Kendisi çalışmadığı halde eşi Cumartesileri çalışan erkeklerin dramı.
Bu aslında bir dram.
Bazılarımız ne yazık ki haftada iki gün izin yapacak kadar şanslı olamıyoruz. Bu yeterince kötü değilmiş gibi eşlerden biri iki gün tatil yapıp diğeri çalışıyorsa işte o zaman sıkıntı büyüyor. Özellikle evde kalan erkek olunca bir tedirginlik hasıl oluyor. Herkes rahat rahat takılabileceğinizi, eşin tehditkar telefonları olmadan dolaşabileceğinizi sanıyor ama işi pek o şekilde olmuyor. Siz evde otururken eşiniz nasıl çalışıyor alabilir ? Esas olan erkeğin bir şekilde o rahatlığı bulmaması gerekiyor ki kadın milletinin de içine soğuk bir su serpilsin. Keşke karım yerine ben çalışsaydım diyecek moda girsin.
Sabah uyanma faslı.
Malum eşinizin sabah hazırlanması lazım. Siz anıra anıra uyuyor olabilirsiniz fakat eşiniz için hafta içi hala. Kendisi uyandığı için sizi yastıkla boğmak olsun, ağzınıza şaplak atmak olsun, su ile uyandırmak olsun illa sizde uyanacaksınız.
Artık eş uyanmış dönüşü olmayan yola girilmiştir.
Eşiniz artık korkunç gerçekle yüzleşmiş yataktan kalkmış ve içten içe size gıcık olmaktadır. Vazoyu kıran kedi, çiçeklerin dibini kazan köpek, önemli bir gece öncesi yüzde çıkan sivilce ne is sizde osunuz işte. O yataktan çıkılacak.
Eşi işe bırakmak.
Sizi boşuna yataktan çıkartmadık herhalde. Madem eş yol çilesini çekiyor sizin de çekin. İşe siz bırakın. Zaten yataktan kalktın amca oğlu. Çek ıstırabını. Sizi yataktan kaldırmanın keyfiyle eşiniz için yolculuk artık bir seyahat havası almış. Keyifler yerine gelmiştir.,
Hala rahatlayamazsınız.
Uykumuz bölünmüş olsa bile eş işe bırakılmış, birinci etap kazasız atlatılmıştır. Ama hemen hayallere dalmayın. Bugün Cumartesi amca oğlu, eşin- sevgilin çalışırken sen rahat mı edeceksin ? Ne münasebet?
BİR PAZARIM VAR
'Bir Pazarım Var' hayat felsefen olsun. Bu cümle ile başlayan her tartışma sizi Normandiya Çıkartması günü sahildeki asker durumuna düşürür. Üzerinize mermi gibi yağan laf kalabalıkları, sağınızda solunuzda patlayan öfke nöbetleri ve ortalığa üzerinize gelen delici bakışlar içerisinde saklanacak siper arasınız. Ama boşuna. Sizde biliyorsunuz ki saklanmak sizi kurtaramaz. Tek yapabileceğiniz savaşmak.
Savaş Hazırlıkları.
Eşiniz sizin evde huzur dolu olduğunuzdan çok eğleniyor olduğunuzdan daima kuşkulanır. Hepimiz biliyoruz ki biz erkek milleti eşimiz yanımızda olmadığında zaten yeterince huzursuz olup, eğlenemeyen insanlarız. Ne gerek var saat başı kontrol etmeye ? Ama kadın milletinin içine sinsin yeter ki? Sürekli taciz halinde sizi arar. İş daima çoktur. Yorucudur. Bütün zor işler, uyuz insanlar o gün gelir. Akşam hiç kimse için gelmek bilmez. Ama acı gerçek saat daha 10'dur ve çoktan 3 kere aramıştır. İşte bu anda sakin paniklemeyin. Sakin olun. Ateşe ateşle karşılık verin. Aşkım ev çok dağılmış evi biraz temizleyeceğim. İşte o anda karşı tarafın ateş gücüne denk bir ateş gücü elde etmiş olacaksınız.
Çamaşır çilesi değil arkasına saklanılacak siper.
Hemen sağa sola bakının. Gündelik gömleklerimiz ile aynı renklerde ve aynı dokuda ne varsa toplayın. En garantilisi 30 derecede yıkayıp 600 devirde sıkmak. Yumuşatıcı bizim en büyük desteğimiz. Gizli silah. Korkmayın basın makineye. Artık siperimiz var. Çamaşır. Artık karşı atak sırası bizde.
Bulaşık dert değil.
Kadınlar her ne kadar bıktım ettim deseler bile yıkayan makine beyler. Yılmayın. Burada ayırmak gibi bir dert yok. Hemen tıkıştırın gitsin makineye. Eşiniz tut ki aradı. Hayatım çamaşırı makineye attım, şimdi bulaşıkları yıkıyorum. Artık eşiniz korkmuyor, titriyor. Evde kesin bir şeyler oluyor ama elinden gelen bir şey yok.
Münasebetsiz bekar arkadaşlara kanmayın. Nede olsa onlar savaş hattından çok uzakta.
Hemen size resimdeki yakıştırmalar yapılacaktır. 'Yılmayın. Hacı 200 lira ver sana da geleyim ayıp ediyorsun' cevabı işe yarar. Arsız olan ' Lan birini çağırsam 100 lira' falan diyeceklerdir. Yılmayın ' O Pes'te eline veriyor mu çocuğu kanka' dedikten sonra ses kesilir. Şaka maka ayda 4 defa kanakaya temizliğe gitseniz 800 lira eder. Fena para değil bir düşünün derim.
Düşmanı kendi silahı ile vurmak.
Eş durumdan iyice kıllanmış, aramalar iyice artmıştır. Evi silip süpürüyorum dediğiniz anda kafasında profesyonel bir ima belirir. Artık hatun kişi gaza gelmiştir. Kapını arkasını iyi sil, balkonun önü çok toz oluyor diye coştuğu anda ilk darbeyi vurun. Çok yoruldum, belim çıktı, deterjan kokusu migrenimi azdırdı. Evet beyler. Artık kadını yavaş yavaş kendi silahı ile vurmaya başlıyoruz. Karşı taraf savunma olarak 'Ben her hafta yapıyorum nasılmış ?' dese de (ki hepimiz biliyoruz ev temizliğinde profesyonel yardım aldığını) hemen vurun öldürücü darbeyi. Sen yarın rahat et diye yapıyorum!
Tek paspas bir deterjan yeterken bu kalabalık neden ?
İşte bir başka yaman çelişki.. Çamaşır için karşımıza çıkan sorunun aynısı. Renkli - beyaz, sentetik - pamuklu diye uzayan listenin bir benzeri. Islak yüzeyler, kuru yüzey, ahşap yüzey, çamaşır suyu, mekanik ovma tozu (sanırsın yere döküyorsun kendi yerde yuvarlanıp temizliyor). Halıydı, koltuktu şöylece bir elektrik süpürgesi ile bir alın. Maksat alındı gözüksün. Yormayın kendinizi. Biraz su, biraz elinize hangi deterjan gelirse, ve bol yumuşatıcı ile kuru yüzeylere girişin.
Lekelere son veren asrın icadı.
Sağda solda leke mi bırakıyorsunuz. O zaman biraz sulu silin. Mop ile çekin gitsin.
Artık psikolojik savaş zamanı.
Evet beyler iş yapmasak bile yapmış gibi gözüküyoruz. Artık oyun konsolumuzun başına geçebilirsiniz. Eş sizi arayıp taciz etse bile yılmayın. 'Benim burada canım çıktı sen oh ofiste cumartesi geyiği yapıyorsunuz' vb. türevi çok üste çıkmadan azıcık atarlanın. Sonuçta sizde ondan daha yorgunsunuz. Oyun oynadığınızı belli etmeden takılın. Akşama kadar kafanız rahat artık.
Son dokunuşlar. Yemek yapma.
Evet akşam oluyor. Zaten günlerden cumartesi. Muhtemelen illa bir aksiyon olacak. Siz yinede olayı bir üst seviyeye taşıyıp yemek yapın. Sizden kimse rahmetli Ümit ustamız gibi olmanızı beklemiyor. Bir makarna olsun, basit bekar yemekleri olsun, artık bir şeyler yapıverin. Zafere bir adım kaldı.
Son darbe.
Akşam olmuştur. Her cumartesi eve dert yanarak gelen eşiniz, bu sefer HEYOOOO!!! nidaları ile gelmiştir. Yumuşatıcı ile silmiş olduğumuz zeminlerden kesif hijyen kokusu evi sarmış, hatun kişiyi mest etmiştir.. Unutmayın. İşte en zayıf anı bu an. Vurun son darbeyi.Kapı sesini duyar duymaz kanepeye gömülün. Çok yorgunsunuz unutmayın. Tüm evi sildiniz, süpürdünüz. Duygu sömürüsü yapın. Abartın (çokta abartmayın anlaşılıyor oğlum.)
Mutlu Son.
Bu akşam cumartesi. Evde kalıp maç izleyebilir, sizin arkadaşlarınız ile takılabilirsiniz. Yada maç izlenen bir mekana gidebilirsiniz. Boru mu oğlum bütün gün ev temizlediniz. Yetmedi yemek yaptınız. Çamaşırı(hala makinede duruyorlar ama olsun), bulaşığı halletiniz ( makineye yığıp bıraktınız. ne kadar temizler muamma). Kadınları artık kendi argümanları ile yenebilirsiniz. Tebrikler. Bu hafta sonunu rahat geçirebilirsin artık.
Tabi ben parama kıyarım diyorsan
temizlik firması ile anlaş yarım günde temizleyip çıkıyorlar. Sen direk sızlanma kısmından başla.
Son olarak...
Ülkemizde haftalık çalışma saati 45 saat olarak belirtilmiş. Buna rağmen cumartesi tam gün çalışılan işletmeler ne yazık ki mevcut. İşin daha acısı bazı arkadaşlarımız ne yazık ki mesai ücreti dahi almadan pazar günleri bile çalışıyor. Hatta canını veriyor. Umarım kamu alanında yapılmaya çalışılan eşit işe eşit ücret özel sektör için de geçerli olur.
Yorum Yazın
İÇERİK İYİMİŞ KARDEŞ NİYE HARCAMIŞLAR Kİ BUNU.....
valla bende bilmiyorum. Çok kişiselmiş. :)