Görüş Bildir
Haberler
Jiddu Krishnamurtiden insanlığa ders niteliğinde 10 alıntı

Jiddu Krishnamurtiden insanlığa ders niteliğinde 10 alıntı

Gül Karakaş
01.08.2015 - 15:45 Son Güncelleme: 03.08.2015 - 17:38

Hindistan asıllı düşünür, konuşmacı ve yazar. Hindistan'ın Madanapalle kentinde doğdu. 1909 yılında C.W. Leadbeater tarafından keşfedildi. 13 yaşındaykenTheosophical Society tarafından 'dünya öğretmeni' olarak seçildi. Konuşmaları ve yazıları herhangi bir dinle bağlantılı değildir. Kendisine mesihlik yakıştırılmış olmasına rağmen bunu kesinlikle reddetmiştir. Bütün dünyada geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmış olmasına rağmen çevresindekiler tarafından oluşturulan örgütü kendisi dağıtmıştır. Hiçbir zaman kendisini bir otorite olarak görmedi ve çevresinde müridlerin oluşmasını istemedi. Her zaman bir birey ile bir başka birey olarak konuşmayı tercih etti. Krishnamurti, 1986'da ölümüne kadar konuşmalarını sürdürdü.

İçeriğin Devamı Aşağıda

1.Çoğumuz ikinci el insanlar haline geldik. Okuyoruz, üniversiteye gidiyoruz, büyük oranda bilgi biriktiriyoruz. Bu bilgiler başka insanların düşündüklerinden ve söylediklerinden oluşuyor. Topladığımız bilgileri başkalarının söyledikleriyle kıyaslıyoruz. Orijinal hiçbir şey yok. Yalnızca tekrar ediyoruz, tekrar ediyoruz, tekrar ediyoruz. Ve biri bize, "düşünce nedir, düşünmek nedir?" diye sorduğunda yanıt veremiyoruz.

1.Çoğumuz ikinci el insanlar haline geldik. Okuyoruz, üniversiteye gidiyoruz, büyük oranda bilgi biriktiriyoruz. Bu bilgiler başka insanların düşündüklerinden ve söylediklerinden oluşuyor. Topladığımız bilgileri başkalarının söyledikleriyle kıyaslıyoruz. Orijinal hiçbir şey yok. Yalnızca tekrar ediyoruz, tekrar ediyoruz, tekrar ediyoruz. Ve biri bize, "düşünce nedir, düşünmek nedir?" diye sorduğunda yanıt veremiyoruz.

2.Yasaların önünde eşit olduğu varsayılıyor. Ama iyi avukat tutabilecek olanlar "daha eşit."

2.Yasaların önünde eşit olduğu varsayılıyor. Ama iyi avukat tutabilecek olanlar "daha eşit."

3.Taklidin, biçimciliğin olduğu yerde, çoğunluğun doğru düşündüğü varsayılan yerde adalet olamaz.

3.Taklidin, biçimciliğin olduğu yerde, çoğunluğun doğru düşündüğü varsayılan yerde adalet olamaz.

4.Bir öğretmen öğrencileriyle her sabah iyilik, güzellik ve sevginin doğası üzerine konuşuyordu.

4.Bir öğretmen öğrencileriyle her sabah iyilik, güzellik ve sevginin doğası üzerine konuşuyordu.

Bir sabah, tam konuşmasına başlarken, pencere pervazına bir kuş kondu. Bir süre şakıdı ve uçtu. Öğretmen öğrencilerine şöyle dedi: 'Bu sabahki konuşma sona erdi.'

5.Çoğu ebeveyn çocuklarına bozuk bir toplumda saygın bir mevki sağlayacak bazı yüzeysel bilgilerin verilmesiyle yetinir.

5.Çoğu ebeveyn çocuklarına bozuk bir toplumda saygın bir mevki sağlayacak bazı yüzeysel bilgilerin verilmesiyle yetinir.

Ebeveynler okulun vermek istediği eğitim türünü anlamalılar. Genelde onlar çocuklarının ileride geçimlerini garantiye alacak bir diploma sahibi olmaya hazırlandıklarını görmekten memnuniyet duyarlar. Çok azı bundan daha fazlasını ister. Elbette çocuklarını mutlu görmek isterler, ama çok azı bu muğlak isteğin ötesine geçip onların tam kapasiteyle gelişmesini önemser.

İçeriğin Devamı Aşağıda

6.Gerçeğe giden bir yol yoktur, gerçeğin güzelliği de buradadır zaten, o yaşayan bir şeydir.

6.Gerçeğe giden bir yol yoktur, gerçeğin güzelliği de buradadır zaten, o yaşayan bir şeydir.

Ölü bir şeye giden bir yol vardır çünkü o durağandır ama gerçeğin, yaşayan, hareket eden, belli bir yerde durmayan, hiçbir tapmakta, camide ya da kilisede bulunmayan, hiçbir dinin, öğretmenin, filozofun, hiç kimsenin size yolunu gösteremeyeceği bir şey olduğunu anladığınızda işte o zaman bu yaşayan şeyin aslında siz neyseniz o olduğunu -öfkeniz, vahşetiniz, şiddetiniz, ümitsizliğiniz, yaşadığınız acı ve keder- da anlarsınız. Gerçek bütün bunları anlamakta gizlidir ve gerçeği ancak hayatınızdaki bu saydığım şeylere hangi gözle bakacağınızı bilirseniz anlayabilirsiniz. Bu unsurlara da bir ideolojinin, sözcüklerden örülmüş bir perdenin, umutların ve korkuların arkasından bakamazsınız.

7.Kalbinizde sevgiye yer açmış olsaydınız her şeyi olanlara saygı gösterdiğiniz gibi, hiçbir şeyi olmayanlara da saygı gösterirdiniz; ne varlıklı kimselerden çekinir, ne de yoksulları hakir görürdünüz. Çıkar kazanma umuduyla saygı göstermek korkunun ürünüdür. Oysa sevgide korku yoktur.

7.Kalbinizde sevgiye yer açmış olsaydınız her şeyi olanlara saygı gösterdiğiniz gibi, hiçbir şeyi olmayanlara da saygı gösterirdiniz; ne varlıklı kimselerden çekinir, ne de yoksulları hakir görürdünüz. Çıkar kazanma umuduyla saygı göstermek korkunun ürünüdür. Oysa sevgide korku yoktur.

8.Sevdiğiniz zaman ne sen ne de ben vardır. O durumda yaInızca dumanı oImayan ateş vardır.

8.Sevdiğiniz zaman ne sen ne de ben vardır. O durumda yaInızca dumanı oImayan ateş vardır.

9.Hakikat uzakta değiI, yakında; hakikat her yaprağın aItında, her güIüşte, her göz yaşında, kişinin sözcükIerinde, duyguIarında, düşünceIerinde.

9.Hakikat uzakta değiI, yakında; hakikat her yaprağın aItında, her güIüşte, her göz yaşında, kişinin sözcükIerinde, duyguIarında, düşünceIerinde.

Ama öyIesine gizIenmiş ki, onu görmek için örtüsünü kaIdırmak zorundayız. Örtüyü kaIdırmak sahte oIanı keşfetmektir; sahte oIanı tanıdığınız an o ortadan kaIkar, hakikat açığa çıkar.

10.İnsanIar hızIa akan yaşam nehrinin yanında kendiIerine küçük bir havuz kazarIar, işte o havuzda kokuşur, o havuzda öIüp giderIer.

10.İnsanIar hızIa akan yaşam nehrinin yanında kendiIerine küçük bir havuz kazarIar, işte o havuzda kokuşur, o havuzda öIüp giderIer.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
omerrgns

Vay be iyi söylemiş üstad.Gördüğüm en yararlı paylaşım teşekkürler.