Bu yazının ve videonun başlığı, sadece ilk insan için değil, ilk at, ilk deve, ilk akşamsefası, ilk E. coli bakterisi, ilk maya mantarı ve herhangi bir canlının 'ilk' bireyi için de geçerlidir. Hiçbirinin 'ilk' i yoktur. Evrim sürekli bir süreçtir ve tüm türler yakın ve uzak kuzenlerine, kademeli ve çok yavaş değişimlerden geçerek, ataları aracılığıyla bağlanır.ildiğiniz üzere, bütün canlılar vahşi doğada hayatta kalma ve üreme mücadelesi verirler.Tüm canlıların tek biyolojik amacı, hayatta kalmayı başardıktan sonra üreyerek geleceğe yavrularını (dolayısıyla genlerini) bırakmaktır. Evrim, her zaman bu mücadelede 'en uyumlu'dan yanadır. Daha doğru bir ifadeyle, bu mücadele içerisinde hayatta kalma ve üreme konusunda en uyumlu olanlar, en başarılı olanlardır.Çevrelerine en uyumlu olanların hayatta kalma ve üreme şansları, uyum başarısı daha düşük olanlara göre daha fazladır. Bu demek değildir ki uyum başarısı düşük bir bireyin hayatta kalma ve üreme şansı hiç yoktur. Elbette vardır! Ancak olasılık ve oran açısından düşünecek olursak, örneğin aşırı uyumlu bir bireyin hayatta kalma ve üreme ihtimali %90'larda gezerken (ve bununla birlikte geleceğe da bir o kadar fazla yavru aktarabilirken), uyum başarısı düşük bir bireyinki %3 veya %5 olabilir. Bu aradaki fark, evrimsel sürece yön veren önemli bir faktördür. Yapılan incelemeler, bundan çok daha ufak farkların bile, canlıların sadece birkaç on nesil içinde köklü türleşme ve evrimsel değişim geçirmelerine neden olabildiğini göstermektedir.Evrim maymundan gelmek değil aynı atadan gelmektir :)
Yorum Yazın
cahillik gibi gelebilir ama, evrim teorisi beni tatmin etmiyor.