Görüş Bildir

Bu haber taslak halindedir!

Haberler
Klopp İle Giyim, İşinin Sırları Ve Takım Konuşmaları Üzerine

Klopp İle Giyim, İşinin Sırları Ve Takım Konuşmaları Üzerine

Onedio Spor
28.05.2020 - 14:49

'Futbolunuz, ruhunuzun bir yansıması olmalı.' diyor Jürgen Klopp saha kenarında bulunup bulunmamasının neden oyuncular üzerinde bir etkisi olmadığını açıklarken. Liverpool teknik direktörü, ilerleyen dakikalarda kıyafetlere dair ilginç yorumlarda bulunup kendini Zoom üzerinden can kulağıyla dinleyen antrenörlere önemli mesajlar verecek. 'Oyuna karakterinizi yansıtmalısınız.'

Jürgen Klopp'u bu şekilde görmeye pek alışık değiliz. Kendisi, futbolun ayrımcılıkla mücadele eden derneği Kick It Out'un düzenlediği rehberlik seansına katılmak için Liverpool'un antrenmanlara döndüğü günün bir bölümünü feda ediyor.

Juventus'un Umman'daki akademisinden Gerald Lami ile FA'de bir antrenör öğretmeni olan Taff Rahman, Klopp'un zihninin derinliklerine inme şansı bulan ikili oluyorlar. Elinde heyecanlı bir şekilde Klopp'un otobiyografisini tutan 29 yaşındaki Lami, Alman teknik direktöre giyim tarzıyla ilgili riskli denilebilecek bir soru yöneltiyor. 'İngiltere’de bir mülteci olarak görünüş konusunda hep biraz dikkatli olmuşumdur. Giyimim konusunda her zaman titiz olmuşumdur. Size baktığımda ise takım elbise konusunda alışılmışın dışında bir teknik direktör görüyorum. Biraz bu 'sıra dışılığınızdan' bahseder misiniz?'

Klopp, dikkatlice dinledikten sonra sesli bir kahkaha atıyor. 'İlginç,' diyor. 'Satır aralarını okuduğumda saha kenarında bir kaçık gibi göründüğümü anlıyorum.'

Klopp; kendisine çocukken Arnavutluk'tan İngiltere’ye gelişini, Doğu Londra'daki zorlu büyüme sürecini ve futbolcu olmaya çalıştıktan sonra nasıl serbest düşüşe geçtiğini anlatan Lami'ye oldukça ilgi gösteriyor. Lami, Orta Doğu'da antrenörlük yapmasıyla sonuçlanan yola ise yanlış ortamlarda bulunup bıçaklandıktan sonra girmiş. Klopp oldukça etkileniyor ve gelen soruyu da seve seve cevaplıyor.

'Bir gün bir oyuncu olarak uyudum ve uyandığımdaysa bir teknik direktördüm.' Mainz'da henüz 35 yaşındayken işe başlamasını anımsıyor. 'Odamda önceki menajerin takım elbisesi duruyordu. Üzerime uymuyordu bile. Yalnızca maça odaklanmıştım. Nasıl göründüğümü hiç düşünmedim. Bunun pek hoş bir hareket olmadığını biliyorum, sonuçta insan içinde çalışıyoruz. Dortmund'a geldiğimdeyse 'Belki bir değişime gitmeliyim.' dedim ve bir süre kot pantolon ile tişört giydim. Ama rahat hissetmiyordum işte.

“Bu tarz giyinmemek de zaten kötü bir şey değil. Bence en iyi giyinen teknik direktör Pep Guardiola. Giydiği her şey ona tam oturuyor. Takım elbise yerine günlük şeyler giymeyi tercih ediyor. Bana İngiltere’ye bir mülteci olarak gelmiş bir çocuk olduğunu anlatman ilgi çekiciydi. Belki de derinlerde bir yerde bu özgüven eksikliğine neden oluyor. Belki de giyiminle insanları etkileme gereği duyuyorsun.”

Klopp’un oyuncularıyla arasındaki bağ, Klopp onları motive etmeye çalıştığında daha da belirginleşiyor. Lami’den kendine güvenmesini isteyen teknik adam, asıl önemli olanın kendi görüntüsü değil takımın sahadaki görüntüsü olduğunun da altını çiziyor.

“Kendin gibi davran. İyi görünmek istiyorsan görün, problem değil. Lakin ben böyle bir insan değilim. Önemli olan kendi doğrularını takip etmek, çünkü rol modelinin veya idolünün asla kopyası olamazsın. Teknik direktörün ruhunu takımında görmek beni mutlu eder. Yine Guardiola’ya geldik ama mesela onun bir takımını gördüğünüzde ‘Vay be, bu ya Guardiola’nın ya da onunla çalışmış birinin takımı herhalde.’ diyebilirsiniz. Ama asla Guardiola’yla birebir aynı takımı kuramazsınız. Giydiklerimiz de karakterimizin bir kısmını oluşturur. İstediğini giy, ama bunu çok da umursama. Sonuçta önemli olan sahada ne olduğu. Endişelenmemek lazım. Takım elbiseyle de eşofmanla da şampiyon olmak mümkün. Rahat ol yeter.”

Lami, Klopp’un özgüveninin sırrını öğrenmek istiyor. “Çocukken de kendime güvenirdim,” diyor Liverpool teknik direktörü. “Ne yapsam annem ‘Mükemmel!’, babam ‘İnanılmaz!’ derdi. Sevgiyle büyüdüm. İnsanları sorun etmem. Etkileşime açığım. Saklayacak bir şeyim yok. Hiçbir şey beklemeden her şeyimi verebilirim.”

Klopp’un mağlubiyetin de oyunun bir parçası olduğunu kabullenmesi de Liverpool’daki başarısının kilit noktalarından biri oldu ve bu sayede kulübün 30 yıllık şampiyonluk açlığı sona ermeye oldukça yakın. “Her şeyimi veririm. Oyuncularımdan da bunu beklerim. Ardından ise yapabileceğiniz tek şey sonucu beklemek. Takımımdaki zihinsel yapı bu şekilde.”

Birmingham ve Derby’de defans olarak oynayan Michael Johnson’ın Guyana’sının Gold Cup’a ilk kez bilet kazanmasından bir yıl sonra; o takımın teknik ekibinde görevli olan Rahman, Klopp’a iletişim hakkında bir soru soruyor: Klopp için önemli olan vereceği mesajı iyi düşünmek ve doğruyu bulmak. “Kendimi iyi tanıyorum. Kendime doğru anda doğru şeyleri söylemek konusunda güveniyorum.”

Tabii ki bu sohbette Klopp’un en ihtişamlı geri dönüşlerini hatırlamamak olmaz. Dortmund’a karşı Avrupa Ligi’ndeki dönüşten efsane Barcelona rövanşına... “Dortmund’a karşı devre arasında 3-1 gerideydik. Maçtan önce devre arasında ne söyleyeceğiniz hakkında hiçbir fikriniz olmaz. Ben de devre arasında onlara ‘Beyler, bugün tarih yazacağız ve siz ileride bunu torunlarınıza anlatacaksınız.’ demeye karar verdim.

“Barcelona maçı için de planlanmış bir konuşmam yoktu. ‘Turu geçmemiz oldukça zor ama siz sahada oldukça biz de bir şansa sahip olacağız.’ demiştim. Tam olarak düşüncelerim böyleydi. Doğru mesajı araştırarak bulamazsınız. Kendiliğinden aklınıza gelmelidir. En güçlü mesaj, duruma en uygun olandır. Maçtan birkaç gün önce insan aklında hazırlar olacakları.”

Bu hazırlıklar Liverpool’un ligde 44 maçlık bir yenilmezlik serisi yakalamasına neden oldu. “Nasıl arka arkaya 10 maç dayanabildik? 40 maç dayanmaktan aslında pek farkı yok. Kendiniz hakkında daha pozitif olmalısınız. Doğru yolda ilerlemek o kadar da zor değil. Maçı kazanırsak o an mutlu olurum ama sonraki gün umurumda olmaz.”

“Arka arkaya altı final kaybettim, bu bir daha denemeyeceğim anlamına gelmez. Arka arkaya 44 kez de başarılı olduk. Aynı süreç kaybettiğimiz Watford maçı için de geçerliydi. Biz de insanız. Hiç kimse mükemmel değil. Sabah yüzümde bir gülümsemeyle uyanırım. Takımdaki çocuklar beni hayal kırıklığına uğratabilir mi? Pek değil. Bir şey istediğim gibi olmazsa bunu mesajı doğru verememiş olmama bağlarım, çocukların hatalı oluşuna değil. Bu niye kendimden memnun olmama engel olsun ki? Mesajı biraz daha iyi versem yeter aslında.”

Dakikalar geçtikçe Klopp’tan iki konu hakkında daha tüyo isteniyor. “Eğer gerçekten hırslıysanız, oyunu da anlamanız gerekir. Futbolun ilginç yanı, herkesin uzman olduğunu düşünmesi. Güzel ve karmaşık olmayan bir oyun. Ama kolay değil. Herkesin çok iyi anladığını sanıp erkenden duraklamasının sebebi de bu. Öğrenecek çok şey var. İzlenecek de çok şey var. Öğrenmeye sürekli devam etmelisiniz.”

“Siz öğrenmeyi bıraktığınız anda oyun değişir, gelişir. 20 sene önce başladığımdaki futbolla şimdiki aynı mı? Hayır. Artık futbol çok daha fiziksel, çok daha hızlı. Bir de sadece ve sadece kendiniz olmalısınız. Başka şansınız yok. Bir başkası gibi davranmaya çalıştığınızda sürekli ‘O olsa ne yapardı?’ diye düşünürsünüz. Kendiniz olun ve oyun hakkında daha fazla şey öğrenin. Eğer bunu yaparsan bir gün elbet sahada karşılaşırız. Neden olmasın?”

Klopp gülerek veda ediyor. Artık antrenman zamanı.

Kaynak: https://www.eurosport.com.tr/futbol/k...
İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın