Hayvan Esaretine Artık Bir Son Verilmeli: Dünyanın Gözü Önünde Öldürülen Hayvanlar
Gıda ve giyim sektörü dahilinde her yıl milyonlarca hayvan öldürülüyor.
Son bir ay içerisinde ise, artık bu kanıksadığımız katliamlardan farklı olarak, sürekli vahşi hayvanların hayvanat bahçesi ya da eğlence parkı gibi ortamlarda öldürüldüğü haberlerini alıyoruz.
Bu vahşete ne zaman ve nasıl dur diyeceğiz?
Son bir ay içerisinde öldürülen hayvanlara göz atalım: Brezilya'da olimpiyat kutlamaları dahilinde öldürülen nesli tükenmekte olan Jaguar...
Dünya üzerinde nüfusu oldukça azalmış olan bu hayvan, gösteri sebebiyle uyuşturulmuş vaziyetteydi. Zincirliydi.
Her canlının sahip olduğu özgür olma içgüdüsü ile kaçmaya çalışınca, dünyanın gözü önünde öldürüldü.
Geçtiğimiz hafta Disneyland'de gerçekleşen timsah saldırısı sebebiyle ölen çocuğun cezası ise doğal içgüdüsü ile doğal yaşam alanında avlanmakta olan timsaha kesildi.
Doğal tabiatında avlanmakta olan timsah için arama timleri kuruldu ve timsah öldürüldü.
Disneyland yönetimi sorumluluk almadı.
Timsahların doğal yaşam alanına park kurman ve hiçbir uyarıcı levha olmadan çocukların rahatça ortalıkta dolaşmasına izin veren yönetim, timsahı suçlu buldu.
Daha önceki haftalarda ise hayvanat bahçesinde kafesin içine bir çocuk düştüğü için bir gorilin öldürülmesi haberini aldık. Bu goril de türünün son örneklerindendi...
Hayvanat bahçesinde dolaşırken goril kafesine düşen çocuğu kurtarmak için, hayvanat bahçesi görevlileri gorili vurdular.
Üzerine de bu hareketlerinin arkasında olduklarını belirttiler.
Geçtiğimiz ay içerisinde intihar etmek için aslanların kafesine giren adamı kurtarmak için iki yetişkin aslan vuruldu.
Bunlar aslında oldukça sıradan olaylar; genelde hayvanat bahçelerinden gelen haberler sadece bu yönde oluyor.
Vahşi hayvanları doğal tabiatlarından koparıp zorla kafeslere hapsediyoruz.
Vahşi oldukları için büyülenerek baktığımız hayvanları, vahşi davrandıkları takdirde ise öldürüyoruz, hem de hiçbir vicdan azabı hissetmeden!
Bazı hayvanat bahçelerinin durumu perişan... Bazıları ise nispeten daha düzgün, şartları daha iyi. Fakat esaret, aynı esaret!
Adı üzerinde, kutuplarda yaşayan bir kutup ayısının sıcak iklimli bir ülkenin hayvanat bahçesinde işi ne?!
Bir çocuğun beş dakikalığına bakıp "aaa kutup ayısı!" demesi için bir hayvanı ömrü boyunca özgürlüğünden etmeye, böyle bir zulme değer mi?
Hayvanlar, hangi şartlarda olurlarsa olsunlar, doğal yaşam alanlarını özlüyorlar. Rüzgarın esintisini, uzun doğal ağaçlarını, ailelerini ve topraklarını...
Onlar hiçbir zaman birkaç metre karelik alanlara tıkılmayı hak etmediler.
Pençeleri toprağa değmeli, betona değil!
Birkaç turistin gülmesi, birkaç çocuğun "fil görmüş" olması için hayvanlara gösterdiğimiz bu yasal muamele hangi vicdana, hangi etiğe, hangi ahlaka sığar?!
Milyonlarca yıllık seçilimle varoluşlarını, güçlerini, çevikliklerini mükemmelliğe kavuşturmuş olan bu hayvanların yeri dört duvar arası değil.
Hiçbir zaman da olmadı. Her gün tanımadıkları bir türün yüzlercesinin gelip onlara bakması, bu içgüdülerle hareket eden canlıları nasıl etkiler, nasıl strese ve kaygıya sürükler hiç düşündünüz mü?
Tüm heybetinizle, asaletinizle, gücünüzle ve güzelliğinizle
hiçbir zaman demir parmaklıklar arkasına yakışmadınız.
Sizin yeriniz bulutların üstü, masmavi gökyüzü
ya da sizden başkasının giremeyeceği nehirlerin, bataklıkların derinlikleri...
Umuyoruz ki bu vahşi uygulamalara en yakın tarihte bir son verilir ve özgürlüğünüze kavuşursunuz.
Bizlere düşen ise hayvanları esaret altına alan bu kurumları boykot etmektir. Hayvanat bahçesine, yunus parkına, sirklere gitmeyin!
Denizlerin derinliklerinde yüzmesi gereken yunusları, birkaç metrekarelik havuzlara hapsedilmiş şekilde görmeye gitmek, bu vahşete ortak olmaktır.
Dünyayı sadece insanlara ait sandığımız sürece, elimizi değdirdiğimiz her şeyi yok etmeye devam edeceğiz nitekim...
Yorum Yazın
bak en alttaki resim bu olmalı işte eğer onları görmek istiyorsan kendini bir kafese koyup gidip görüceksin ...
İNSANOĞLU BU DÜNYAYA GELMİŞ EN ZARARLI IRKTIR! LANET OLSUN SİZE!
Kutup ayısını görünce ağlayası gelen bir ben miyim :(
yalnız değilsin