Hayırsız Adanın Köpekleri
Göçebe bir hayat sürmenin de etkisiyle hayvanlarla iç içe yaşanan Türkiye topraklarında hayvan düşmanlığının tarihi çok da eski değil. Kartal, geyik, kurt gibi hayvanları sembol olarak kabul eden Türk boylarından hayvanlar ve ağaçlar yararına vakıfların kurulduğu, mimarinin birçok noktada hayvanların da yararlanabileceği şekilde düzenlendiği Osmanlı'ya, hayvanlar dünyanın diğer birçok bölgesine göre çok daha iyi durumdaydı.
'Batılılaşma' etkisinin artmasıyla birlikte ise halkın değilse de Osmanlı yönetiminin özellikle sokak köpeklerine bakışında ciddi bir değişiklik yaşandı. İstanbul'u sokak köpeklerinden arındırmaya yönelik ilk iki teşebbüs, İkinci Mahmut ve Sultan Abdülaziz dönemlerinde yaşandı. Sokak köpekleri bu iki padişah döneminde toplanarak Hayırsız Ada'ya (Sivri ada adıyla da bilinen bu yer, Marmara Denizi'nde Kızıl Adalar adı verilen ada kümesinin bir parçasıdır) sürgün edilmek istendi ancak halkın tepkisi ve eş zamanlı olarak yaşanan yangınların 'uğursuzluk' kabul edilmesi sebebiyle köpekler ana karaya geri alındı.
Yorum Yazın