Kadın olduğuma değil, onların adam olamadığına isyan ediyorum...
Kadın olduğuma değil, onların adam olamadığına isyan ediyorum...
Kuzenim sabahleyin tek cümlelik bir mesaj yazdı.
-Bugün siyah giyindim.
- Bende…
İkimizde bu cümlelerin içinde çığlık attık, ağladık, isyan
ettik. Kadın olduğumuza değil, onların adam olamadığına isyan ettik.
“Akşama gecikme, o kadar yol gideceksin o eteği giymesen
daha iyi, otobüste oturabildin mi, duraktan alalım mı, akşama nasıl döneceksin,
neredesin haber ver, o tarafta çok hanzo var gel bu taraftan yürüyelim,
arkadakiler bizi mi takip ediyor, öküz gibi bakıyor hayvan, pis adam, o attığın
laf sana girsin, metroda bacaklarını yaya yaya oturan heriflerden bıktım,
tanımıyorum etmiyorum canımlı cicimli konuşuyor canı çıksın…”
Hangi kadın duymadı bu sözleri, hangi kadın kullanmadı bu
cümleleri…
Özgecan’a yapılanları bugün bütün kadınlar kendilerine
yapılmış gibi hissediyor. Her kadının canı yanıyor.
Öğrencilerime anlayabilecekleri bir şekilde çok tatlı, çok
güzel Özgecan ablalarının kötü bir adam tarafından öldürüldüğünü söyledim.
Öldüren adam kadınlara nasıl davranması gerektiğini bilmeyen çok kötü biri
dedim. Nasıl öldürüldüğünü anlatmadım, zaten anlatamazdım ki bu kadar büyük bir
utanç onların temiz yüreğine ne kadar ağır gelir…
Konuşmamız esnasında öğrencilerim bana sınıflarındaki kız
arkadaşlarını çok sevdiklerini söylediler. Onlarsız bir sınıf istemediklerini
söylediler. Çocuk aklının daha üstün olduğunu bir kez daha gösterip “Erkek hem
iyi hem güçlü olur.” dediler. Erkek öğrencilerimden kadınlara kibar
davranacaklarının, kız öğrencilerimden güçlü kadınlar olacaklarının sözünü
aldım. Aldım ki içimdeki acı biraz sönsün, dinsin istedim.
Ama sönmüyor işte…
Gün aysa da hep gece oldu bundan sonra Özgecan’ın yuvasına…
İrem T.
16.02.2015