkilerle karşılaşabilirsin. Örnekleri sen çoğalt işte. Kısacası; kendi sınırlarını çizmek, insanlara duygusal ve acıklı cümlelerden, manipülasyonlardan uzak bir şekilde sorumluluklarını hatırlatmak, adaletsizliği dile getirmek lazım. “İyi! Ben yaparım! Kimse de yardım etmesin zaten!!!” tarzı pasif agresif çıkışlar sana bu süreçte yardımcı olmaz, sevgili Balık. Gerçekten bak, olan sana olur, arkandan “her işe atlarsan böyle olur işte” diye yine akıl vermeye kalkarlar :) Profesyonel oluyoruz kısacası. Açık konuşuyoruz, “Bu benim işim değil, bu görevi neden bana veriyorsunuz, bunun karşılığı nedir” gibi net cümlelerle dolunayın altında kaosu kontrol altında tutuyoruz. Umut Sarıkaya annesinin o efsane cümlesi ile bu kısmı kapatalım:

“Herkes kendini kurtarır, olan sana olur!!!!“

Yine fazla uzattım sanırım ama en azından net oldu. Neyse, gelelim asıl kaosa… İlk iki hafta böyle geçtikten sonra, üçüncü haftanın başında yani 16 Şubat tarihinde ne başlıyor? Merkür retrosu! Hem de senin burcunda! :)

Klasik Merkür retrosu yorumları yapacaksak: İletişim konularında açık ve net olmak lazım. Banka, krediler, borç harç, emlak alım satım meselelerinde pimpirikli olmak lazım. Yolculuklara çıkacaksak her şeyi iki kere kontrol etmek lazım. Vesaire vesaire… Bunları zaten ezberlemişsindir artık. Bilirsin, Merkür retrosunun sanki böyle dünyanın sonu gelecekmiş de helak olacakmışız; tüm İnternet ağı çökecekmiş de bütün telefonlar alev alacakmış gibi abartılmasına çok kızıyorum. Gereksiz yere böyle korku saçmaya, evham yapmaya hiç gerek yok. Merkür zaten hızlı, haşarı ve sıkça retroya giren bir gezegen. Şimdiye kadar ne retrolar atlattığımız gibi, bunu da atlatacağız. Senin burcunda gerçekleşiyor olmasının etkilerine gelirsek… Ben bunları “ikinci şanslar” olarak yorumluyorum, sevgili Balık. Özellikle karmik etkisi çok yüksek. İçinde kalan projeler, haksızca elinden alındığını düşündüğün fırsatlar, son anda kaçan şanslar… Yeniden karşına çıkabilir bu retro süresince. Zaten ayın 20’sinden itibaren senin burcuna geçen Güneş ile içsel enerjin de artıyor. İş olsun, seyahat olsun, eğitim olsun; kaçırdığını düşündüğün fırsatlar yeniden karşına geldiğinde bu defa onları havada kapacak enerjiyi kesinlikle bulacaksın! Senden tek ricam; bu süreçte lütfen lütfen lütfen sadece iyi şeylere odaklan ve iyi şeyler iste. Başkalarının kötülüğünü -ya da kendince ‘adaleti’- istemek, negatif duygulara odaklanmak, çok güzel etkileri kaçırmana sebep olur. Zaten 23 Şubat’taki Balık yeni ayı, geçmişteki her şeyi artık geçmişte bırakman ve tamamen önüne bakman gerektiğine işaret ediyor.

Bence sen gel, beni dinle ve 23 Şubat’ta evini odanı, zihnin ve kalbin ile beraber temizle. Battal boy bir siyah çöp poşetini gereksizlerle, birikmiş kinle, kırgınlıklarla doldur ve çöpe at. Sonra 25 Şubat’ta mutlaka dışarı çık ve eski dostlarla görüş -büyülü sohbetler geçireceksiniz, inan bana! 26 Şubat’ta da Merkür, Güneş ile senin burcunda kavuşurken gökyüzüne bak ve dileklerini tut. İnan, en erken 29 Şubat tarihinde aşka ve kariyere dair çok güzel haberler alacaksın.

Aşktan bahsetmeden bitirirsem kızarsın diye ona da ayrıca değineyim: Aşk bu ay fazla vurgulu değil - çünkü vurgulu olan senin bireysel olarak kararların, sorumlulukların ve arzuların! Kendini ön plana koymaktan çekinme derim. Önümüzdeki ay yaşanacak olan dolunay zaten evli-bekar fark etmez tüm Balıkların aşk hayatına dair ışıldayacak :)

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
743
307
100
63
55
54
52
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
yazıyor..

editörüm iyi güzel her bekliyoruz bu içeriğide çok uzun yazıyosun ya daha kısa ve öz yazsan valla billa anlarız yine de emeğe saygı tesekkürler

Mervel Timur

Keşke her saniyeyi yazsan seve seve okuyacağım hahhaahaha

tugcemii

Aslan burçları olarak yerlerde sürünüyoruz resmen,ne zaman gülecek bu yüzümüz