Kadınlardan Ön Yargılara Bir Kroşe Daha! İşte İzmir'in Kadın İtfaiyecileri!
Kadına karşı şiddetin ve ayrımcılığın giderek arttığı günümüzde bazı kadınlar çıkıp erkek egemen toplumların suratına adeta yumruk gibi öylesine darbeler indiriyor ki balyoz etkisi yaratıyor. Bu hikayelerden birini de bu sefer İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'nda itfaiyeci olarak görev yapan kadınlar yazdı. Yıllardır 'erkek işi' olarak bilinen ya da o yönde toplumsal algı oluşturulan mesleklerdeki başarılarıyla 'biz de buradayız' diyen kadınlar yine bir 'erkek işi'ne tabiri caizse damgalarını vurarak tüm ön yargıları yerle bir ettiler. Biz de Sözcü Gazetesi'nden Gökmen Ulu'nun yaptığı bu haberi sizlerle paylaşmak istedik.
Devrim, Pınar, Hülya, Pelin, Şerife ve Aycan...
İşte habere konu olan bu 6 kadın canları pahasına insanları kurtarmak için mücadele ediyorlar. Hepsi mesleklerine tutkuyla bağlı. Çoğu, iş ararken belediyenin ilanına denk gelerek bu meslekle tanışmış.
Bu mesleği 8 yıldır yapan bile var.
İlk kadın itfaiyecilerden biri olan Devrim Özdemir tam 8 yıldır bu mesleği yapıyor. İlk başlarda teşkilattaki diğer arkadaşlarının bu duruma alışmakta zorluk çektiğini dile getiren Özdemir, bununla birlikte gece nöbetleri yüzünden ailesinin de rahatsız olduğunu söylüyor ancak zamanla hem çalışma arkadaşlarının hem de ailesinin bu duruma alıştıklarını belirtiyor.
Kendilerine her anlamda güvenleri tam.
'Erkek işi' ya da 'kadın işi' diye bir ayrım olmadığını belirten bu kadınlar sanılanın aksine maskülen bir görünüşe de sahip değiller.
Meslekteki sayıları arttıkça erkekler arasındaki eril dil kullanımı da yok olmaya başlamış.
Sözcü Gazetesi'nden Gökmen Ulu'nun belirttiğine göre kadınların teşkilattaki sayılarının artmasıyla erkekler kullandıkları kelimelere ve konuşmalarına dikkat etmeye başlamışlar. Yani sizin de tahmin edebileceğiniz üzere eril dil kullanımı bir anlamda rafa kalkmış.
Ön yargılar hala var ama onları yerle bir etmek tam da bu kadınların işi.
Kas gücü olarak erkeklerin bu mesleğe başlarken bir adım önde olduklarını kabul etseler de bu işin aslında sadece fiziksel kuvvete dayalı bir iş olmadığının, aynı zamanda teknik bir iş olduğunun farkındalar. Başarılı bir operasyon çıkartabilmek için iyi eğitim, tecrübe ve yeteneğin bir arada olması gerektiğini herkese kanıtlayan bu kadınlar, yangın sırasında onlara pek de güven duymayan ekip arkadaşlarının ön yargılarını bir bir yıkmayı başarmışlar.
Onlara göre bu meslek hakettiği saygıyı görmüyor.
Babası ve eşi de itfaiyeci olan Pelin Parlak çocuğunun da bu mesleği yapmasını istiyor. Ancak mesleğin hakettiği saygıyı görmediğini belirtmeden de geçmiyor. İnsanların, onların günün büyük bir bölümünde 'yattıklarını' düşündüğünü söyleyen Parlak, yeri geldiği zaman hiç uyku uyumadan 24 saat görev yaptıklarını ve oldukça zorlu operasyonlar gerçekleştirmek zorunda kaldıklarını anlatıyor. Kadın itfaiyecilerin varlığından habersiz insanların, onları görünce oldukça şaşırdıklarını, çoğu zaman kasklarını çıkartana kadar onlara 'ağabey' diye hitap ettiklerini, kasklarını çıkarttıktan sonra da kendilerinden özür dilediklerini belirtiyorlar.
Aynı zamanda olimpik bir takımları da var.
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'na bağlı kadın itfaiyecilerin sayısı sadece bugün burada ismini andığımız 6 kişiden ibaret değil. Teşkilata bağlı kadınların aynı zamanda İtfaiye Olimpiyatları'na katıldıkları bir takımları da var ve bu alanda Türkiye'de ilk, dünyada da sayılılar. Uluslararası şampiyonalarda da zaman zaman boy gösteren kadınların bazı dereceleri de bulunuyor. Biz de bu vesileyle kadın emeğini hiçe saymak yerine yücelten ve kadınların istedikleri zaman her şeyi başarabileceklerini göstermelerine vesile olan İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'na kocaman bir alkış göndermeyi boynumuzun borcu sayıyoruz.
Yorum Yazın
Çok havalılar be!
hemen sulanmalar başlamış, o kadınlar itfaiyecilik yapıyorlar başka birşey değil.az insan olun.
Biz de ankarada melihle uğraşalım işte...